Gürcistan’a yatırım yaptığım için biraz pişmanlık duyuyorum!

Metay İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Metin Arifağaoğlu:

Gürcistan’a yatırım yaptığım için biraz pişmanlık duyuyorum!

Ancak genç yöneticilerin demokrasiyi tüm kurallarıyla uygulayacağına inanıyorum!

Gürcistan ile ilişkilerin gelişmesi, ülkeye yapılan Türk yatırımlarını da artırıyor. Kısa dönem önce açılışı yapılan LeograndHotel’de bu yatırımların başında geliyor. İlgililer 23. dönem Artvin Milletvekilli olan Metin Arifağaoğlu’nun yapmış olduğu yatırımın, bölgenin gelişimi açısından da oldukça önemli bir yatırım olduğunu ifade ediyor. Konu ile ilgili görüşlerini aldığımız Artvin sevdalısı Metin Arifağaoğlu’ndan Artvin’i ülke gündemine sokan bölgedeki madencilik faaliyetleri başta olmak üzere Gürcistan’daki yatırımlarıyla ilgili bilgi aldık.

Milletvekilliğiniz sırasında Artvin’e sahip çıkarak önemli çalışmalarda bulundunuz. Bu çerçevede şehirdeki maden çalışmaları ile ilgili de çalışmalarınız oldu. Bu noktada son dönemde konu ile ilgili gelişmeleri değerlendirmenizi istesek neler söylemek istersiniz?

Artvin bir çok açıdan eşsiz bir yerdir. Fakat son zamanlarda maden firmaları Artvin’in güzelliğine leke sürüyor.Artvin’de önceden bir Kanada firması madencilik faaliyetine başladı. Bu firma madene ulaşmak için tüneller açtı. O dönemde de ben milletvekili olarak görev yapıyordum. Oradaki halk firmanın çevreye verdiği zarar nedeniyle dava açtılar. Ben de TBMM’de araştırma önergesi verdim. Bir komisyon kurulup bu durumun incelenmesini istedim. Fakat o günkü meclis de Türkiye’deki bütün madenlerde yaşanan sorunları aşmak için tek bir komisyon kurulması kararlaştırıldı ve çalışmalar başladı. Bu yönde bir araştırma komisyonu kuruldu ve belirli incelemelerde bulunduk. Artvin’e sıra gelince ben de komisyon ile birlikte madene gittim. O dönemde 100 metrelik bir tünel açtıklarını gördük. Rize İdare Mahkemesin’de bu madenle ilgili yürütmeyi durdurma kararı verdi. Konu Danıştay’a geldi ve Danıştay’da bu kararı onayladı. Bunun üzerine firma da işleri bırakarak Türkiye’yi terk etti. Bu firmanın Türkiye’den gidişi 2009-2010 tarihleri arasında olmuştur. 2011 yılında ben milletvekili adayı olmadım, Artvin’in yeraltı madenlerinin hepsi ihaleye çıktı. İhaleye girmek için  çok ağır şartlar vardı. Bu şartları incelediğiniz zaman da şuan ki milletvekilimiz bu ihale adrese teslim yapılmıştır, diyerek mecliste önemli bir konuşma yaptı. Bunun üzerine Cengiz Holding ihaleye girmeyerek işi Özaltın İnşaat’a bıraktı. Özaltın İnşaat ihaleyi aldıktan sonra Cengiz Holding ile rödovans anlaşması yaptı. Cengiz Holding’in işe başlaması için ÇED süreci vardı, bu sefer ÇED iptal olsun diye yeniden dava açıldı. Bu işle avukat Bedrettin Bey ilgileniyor. Rize İdare Mahkemesi ÇED raporunu iptal etti. İptal kararı Danıştay da onayladı. ÇED iptal olunca yeniden ilave yaparak yeni bir süreç başlattılar. Orman Bölge Müdürlüğü yeni ÇED ile işe başlayabilir, demişler. Bunun üzerine firma araçlarını madene götürmek isterken Artvin halkı buna izin vermemiş. On gün boyunca araçlar çalışamamış. Bunun üzerine jandarma devreye girmiş. 9 Temmuz günü de Milletvekilimiz Uğur Bayraktutan mecliste sabahladılar. Diren Artvin diye eylem başlattılar. Artvin şuanda bu maden için direniyor.

Bu madene tepkinin bu kadar büyük olmasının nedeni nedir?

Öncelikle bu maden şehir merkezine çok yakın bir yerdedir. Oradaki çalışma da hem doğayı katledecek hem de atıkları içme suyuna karışacaktır. Bunun dışında firmanın gerekçesi de çok enteresandır. Kanadalı firma Artvin’deki çalışma da çok iyi avukatlar tutmasına rağmen Danıştay’ta ruhsatı iptal edilirken, Türk firma geldiğinde nasıl oluyor da çevreye zarar vermiyor. İnsanlar bu işin altında başka şeyler olduğunu düşünüyorlar. Artvin halkı bu madenin işlenmesi halinde şehrin çok büyük bir zarar göreceğine inanıyor. Şu anda Cengiz İnşaat’ın sahibi veya kardeşleri dahi Artvin’den içeri giremezler. Nuri Özaltın’da Artvin’den içeri giremez. Bu nedenle sadece mühendisleri gidiyor. Mühendisleri de halk tanımadığı için sorun olmuyor. Bu durumun altından kolay çıkamazlar.

Milletvekili kimliğinizin dışında birde işadamı kimliğiniz var. Bu doğrultuda da başarılı yatırımlara imza attığınızı görüyoruz. Son yatırımlarınız içerisinde Gürcistan’a yaptığınız yatırımı görüyoruz. Yatırımınız ile ilgili bir değerlendirme alabilir miyiz?

Gürcistan’da bir otel inşa ettik. Denize çok yakın Batum limanının karşısında bulunuyor. Şu anda otelimiz bitti. Açılışı 7 Haziran 2015 günü Gürcistan başbakanı tarafından yapıldı.

Gürcistan’da yatırım yapmanın zorluğu da ifade ediliyor. Bu açıdan sizin yaşadığınız zorluklar var mı?

Ben Artvin’de doğdum ve orada büyüdüm. Biz çocukken Batum’u çok anlatırlardı. O hayallerle büyüdük. 1936 yılına kadar Batum, Türkiye’nin bir ili gibi gidilip gelinirmiş. 1936 yılından sonra doğanlar ise oraya gidemedi fakat oranın hayalleriyle büyüdük. 1988 yılında sınırlar tekrar açılınca bende gittim orada akrabalarımız vardı onları bulduk. Çok iyi karşılandık. Sonrasında ben milletvekili oldum ve ikinci dönemimden sonra siyasetten ayrılma kararı aldığım zaman Gürcistan’dan beni çağırdılar. Vekillik sonrası gel Gürcistan’a yatırım yap dediler. Otelin bulunduğu araziyi de ücretsiz olarak verdiler. Bende dünürümü gezdirdim. Dünürüm de otelcilik sektöründen gelen biridir, Erol Avgören  Kıbrıs’ta da otel işletmektedir. Biz Mersin Turizm Ltd. Şti adıyla firma kurduk ve 2012 yılında işe başladık. İki buçuk senede işleri bitirdik. 45 milyon doların üstünde bir yatırım yaptık. Kendi imkanlarımızı kullandık. 20 milyon dolar kadar bankalardan kredi aldık. Bu büyük proje İnşaat mühendisi Erol Avgören’in büyük katkı ve desteği ile tamamlanmıştır. Tek başıma benim halledebileceğim proje değildir. Bu projeyi yaparken Gürcistan’da ciddi derece de engellerle karşılaştık. Bizde eskiden olan alışkanlıklar orada şuanda bulunuyor. İktidar değiştiği zaman sen eski iktidarın adamısın diyorlar. Orada iş yapmak bu açıdan inanılmaz zor. Ayrıca bürokrasi oldukça yavaş çalışıyor.

Bunun dışında orada otel yaparken kaliteli beton kullanmak için beton işini biz yapalım istedik. Son teknoloji ile üretilen bir beton üretimi kurduk. Biz beton üretimini kurduğumuzda Eksim Holding’inde bölgede baraj yaptığını gördük. Onlarda bizden beton istediler ve bizde verdik. Bunun üzerine Beton firmamızı incelemeye aldılar. Hayali birçok şey üzerinden cezalar kestiler. Biz de Gürcistan serbest pazar ekonomisinde değil mi, diye savunma yaptık, bu halinizle siz nasıl Avrupa Birliği’ne gireceksiniz dedik. Avrupa İnsan Hakları kanunlarını tanıdığınız için buradayız, dedik. Yine de bize ceza kestiler. Sonradan öğrendik ki bizimle ilgili bunlar eski hükümetin adamları demişler, bu nedenle üstümüze geliyorlarmış. Bunun üzerine Gürcistan’da etkili olabilecek Ankara’dan insanlar buldum. Onları arattırdık. Benim milletvekili olduğumu ve birinin adamı olmadığımı söylediler. Metin Arifağaoğlu’nu üzmeyin, dediler. Buradaki büyükelçi bizi araştırmış ve iyi bir rapor vermiş. Sonuçta bir şey çıkmadı. Bunun üzerine Gürcistan’daki bir bakandan randevu aldırdım. Bakana derdimizi anlattık ve düzelteceğiz, dediler. Halen düzelen bir şey olmadı. Şuanda bu yatırımı yaptığım için fazla memnun değilim. Kısaca hala Gürcistan’a arzu edilen demokrasinin gelmemiş olduğunu söyleyebilirim.

Gürcistan ekonomik açıdan daha gelişecek bir ülke fakat anlattıklarınızı çözmeleri gerekiyor, sanırım.

Gürcistan’ın yer altı zenginliği yok fakat yer üstü zenginlikleri çok fazladır. Başta da su geliyor. Türkiye’nin hidroelektrik üretiminin yarısı kadar potansiyelleri var. Toprak olarak çok küçük olmasına rağmen su potansiyeli büyüktür. Bu nedenle santrallarını kurup, Türkiye üzerinden Avrupa’ya elektrik satabilir. Bunu başarırlarsa kısa sürede ekonomilerini düzeltirler. Fakat bana yaptıklarını diğer firmalara da yaptıkları için sorun yaşıyorlar. Gürcistan cezalar keserek bütçeyi doldurmak istiyor. Ben gittiğimde ceza ile bütçenin dolmayacağını ifade ettim. Öncelikle firmaları büyütmeleri yaşatmaları gerekiyor ki vergi gelirleri artsın. Gürcistan’ın su potansiyelini kullanması için de yabancı yatırımcılara ayrıcalık yapmaları gerekiyor. Gürcistan da genç kadroların bu sorunları aşacağına inanıyorum.

Gürcistan’da casino işletmeciliği de var. Sizin kurduğunuz otel de casino var mı?

Bizim kurduğumuz otelde de casino var, fakat bunun işletmeciliğinden biz anlamadığımız için kiraya verdik. Kiralayan firma casinoyu açtı ve hizmet vermeye başladı. Leogrand Batumi otelimiz Ramazan bayramı boyunca %100 dolu olarak hizmet vermeye çalıştı. Gürcistan ile Türkiye arasında var olan dostluğu ümit ediyorum LEOGRAND Otel köprü vazifesi görerek artıracaktır.