Bölgedeki arıcılara desteğimiz sürecek

Ülkemizin farklı bölgelerinde yaşanan orman yangınlarının ardından Balparmak Muğla’ya ve bölgedeki arıcılara desteğini sürdürüyor. İlk aşamada; yangın söndürme çalışmalarında ihtiyaç duyulan destek malzemelerini ihtiyaç sahiplerine ve yetkililere birinci elden teslim eden Balparmak, aynı zamanda afetten zarar gören köylerde ulaşabildiği arıcılar ile görüşerek ihtiyaçları belirledi. Edindiği bilgiler ışığında ikinci aşamaya geçen Balparmak, peşin ödeme yolu ile 30 milyon lira tutarında bal alım kararı verdi. Yangın felaketinden etkilenen Muğlalı arıcıların ballarını peşin ödeme yoluyla satın alacağını açıklayan Balparmak Yönetim Kurulu Başkanı Özen Altıparmak, arıcıların genel ihtiyaçları için de ayrıca destek sağladıklarının bilgisini verdi.

Bazı üreticiler 10-15 yıl çam balı üretimi yapılamayacağını ve piyasaya sahte balların hakim olacağını söylüyor. Bu konudaki görüşlerinizi öğrenebilir miyiz?

Çam balı, Basra böceği denilen bir böcek türüyle arıların iş birliği sayesinde üretiliyor. Kıymeti de buradan geliyor. Dünyadaki çam balı üretiminin yüzde 90’dan fazlası Türkiye’de gerçekleşiyor. Arıcılığın ülke ekonomisine katkısını şöyle özetleyebiliriz; 200 milyon doları bal olmak üzere toplamda 500 milyon dolarlık bir hacme sahiptir. Bununla birlikte Türkiye’nin tarımsal üretim hacmine katkısı ise 5 milyar dolardır.  Arıcılığın ve özellikle çam balının ülkemiz ekonomisine katkısı da ortada. Türkiye bu anlamda çok önemli bir potansiyele sahip. Evet, yaşadığımız yangın felaketleri sonrası Marmaris bölgesinde çam balı üretimi 10-15 yıl olmayacak ama çam balı sadece Marmaris’te yok. Çam balı üretimi Dalaman’dan Bodrum, Kuşadası Milli Park’a kadar çok geniş bir alanda yapılıyor. Çok şükür ki çam ağaçlarımızın tamamı yanmadı. Bu bölgede Yerkesik, Kıran, Labranda, Zeytinköy Dağpınar, Bodrum’un birçok yeri, Güzelçamlı ve Doğanbey bölgeleri, Köyceğiz’in büyük bir bölümü, Fethiye ve Dalaman’daki kızılçam ağaçları kurtulmuş durumda. Yani çam balı kaynağının yarıdan fazlası hala duruyor, arılar da duruyor. Ancak sezon 10-15 gün kadar uzayabilir.

Çünkü arıcılar bölgeye ancak Eylül ayında çıkabilecekler. Yaylada bal sağımını bitirdikten sonra döneceklerdi fakat yangınlar olunca dönmeyi biraz ertelediler. Tabii yanan bölgeler arasında Marmaris, Bayır, Osmaniye, Kumlubük, Turunç, Hisarönü gibi çam balı açısından çok kıymetli yerler var. Artık buralardan 10-15 değil belki 20 yıl çam balı alma imkânı yok gibi görünüyor. Ancak Ege Bölgesi’nde mutlaka çam balı olacaktır. Geçen yıl olumsuz iklim koşulları nedeniyle toplam rekolte yüzde 5-10 civarında kaldı. Bu yıl uygun iklim şartları oluşursa bundan önceki yıllarda olduğu gibi 15 bin ton olan toplam rekoltenin yarıdan fazlasının üretilebileceğini düşünüyoruz. Bunun da bazı şartları var; Basra böceği hala yaşıyor olursa, sıcaklık 40 dereceyi aşmazsa, kuru hava ve poyraz esmezse, sabahları çiy oluşursa, hatta yağmur da olursa zaten arı da var. Çam balların yarıdan fazlası alınabilir. Şimdiden kötümser olmaya gerek yok. Eylül ayında durum daha net bir şekilde görünecektir… Şu anda zaten Türkiye’de tüm zamanların en fazla taklit ve tağşiş yapılan dönemini yaşıyoruz. Bunun önüne geçilebilmesi için daha fazla denetim yapılması gerekiyor. Emeği çalınan birçok arıcı var ve Balparmak olarak biz bunu bir ülke sorunu olarak görüyoruz.

Bal üretimi için askeri alan veya milli park olan verimli yerler olduğu söyleniyor. Bu bölgelere giriş için özel bir izin verilebilir mi?

Tabii ki verilebilir. Bakanlığın yaptığı açıklamaya göre, Güzelçamlı ve Doğanbey arası Kuşadası Milli Park’ı üretime açıldı.

Arıcılar için destek planınızın içeriği nedir?

Yangınların ardından gerek öncelikli ihtiyaçlar gerek arıcılığın geleceği için çok özverili çalışmalar gerçekleştirildi. Güzelçamlı ve Doğanbey arası Kuşadası Milli Park’ı da üretime açıldı. Biz de Türkiye’nin 40 yıllık bal markası olarak bu sorumlulukla ilk günden itibaren bölgedeki durumu yakından takip ettik. Desteğimizi bölgede bizzat sağladık. Afetten zarar gören Muğlalı arıcılarımız için kademeli destek planı hazırladık. Öncelikle Balparmak çalışanlarımızdan oluşan gönüllü ekiplerimiz ile temel yardım malzemeleri kapsamında yerinde destek sağladık. Ayrıca ziyaret ettiğimiz köylerde zarar gören yöre arıcılarımızın ihtiyaçlarını belirledik, ardından maddi destek paketimizi devreye aldık. Bu doğrultuda arıcılarımızdan sağımını yaylada yaptıkları balları peşin ödeme yoluyla satın alma kararı aldık. Bununla birlikte arıcılarımızın genel ihtiyaçları için de destek planımızı hayata geçirdik. Bu sayede, bu zor dönemde arıcılarımızı mali açıdan bir nebze de olsa rahatlatmayı hedefliyoruz. Arıcılık mesleğinin ve arı ürünlerinin sürdürülebilirliği için her zaman arıcılarımızın yanında olacağız. Bugüne kadar olduğu gibi yarın da Muğla’nın ormanlarında arılar uçacak, arıcılarımız ballarını sağacak. Bu zor dönemi el ele vererek, hep birlikte atlatacağız.

Arı ve arıcılık sektörünün durumu hakkında ne düşünüyorsunuz?

Arının geleceği gıdanın geleceği anlamına geliyor. Ülkemiz bitki örtüsü, bitki çeşitliliği, iklimi, coğrafî yapısı ile tam bir arıcılık üssü. Dünyada eşi benzeri bulunmayan bal çeşitliliğine ve yüksek bal kalitesine sahibiz. Arıcılık da ülkemizdeki en kadim mesleklerden biri… Ancak bu kadim bilginin yanı sıra arıcılarımızı teknik anlamda da desteklemek gerekiyor. Arıcıların, arıları doğru zamanda doğru yerde konumlandırmak, hastalıklardan korumak, nektar zamanına güçlü yetiştirerek hazırlamak, arıları zirai ilaçlanan yerlerden uzak tutmak, arı hastalıklarını önleyebilmek, hijyenik ortam sağlamak gibi önemli sorumlulukları bulunuyor. Tüm bunlar teknik eğitimlerin içeriğini oluşturuyor. Diğer yandan denetimler de bu sektör için olmazsa olmazlardan. Çünkü denetlenmediği zaman, iyi balla kötü bal arasındaki fark ortaya konulamadığı için bu durum işini doğru ve düzgün yapan arıcıları mağdur durumuna düşürüyor. Yeni nesil de az kazançlı olduğu düşünülen ve oldukça meşakkatli olan bu mesleği icra etmeye pek yanaşmıyor.  Biz de bunun için Balparmak Arıcılık Akademisi’ni kurduk, akademide verdiğimiz modern arıcılık teknikleri eğitimlerimiz ile arıcılık mesleğine gençleri ve kadınları kazandırmaya yönelik çalışmalar yapıyoruz.EYLÜL2021