Marmara Denizi’nde bor şüphesi!

Bugün maden ihracatımızın önemli bir kalemi olan bor, çeşitli metal veya ametal elementlerle yaptığı bileşiklerin gösterdiği farklı özellikler, endüstride birçok bor bileşiğinin kullanılmasına olanak sağlamaktadır. Bu açıdan önemli bir maden olan Bor, bilindiği üzre ülkemizin uluslararası piyasada önemli hakimiyetinin olduğu bir maden olması nedeni ile uzun yıllar ülkemizin kurtarıcısı olarak ifade edilmiştir. Beklentilerimize bugüne kadar cevap alamasakda madenin önemi ile ilgili tartışmalar devam ettiği gibi gelişen teknoloji çerçevesinde beklentilerin arttığını da şahit oluyoruz. Bu tartışmaların bugün olduğu gibi dün de olduğu gerçeğinden hareket ile yaptığımız araştırmada oldukça ilginç bir detaya ulaştık.

Cumhuriyet Senatosunun 25.01.1968 tarihli 2.  Birleşiminde kurulmasına karar verilen Bor Mineralleri Araştırma Komisyonu oldukça önemli sonuçları kamuoyu ile paylaşırken, araştırma komisyonun dönemin önemli isimlerinden Yüksek Maden Mühendisi Kadri Yersel’in komisyona aktardıkları, konu ile ilgili bugüne kadar konuşulanların dışında farklı bir hususu gün yüzüne çıkardı. Kadri Yersel’in ‘Ve şartnamelere dercolunması gerekli rezerv bilgisi de sıhhat kazandı, neticede, Marmara Denizi’ni hiçbir şahsa veremiyeceğimiz gibi, bu büyük servetin, Hükümetimizi bir sıkıntıya sokmaması için, kazanılması cihetine gidildi ve bu iş için, İbrahim Deııiner Beyefendiye, muameleler üzerinde ufak tefek aksaklıklar var, biz bu aksaklıkları tahkik ederiz, eğer tensip buyuralursa bu işlemler bize bir zaman fasılası kazandırır. Ve bu zaman fasılası içerisinde de bu servet üzerinde, sizin büyük yönetim çapında alacağınız tedbirler de alınma fırsatına erişmiş olur’ şeklindeki ifadesinde geçen Marmara Denizi, beraberinde yeni soru işaretlerini getiriyor.