Devlet kural koyucu olarak eşit, adil ve rekabeti sağlayıcı kurallar koyması lazım

2000  yılında kurulan ve havacılık sektörünün öncü kuruluşlarından olan  Kaan Havacılık Sanayi ve Ticaret A.Ş., Başarı Holding bünyesinde faaliyetlerine devam ediyor. Kaan Air 2002 yılından itibaren, helikopter satışı, kiralama,  VIP taşımacılık, hava taksi, havadan fotoğraf ve film çekim faaliyetlerinin dışında, devlet ve özel sektöre gerçekleştirdiği kalite hedefli başarılı projelerle pazardaki varlığını büyütmeye devam etmektedir.

Kaan Air, dünyanın önde gelen farklı kategorideki helikopter üreticilerinin  “exclusive”  distribütörlüğünün yanısıra  orman yangınları ile havadan mücadele, elektrik  iletim hatlarının  havadan takibi  gibi   devlet ve özel sektöre  gerçekleştirdiği önemli  projelerle pazardaki varlığını her geçen gün büyütmeye  devam etmektedir. Son olarak bünyesine iş jeti üretimi yapan Amerikan Gulfstream firmasının temsilciliğini katan Kaan Air’in dünü, bu günü ve geleceği ile ilgili Kaan Air Yönetim Kurulu Başkanı Ferda Yıldız ile bir söyleşi gerçekleştirdik.

Ülkemizde havacılık alanındaki gelişim ile ilgili bir değerlendirme yapar mısınız?

Türkiye havacılık alanında son on on beş yılda önemli atılımlar yaptı. Altyapı olmadan bu alanda gelişme sağlanamayacağından yola çıkarak ülke içerisinde önemli havaalanları inşa edildi. Coğrafi olarak avantajlarını kullanarak özellikle İstanbul ön plana çıkmaya başladı. Bu doğrultuda yapılan Üçüncü Havalimanı’nın önemli bir eser olacağı kanaatindeyim.

Biz bu ortamda uçağı tamamlayıcı bir araç olan helikopter alanında çalışmalar yapmak için yola çıktık ve bu alanda yapılması gereken önemli çalışmalar olduğu kanaatindeyiz. Ülkemizde helikopterin işlevinin öneminin henüz kavranamadığı kanaatindeyim, o nedenle bu alandaki çalışmaların bireysel çabalarla yürüdüğünü görüyoruz. Bizim bu alanda yaptığımız ilk yatırımın üzerinden yirmi yıl geçtiğini ve bu alanın o günden çok daha iyi bir noktada olduğunu söyleyebiliriz ancak bu alandaki gelişmenin yeterli olduğunu söyleyemeyiz. Helikopterin iniş kalkış yerlerindeki sıkıntılar, helikopterin önündeki en büyük dar boğaz olduğunu düşünüyorum. Özellikle büyükşehirlerde helikopterin iniş ve kalkış yapacağı yerlerin belirli kurallar dahilinde onaylı yerler olması gerekmektedir. Ancak bugüne kadar bu konuda atılan adımların yetersiz olduğunu görüyoruz. Altyapı gelişmeyince de helikopter sahipliği ve kullanımı cezbedici bir noktaya gelemiyor. Yeterince iniş kalkış yeri olsa Brezilya Sao Paulo’da olduğu gibi helikopter ile şehir içi taşımacılığı bile yapılabilir. Sao Paulo’da 650 tane iniş kalkış noktası var ve bu noktalarda 350 tane helikopter çalışıyor. Bu trafik belli kurallar çerçevesinde yürütülüyor. Bu açıdan bakıldığında İstanbul’da olan potansiyelin ortaya çıkarılması için zamana ihtiyacımız olduğunu söyleyebilirim.

Şirket olarak sadece helikopter mi temin ediyorsunuz?

Sadece helikopter temin etmiyoruz. 17 yıl önce havacılık sektöründe öncü bir firma ve Türk Sivil Havacılık pazarının lider helikopter tedarikçisi olma vizyonu ile yola çıkmıştık. Bugün havacılık sektöründe, helikopter satışı ve kiralaması,  VIP taşımacılık, hava taksi, havadan fotoğraf ve film çekim faaliyetlerinin dışında, devlet ve özel sektöre gerçekleştirdiğimiz kalite hedefli projelerle varlığımızı öncü bir kimlikle sürdürmekteyiz. İlk olarak 2005 yılında Türkiye şartlarına en uygun olduğuna inandığımız, dünyanın en hızlı, en güçlü ve en uzun menzile sahip olan helikopterlerini üreten Leonardo Helicopters (eski adıyla AgustaWestland) ile iş birliği yaptık. 2012 yılında yine Türkiye’nin ilk ve tek heliportu olan Kaan Heliportu hizmete açtık. 2015 yılında Kaan Air Australia’yı kurduk. 2016 yılında Almanya’nın Sande şehrinde konumlanmış helikopter operatörü WIKING HELICOPTER SERVICE’in %60 hissesini satın aldık. Son olarak dünyanın teknolojik altyapı bakımından en gelişmiş iş jeti üreticilerinden, ABD’li General Dynamics’in iştiraki Gulfstream uçaklarının Türkiye Ticari Satışlar Temsilcisi olduk. İşbirliğimiz kapsamında Gulfstream model uçakların Türkiye’de satışını gerçekleştiriyoruz.

Özel uçak sahipliği helikoptere göre daha fazla olduğu yönünde bir bilgiye sahibiz. Bu bilgi doğru mu?

Uçak sayısı helikoptere göre dört veya beş kat daha fazladır. Bunun ana sebebi insanların bu konu ile ilgili tecrübeleridir. İnsanların büyük bir çoğunluğu çok az helikopter tecrübesi yaşamışlardır. Belki insanların güvenlik ile ilgili düşünceleri de bu konuda etken olmuş olabilir. Ancak daha güvenli olduğunu söyleyebilirim. Bu nedenlerin zaman içerisinde geçerliliğini yitirip Türkiye’de helikopter sayısının artacağını düşünüyorum.

Ülkemizde helikopter kullanımı arttıkça, kendi helikopterimizi yapmamız mümkün mü?

Kendi helikopterimizi üretmemiz için herhangi bir engel yok. Bu konuda çalışmalar yapan firmalarımız var. TAI bu konuda yaptığı çalışmaları fuarda ilgililerle paylaştı. Bunun dışında askeri alanda yapılan çalışmalar devam ediyor. Bu tecrübelerin gelecekte yerli bir helikopterin üretimini sağlayacağını düşünüyorum.

Bu çalımalar sizin bahsettiğinin altyapı eksikliğin giderilmesi için yapılacak çalışmaları hızlandırır mı?   

Tabi ki, bu alana girecek araç sayısı arttıkça altyapıda doğal olarak geliştirilecektir. Bir hizmetin daha fazla alınıyor olması bilinirliğini artıracaktır ve bu sayede gelişimin hızlanacağı kanaatindeyim. 

Bu konuda ilgili kurumlar gerekli çalışmayı yapmıyor mu?

Sivil havacılıkta muazzam bir gelişim olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle sabit kanatlı araçlarda ilerleme var ancak helikopter altyapısı konusunda yeterli adımlar atılmıyor. Bu adımların atılması ve bu alana yatırım yapacak yatırımcıların önünün açılması gerekmektedir.

Havacılık alanında uluslararası firmaların temsilciliğini yapan bir yatırımcı olarak son dönemde yabancıların ülkemize bakışı ile ilgili gözlemlerinizi bizimle paylaşır mısınız?

Türkiye’nin yurtdışındaki ilişkilerinin istenildiği seviyede gittiği söylenemez. Son olarak da bildiğiniz gibi ABD ile yaşanan vize krizi bizleri düşündürüyor. Yabancı yatırımcıların Türkiye’ye yatırım konusunda istekli olduğu söylenemez.

Bu alanda yapılacak yatırımların önü açılması için neler yapılabilir?

Ülkemizde bu alanda yaptığımız en büyük hata her şeyi daha ucuz yapmak adına atılan adımlardır. Tabi ki ucuz olması önemlidir ancak bundan önemlisi kendi kendine yeter hale gelinebilmesidir. Bu durum özellikle savaş zamanlarında bizim önümüze gelebilmektedir. O nedenle kendi olmazsa olmazlarını üretmesi gerekmektedir. Bu açıdan bakarsak havacılık alanındaki yatırımların önü açılacaktır.

Firma olarak sektörden beklentileriniz ile ilgili bir değerlendirme alabilir miyiz?

Bizim en büyük beklentimiz devletin haksız rekabeti önleyici tedbirleri almasıdır. Sonrasında özel sektörün kendi şartlarını yaratıp yoluna devam edebileceği kanaatindeyim. Burada devletin kural koyucu olarak eşit, adil ve rekabeti sağlayıcı kuralları koyması lazım. Bu çerçevede altyapı ile ilgili yatırım yapacak firmaların önünün açılması için gerekli düzenlemelerin yapılması gerekiyor. Bunu sabit kanatta başardı ve bu başarı öyküsünün bu alanda da devam ettirmesi gerekiyor.