EPDK’nın yaptığı önemli çalışmalar kaçak akaryakıt nedeniyle gölgede kalıyor
Petline Genel Müdürü Adnan Ünal: “Sektör açısından kaçak akaryakıt konusu büyük önem taşımaktadır. Sürekli Irak, Suriye, İran veya gemilerle kaçak akaryakıt geliyor. Bu durum kaçak akaryakıt sorununu arttırıyor. Bir düzene sokabilsek sektör rahatlayacak. Belirli bölgeler bu yolla desteklenmek isteniliyor, fakat sektör ciddi ölçüde zarar görüyor. Belirsiz bir yapı içinde de transfer dönemi nasıl geçer kimse bilemez.”
Akaryakıt sektörüyle ilgili serbest piyasa şartlarından sürekli bahsetsek de son dönemde yaşanan EPDK müdahalesi ve kaçak yapının ön plana çıkması gibi nedenler sektörün yapısıyla ilgili görüşlerin yeniden gündeme gelmesine neden oldu. Tüm bu tartışmaların içinde sektörün nereye gittiğini anlamak için görüşlerini aldığımız Adnan Ünal, bugünkü durumu anlamanın zor olduğunu belirtilerek önemli açıklamalarda bulundu.
Akaryakıt sektörü farklı bir dönemden geçiyor. Bu açıdan sektörün geleceğiyle ilgili neler söyleyebilirsiniz?
Sektör geleceğiyle ilgili nereye gittiğini tam bilmiyor. Bu sektörde 30 yılım geçti, fakat şu anda yaşanılanları anlamak çok zor. Bir yandan serbest piyasa diyorsunuz, diğer taraftan EPDK fiyat veriyor. Şu anda EPDK, Almanya ve Fransa pazarlarıyla karşılaştırarak fiyat vermeye çalışıyor. Eskiden Akdeniz ülkelerini baz alıyorlardı, Yunanistan’daki kriz nedeniyle Almanya ve Fransa baz almaya başladılar. Fakat bu ülkeleri incelediğiniz zaman bizim pazar payımızla bir tutamazsınız. Türkiye’ye bir örnek alınacaksa Almanya kesinlikle olmamalıdır. Bu şekilde piyasaya kontrol etmenin doğru olduğunu düşünmüyoruz. Şu anda çok yüksek karların olmaması güzel bir durumdur. Fakat bu konuya mantık açısından da yaklaşmamız gerekiyor.
Piyasa serbest bırakılsa EPDK’nın istediği fiyat düzeyine gelebilir mi?
Normal rekabet şartları içinde de o fiyatlara gelinebilir. Piyasanın %80’i üç beş şirketin yönetimde gidiyor. Bu açıdan rekabet oluyor mu, olmuyor mu EPDK bunu inceliyor. Rekabet Kurumu da incelemeler de bulundu, bir takım sonuçlarda çıkardı. Fakat bu konuda bizim gördüğümüz istasyon transferlerinde ödenen fahiş fiyatlardır. Bunlar sonuçta tüketiciden çıkıyor. Bu durum düzenlenir ise hem EPDK rahatlayacak, hem de dağıtıcı şirketler rahatlayacaktır. Sonuçta kazanan tüketileler olacaktır.
İstasyonlarla ilgili anlaşmaları 5 yılla sınırlayarak bu durumu düzelttik diyorduk, düzelmedi mi?
Aslında ilk düşünceyle çok çelişkili bir yaklaşım oldu. İlk başta 5 yılla sınırlamanın daha iyi olacağı düşünülüyordu fakat sonuç daha kötü oldu.
Peki önümüzdeki süreçte yeniden transferler yaşanacak, bu sefer bayilerin eli daha güçlü olmaz mı?
Burada bayilere verelim bütçeler çok önemlidir. Fakat sektör açısından kaçak akaryakıt konusu büyük önem taşımaktadır. Sürekli Irak, Suriye, İran veya gemilerle kaçak akaryakıt geliyor. Bu durum kaçak akaryakıt sorununu arttırıyor. Bir düzene sokabilsek sektör rahatlayacak. Belirli bölgeler bu yolla desteklenmek isteniliyor, fakat sektör ciddi ölçüde zarar görüyor. Belirsiz bir yapı içinde de transfer dönemi nasıl geçer kimse bilemez.
Son zamanlarda Iraktan İsrail’e Türkiye üzerinden kaçak akaryakıt satıldığı ifade edildi.
Son zamanlarda bu konu daha fazla arttığını bizde görüyoruz. Yetkililerin sektöre bakış tarzı şu sorunları düzeltelim, fakat diğer sorunlar kalsın şeklinde gelişiyor. Bu doğru bir bakış tarzı değil. Bütün sorunları bir görüp hepsine çözüm üretmek gerekiyor. Bugün EPDK sektörle ilgili güzel çalışmalar da yapıyor, fakat yaptığı çalışmaların hepsi gölge de kalıyor.
Enerji Bakanı bir açıklama yaptı yeni akaryakıt kanunu ile sektördeki birçok sorunun çözüleceğini belirtti. Sizce yeni düzenlemeyle sorunların büyük bir kısmı düzeltilebilir mi?
Şu andaki sorun kanunla düzeltilecek bir sorun değildir. Çünkü kaçak akaryakıt zaten kanun dışı yöntemlerle gerçekleşiyor ve bu durumu engellemek var olan kanunla da yapılabilir. Fakat sektör açısından düzeltilmesi gereken düzenlemeler de var. Yeni çıkan kanunda marker cihazıyla ölçümde sorun tespit edilirse tesis yöneticisinden firmanın yönetim kurulu başkanına kadar ceza öngörülüyor. Peki sizin cihazınız yanlış bir ölçüm yaptıysa ne olacak.
Sektörle ilgili aktardığınız bilgilerden sonra değerlendirmek gerekirse son on yılda gelinen nokta sizce olumlu mu?
Tarafsız olarak bakarsak sektör için önemli çalışmaların yapıldığını da görüyoruz. Fakat yapılan tüm çalışmalar sonrasında kaçak akaryakıt sorunu yapılan iyi çalışmaları da gölgeliyor. Marker uygulaması çok iyi oldu, fakat işin diğer boyutunda insanları korkutuyor.
Sektör olarak siz bir araya gelerek sorunları hükümete iletebiliyor musunuz?
Bizim Petline olarak farklılaştırılmış bir ürünümüz yok. Farklı fiyat uyguladığımız ürünlerimiz bulunmuyor. Petder bu konuda bir çalışma yaptı ve tüketiciye bilgi aktardı. Her ürün aracınıza uygudur. Burada tüketici davranışı önemlidir.
Petline olarak siz neler yapıyorsunuz? Bu kadar karlılığın düştüğü, kaçağın olduğu bir dönemde her dürüst şirket gibi zor bir dönem geçiyoruz. Biz Petline olarak şehir merkezlerinde çok fazla bulunmuyoruz. Ağırlıklı olarak lojistik firmaları, köylü ve kırsal kesim de iş yaptığımız için bu durum bizi daha fazla etkiliyor. Çünkü kaçak akaryakıt en fazla bu bölgeleri etkiliyor.