AB-Rusya ilişkileri kırılma eşiğinde
Avrupa Partlamentosu (AP) Strasbourg’da oyladığı iki ayrı kararda, Rusya’nın artık AB için “stratejik olmaktan çıktığı” mesajı verdi.
AP tarafından 135’e karşı 494 oyla kabul edilen “Rusya ile İlişkilerin Durumu” başlıklı kararda, Ukrayna krizi sonrasında Avrupa Birliği’ne (AB) Moskova ile ilişkileri yeniden değerlendirme çağrısında bulunuldu. AB’nin, Rusya’nın “agresif ve bölücü politikalarına karşı politika üretmesi gerektiği” görüşü dile getirildi. Rusya’nın Kırım’a el koyması ve Ukrayna’nın doğusunda savaşa doğrudan müdahalesi karşısında AB üyesi ülkelerin “birlik olmaları” gerektiği mesajı veren AP, üye devletlere Rusya ile “ikili ilişkileri gözden geçirmeleri” çağrısında da bulundu.
Rusya’nın AB ve AB dışındaki propaganda faaliyetlerinin özellikle eleştirildiği kararda, Avrupa Komisyonu’nun bu propagandaya karşı somut projeler finanse etmesi ve özellikle insan hakları alanında uzman Rus sivil toplumuna daha fazla maddi destek sağlaması istendi.
Rusya’nın AB içindeki “radikal ve aşırı uç” hareketlere son zamanlarda yaptığı yardımların da gündeme getirildiği kararda, Moskova’nın AB içindeki siyasi parti ve kuruluşlara tedarik ettiği söylenen finansal, teknik ve siyasi yardımların Avrupa Komisyonu tarafından takibe alınması talep edildi.
“Giriş yasağı keyfi”
Kararda, Moskova’nın çoğu siyasi ve üst düzey bürokrattan oluşan 89 kişiye yönelik “Rusya’ya giriş yasağı” da “keyfi” olarak nitelendi. Rusya’nın AB’ye misilleme olarak hazırladığı “kara listesi”nin “uluslararası hukuk ve evrensel değerlere aykırı olduğu” görüşü not edildi.
AP kararında, Rusya’yla ilişkilerin normalleşmesi için “Rusya’nın Kırım da dahil olmak üzere Ukrayna’nın toprak bütünlüğü ve egemenliğine saygı duyması, Minsk anlaşmalarını tam olarak yerine getirmesi ve AB sınırlarında istikrar bozucu askeri ve güvenlik faaliyetlerine son vermesi” gerektiği kaydedildi.
Karar metnini kaleme alan AP raportörü Litvanyalı parlamenter Gabrielius Landsbergis, oylama sonrası yaptığı açıklamada, “Ukrayna’ya saldırı ve Kırıma’a el konulmasının ardından Rus yöneticiler ilişkilerimizde bir yol ayrımına gelmiş bulunuyor. Kremlin şimdi işbirliği ile yalnızlaşma yönleri arasında seçim yapmak zorunda. Şahsen Rus halkının hepimiz gibi savaş değil barış istediğine inanıyorum. Rusya’da değişim içerden gelecektir” ifadelerini kullandı.
AP tarafından kabul edilen “Rusya’nın Kırım’a el koymasının ardından Karadeniz havzasındaki askeri-stratejik durum” başlıklı ikinci bir kararda ise NATO’nun Karadeniz’de deniz ve havada askeri üstünlüğe sahip olması gerektiği savunuldu. AP’nin Rumen üyelerinden Mircea Paşcu tarafından hazırlanan karar metninde, Rusya’nın Kırım Tatarlarına yönelik baskısı kınandı. Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi ve uluslararası kamuoyuna Ukrayna’nın doğrusundaki savaş suçları hakkında soruşturma başlatmaları çağrısında bulunuldu. Kararda, Ankara’nın Kırım politikası ise “muğlak” olarak tanımlandı.
Almanya’nın Rusya pazarındaki payı eriyor
Yıllardır Rusya’ya en fazla yatırım malları satan ülkelerin başında Almanya geliyor. Ancak ticari ilişkiler Rusya’daki ekonomik kriz ve siyasi gerginlikten ağır darbe aldı.
Alman Makine ve Tesis İmalatçıları Birliği Başkanı Reinhold Festege, mayıs ayı sonunda Rusya’da yaptığı temasların son derece sıcak ve samimi bir atmosferde geçtiğini söylüyor.
Kendisi de işadamı olan Festge, Rusya Ticaret ve Sanayi Bakanı Denis Manturov ve Rusya’nın en büyük bankası olan Sberbank’ın yönetim kurulu başkanı Aleksander Morozov ile her konuyu açıkça tartışabilmiş olmaktan memnun görünüyor.
İhracat dibe vurdu
Festge ve beraberindeki heyet, Batı’nın Rusya’ya uyguladığı yaptırımların Alman makine imalatçılarının Rus müşterileriyle uzun bir geçmişe dayanan iyi ilişkilerini ne ölçüde etkilediğini ve ticari bağlantıları düzeltme imkânının olup olmadığını öğrenmek amacıyla Moskova’ya gitmişti. Alman makine endüstrisinin yaptırdığı son ankete göre, yaptırımlar kadar Rusya’nın iç ekonomik sorunları da Almanya’nın bu ülkeye yaptığı ihracata ağır darbe indirdi.
Sadece bu yılın ilk üç ayında Alman şirketlerinin Rusya’ya yaptığı makine ihracatı geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 28 oranında geriledi. Rusya bundan iki yıl önceye kadar Alman makine ve tesis imalatçılarının dördüncü büyük ihracat pazarı konumundaydı. Şimdi ise onunculuğa geriledi.
Sipariş girdilerindeki düşüş, Rusya’nın Alman yatırım malları açısından önemini daha da kaybedeceğini gösteriyor.
Rusya doğal ortak sayılıyor
Bir milyon kişinin istihdam edildiği ve toplam ihracat içindeki payının yüzde 20’yi bulduğu Alman makinecilik branşının bu düşüşten etkilenmemesi mümkün değil. Rusya uzun yıllar Almanya’nın en istikrarlı ihracat pazarları arasında yer aldı.
Birlik başkanı Festge, Moskova dönüşü düzenlediği basın toplantısında ‘dost ve müşterileriyle’ diyalogu devam ettirmeyi amaçladıklarını, Rusya ile ticarette şahsi ilişkilerin son derece önemli olduğunu ve bu pazarda kendini kabul ettiren şirketlerin daha az etkileneceğini belirtti.
Festege, sözlerini “Rusya bizim doğal ticari ortağımızdır, zihniyet farkımız yoktur ve coğrafi yakınlığı da önemli bir faktördür” şeklinde sürdürdü.
Kredi piyasası kilitlendi
Ticari bağlantıların düzelmesi önündeki engeller yaptırımlar kadar Rus finans piyasasındaki krizden de kaynaklanıyor. Ruble nispeten toparlandıysa da ithal malları Rus şirketlerine çok pahalıya geliyor. Piyasa faizi yüzde 25’i bulduğu için ithalatı krediyle finanse etme imkânı da bulunmuyor. Kredi piyasası tamamen durdu. Birlik başkanı Festge, Sberbank yönetimiyle yaptıkları görüşmelerde bu tıkanıklığı aşma imkânlarını ele aldıklarını söyledi.
Alman mallarının pahalıya geldiği alanlarda Çin şirketleri boşluğu doldurabiliyor. Çinliler son on yılda Alman şirketlerinin Rus piyasasındaki payını yüzde on oranında küçültmeyi başardı. Alman iş çevreleri Çin şirketlerinin Rus makine ve tesis piyasasını ele geçirmesinin zaman meselesi olduğunu belirtiyor.
“İyi günler yakında”
Alman şirketleri Rusya’dan vazgeçmek niyetinde değil. Uzmanlar, Rusya’nın modern teknolojilere ihtiyaç duyduğunu, sadece miktar ve fiyat üzerinden pazar payını büyütmeye çalışan Çin şirketlerinin inovasyon alanında Almanya ile rekabet edemeyeceğini belirtiyor. Rus yetkililer Almanları yatırım yapmaya çağırıyor ve Alman teknolojisini her zaman tercih ettiklerini dile getiriyorlar.
Ancak bütün iyi niyetli sözlere rağmen Alman makine imalatçılarının Rusya pazarında tutunması zorlaşıyor. İmalatçılar birliğinin anketine göre birçok Alman şirketi Rusya’daki üretim ve servis ünitelerini küçültüp personel sayısını azaltmaya hazırlanıyor. Proje finansmanı ve fiyat indirimiyle Rus ortaklarına kolaylık göstermeye çalışan Alman şirketleri Rusya’nın en büyük takım tezgâhları fuarına büyük ilgi gösterdi.
Ukrayna krizini sona erdirmek için imzalanan Minsk anlaşmasının uygulanması durumunda yaptırımların yumuşatılabileceğini hatırlatan Makine İmalatçıları Birliği Başkanı Reinhold Festge, Avrupa’nın yeniden demir perdeyle bölüneceğine ihtimal vermediğini ve branşları için büyük önem taşıyan Rusya pazarının yeniden açılacağına inandıklarını sözlerine ekledi.