Kuzey Ren-Vestfalya’ya yapılan yatırım niteliklerinin arttığını gözlemliyoruz

Kuzey Ren – Vestfalya Eyaleti resmi kalkınma ajansı NRW.Invest Almanya’nın bu 1 numaralı yatırım merkezine yatırım yapılması sağlamak amacı ile Türkiye’de çalışmalarına devam ediyor. Ajansın ülkemizdeki çalışmalarını başarı ile yürüten Dr Adem Akkaya, yapılan yatırımlardan oldukça umutlu. Bu yıl itibari ile kendileri açısından iyi bir dönemi geride bıraktıklarını ifade eden Adem Akkaya, sorularımızı yanıtladı. 

NRW.Invest olarak Kuzey Ren-Vestfelya Bölgesi’ne Türk yatırımcıların yatırım yapması noktasında önemli roller üstleniyorsunuz. Bu kapsamda yapmış olduğunuz son dönem çalışmalar ile ilgili bir değerlendirme yapar mısınız?

Bu yıl bizim desteğimizle kurulan firma sayısı halihazırda yirmi beşe ulaştı. Geçen yıl bu rakam yirmi idi. Türk firmaları uluslararası arenada daha fazla boy göstermek, mal sattıkları pazarların içinde yer almak bu pazarların yerlisi olmak istiyorlar. Ayrıca Kuzey Ren-Vestfalya’ya yatırım yapan firma sayısı her yıl artarken, yatırım yapan firmaların niteliklerinin de arttığını gözlemliyoruz. İyi hazırlanmış bir yatırım stratejisi dahilinde gelerek belli bir plan çerçevesinde yollarına devam eden firmaların sayısı artıyor. Bu da güzel bir gelişme.

Türkiye’ye baktığımızda da Almanya veya Kuzey Ren-Vestfalya Eyaleti’nin ülkemiz sanayileşmesinde önemli bir katkısı oluğunu söyleyebilir miyiz?

Elbette. Örneğin geçmişte Almanya’da yaşamış Türk vatandaşlarının vatanlarına döndüğünde orada öğrendikleri işleri Türkiye’ye taşıdıklarını ve bu işlerden milyonlarca Euro cirolar yapan firmalardan doğduğunu görüyoruz. Yine Almanya’da çalışan Türk işçilerinin Türkiye’ye gönderdikleri birikimleri zor yıllarda Türkiye’nin ekonomik gelişiminin finansmanı olmuştur. Diğer taraftan, Alman firmalarının Türkiye’deki doğrudan yatırımları çok çok önemli yer tutmuştur Türkiye’nin sanayileşmesinde. Bugün itibariyle sermayesinin yarısı veya daha fazlası Almanya’dan gelen 5.700’ün üzerinde firma kurulmuştur Türkiye’de.

Bu açıdan bakıldığında iki ülkenin güçlü bağları olduğunu söyleyebilir miyiz?

Sadece Almanya Türkiye için değil, Türkiye de Almanya için çok önemli bir ticari partnerdir.

NRW.Invest dışında başka kuruluşlar da var mı Türkiye ile yakın ilişkiler geliştiren?

Örneğin merkezi Düsseldorf’ta bulunan ATİAD’ın (Alman Türk İş Adamları Derneği) var. Bu dernek 13 Kasım’da Eskişehir Sanayi Odası ile Almanya’da şirket satın almaları ve birleşmeleri konulu bir panel düzenliyor. Yine Kuzey Ren-Vestfalya’a kurulan ve kısa bir süre önce merkezini Berlin’e taşıyan TOBB’a bağlı Türk Alman Ticaret ve Sanayi Odası var, bu yıl onuncu kuruluş yılını kutladı. Bunun yanında Köln Sanayi ve Ticaret Odası, Alman odaları arasında Türkiye uzmanlığı ile öne çıkıyor. Bunlar yanında sayısız Türk-Alman Sanayici ve İş Adamları dernekleri var. Yine TÜSİAD, MÜSİAD, TUSKON gibi işadamları derneklerinin Almanya şubeleri var faaliyet gösteren.  Bütün bu kurum ve kuruluşlar Türkiye ve Almanya arasında var olan çok başarılı ekonomik işbirliğinin hem sonucu hem de itici gücü. Yani yatırım ve ticaret yapmak isteyen Türk firmalarının bizim dışımızda yardım alabileceği yapılar var. Ancak NRW.Invest olarak biz Kuzey Ren-Vestfalya Eyaleti’nin Türkiye’ye verdiği özel önemi ve bu doğrultudaki politik iradeyi de temsil ediyoruz. Firmalara bürokratik destekler veriyoruz. Onlara yatırım yolculuklarında refakat ediyoruz.

Bürokratik işlemler uzun sürüyor mu?

İki hafta içinde firmanızı kurabiliyorsunuz. Birkaç ay içinde müdürünüze oturma izni alıyorsunuz.

Firmaların kurulumuna verdiğiniz destek dışında ülkemizde bu yıl başka bir organizasyon gerçekleştirdiniz mi?

Ekonomi Bakanımız Türkiye’ye geldi ve Soma’yı ziyaret etti. Biliyorsunuz, Kuzey Ren-Vestfelya bölgesi kömür yatakları olan bir bölge ve geçmişten bu güne kömür çıkarma teknikleri ile ilgili büyük tecrübeye sahipler. Buradan yola çıkarak nasıl yardımcı olacakları hususunda bilgi edindiler. Bunun haricinde Kuzey Ren-Vestfalya Parlamentosu Ekonomi Konseyini ağırladık. Farklı partilerin üyelerinden oluşan on altı kişilik bu heyet, bir hafta süreyle Türkiye’yi gezdiler. Bu gezi sırasında birinci elden bilgi alma şansı buldular. Bu açıdan çok faydalı bir ziyaret gerçekleştirilmiş oldu. Türkiye’de ne kadar Almanya konuşuluyorsa Kuzey Ren-Vestfalya’da da o kadar Türkiye konuşuluyor. O nedenle ekonomiye yön veren bu insanların yapmış olduğu bu ziyaretin gelecek içinde olumlu sonuçlar doğuracağı kanaatindeyim.

Alman Cumhurbaşkanı’nın gezisi sonrası ilişkiler gerilmişti umarız bu ziyaretler bu gerginlikleri azaltmıştır.

Söz konusu Almanya ve Türkiye olunca bu tür tatsızlıklar aile içi tartışmalardan başka hiçbir şey değildir. Türkiye ile Almanya arasındaki ilişkiler çok köklü, ekonomik bağlar güçlüdür. Yaklaşık üç milyon insanımızın yaşadığı bir ülkeden bahsediyoruz. Türkiye’de de çok önemli sayıda bir Alman nüfusun yaşadığını düşünürseniz iki toplumun ne kadar içi içe olduğunu görürsünüz. Tartışmalar, istişareler hep olacaktır; ancak bunlar Türk Alman ilişkilerini zedelemeyecek, aksine daha sağlam bir zemine taşıyacaktır. 

Firma olarak bu yıl yatırıma ikna ettiğiniz en önemli firma hangisi?

Tadım firması ile iki yıldır görüşmelerimize devam ediyorduk. Onlar on milyon dolarlık bir yatırım kararı aldılar. Hedefleri Alman tüketici, buradan gönderim yaptıkları zaman raf ömrü ile ilgili sıkıntı yaşadıkları için bizim bölgemizde bir üretim yatırımı yapmaya karar verdiler. Birkaç yıl içerisinde seksen yüz milyon euro civarında bir ciro hedefliyorlar Almanya’da.

Sektörel olarak değerlendirdiğimizde, bölgeye yatırım yapan firmalar ağırlıklı olarak hangi sektörden? 

Tekstil, mobilya, lojistiğin öne çıktığını söyleyebilirim ancak her alandan yatırım yapıldığını belirtmekte fayda var.

Son dönemde Türkiye’nin Avrupa ile ticari ilişkilerinin eskiye göre etkinliğinin azaldığı ifade ediliyor. Bu durum sizi etkiliyor mu?

Etkilemiyor. Az evvel belirttiğim üzere Türkiye’den Kuzey Ren-Vestfalya’ya yatırım yapan Türk firma sayısı artıyor. Esasen Türkiye bir taraftan ekonomisini büyütürken diğer taraftan da ticari ilişkide olduğu ülke sayısını artırarak yelpazesini genişletti. Fakat bu durum Avrupa ve Almanya ile olan ticari faaliyetlerinde azalma olduğu anlamına gelmemekte. Hatta son dönemlerde Arap Ülkelerinde ortaya çıkan çalkantılar Almanya ve Avrupa pazarının önemini tekrar ortaya çıkardı diyebiliriz.

Almanya’da bizim AB’ye girişimiz ile ilgili olumlu düşüncelere sahip mi? Ben konuyu Alman iş dünyası açısından değerlendirebilirim. Alman iş çevrelerinde Türkiye’yi AB dışında gören sayısı yok denecek kadar azdır. Bu iradenin de çok önemli olduğunu ifade etmek isterim. Özellikle Türk iş adamlarının maruz kaldıkları vize uygulamasına Alman iş dünyası tamamen karşıdır ve şaşkınlıkla karşılamaktadır. Bu doğrultuda yakın zamanda iş adamlarının vizeleri konusunda önemli adımların atılacağını umuyorum.