2015’de temkinli davranan bir gayrimenkul sektörü olacak
Gayrimenkul sektöründe 2014 yılını değerlendiren Extensa Türkiye Genel Müdürü Özlem Gökçe, seçim dönemlerinde gayrimenkulün de diğer yatırım araçları gibi beklemeye alınan bir yatırım enstrümanı olduğunu vurgulayarak, yılın ikinci yarısında daha iyimser beklentilerin olduğunun altını çiziyor. 2015 yılı ile ilgili öngörülerinde de Özlem Gökçe ‘bu bağlamda 2015 beklentilerinde temkimli bir iyimserlik söz konusu. Gelişmiş ülke ekonomilerindeki toparlanmanın etkisi ile gelişmekte olan piyasalarda genel olarak yaşanan volatilite ve 2015 in bir seçim yılı olması nedeniyle, gayrimenkul sektöründe de temkinli bir büyümenin beklendiği, yeni projelere girerken seçici davranılması gereken bir dönem olacağı yönünde işaret veriyor” dedi.
Gayrimenkul piyasası 2013 verilerine bakıldığında, başta KDV oranlarındaki düzenleme ve faiz oranlarının daha makul seviyelerde olması sebebiyle gerek proje gelişimi gerekse satış rakamları açısından oldukça iyi bir yılı geride bıraktığını hatırlatan Gökçe, “ 2013’te elde edilen yükselişin 2014 yılına tam olarak yansımamasının birkaç sebebi var. Bunların en önemlisi 2013 yılı başında yürürlüğe giren KDVoranı değişimi, eski ruhsatlı yatırımların %1 KDV oranından yararlanması ve bu projelere yoğun talep gelmesini sağlamıştır. Bunun yanısıra 2013 yılında konut kredi faizlerinin günümüze göre düşük olması da satışları olumlu yönde etkilemiştir. 2014 yılında ise hem seçim öncesi dönemlere özgü bir şekilde piyasadaki psikolojik bekle-gör durumunun alıcı üzerindeki etkileri hem de yükselen faiz oranları satışlar üzerinde bir baskı oluşturmuştur.” diyor.
Gayrimenkul yatırımlarını değerlendirirken özellikle konut satışlarında daha düşük gelir gurupların tercih ettiği konut kredisi (mortgage) sisteminin daha geniş müşteri kitlesine ulaşmasının önemine değinen Gökçe,’Konut kredi piyasasının toplam hacmi Türkiye GSMH’nın %6 sı mertebesindedir. Avrupa’da bu oran ise %50’nin üzerindedir. Konut kredi büyüklüğünün artması demek, kredinin ve dolayısı ile konutun düşük gelir grubu tarafından da ulaşabilir olması anlamına gelir ki bu da konut ihtiyacının talebe dönüşebilmesini sağlar. Ancak şuan ki faiz oranları mortgage sisteminin daha hızlı büyüyerek, daha geniş kapsamlı katılımcıların kullanmasına imkan vermiyor. Bunun için gelişmiş ekonomilerde olduğu gibi türev piyasaların devreye alınması gerekiyor” dedi.
‘Ancak son dönemde gayrimenkul yatırımlarında kurumsal yatırımcının varlığını artırıcı çeşitki sermaye piyasası enstrümanları da devreye alınıyor. Varlığa Dayalı Kira Sertifikaları ve Varlık Kiralama Şirketleri (VKŞ) gibi finansal enstrümanlar gayrimenkule kurumsal yatırımın cazibesini artırıyor ve özellikle ortadoğu ve körfez sermayesinin ilgisini çekiyor.’
Çıkışı sonrasında bazı açılardan tartışılan mütekabiliyet yasasıyla ilgili görüşlerini olumlu yönde belirten Özlem Gökçe, “Mütekabiliyet yasası yabancı bireysel yatırımcılara yönelik çıkartılmış bir yasadır ve yasanın devreye girmesinden bu güne bakıldığında Türkiye’de gayrimenkul pazarının büyümesi ve çeşitlenmesi ile ilgili beklentileri gayet tatmin edici bir şekilde karşılamıştır. Başta İstanbul olmak üzere belli bölgelerde %25 ini yabancıya satmış büyük ölçekli projeler var. Bu durum geliştiriciler için önemli bir kaynaktır. İç piyasanın daraldığı dönemlerde dışarıya pazarlamayla sıkıntıyı atlatabileceğiniz bir B planınızın olması geliştirici açısından önemli bir güçtür. Mütekabiliyet yasasının getirdiği faydayı sadece gayrimenkul satışlarıyla sınırlı olduğu düşünülmemelidir. Bu yasa turizm ve ticaret açısından da öenmli bir getiri sağlamış, ve cari açığın kağatılması açısından da faydalı olmuştur.” dedi.
Özlem Gökçe , Extensa olarak Türkiye de projelerini hayata geçiren az sayıdaki yabancı firmalardan biri olarak sadece konut değil ofis projeleriyle de ilgili olarak çalışmalar yaptıklarını belirtti. Avrupa da geliştirdikleri ve uzmanlık alanları olan ofis projesi alanındaki know how’ın Türkiye ye uyarlanması konusunda istekli olduklarını ifade eden Özlem Gökçe, “Ancak, son iki yılda belli bölgeler üzerinde fazlaca ofis projesi üretilmesi, kira fiyatlarındaki artışın sınırlı kalmasına neden oldu. Avrupa’da ofis alanında önemli projelere imza atmış bir grup olarak daha seçici hareket ediyoruz. Kendi enerjisini kendi üretebilen, çevre dostu Avrupa’daki en büyük ölçekli ofis projesini gerçekleştiren bir grup olarak bu teknojiyi ve know-how ı Türkiye’de de uygulama olanağı bulmacağımız fırsatları degerlendirmek istiyoruz. Extensa olarak konut alanında gerçekleştirdiğimiz başarılı projelerimize ofis projelerini de dahil ederek bu alanda da bir farklılık yaratmak isteriz.” dedi.