Dünyanın en çok bisküvi tüketilen ülkesi olan İngiltere’ye yatırım yaptığımız için çok mutluyuz
Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ülker, “Türkiye ile olan iyi ilişkileri ve yapısı, İngiltere için büyük bir potansiyel oluşturuyor ve biz de bunu bir ticari fırsata dönüştürmeyi arzu ediyoruz. Türkiye ve İngiltere arasında ticari ilişkilerin gelişmesi, şu an bizim grubumuz için oldukça kritik. Bu konuda da her ülke ticari heyetlerinin kısa bir sürede konuyu neticelendirmesini ümit ediyoruz. Bugün Türkiye geldiği konum itibariyle çok daha uygun maliyetlerle bisküvi ve çikolata üretebiliyor ve İngiltere’ye ihraç edebiliyor. Bu, iki ülke arasında göz ardı edilmemesi gereken önemli hususlardan biridir.”
Türkiye’yi yurt dışında başarı ile temsil eden Yıldız Holding, İngiltere’ye yaptığı yatırımla dikkat çekti. Yapılan yatırımlarla globalleşme adına önemli adımlar atılırken, yaşanan brexit süreci ve bu süreç çerçevesinde Türkiye İngiltere ticari ilişkilerinin geleceği, yatırımcılar açısından belirsizlikleri de beraberinde getiriyor.
Yıldız Holding’in uluslararası arenadaki yeri ve Türkiye İngiltere ticari ilişkilerinin geleceği ile ilgili görüşlerini almak için bir araya geldiğimiz Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ülker, sorularımızı yanıtladı.
Pandemi süreciyle ilgili düşüncelerinizi alabilir miyiz?
Pandemi kimsenin hazır olmadığı bir anda, sürpriz bir şekilde ortaya çıktı. Böyle bir süreçte Yıldız Holding olarak en kısa sürede gerekli tedbirleri alarak üretimimizi aksatmadık, dağıtım networkümüzü canlı tuttuk, raflarımızı boş bırakmadık. İngiltere’de, Türkiye’de ve Ortadoğu’da üretim, dağıtım networkümüzü çalıştırdık. Raflarımızı boş bırakmadık. Gıdanın erişilebilirliği bizim için önemliydi. Sürdürülebilir gıda platformunu devam ettirdik. Tedarikçilerimizle görüşerek bağlantılarımızı güçlendirdik, iş birliğini artırdık. Ancak pandemi beklendiği üzere şu anda bir düşüş eğilimde, gücünü kaybediyor. İnsanlar normal hayatlarına adapte olmaya başladı. Ülkelerin ve devletlerin aldıkları tedbirlere paralel olarak, biz de ekonomiyi canlandırmak adına elimizden geleni yapıyoruz. Yine bu süreçte çalışanların, müşterilerin ve tüketicilerimizin sağlığını ön planda tutuyoruz. Her zaman öncelikle ‘insan’ dedik. Bu süreci çok hafif geçirdiğimizi düşünüyoruz.
Ülkemizin lider markalarından biri olan Ülker’in üretimdeki gücü ve bu gücün geleceği ile ilgili bilgi alabilir miyiz?
Ülker, Türkiye’nin lider markalarından biridir. Sadece Türkiye’de değil, Ortadoğu’da da güçlü bir marka. Dolayısıyla global markalarımızdan biri olmaya aday. Türkiye’yi yurt dışında başarıyla temsil ediyor. Gelecekte de güçlü ürünlerle bölgedeki hâkimiyetini ve pazar payını devam ettirecek. Bulunduğu ülkelerde de birinci veya ikinci konumda. Önümüzdeki dönemde Ülker markasına yatırım yapmaya devam edeceğiz. Türkiye, Ülker’in ana üretim üssüdür. Ancak Türkiye, sadece Ülker üretmiyor. Yıldız Holding’in sahip olduğu Godiva, Mcvities gibi markalara da üretim desteği sağlıyor. Türkiye’de rekabetçi iş gücü ve ulaşılabilir hammaddeler bu açıdan ekonomik değer yaratıyor.
Uluslararası arenada yakaladığınız başarı ile ilgili bir değerlendirme alabilir miyiz?
COVID-19’da lider olduğumuz pazarlardan güçlenerek çıktık. Pazar payımızı artırdık. Burada lokal üretim yapmanın büyük bir faydası olduğunu düşünüyoruz ve görüyoruz. İngiltere’deki sekiz fabrikamızda yerinde üretim yapıyoruz. Karantina ve kronik hastalar sebebiyle fabrika nüfusunun yüzde 30-40 azalmasına rağmen özveriyle çalışan işçilerimiz sayesinde üretimimiz aksamadan devam etti. Yüzde yüzlük bir performans gerçekleştirdik diyebilirim. Hollanda’daki fabrikamızda işçi sayısı eksilince, çalışanlarımız üretim hatlarına inerek üretime devam ettiler. Türkiye’de alınan tedbirlerle üretimimiz aksamadı. Gerektiğinde Türkiye’de de ilave istihdam yaparak işçi açığımızı kapattık.
Godiva gibi çikolatada çok güçlü bir premium markaya sahip olmak, McVities gibi uluslararası markalarla iş yapmak, Ülker gibi güçlü bir Ortadoğu yapısına sahip olmak gururu farklı kılıyor. Özellikle inovasyona ağırlık vermemiz, ürün çeşitliliği ve tüketiciyi doğru anlayabilmek ve bunu güçlü bir pazarlama stratejisiyle desteklememiz sayesinde konumumuzu günden güne güçlendiriyoruz. Sektörümüzde uluslararası güçlü oyuncularla rekabet etmek bizi her zaman diri tutuyor. Hem üretim verimlilikleri konusunda gerekli yatırımları yapıyoruz ve teknolojimizi geliştiriyoruz hem de tüketicinin beğenisini kazanmak için ürün geliştirmeye, geleceğin ürünlerini dizayn etmeye ağırlık veriyoruz.
Dünyanın en çok bisküvi tüketilen ülkesi olan İngiltere’ye yatırım yaptığımız için çok mutluyuz. İngiltere’deki fabrikalarımızdan beklediğimiz verimi alıyoruz. Türkiye için ekmek neyse, İngiltere için de bisküvi aynı yeri işgal ediyor. Özellikle COVID-19 salgını sırasında İngiltere’de insanlar evlerine bisküvi topladılar. Dolayısıyla bu sene İngiltere’de işlerimiz beklenenin üzerinde gerçekleşti. Herkesin de özveriyle çalıştığını gördük. İngiltere’deki iş dünyasına oldukça profesyonel bir ortam hâkim. İş yapmak oldukça kolay. Pazar oldukça oturmuş. Fazla dalgalanmalar yok, istikrar var. Tüketim stabil olmakla beraber, yeni ürünler de her zaman piyasada kendine yer bulabiliyor. Doğru hamlelerle yeni ürünlere de piyasada yer var. Ayrıca yerel yönetimle de güçlü ilişkilerimiz var. Örneğin Carlisle’de başımıza gelen sel felaketi sonrasında fabrika ciddi hasar görmüştü. Yerel yönetimin desteğiyle bu fabrikayı tekrar faaliyete alabildik. Böylece orda çalışan kişilere altı ay gibi kısa bir sürede tekrar iş başı yaptırabildik. İngiltere’de sanayi kültürü yüzyıllardır var. McVities markası 1831 yılından beri piyasada ve Londra’da en büyük fabrikalarımızdan biri. Endüstri ve sanayi içinde yaşayan bir ülkede iş yapmak ve oturmuş bir kültürün içinde yer almak bizim için çok kolay oldu.
Brexit sonrası Türkiye-İngiltere ticari ilişkilerinin gelişmesi için çalışmalar yapılmaktadır. İki ülke ticari ilişkilerinin geleceğiyle ilgili öngörülerinizi aktarır mısınız?
Biz bunu bir fırsat olarak görüyoruz. AB’nin ticari anlaşmalardan dolayı, İngiltere üzerinde bazı kısıtlamalar söz konusuydu. Türkiye ile olan iyi ilişkileri ve yapısı, İngiltere için büyük bir potansiyel oluşturuyor ve biz de bunu bir ticari fırsata dönüştürmeyi arzu ediyoruz. Türkiye ve İngiltere arasında ticari ilişkilerin gelişmesi, şu an bizim grubumuz için oldukça kritik. Bu konuda da her ülke ticari heyetlerinin kısa bir sürede konuyu neticelendirmesini ümit ediyoruz. Bugün Türkiye geldiği konum itibariyle çok daha uygun maliyetlerle bisküvi ve çikolata üretebiliyor ve İngiltere’ye ihraç edebiliyor. Bu, iki ülke arasında göz ardı edilmemesi gereken önemli hususlardan biridir. Orijinal bazı İngiliz ürünlerini de Türkiye’ye yıllar içerisinde getirmeyi ve bu raflara yerleştirmeyi hedefliyoruz. Bir, iki örnekle başladık. Ancak Türkiye ve İngiltere ticari ilişkilerinin gelişmesi ve iş birlikleri sayesinde, iki taraflı üretim yaparak Amerika, Çin, Avusturalya, Afrika gibi dışardaki potansiyel pazarlarda iyi bir ticari potansiyel elde edebileceğimizi düşünüyoruz.
Önümüzdeki dönem yurt dışı ve yurt içi hedeflerle ilgili bilgi alabilir miyiz?
Özellikle grubumuz atıştırmalık, şekerleme ve perakendeye odaklanarak büyümeyi hedefliyor. Bugüne kadar geliştirdiğimiz ve büyüttüğümüz işlerin bir kısmını stratejik yatırımcılara satarak, işlerin büyümesini, gelişimini ve devamını garanti altına aldık. Bu kaynaklarla da ağırlıklı olarak atıştırmalıkta büyümeye ağırlık verdik. Önümüzdeki dönemde Ar-Ge odaklı bir büyümeyle istihdam yaratmayı, mümkün olduğunca iç kaynakları değerlendirmeyi ve ülkemiz açısından ihracata odaklanmayı hedefliyoruz. Yurt dışında yeni pazarlar, yeni potansiyeller oluşturmayı, tüketiciyle daha yakın iletişime geçmeyi, global markalarımızı daha da güçlendirmeyi arzu ediyoruz.
Eklemek istedikleriniz… İngiltere ve Türkiye arasındaki ilişkilerin pozitif bir seyirde ilerlemesinde her iki ülkede görev yapan değerli büyükelçilerimizin büyük payı var. Aynı şekilde İngiltere’deki kamu kurumlarından da aldığımız destekler bizim için çok değerli. KASIM 2020