Finansman şirketleri KOBİ’leri ve Türkiye ekonomisini desteklemektedir

Ticaretin zorlaşmasıyla birlikte finans yönetimi önemli bir kavram olarak karşımıza çıkarken, KOBİ’lerimiz de attıkları her adımda en uygun finansman modelini kullanmak istiyor. Ürünlerin satış noktasında önemli bir çözüm ortağı olan finansman şirketleri ise rekabeti zor olan finansal sistem içerisinde kendi yerini alıyor. Yaşadıkları zorluklara rağmen 2014 yılının ilk altı ayında 5 Milyar TL kredi kullandırdıklarını belirten Finansal Kurumlar Birliği Başkan Vekili Vahit Altun, sektörün yaşadığı sorunları ve geldiği noktayı dergimize değerlendirdi.

Finansal Kurumlar Birliğinin oluşmasından bugüne finansman şirketleri açısından değişimi aktarır mısınız?

Alternatif finansman kaynağı olarak ekonomide önemli role sahip finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketleri geçtiğimiz yıl Ekim ayında ilk genel kurulunu yaparak faaliyetlerine başlayan ve kamu kurumu niteliğinde bir meslek örgütü olan Finansal Kurumlar Birliği çatısı altında bir araya gelmiştir. Birliği oluşturan diğer sektörlere nazaran daha az şirket ile faaliyet gösteren finansman şirketlerinin gerek kamu kurumları gerekse finansal sistemi kullananlar nezdinde bilinilirliğinin Birlik faaliyetleri ile birlikte artması ve finansal sistem içerisindeki rolünün daha iyi anlaşılması beklenmektedir. Nitekim 2014 yılı içerisinde finansman şirketlerini ilgilendiren pek çok düzenleme yayımlanmıştır. Finansman şirketleri, düzenlemelerin hazırlanma aşamasında ve yayımlandıktan sonraki süreçlerde Birliğin kamu kurumu niteliğinde meslek örgütü olma itibarını da arkasına alarak kendini daha iyi ifade etme ve daha aktif rol alma imkanına sahip olmuştur.

Finansman şirketlerinin firmalar ve halk açısından bilinirliliği ve ulaşımı yeterli düzeyde midir?

Finansman şirketleri satış noktasında her türlü mal ve hizmet satışını anında kredilendiren bu konuda uzman kuruluşlar olarak finansal sistem içerisinde önemli bir fonksiyonu yerine getirmektedir. Şirketlerimizin bankalara göre bilinirliği düşük düzeyde olup yaygın olarak sadece tüketiciyi finanse eden şirketler olarak bilinmektedir. Ancak eskiden tüketici finansmanı olarak anılan sektör  6361 sayılı Kanun ile getirilen değişiklikler sonrasında finansman şirketleri olarak tanımlanmış ve kanunla son kullanıcının (tüketicinin) finansmanı zorunluluğunun kaldırılması neticesinde, stok finansmanı da yapabilen kurumlar haline gelmişlerdir. Bilinenin aksine finansman şirketlerinin kredi portföyünün çoğunluğu KOBİ lerin yatırım malı olarak satın aldığı ticari araç, kamyon, otobüs, çekici gibi ürünlerin finansmanına yöneliktir. Finansman şirketlerinin en temel özelliği ürünün satış noktasında finansmanının sağlanmasıdır. Pek çok anlaşmalı mağaza ve bayi aracılığıyla müşteriler mal ve hizmeti satın alırken finansman şirketine de ulaşma imkanı bulmaktadır.

Finansman şirketlerinin finansal sistem içerisinden aldığı payı arttırmak için ne gibi çalışmaların yapılması gerekmektedir?

Ülkemizde kredi kartı kullanımının kolay ve yaygın olması, alımların kredi kartıyla kolayca vadelendirilebilmesi, mal ve hizmet alımında finansman şirketlerinin payının artmamasındaki en önemli engeldir. Diğer taraftan finansman şirketlerinin bankalar kadar ucuz fon kaynaklarına sahip olmamaları ve mevzuattan kaynaklanan rekabet eşitsizlikleri ve satıcılarla sözleşme yapma zorunluluğu gibi faktörler finansman şirketlerinin gelişimini olumsuz etkilemektedir. Bunun yanı sıra tüketicilere yönelik alınan makro ihtiyati tedbirler finansman şirketlerini sınırlamaktadır. Kredi kartlarına getirilen vade sınırlaması finansman şirketlerini olumlu etkilemekle birlikte, bankalarla eşit rekabet ortamının sağlanmasına yönelik düzenlemelerin yapılması ve mevzuattan kaynaklanan engellerin kaldırılması şirketlerimizin önünü açacaktır.

Gelişmiş ülkeler baz alındığında bu alanda geldiğimiz noktayı aktarır mısınız?

Gelişmiş ülkelerde mal ve hizmet alımının kredilendirilmesinde finansman şirketlerinin çok büyük ağırlığı bulunmaktadır. Ancak ülkemizde kredi kartlarının yoğun bir şekilde kullanılıyor olması nedeniyle finansman şirketlerinin payı gelişmiş ülkelere nazaran çok daha düşük düzeylerdedir. Gelişmiş ülkelerde finansman şirketlerinin çok daha geniş ürün yelpazesine sahip oldukları, nakdi kredi verilebilmesi, kredi kartı hizmeti verebilmeleri ve operasyonel kiralama gibi kredilendirme yöntemlerini yaygın olarak kullandıkları görülmektedir. Birlik tarafından da bu ülkelerdeki uygulamalar araştırılarak düzenlemelerin bu yönde geliştirilmesine yönelik girişimlerde bulunulmaktadır.

Merkez Bankasının aldığı kararla sizin de zorunlu karşılık oranı yükü getirmesi sektörü nasıl etkilemiştir. Bu durum nasıl düzeltilebilir?

4 Ekim 2013 tarihinde T.C. Merkez Bankası tarafından çıkarılan Zorunlu Karşılık Tebliğ değişikliği ile finansman şirketleri de bankalar gibi yaptıkları yurt dışı borçlanmalar ve tahvil ihraçları üzerinden zorunlu karşılık uygulamasına tabi tutulmuştur. Söz konusu düzenleme finansman şirketlerini derinden etkilemiştir. Söz konusu yükümlülük, finansman şirketlerinin zaten yüksek olan kredi maliyetlerini en az %1 oranında artırmakta ve bankalarla rekabet edilemez hale getirmektedir.

Rekabet eşitsizliğinin giderilmesini teminen, bankalara tanınan MB fonlama imkanlarından yararlanılması ve repo yapılabilmesi imkanı verilmesi, finansman şirketleri için daha uygun zorunlu karşılık oranları belirlenmesi, tahvil ihracı yoluyla fon sağlamanın yükümlülük kapsamından çıkarılması, finansman şirketlerinin borçlanma maliyeti dikkate alınarak zorunlu karşılıklara faiz ödenmesi gerekmektedir.

Hükümetin ekonomiyi soğutma adına aldığı önlemler finansman şirketlerini nasıl etkilemiştir?

Hükümetin cari açığı azaltma ve hane halkı tasarruf oranını arttırmaya yönelik tedbirleri finansman şirketlerini derinden etkilemiştir. Getirilen zorunlu karşılık oranları kredi arzını doğrudan etkilerken, otomobil kredileri için getirilen peşinat oranı ve vade kısıtlaması kredi talebini azaltıcı etki yapmıştır.. Söz konusu tedbirler finansman şirketlerinin karlılığını olumsuz etkileyerek bu alana yeni yatırımcıların girişlerini engellediği gibi var olan yatırımcıların da yatırımlarını tekrar gözden geçirmelerine sebep olmaktadır. Diğer taraftan, kredi kartına getirilen vade kısıtlamasının ise finansman şirketlerine olumlu etkilerinin olması beklenmektedir

Finansman şirketleri açısından 2014 yılı değerlendirmesi yapar mısınız?

Finansman şirketleri 2014 yılının ilk 6 ayında yaklaşık 5 Milyar TL tutarında yeni kredi kullandırmış ve Haziran 2014 tarihi itibariyle toplam kredi portföyü 15 Milyar TL seviyesine ulaşmıştır. Bu kredilerin %38’i bireysel araç finansmanına, % 58’i ise ticari araç finansmanına, diğer bir ifade ile KOBİ’lerin finansmanına yönelik kredilerdir. Cari açıkla mücadeleye yönelik olarak alınan tedbirler, çeşitli kalemlerde ÖTV ve maktu vergi artışları ve bu kapsamda ilk olarak 1 Ocak 2014’te binek araçlardan alınan ÖTV oranlarının arttırılması ve kurlardaki artışlar otomotiv piyasasını olumsuz etkilemiş  özellikle bireysel taşıt kredilerinde Eylül 2014 sonu itibariyle 2013 yıl sonuna göre % 11 oranında; geçen yılın aynı dönemine göre % 6 oranında bir daralma yaşanmıştır. Ticari taşıt kredilerinde aynı dönem içinde yaşanan toparlanma ile taşıt kredileri 2013 yıl sonu seviyesini koruyabilmiştir.

Bankalara oranla avantajlarınız veya dezavantajlarınız nelerdir? Bankalara nazaran mevduat gibi ucuz fon kaynağına sahip olmayan finansman şirketleri kaynak sağlama imkânlarındaki eşitsizlik bir yana, bankalar ile diğer birçok konuda rekabet eşitsizliği bulunmaktadır. Özel karşılıkların vergiden düşülememesi, gecelik borçlanma ve repo gibi Merkez Bankası fonlama imkânlarından yararlanamamak, döviz kredisi verememek, tam yetkili sigorta acentesi olamama, nakdi kredi kullandıramamak, bankaların yararlandığı adres paylaşım sistemi vb. bilgi kaynaklarından faydalanamama ve bankalardan kullanılan kredilerde BSMV yükümlüğüne tabi olmak gibi bir çok hususta bankalara tanınmış yetki ve avantajlardan finansman şirketleri zaten yararlanamamaktadır. Bununla birlikte finansman şirketleri, başta araç kredileri olmak üzere, sadece mal ve hizmet finansmanı konusunda uzmanlaştığı için banka ve diğer finansal kuruluşlara göre daha küçük ancak konularında uzman kadrolarıyla satış noktasında ve satış ile eş zamanlı olarak müşterilerine hızlı ve esnek çözümler üretmektedir. Finansman şirketleri yalnızca tüketicileri değil, özellikle ekonomide daralma yaşanan dönemlerde uluslararası ve yerli sermayedarların desteği ile otomotiv sektörünü, KOBİ’leri ve Türkiye ekonomisini desteklemektedir. Finansman Şirketleri tüketiciye doğrudan finansman sağlayarak, gerek üretici firmalar, gerekse dağıtım ve pazarlama firmaları üzerindeki finansman yükünü hafifletmekte ve bu firmaların asli faaliyet alanlarına odaklanmalarına, dolayısıyla üretimin artmasına yol açmaktadırlar. Öte yandan, vade farkı, fiyatlama, faturalama konularında çok farklı uygulamalar bulunan sektörde ödemeleri doğrudan  satıcıya banka yolu ile yaparak, kayıt dışı işlemlerin ve vergi kaçaklarının önlenmesine önemli katkı sağlamaktadır.