Halkbank ile yarattığımız sinerji başarıyı getirdi
Devletin yabancı sermayeli şirketlerin piyasaya yerleşmesini sağlamak için planlı ve avantajlı bir paket hazırlayarak Bireysel Emeklilik Sistemini kurduğunun altını çizen Halk Emeklilik Genel Müdürü Nurullah Okur, “Son derece stratejik bir hareketle 2013 yılında çıkartılan yasal düzenlemenin uygulanmaya başlamasından sonra sektörün tüm oyuncuları pozisyonlarını alarak Türkiye de Bireysel Emeklilik Sistemi kuruluştan gelişme aşamasına geçiş yapmış oldu. Bugün İkinci faz olarak değerlendirebileceğimiz devlet katkısı sektöre ciddi bir ivme kazandırırken, Halk Hayat Emeklilik olarak gücünü ve desteğini arkamızda hissettiğimiz Halk Bank ile yarattığımız sinerji bize başarıyı getirdi” dedi.
Amerika ve Avrupa’nın birkaç ülkesi haricinde, sosyal devletin güçlü olduğu ülkelerde bireysel emeklilikte devlet katkı paylarının oldukça düşük olduğunu, Türkiye’nin gelişmiş ülkelerle kıyasla henüz yolun başında olduğunu vurgulayan Nurullah Okur, “Toplanan fonlara bakıldığında ise, gayrisafi milli hasılaya oranla İngiltere ve Amerika da %80lere ulaşmışken, henüz yolun başında olan Türkiye de bu oran 30 milyar TL ile şimdilik %1 seviyesindedir. Devlet desteğiyle birlikte yaratılan rüzgar ile gelecek 10 yıl sonunda gelinen nokta yaklaşık 300 milyar Lira olacağı öngörülmektedir. Gelişmekte olan bir alan için bu hedefler oldukça makul ve ulaşılabilir hedeftir” diyor.
Halk Emeklilik olarak bugünkü konumlarına planladıklarından çok daha hızlı geldiklerini, ancak, hedeflerine hızlı ulaşırken asla taviz vermedikleri şeyin karlılıkları olduğunu ifade eden Okur, “Biz başarıyı iki şekilde değerlendiriyoruz. Birincisi toplam birikimlerdeki toplanan fon. İkincisi ise bulunduğumuz yıl içersindeki ölçüm ve değerlendirmeler bakıyoruz. Biz henüz yeni bir şirket olduğumuz için cari yıl içerisinde ne yapmışız ona bakıyoruz. 2014 yılını değerlendirecek olursak, Ocak ayından bugüne elde ettiğimiz fon büyüklüğü ile 4. Sıraya çıkmış durumdayız. Yıl sonuna gelindiğinde Halk Emeklilik yıl içinde topladığı fon ile üçüncü durumda olacaktır. Henüz 1,5 yılını geride bırakan Halk Emeklilik daha şimdiden katılımcı sayısı bakımından 10 şirketi geride bırakmış durumdadır” dedi. Halk Emeklilik’in kamu sermayeli kimliği olsa da özel sektör dinamikliğiyle çalışan bir şirket olduğunu, Yola çıkarken bu düşünceyi benimseyen bir ekip kurduklarını ifade eden Nurullah Okur, “Biz ekip olarak yola çıkarken, ‘kamu sermayeli olsak da özel sektör mantık ve dinamikliğiyle çalışarak başarılı olacağız dedik’. Bugün geldiğimiz nokta şunu gösteriyor ki; ben ve ekibim, müşterilerimize kamu güvencesini hissettirirken özel sektör titizliğinde hizmet verirken maaşlı çalışan olarak değil, her birimiz şirketin sahibiymiş gibi düşünerek çalışarak Halk Emekliliği hak ettiği hedeflere doğru götürüyoruz. Halk Emeklilikteki bu başarının altında, çok az kamu iştirakinde rastlanan özgür, dinamizmin yaşandığı bir çalışma ortamı ve titiz hizmet verirken karlılığın ön planda tutulduğu bir şirket olması yatmaktadır. Arkamızdaki en büyük itici güç olan sermayedarımız Halk Bank yönetiminin bizlere duyduğu güven ve bu güven ile tanıdığı özgürlük biz çalışanlar olarak kendi şirketimiz gibi sahip çıkıp özveriyle çalışmamızı sağlıyor. Bu da bugüne kadar bize verilen hedefleri katlayarak tutturmamızı sağlarken, yeni hedeflere yol almamızın önünü açan bir yapıya kavuşturdu. sektördeki rakip şirketlerin bir çoğundan daha başarılı ve istikrarlı olmanın yanında karlılığımızı da ön planda tutarak büyüme yakaladık. Daha birinci yılımızda sisteme giren her yüz kişiden 9,5’u Halk Emekliliği tercih etmesi kurduğumuz ekibin Halk Bank ile ne denli uyum ve başarılı çalıştığının ayrı bir göstergesidir.” dedi.