Birliğin kurulması finansman şirketlerini bankaların gölgesinde kalmaktan kurtaracak

Leasing sektörü olarak, Finansal Şirketler Birliği’nin kurulmasını uzun zamandır bekledikleri bir yapı olarak değerlendiren Şeker Leasing Genel Müdürü Cenk Erten, “ Çünkü, Türkiye finans piyasasının ağırlığını açık ara ile bankalar taşımaktadır. Bu ağırlık sektörün bir kısmının fazlaca söz hakkı sahibi olmasına sebep oluyor. Dolayısıyla finans piyasanın alternatif oyuncuları olan Leasing, Faktoring ve diğer finansman şirketlerinin bankaların gölgesinde kalması, bu finansman şirketlerinin bir çoğunun aynı zamanda bir banka iştiraki olması, büyük hissedar olan bankalar ne derse o olur düşüncesi,  banka dışı finansal şirketlerin sıkıntı duydukları bir durumdur” dedi

Banka dışında kalan finans şirketlerini “finans piyasasında önemli bir boşluğu doldurmalarına karşın arada kalmış,  seslerini yeterince duyuramayan kurumlar” diye özetleyen Cenk Erten,  böyle bir ortamda ayrı ayrı sesimizi duyurmaya çalışıyorduk. Finansal Şirketler Birliği’nin kurulması aşamasında sektör bir yandan bu sıkıntıların aşılacağına inanarak olumlu bakarken bir yandan da üç ayrı alan bir arada nasıl çalışacak endişesi vardı. Sonrasında gördük ki, istendiğinde orta yol bulunabiliniyor. Birliğin kurulmasından sonra her temsilci grup için faydalı bir yapı ortaya çıktı ve daha yeni olmasına rağmen oldukça doğru çalışmalar yaparak ses getirdi. Önümüzdeki dönemlerde çok daha faydalı bir yapıya kavuşmuş olacak” dedi.

Müşteri portföylerinin %80 ini KOBİ’lerin oluşturmasına karşın, Türkiye’de hiç leasing sistemiyle tanışmamış şirket sayısının çok olduğunu ifade eden Erten, başta leasing sistemi olmak üzere diğer alternatif finans modellerini genç KOBİ’lere anlatmak adına daha gidilecek çok yollarının olduğunun altını çizerek, “Leasing sisteminin içine girmemiş KOBİ sayısı öylesine çok ki, bizim şirketlere leasing sistemini ve sunduğu onlarca avantajı tek tek anlatmamız mümkün değil. Dolayısıyla, burada Birliğin önemi ortaya çıkıyor. Bizler müşteriye gidip kendimizi anlatmak yerine, Birlik kanalıyla gerçek anlamda objektif olarak leasing, faktoring ve tüketici finansman sistemi anlatılacak. Birlik çeşitli ulusal platformlarda sektörümüzü temsil ederken aynı zamanda hem müşterilerimize hem de sektöre çok önemli bir katkı yaparak az sayıdaki sektör müşteri portföyünün artmasını da sağlayacaktır” dedi.

KOBİ’lerin dünya da olduğu gibi Türkiye’de de ekonominin lokomotifini oluşturduğu gerçeğinin altını çizen Cenk Erten, bu durumun Türk piyasasını dinamik tuttuğunu, bu gerçekten yola çıkarak, “Leasing şirketleri olarak en önemli müşteri portföyünü oluşturan KOBİ’lerin bu oranla paralel olarak leasing sistemini yeterince kullandığını söylemek zor. Ama her geçen yıl doğru tespit ve uygulamalarla daha önce leasing sistemiyle tanışmamış irili ufaklı şirketlerin leasing sistemiyle tanışıp, leasing’in sadece vergi avantajı sağlamaktan ibaret olmadığını, satın alma sürecinde yaşanan bütün işlemlerin sizin adınıza yapılıyor olduğunu anladıktan  sonra leasing’in hedeflerine uygun bir finansman modeli olacağını görerek ‘neden daha önce kullanmadık’ demeleri, leasing sektörünün daha alacak çok yolu olmasına rağmen  bizleri gelecek için umutlandırıyor” dedi. Şekerbank’ın ana stratejisi gereği başta Anadolu olmak üzere, ekonominin var olduğu her bölgeye odaklanma düşüncesinin Şeker Leasing’in de gelişim stratejisi içersinde yer aldığını ifade eden Cenk Erten, “Şeker Leasing  olarak çok büyük olmayan yapımızı daha hızlı düşünme ve hareket etme kabiliyetimizle avantaj haline dönüştürmeye  çalışıyoruz. Yeniden yapılanma sürecimizi tamamlamamız ve finans alanındaki hukuksal altyapının da değişmesiyle birlikte leasing sektöründe daha atak bir çalışma prensibi benimsemeye başladık ve daha yenilikçi çözüm odaklı projelerimizle farkımızı ortaya koyarak büyümeye devam ediyoruz. Ana hissedarımız olan Şekerbank’ın gelişme stratejisi olan Anadolu’ya verdiği önem iştirak olarak bize de yansıyor ve batı pazarını ihmal etmeden gelişimi, Anadolu ve ekonominin olduğu her bölgede sağlayacağımıza inanıyoruz” dedi.