Beşiktaş’a dönersem ancak başkan olarak dönerim

Futbol dünyasının önemli isimleri içerisinde yer alan Sinan Vardar, yıllarca Türk futbolu’na genç yetenekleri kazandıran kişi oldu. Altyapı konusunda fikirlerini yıllar içerisinde kısmen gerçekleştiren Sinan Vardar’ın bu konuda yaptıkları, ülkemizin içerisinde bulunduğu durum göz önünde bulundurulduğunda azımsanamayacak boyutta olduğu gözlemleniyor. Beşiktaş’ta bu hususta önemli çalışmalara imza atan Sinan Vardar’ı son olarak Somaspor’un başında görüyoruz. Yaşanan üzücü olay sonrası Soma için neler yapabileceğini düşünürken, kendisine gelen Somaspor’un başına geçme teklifini tereddütsüz kabul eden Sinan Vardar, başkanlık sonrası geçen kısa sürede önemli çalışmalara imza atmış, öncelikle var olan tesisi büyüterek on bin kişilik bir tesise dönüştürmüş. Yaptığı çalışmalarla daha yolun başında olduklarını belirten Somaspor Kulübü Başkanı Sinan Vardar, gelecek ile ilgili değerlendirmelerini okuyucularımızla paylaştı.

Somaspor Kulübüne başkanlık yapma kararını nasıl aldınız?

Soma’da yaşanan facia beni derinden etkiledi. Ben de bu bölgeye maddi ve manevi destek olmak amacıyla Somaspor Kulübü’nü kalkındırmak için harekete geçmek istedim. Daha sonra o bölgedeki Ak Parti milletvekilleri ve belediye başkanı aradı ve orada bir toplantı gerçekleştirdik. Kazayı yapan şirket, bu elim kazanın sonucunda sponsorluğu bırakmak zorunda kalmış. Bütün bunlardan hareketle ben Soma sporun başkanı oldum. Şu anda 8 şehit çocuğu Somaspor’un alt yapısında oynuyor. Onlara burs da veriyoruz. Onların içinden bir iki tane yetenekli futbolcu çıkacağını ümit ediyoruz.

Çok başarılı olur mu bilinmez ama orada yüz güldürmek önemli diye düşünüyoruz.

Soma130-140 bin nüfuslu ve 37 bin de genci olan bir yerleşim yeri. Ülkemiz dünyanın en genç nüfusuna sahip olduğu halde ne yazık ki sporda büyük bir başarı yakalayamıyoruz. Senelerce yöneticilik yaptım ve bu süreçte hep gençleri yetiştirmeye gayret gösterdim. Beni de daha çok bu yönümle tanırlar ve bu yönümü takdir ederler. Fakat ne yazık ki bu ülke bu anlamda üretim yapamıyor. Tabi bundaki en önemli sebep de eğitimin eksiliğidir. Bunun yanında başka şeylerde önem taşıyor ama bunu uzun uzun konuşmak lazım. Milli Eğitim Bakanlığı, Gençlik Spor Bakanlığı bir araya gelerek yalnız futbolu değil sporu ilkokullardan başlayarak düzenlemeye gitmelidir. Eskiden semt sahaları vardı. Onlar zamanla yok olmaya başladı. Onların yerine büyük binalar yapılmaya başlandı. Semt sahalarından futbolcular çıkardı artık onu da kaybettik. Gelişmekte olan bir ülke olmamız bizim için büyük başarı fakat hala futbolcu üretemiyoruz. Bunun sebeplerini de araştırmak lazım diye düşünüyorum. Yurt dışındaki büyük takımlarını ve alt yapılarını inceliyoruz fakat bunu da çok fazla kendimize örnek alamıyoruz.

Biliyorsunuz haftada 2 saat beden eğitimi dersi var. Çocukların giyinmesi soyunması bir ders saatini alır diğer bir saatte öğretmenin çocuklara sporla ilgili verimli bilgi vermesi pek de mümkün görünmüyor. Siz bu konuda neler düşünüyorsunuz?

Bu konuda çok haklısınız. Futbolda alt yapıya baktığım zaman futbolcular genellikle gelir düzeyi düşük ailelerden çıkıyor. Etiler’den Nişantaşı’ndan futbolcu çıkmıyor. Buralardaki ailelerin maddi durumları iyi de olsa aileler çocuklarının ilk önce okulunu bitirmesini ve iyi bir eğitim almasını istiyor. Gelir düzeyi düşük ailelerin çocuklarının tek ümidi futbol fakat eğitim durumları çok iyi olmadığı için başarılı futbolcu çıkarma şansımız da oldukça azalıyor.

Soma’da güzel bir alt yapı kurup oradaki gençlere güzel bir imkan sağlamak istiyoruz. Şimdi stadı büyüttük. 10 bin kişilik bir stat oluşturduk.  Kamp yelerimizi ve alt yapı tesislerimizi yaptık. Özellikle alt yapı yatırımına önem verdik. Geçen yıl kazandığımız maçların ardından Somalılar büyük bir sevinç içerisinde bir anlık da olsa acılarını unuttular. Tabi o bir saat sonra evlerine veya kahvehanelere döndüklerinde o hüzünlü ortam tekrar oluşmaya başladı. Kolay değil. Oradaki insanların hepsi birbirini tanıyor ve hepsi birbirinin acısını en derinden hissediyor. İnsanların bu sevinçlerinin ardından çok doğru bir şey yaptığımın daha da bilincine vardım. Yaşlı insanlar sokakta gördükleri zaman sarılıp öpüyorlar. Bunlar benim için güzel duygular. Tabi oraya gitmeden önce bazı gruplar benim oraya Somaspor için değil de oteller yapmak için geldiğimi söylediler. Somaspor’a katkılarımla beraber niyetimin o olmadığını anladılar. Ama keşke Soma’ya turizmi de götürebilsem. Bunu çok isterim.

O dönem sizi biraz üzdüler sanırız.

Üzmek demeyelim de çok fazla destek göremedim. Ama bunların da bir şekilde altından kalktım.

Manisa’dan size bir destek geliyor mu?

Manisa’dan bize bir destek gelmedi. Manisa valisi ve kaymakamımız çok değerli insanlar. Manevi olarak çok büyük desteklerini gördüm. Ayrıca belediye başkanımızdan da destek gördük. Tabi belediye ana kente bağlandığı için çok fazla maddi olarak destek verebilecek durumda değil. Fakat kendisi alt yapımıza ve tesisleşmemize katkıda bulundu.  

A.Ş olma hedefiniz vardı. Bu düşünceniz hala devam ediyor mu?

Devam ediyor. A.Ş. olma konusunda bir kongre kararı aldık ve o kararla birlikte bu hedefimizi gerçekleştirmek için adımımızı atmış olacağız. Soma’da iki tane takım vardı. Ben bu iki takımı bir araya getirmeyi düşünüyorum. Oradaki maden şirketleri bilhassa İMBAT, Koç’un maden şirketi gibi şirketlerle de görüşüyoruz. Bunun dışında Kolin ve Torku Şeker’in de enerji santralleri vardı. Onlarla da görüşmelerimize devam ediyoruz.

A.Ş olma ne gibi değişiklikler getirir?

Benim en büyük düşüncem oradaki insanları birleştirmektir. Bunu da Somaspor bünyesi altında yapmak istiyorum. Bu kulüp ayrıca sosyal bir kulüp niteliği de taşıyacak. Önümüzdeki yaz Jolly Tur’un turlarının bir kısmını oradan geçireceğim ve Soma’da konaklama vereceğim. Böylece insanlar Soma’yı da görmüş olacaklar. A.Ş. olduğumuzda bunun bir kısım hisselerini maden şirketlerine pay ederek oradaki üreten kesimi sporun içine sokmak istiyorum. Böylece bu şirket daha ciddi ve kurumsallaşmış bir hale gelecektir. Bakınız Soma’nın yakınında Akhisar var. Büyük bir sanayisi olmamasına rağmen süper ligde futbol oynuyorlar. Bu takdir edilesi bir durumdur.

Somaspor yakın dönemde liglere oyuncu verebilir mi?

Biz bu sene üç futbolcumuzu 2.lige verdik. Amatör olduğu için tutamıyoruz çünkü. Menemen ve Manisa spor’a verdik bu oyuncularımızı.

Peki bu sizin önünüzü kapatır mı?

Tabi ki kapatmaz. Onların başarılarını gördüğümde ben daha mutlu oluyorum.

Büyük takımların alt yapısından da futbolcu alabiliyor musunuz?

Geçen yıl Beşiktaş’ın alt yapısından 6 tane bu sene de 2 tane futbolcu aldım. Bu 3.ligin altında bir lig. Yılda 24 maç yapıyorlar.6 ay futbolculara maç yok, futbolcular 6 ay sonra döndüklerinde kilo almış ve antrenmansız oluyorlar. Dünyanın hiçbir yerinde 12 takımlı bir lig göremezsiniz. Tesisi olan takımları profesyonel lige alın diye bir öneri yaptım fakat bu önerim çok fazla kabul görmedi.

Beşiktaş’a dönmek ister misiniz?

Ben Beşiktaş defterini kapattım. En son Mete’ye yapılanı ben hiç hazmedemiyorum. Mete büyük bir turizm şirketinin ceosu ve 10 ay işe gitmedi. Takımı için bütün fedakarlıkları gösterdi. Fakat bunların hiçbirini görmediler. Bu sebeple Mete’ye yapılanı ben affedemem. Ben de Beşiktaş’a dönersem ancak başkan olarak dönebilirim. Ama şu an en çok istediğim Somaspor’u bir yerlere getirebilmek. Zamanında Beşiktaş’a 10 milyon euro para kazandırdım ve bunu da alt yapıdan satılan futbolculardan sağladım. Küçücük bir plastik çim sahadan 60 tane futbolcu çıkardık ama bu kulüpten bir teşekkür bile alamadık.

Takımlarımıza yabancı futbolcuların alınması konusunda neler söylersiniz?

Takımlarımız ne yazık ki alt yapıdan gelen futbolcuların yerine yabancı futbolcuları tercih ediyor. İnsanlarımız da yabancı bir futbolcu geldiğinde büyük bir sevinçle alkışlıyorlar fakat alt yapıdan gelen bir futbolcuyu tanıyan bile olmuyor. Bu da popülist kültürün oluşturduğu bir sonuçtur. Çünkü medya yabancı futbolcuları abartarak bizlere anlatıyor. Taraftar da dolayısıyla buna göre bilinçleniyor. Taraftarın ve futbolcunun doğru bilinçlendirilmesi gerekiyor. Bunun için de önce iyi insan sonra iyi futbolcu görüşünü temel almalıyız. Spor bilincini oluşturmak için eğitime ilk önce ilkokullardan başlamamız gerekiyor. Biz basketbol maçında Amerika’yı yenseydik dünya şampiyonu oluyorduk. Dikkat ederseniz o dönemde takımın içerisinde hiç yabancı sporcu yoktu. Futbolcuyu kulüpler izlemez. Gelişmiş ülkelerin bir araştırma grubu vardır. Bu gruplar gider Meksika, Uruguay ve bunun gibi ülkelerde futbolcu izlerler. 13, 14 yaşındaki çocukları alıp yetiştirirler. Yetenekli olanları A takımına alırlar, daha az yeteneklileri başka takımlara anlaşmalı olarak verirler. Ve sistemleri gayet düzenli bir şekilde ilerler. Bizde ne yazık ki bu şekilde yürümez. Sezon biter, menajerler kaset getirir ve başkan da bu kasetleri izler. 3 dakikalık olan bu kaseti izledikten sonra en iyi olduğunu düşündükleri futbolcuyu getirmeye karar verirler.

Soma ile ilgili son olarak neler söylersiniz?

Soma’yı ve Somalıları seviyorum. En büyük gayem orada sosyal gelişmeyi sağlamaktır. Yapabilirsek de oradaki yetenekli gençleri topluma kazandırmak. Böylece Soma’yı iyi yerlere getirmeyi istiyoruz.