Liderliğimizi devam ettirmeyi hedefliyoruz
Forex piyasası ile ilgili gelişmeler, kamuoyunda dikkatle takip ediliyor. Piyasa ile yeni tanışanlar, kendilerini geliştirmek için çabaladığı ortamda, Forex piyasası ile ilgili verilen eğitimler ön plana çıkıyor. Bu çerçevede yoğun eğitim çalışmalarına yer verilen ve bu yıl ikincisi düzenlenen Forexpo, sektör oyuncuları için de önemli fırsatlar sundu. Konu ile ilgili görüşlerini aldığımız İntegral Menkul Değerler Satış ve Pazarlama Direktörü İbrahim Taşdoğan, sektör ile ilgili görüşlerini okuyucularımızla paylaştı.
Bu yıl gerçekleştirilen forex fuarı nasıl geçti?
İstanbul’da ikincisi gerçekleşen Forexpo fuarı, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da olumlu geçtiğini söyleyebilirim. Beklentilerimizi karşıladı. Sektörel açıdan da baktığımızda ciddi bir katılımcı kitlesi ve gurubunun geldiğini gördük. Bu fuardaki amacımız forex piyasasında bulunan yatırımcıların daha bilinçlendirilmesiydi. Ağırlıklı olarak bu alandaki finansal okuryazarlığı artırıcı bir fuar olduğunu gördük. Bizde bu açıdan memnun kaldık. İki gün boyunca piyasa ile ilgili farklı seminerlerle dolu etkinlikler oldu. Farklı anlatıcılar, farklı kurumlar piyasanın farlı yönlerini anlatmaya çalıştı ve verilen eğitimlere baktığınızda da toplantıların hepsi dolu dolu geçti. Sektörün doğru algılanması açısından verimli bir fuar olduğunu söyleyebilirim. Biz sektörün sağlıklı büyümesini istiyoruz. Bu açıdan da fuarda verilen eğitimlerin önemli olduğunu düşünüyoruz.
SPK Başkanımız bir açıklamada bulundu. Piyasa ile ilgili sanal para uygulamasıyla yatırımcıları daha fazla bilinçlendireceklerini belirttiler. Bu durum sektöre nasıl yansıyor?
Sanal hesap uygulaması şuanda piyasada var olan bir uygulamadır. Deneme hesapları şuanda var ve biz işlem olarak da uyguluyoruz. Piyasaya yeni girmek isteyen insanlara sanal hesapla başlayın diyoruz. Yatırımcıların lisanslı aracı kurumlarla piyasa hakkında bilgi almalarını istiyoruz. Bu bilgileri almadan ilerlemek çok doğru olmuyor. Siz yatırımcı olarak bilgi almak istediğinizde bir demo hesap isteyebiliyorsunuz. İntegral Menkul Değerler olarak sektöre ilk kez girmek isteyen yatırımcılara biz demo hesaplarını oluşturmak istiyoruz. Bu durum zorunlu hale getirmek istiyorlar. Çünkü bazı yatırımcılar bu piyasaya girerken demo hesabı istemeyebiliyor veya kendini bu piyasa açısından hazır olduğunu hissettiğini ifade edip direk piyasaya girmek istiyor. SPK ise bunu bir düzene bağlamak istiyor ve bu konuda haklı olduklarını düşünüyorum. SPK şu anda deneme hesaplarına bir standart getirmeyi hedefliyor. Bu sistem ise sektörün daha sağlıklı bir yapıda olmasını sağlayacak.
Sanal işlem yaparak piyasada olan bir kişi ile sanal işlem hiç yapmadan işlem yapan yatırımcılar arasındaki farkı gözlemliyor musunuz? Bu konuda bir araştırma var mı?
Sanal işlem yapmadan direk olarak piyasaya girme kararı çok sağlıklı bir karar değildir. Sadece sanal işlem de değil, siz piyasaya girdiğiniz zaman haberi, ekonomi yorumlarını ve piyasa beklentilerinin hepsini takip edip ona göre sanal işlem yapmalısınız. Sadece sanal hesapta değil, aynı zamanda kitapçıklarımızın okunması, uzaktan eğitimlere de bakmalısınız. Birçok kaynağı takip ederek bir alt yapı oluşturmalısınız. Eğer bu aşamalardan geçerseniz piyasaya daha nitelikli bakıyorsunuz ve olumlu sonuç almanız daha yüksek oluyor. Fakat bunların hiçbirini yapmadan direk piyasaya girerseniz sizi daha zor duruma sokacak sonuçlar doğurabilir.
Son dönemde dövizle ilgili tahminlerde de bulunmak kolay olmuyor. Örneğin FED faiz kararı bekleniyordu, olmadı yine de dövizin yükseldiğini görüyoruz. Doğru karar vermek bu dönemde zor mu?
Bu piyasayı yorumlamak ve analiz etmek kolay değildir. Bu konuda bizim firmamızda da uzmanlarımız bulunuyor ve onlar piyasa ile ilgili sürekli görüşlerini paylaşıyorlar. Bu kadar hareketli politik, siyasi kararlar ve küresel bir dünyada var oluşunuz piyasalarda da sürekli değişkenlikleri görmemize neden oluyor. Ticaret öyle bir duruma geldi ki para birimlerinin birbiri karşısında değer kazanması veya kaybetmesi sadece iç etkenlerle değerlendirmek bize yeterli olmuyor. Sadece Türkiye’de neler oluyor dediğimizde aldığımız sonucu değerlendirmek yeterli kalmıyor. Dışarıda da neler oluyor, diye bakmak gerekiyor. Bunların hepsi bir bütün halinde değerlendirmek gerekiyor. Bu açıdan dışarıdaki etkileri de iyi değerlendirmek gerekiyor.
Bu tür dönemlerde sadece Dolar veya Euro üzerinden değil de farklı para birimi üzerinden hareket etmek gerektiğini belirtiyorlar. Sektör bu açıdan geniş bir yelpazede mi?
Çok çeşitli bir piyasa olduğunu söyleyebilirim. Çok çeşitli bir para birimi mevcuttur. Örneğin biz Rus Ruble’siyle işlem yapmıyoruz fakat sektörde yapan firmalar olabilir. İntegral Menkul Değerler olarak ağırlıklı olarak Dolar-Euro gibi, TL -Dolar gibi, Sterlin-Dolar gibi para birimleri üzerinden işlemler TERCİH EDİLİYOR.
2015 yılı açısından bakarsak sektörün gelişimini değerlendirir misiniz?
2011 yılından itibaren sürekli bir büyüme söz konusudur. 2011 yılında piyasada bir elin parmağını geçmeyecek firma var iken bugün 40’a yakın firma sektörde hizmet veriyor. Birçok banka aracı kurumu bu hizmeti veriyor. Piyasayı arz eden taraf artınca tüketiciye ulaşma ve bilgi verme konusunda da artışların olduğunu görüyoruz. Bu durum da hacimsel değerlerin artmasını sağlıyor. Bugün itibariyle ayda 900 milyar TL’ye kadar işlem hacmi yapabiliyoruz. Bu durum sektör açısından büyük bir rakamdır.
Forex piyasasıyla ilgili çalışma yaparken bir kesim sektörün düzenlenmesi gerektiğini ifade ediyor, diğer bir kesimde sektörün düzenli olduğunu vurguluyor. Bu konudaki düşüncenizi alabilir miyiz?
Bu durum bir bakış meselesidir. SPK bu alanla ilgili çalışmalarını yaparken ciddi bir araştırma yaptıktan sonra düzenlemeleri yaptılar. Çok iyi bir alt yapı hazırlandığını söyleyebilirim. Sistematik anlamda ve yatırımcıların güvenliği anlamında sektör çok iyi bir noktadır. Takasbank faktörü çok önemlidir, sonrasında kurulun bu sektöre harcadığı emek çok fazla ve iyi bir sistem oluşturabildiler. Aracı kurumlarımızda sektörün düzenlenmesi için çalıştığını biliyoruz, biz de üstümüze düşen görevi yapıyoruz. Türkiye açısından bu regülasyon kapsamlı ve iyi düşünülmüş bir regülasyondur. Zaman içinde mutlaka ilave düzenlemeler olabilir veya yeni ihtiyaçlar ortaya çıkabilir. Belki kısıtlamalar olabilir. Geliştirilmesi gereken noktalar olabilir. SPK ise sürekli sektörü izlediği için bunları fark ettiğini söyleyebilirim. Fakat bugünkü kaldıraç piyasasında yatırımcının korunması açısından sektörün iyi bir noktada olduğunu vurgulamak gerekiyor.
Tüm bu düzenlemelere rağmen yatırımcıların merdiven altı diyebileceğimiz yerlere yöneldiğini ifade ediyorlar. Bunun nedeni ne olabilir?
Finansal okuryazarlığın az olduğu noktada kişilere ne vaatlerde bulunuyorlarsa bilemiyoruz, o tarafa yönelim oluyor. Kaldıraç oranı Türkiye’de bire yüz ile sınırlandırılmıştır. Uluslararası piyasaya baktığınız zaman bu kaldıraç oranının daha yüksek olduğu piyasalarda mevcuttur. Muhtemelen daha fazla risk almak isteyen yatırımcı adaylarının Türkiye’de işlem yapmak yerine farklı ülkelerde işlem yapmayı tercih edebilirler. Bu durum aslında onların yatırımlarının güvenliği açısından büyük risk içerdiğini düşünüyorum.
Bu noktada ben aracı kurumlara da büyük işler düştüğünü düşünüyorum. Bizler bu gibi durumlarda gerekli uyarılarda bulunuyoruz. Fuarlar ve eğitimler vererek tüketicileri bilgilendirmeye çalışıyoruz. İnsanlarımızın eğitim almasına yönelik organizasyonlar yapıyoruz. Bilinçli yatırımcıları oluşturdukça sektördeki algının da değişeceğini düşünüyorum. Zaten bilinçli yatırımcı demek riskini en düşük seviyede tutan kişidir.
Bu noktada aracı kurumlar tüketicilerin risk iştahını kabartıcı söylevlerde bulunuyorlar mı, yoksa sadece piyasa ile ilgili bilgiler mi veriyor?
Bu konuda İntegral Menkul Değerler olarak çok hassas davranıyoruz. Bu konuya bütün aracı kurumlarında aynı hassasiyeti göstermesi gerekiyor. Siz bu durumun artısını nasıl anlatıyorsanız aynı şekilde oluşacak riskleri de anlatmalısınız. Yatırımcı kazanacağını bildiği gibi kaybedeceğini de bilmesi gerekiyor. Diyaloglarınızda bunu aktaracaksınız. Sektörün artısını eksisini öğrendikten sonra yatırımcı belki de bu piyasa bana göre değil diyip hiç tercih etmeyecektir.
İntegral Menkul Değerler’in sektördeki yeri ve hedefleriniz ile ilgili bir değerlendirme alabilir miyiz?
2012, 2013 ve 2014 yılı Türkiye’deki toplam işlem hacmine baktığınızda İntegral lider olduğunu söyleyebilirim. En çok işlem hacmi yapılan aracı kurumuz. 2015 yılın da ise hem rakamlar artıyor hem de YATIRIMCI sayısı artıyor. Bu yılın sonunda da rakamları net göreceğiz. İntegral Menkul Değerler olarak İstanbul dışında, Ankara, İzmir,ANTALYA ve Gaziantep’te de irtibat ofislerimiz bulunuyor. İntegral Menkul Değerler olarak daha iyi hizmet verebilmek için mobil ulaşımdan verebiliyoruz. Bu alanda daha iyi hizmet vermek için holding bünyesinde Ulukartal Teknoloji diye bir firmamız var. Bu şirketimiz teknoloji üreten bir şirkettir. Bu firma dünyadaki gelişmeleri takip ediyor ve sürekli olarak bizleri yeniliklerle buluşturuyor. Son olarak İntegral Analiz diye bir uygulama başlattık. Oraya üye olan insanlar, ücretsiz olarak piyasalarla ilgili bütün bilgileri alabiliyorlar. Bunun dışında da İntegral olarak sosyal sorumluluk açısından futbola destek veriyoruz. Bu çerçevede Fenerbahçe Spor Kulübü FUTBOL TAKIMI ŞORT ÜZERİ sponsorluk anlaşması imzaladık. Önümüzdeki dönemde de liderliğimizi devam ettirmeyi hedefliyoruz.