Bir başarı öyküsü: Bimeks

Her firmanın bir başarı öyküsü vardır.  Starbucks İcra Kurulu Başkanı Howard Schultz’ın, sermaye toplamak için yaptığı görüşmelerde 280’den fazla hayır cevabı almasına rağmen hayalinden vazgeçmemesi gibi örnekler başarının da anahtarı olarak karşımıza çıkıyor.

Çevresindeki bütün yatırımcılar bu sektör iş yapmaz, sermayeyi batırırsınız demelerine rağmen amaçlarına inanmış bir avuç insan kimseyi dinlemez, yollarından sapmazlar.  İşte böyle bir süreçten geçen Bimeks, Türkiye’de yabancı yatırımcıların başaramadığı teknoloji perakendeciliğinde kimsenin beklemediği bir başarıya imza attı. Yaşanan bu sürecin önemli tanıklarından biri olan Bimeks Genel Müdürü Arif Bayraktar,   süreci bizimle paylaştı.

Bimeks’in bugünlere kolay gelmediği ifade ediliyor. Bize Bimeks’in gelişimi ile ilgili bilgi aktarır mısınız?

Bimeks 1990 yılında kuruldu. Türkiye’de teknoloji perakendeciliğini ilk başlatan şirketiz. O dönemde Avrupa’da ve Amerika’da örnekler vardı fakat Türkiye’de bu yönde bir yatırımcı yoktu. Ben 1995 Eylül ayında Bimeks’e katıldığımda bu işi yapan yoktu. 1996 yılında AVM’deli ilk mağazamızı Carrefour  İçerenköy alışveriş merkezinde açtık. O dönemde bize herkes bu iş AVM içersinde olur mu diye sorular soruyorlardı.  Rafları nasıl dolduracaksınız, buranın kirasını ödeyebilecek misiniz, diye sorular yönelttiler. Fakat o dönemde Kadıköy’deki kendi mağazamız 100 birim iş yapıyorsa, Carrefour İçerenköy’de 300 birim iş yapmaya başladık. Bimeks bu yatırımla alışveriş merkezlerinin içinde olmasının gücünü görmüş oldu. O dönemde Bimeks büyüme kararı alarak Adana’da bir mağaza açtı. Ümraniye’de 4. mağazamızı açtık. 2001 yılı geldiğinde işler bir anda değişmeye başladı. Bizim işlerimizde %40-45 oranlarında azalmalar oldu. Türkiye ekonomisi dağıldı, bizim sektörümüzde hızla dağıldı. Kriz döneminde de biz yetişmiş insan gücümüzü koruma politikası izledik. Patronlarımız çalışanları korumak için personel azaltmak yerine maaşları düşürmeyi önerdi. Hatta bu kararı da kendileri vermedi, İcra Kurulu olarak sizler karar verin dediler. İcra Kurulunda bulanan 4 arkadaş olarak bizler çalışanlarımızla konuştuk ve bu düşünceyi kabul ederek, Bimeks’te kimsenin işsiz kalmamasını sağladık. Piyasalar daha sonrasında düzelmeye başlayınca da krizde bizimle olan personelimizden müdürler çıktı. 2001 krizinin bitmesiyle birlikte Bursa’da mağaza açtık, birkaç bölgede de mağaza açınca o dönemde Bimeks yönetimi kriz döneminde düşen maaşlarımızın hepsini düzeltti ve haklarımızı geri verdi. 2007 yılına geldiğimizde artık 36 mağazaya ulaşmıştık ve teknoport mağazalar açmaya başladık. 2007 yılında Türkiye istikrarlı büyüme sürecine girmişti ve tek başına bir iktidar vardı. Bunu gören yabancı yatırımcılar Türkiye’ye yatırım yapma kararı aldılar.

Sektörde yabancı yatırımcıların gelmesiyle birlikte yeni bir süreç başladı, diyebiliriz miyiz?

Evet. Bizler artık kriz bitti diyip büyümeye odaklanmışken birden yerli rekabetle birlikte yabancı rekabetiyle karşı karşıya kaldık. Alman yatırımcılar, Fransız yatırımcılar sektöre girmeye başladı. Sektörde dört olan firma sayısı 8-9 firmaya ulaştı. 2007 yılında artık herkes bir yerlere yatırım yapmaya başladı. Fakat 2008 yılı krizi yeniden sektördeki bütün dengelerin değişmesine neden oldu. Çünkü 2008 yılı krizi Türkiye krizi değil, dünya kriziydi. Bimeks bu krizi en iyi okuyan firmalardan biri oldu. 2008-2009 yılında 8 tane mağazamızı kapattık. Bunlardan bir tanesi de Bursa’daki teknoport mağazamızdı. O mağazada 2 milyon dolar yatırımından vazgeçtik. Çünkü mağazamız verimlilikten uzaklaşmıştı. 36 mağazadan 28 mağazaya düştük. Verimlilik çalışmaları içinde metrekaresi uygun olan mağazalar bularak yeni mağazalar açmaya başladık. 2010 yılına geldiğimizde özellikle Anadolu’da hızla büyümenin önemini görmeye başladık. Rakiplerimizden bir tanesi Anadolu’ya açılmayı başarmıştı. Bize de doğru bir proje gibi geliyordu fakat sermaye açısından sorunlar yaşıyorduk. Bu nedenle franchise vererek mağazalar açmaya başladık. Merkezin maliyetini arttırmadan gitmediğimiz illerde bu yöntemle mağaza açmayı başardık. 2011 yılında halka arz bizim açımızdan önemli bir gelişme oldu. Halka arz ile sermayemizi güçlendirdik. Bimeks olarak mağazalarımızdan günlük internet satışı yapabilme imkanı sağladık. 2011-2014 yılına kadar çok istikrarlı bir şekilde büyüyen ve pazardan pay alan bir firma olmayı başardık. 2013 yılındaki büyüme oranımızla birlikte Electro World mağazalarını satın aldık. 2014 yılının ilk çeyreğinde Darty’i satın aldık. Bugün Bimeks geçen yılın sonuçlarına göre %100’lük bir büyüme içersine girmeyi başardı. Geçen yıl %45 büyüme başarmıştık. Yılsonuna kadar %100’ün üstünde bir büyüme sağlayacağımıza inanıyorum. Pazarın tüm olumsuz şartlarına rağmen biz gayet önemli bir büyüme sağlayacağımızı düşünüyorum.

Zor şartlar diye bahsettiğiniz bugün iktidarın ekonomiyi frenleme girişimleri midir?

Seçimden önce yaşanan sorunlar nedeniyle tüketicinin güven endeksinde bir olumsuzluk oldu. Fakat toparlanmanın başladığını görüyoruz. Bundan sonraki süreçte de büyümenin geleceğini düşünüyoruz. Türkiye’nin ilk çeyrek büyüme oranlarının da gayet iyi geldiğini söyleyebilirim. İhracatımızın artması da iyi bir gelişmedir. Faiz oranları giderek düşüyor. İnşallah Irak’ta yaşanan olaylar da ileriye gitmeden biter. Bunların dışında da sektöre olumsuz yansıyan en önemli husus taksit sınırlandırılmasıdır. Cep telefondaki taksit sınırlamaları sektörde olumsuz bir etki oluşturdu. Bu olumsuz etki bizden ziyade telefon bayilerini daha çok etkiledi diyebiliriz. Sermaye yapılarının güçlü olmadığı yerlerde bu tür kararların etkisi daha fazla oluyor. Bize bir aile geldiğinde beyaz eşya da alabiliyor, telefonda alabiliyor, televizyon da alabiliyor. 2014 yılının ikinci yarısından itibaren yaşanan bu sorunların da giderileceğini düşünüyorum. Çünkü Samsung, Apple gibi markaların bu pazarı kaybetme gibi bir lüksleri olduğunu düşünmüyorum. Bunun neticesi olarak 1,5 milyar doları geçmiş bir Bimeks ortaya çıkıyor.

Darty ve Electro World mağazalarını satın alma nedeninizi aktarır mısınız?

Bimeks bilgisayar ağırlıklı bir firmaydı. 2-3 yıldır telefon, tüketici elektroniğinin payı artıyordu. Buna karşın bizim beyaz eşya ve ev aletlerinde hacmimiz küçüktü. Bu iki firmanın özellikle beyaz eşya ve ev ürünlerinde başarıları vardı. Bizim önemli bir eksiğimizi kapatıyorlardı. Satın ama sonrası Bimeks daha güçlü bir şekilde ilerliyor. Örneğin anneler gününde Bimeks’in 2 günlük cirosunun içinde ev eşyası, kişisel bakım ürünleri payı %22 seviyelerine geldi. Bu verilerden de doğru karar verdiğimizi anlıyoruz. Bimeks bunlarla da yetinmiyor, yeni 4 tane franchise mağazamızı açtık. Iğdır, Sinop, Bingol ve Bartın illerimizde yeni mağazalar açtık. Bir de Gebze de yeni bir anlaşma yaptık. Bu çerçevede faaliyette olduğumuz il sayımızı 57 ile çıkarmış olacağız. Bu sene hedefimiz 65 ilde olmak 150-160 arasında da mağaza sayısına ulaşmaktır. 2011 yılında halka arz yaparken halka 2015 yılı sonunda bütün illerimizde olacağımıza dair söz vermiştik. 2015 yılı sonunda bu hedefi gerçekleştireceğiz.

Bu çalışmalar sonunda Bimeks’in toplam pazar payı ne olur?

Bimeks’in pazar payı %8-10 arasında değişiyordu. Şu anda %20’lik bir pazar payı hedefimiz var. Bu yılsonunda da bu hedefe ulaşabileceğimizi düşünüyorum. 2015 yılında %25’lik pazar payını zorlarız. 2016 yılında ya sektör lideri oluruz, ya da sektör lideriyle hemen hemen aynı oranlarda pazar payına sahip oluruz.

Sektörde tüketicilerin sizi tercih etmesinde neler etkili oluyor?

Burada birinci faktör fiyattır. Tüketiciler sizi ne kadar severse sevsin, çalışmalarınızdan ne kadar memnun olursa olsun öncelikle ürünlerin fiyatlarına bakıyor. Ondan sonra hizmet kalitesine, satış sonrası hizmetlere bakıyorlar. Örneğin Bimeks şu anda Şırnak’ta bulunmuyor. Fakat internet üzerinden ürün alanlar sadece fiyatlara bakıyorlar. Şırnak’tan bir müşterimiz sipariş verdiğinde sistem ilk olarak Diyarbakır’daki mağaza stokuna bakıyor ve ürün orada var ise bir gün sonra Şırnak’taki sipariş ellerine ulaşıyor. Diğer mağazalarda böyle bir sistem bulunmuyor. Onlarda internet siparişi verdiğiniz zaman İstanbul merkezden ürün gönderiyorlar ve 5 gün belki bir haftada ürün ellerine ulaşıyor. İnternette yakaladığımız bu başarıyla ciddi bir büyüme potansiyeli yakalıyoruz. Tüketici odaklı bir firmayız ve tüketicimiz bizi üzmüyorsa bizde onları üzmek istemiyoruz. Bazen firmaların karşılamadığı hizmetleri biz karşılıyoruz.

Bu konu çok önemlidir. Tüketiciler özellikle teknoloji mağazalarında satış sonrası mağazanın kendilerini net korumadığını ve koruması gerektiğini belirtiyorlar. Türkiye tüketici hakları konusunda birçok batılı ülkeden ileridedir. Bizler ürün alıp satan firmalarız. Tüketiciler telefon veya televizyon aldığında yaşadığı en küçük sorunda ürünün sıfırla değişmesini istiyor. İlk 6 ay içersinde değişim, para iadesi gibi uygulamalar var.