Artırılan savunma bütçelerinin ülkemizde üretilecek platformları da destekleyecek olması önemlidir
Havacılık, uzay ve savunma alanlarında hızlı ve yenilikçi çözümler oluşturmayı hedefleyen ESEN Sistem Entegrasyon ABD merkezli Sierra Nevada Corporation ortaklığında Şubat 2012’de kuruldu. Kuruluşundan günümüze geliştirdiği ürünlerle hem yurtiçi hem de yurtdışı pazarlarda kendine yer edinen ESEN Sistem Entegrasyon, geleceğe emin adımlarla ilerliyor.
ESEN Sistem Entegrasyon’un gerçekleştirdiği çalışmaları ve gelecek hedeflerini okuyucularımızla paylaşan firmanın Genel Müdürü Cem Uğur, merak edilen soruları yanıtladı.
ESEN Sistem Entegrasyon’un yaptığı çalışmalar ile ilgili bilgi alabilir miyiz?
Firmamız havacılık, savunma ve uzay alanında çalışan bir mühendislik firmasıdır. 2012 yılında kurulduk ve bugün itibari ile 80 kişilik, konusunun uzmanı bir kadro ile çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bugüne kadarki çalışmalarımıza nihai ürün geliştirme stratejisi ile devam ettik. Ülkemizin ihtiyaçları ve teknolojinin gelişimini göz önünde bulundurarak savunma ve güvenlik alanında Türkiye’nin ilk Geniş Alan Gözetleme (GAG) Sistemi’ni geliştirmek üzere harekete geçtik. Yaptığımız sistem insansız hava araçlarında kullanılabiliyor ve dört kilometreye dört kilometre alanı gözlemleyebilecek bir kapasiteye sahiptir. Bu sistemle üç bine yakın unsuru gerçek zamanlı olarak takip edebiliyoruz. Bu takip sırasında görüntülenen üç bin unsur arasında ayrım yaptırabilecek bir çözüm ortaya koyduk. Örneğin sistemimiz, gözlemlerinizden edindiğiniz bilgilerle bölgeyi tanıyıp, o bölgedeki zamansal yoğunlukları tespit edip, aksi durumlar söz konusu olduğunda ikaz ediyor. Bu durumda verileri değerlendirmede kolaylıklar sağlayarak oluşabilecek tehditlere erken müdahale konusunda benzersiz bir yetenek oluşturuyor. Bu sistem güvenlik güçlerine olay gerçekleşmeden önlem alabilme imkânı sağlıyor. Bugün itibari ile sistemin insanlı ve insansız platformlara entegrasyonu konusunda TAI ile görüşmelerimiz devam ediyor. Aselsan ile diğer platformlara entegrasyonu konusunda çalışıyoruz.
Bu sistem hangi alanlarda kullanılabilir?
Terörle mücadelede, kamu güvenliği ve kaçak göçmenlerin hareketi veya kaçakçılık gibi konularda sistem etkin çözümler üretebilir. Bu sistemin en büyük artısı sistemin amaca yönelik olarak uyumlandırılabilmesidir. Hangi alanda kullanılacaksa o alana göre özellikler belirlenecek şekilde sistem adapte edilebilir. Bu ürün, Türk mühendisleri tarafından geliştirilmiş yerli ve millî bir üründür. Ülkemizin hizmetine sunulmaya hazır olan sistemimizden yaşantımızdaki pek çok alanda faydalanarak halkımızın huzur ve refahına katkı sağlamak üzere çalışmalarımıza devam ediyoruz.
Sistemin alımı oldu mu?
Aselsan’la birlikte bir kontrata imza attık. Şu anda teslimat aşamasındayız.
Firmada yabancı ortak var mı?
Şirketimizin çalışanları ve yönetimi tamamen Türk, sermayedarların %51’i Türk %49’u ise yabancı sermayedir. Bu yabancı sermayenin sahipleri yine ABD’de iş kurmuş havacılık ve uzay alanında çalışmalar yapan SNC firmasının sahibi olan Fatih Özmen ve Eren Özmen’dir.
Savunma sanayiinde yazılım ve mühendislik konusunda kontratlara bağlı olarak firmalarımız gelişebiliyor ancak bir zaman sonra bu gelişimin devamında zorluklar yaşanıyor. Bu durum da ortaya çıkan bilgi birikiminin gelişmesine engel oluyor. Sürdürülebilirlik noktasında düşüncenizi alabilir miyiz?
Bu konudaki endişeler haklıdır. Elde edilen tecrübelerin geliştirilmesi oldukça önemlidir. Bu çerçevede bizim geliştirdiğimiz sistemlerin geleceği ve gelişimimiz konusunda yurtdışı pazarlarda yer almamız oldukça önemli. Bu konuda da ABD’deki sermayedarımız Fatih ve Eren Özmen’in dünyanın birçok ülkesine yayılmış pazarlama ağından faydalanabileceğimizi düşünüyorum. Bu durumun şirketimizin geleceği ve gelişimimiz açısından önemli olduğu inancındayım. Onların sayesinde bugün Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan’la kontratlarımız var. Ülkemiz sadece teknoloji tüketen değil, teknoloji üreten ve ihraç eden bir ülke olma hedefine doğru yürürken, ESEN olarak bu hedef yolunda katkı sağlayan bir Türk firması olmaktan gurur duyuyoruz.
Bahsettiğiniz sistem dışında bir ürününüz var mı?
Ülkemiz yurt dışından birçok farklı amaç ile uçak alıyor ya da Hürkuş örneğinde olduğu gibi kendimiz tasarlayıp üretiyoruz. Ancak her durumda alt parçalarına geldiğiniz zaman yine yurtdışına bağımlılık devam ediyor. Bu noktada örneğin THY ürün aldığı firmaya alım yaparken belli parçaların ülkemizden temin edilmesi için anlaşmalar yapabiliyor. Sertifikasyon sorunları yaşanmadığı takdirde de bu alımlar gerçekleşiyor.
Belli büyüklükteki uçakların hepsinde TCAS denilen sistem var. Bu sistemler bir uçakla karşılaşıldığında diğer uçaktaki sistemle temasa geçerek kendi pilotlarına uyarılarda bulunarak çarpışmayı engelliyorlar. Aynı cihazın üzerine araziyle çarpışmasını engelleyen bir sistem de koyabiliyorsunuz. Bu yetenekler tek kutu içerisinde de ürünleştirilebiliyor ve bu ürünler yurtdışından temin ediliyor. Söz konusu ürünü biz yerli ve millî olarak geliştirebileceğimizi düşündük ve çalışmalara başladık. Geldiğimiz noktada Trafik ve Arazi Çarpışma Önleme Sistemi’ni geliştirdik. Bu ürünü önce ülkemizdeki hava araçlarında kullanmayı hedefliyoruz. Sonrasında da sertifikasyon alıp yurtdışı pazarlarda satışını yapmak istiyoruz. Birkaç yıl içerisinde amacımıza ulaşabileceğimiz kanaatindeyim.
Savunma alanındaki firma yetkilileri ile görüştüğümüzde savunma bütçelerinin artırılması gerektiğini dile getiriyorlardı. Bugün ülkemizin savunma harcamalarının artırılacağı yönünde açıklamalar var. Sizin bu konudaki görüşlerinizi alabilir miyiz?
Dünyada savunma harcamalarının arttığı bir dönem yaşanıyor. Diğer taraftan da kendi güvenliğini sağlayacağı ürünleri ülkeler, dışa bağımlı olmadan üretmek arzusu içerisindeler ve Türkiye de uzun zamandır bu bilinçle hareket ediyor. Diğer taraftan savunma alanında geliştirilen ürünler oldukça maliyetli ürünler olduğu için doğal olarak daha fazla kaynağa ihtiyaç duymaktadır. Bu çerçevede açıklandığı üzere, bu alana ayrılacak kaynağın artırılması ve dolayısıyla yurt dışından temin konusunda yaşanan zorlukların yerli üretim ile aşılaması yönündeki adımlar bizleri umutlandırıyor. Artırılan savunma bütçelerinin ülkemizde üretilecek platformları da destekleyecek olması önemlidir. Burada baş aktörün de TAI olacağını görüyoruz. Bu çerçevede bir muharip uçak üretiminden bahsediyoruz ve bu üretim çerçevesinde alt yüklenicilere çok iş düşeceğini şimdiden söyleyebiliriz. Muharip uçakta ESEN’in ürünlerine de ihtiyaç duyulacağını düşünüyoruz. Bunun dışında da yepyeni fırsatlar çıkacağı kanaatindeyim. Bu da hedeflerimizi gerçekleştireceğimiz ve hatta büyütebileceğimiz bir dönemi işaret etmektedir.
Günümüzde güvenliğin daha maliyetli hale geldiğini söyleyebilir miyiz?
Elbette, asimetrik savaşların yaşandığı bir dönemin içerisindeyiz ve siz bir şey geliştirirken karşı taraf yeni bir şey geliştirerek size cevap veriyor. Siz hava aracına ısıya duyarlı bir kamera yerleştiriyorsunuz, bunu karşılığı olarak terörist bir şemsiye yardımı ile bunu engelleyebiliyor. O zaman “şemsiye tutulduğu zaman teröristi nasıl tespit ederim” sorusunu soruyorsunuz. Bu sorunun cevabını aldığınız yeni teknolojileri geliştiriyorsunuz.
Sizin gözetleme sisteminiz bu tür önlemlerin üstesinden gelebiliyor mu?
Bizim gözetleme sistemimizin diğer konvansiyonel sistemleri göre artıları var. Konvansiyonel sistemlerde çok dar bir alana bakılabiliyor. Siz o dar alanı kontrol ederken, başka bir noktada hareket eden bir unsur gözden kaçabiliyor. ESEN Geniş Alan Gözetleme (GAG) Sistemi ile çok geniş bir alanı, çok uzun süreler boyunca sürekli olarak gözetleyebildiğimiz için, unsurlar saklansa dahi, bir süre sonra saklandığı yerden çıkıp hareket ettiğinde tespit edebiliyoruz. GAG ile söz konusu geniş alan sürekli olarak gözetlendiği için tespit edilen unsurun geriye dönük hareketlerini de izleme imkânı bulunuyor.
Yerli uçak konusunda ortağınız Fatih Özmen’in ismi çok geçti bu konudaki son durum nedir?
Fatih Bey ve Eren Hanım, bir ay önce bir basın açıklaması yaptılar. Biliyorsunuz Fatih Bey ve Eren Hanım Türkiye’den ABD’ye gitmiş ve uzay ve havacılık alanında önemli başarılar elde eden bir firmayı ortaya çıkarmışlardır. O nedenle ülkemizin gurur duyduğu iki kişidir. Onlar da ülkelerini seven insanlar olarak bildikleri alanda ülkelerinde yatırımlar yapmak arzusundalar. Proje iptal olmadı ama gelişen bir durumda da değil.
Gelecekte ne olur?
Şu andaki bilgiler dahilinde projenin geleceği konusunda bir netliğe sahip değiliz. OCAK 2018