Noor Capital Market Menkul Değerler AŞ Jihad Shannak: Yeni Düzenleme Yatırımcı Lehine Ciddi Farklar Yaratacak

Ülkemizde 2011 yılında yapılan düzenlemeler sonrası şekillenen Forex piyasası, 2016 yılında yürürlüğe girecek yeni düzenlemelerle gelişimine devam edecek. 2011 yılında başlanılan bu sürecin geldiği nokta ve gelecek ile ilgili düşüncelerini aldığımız Noor Capital Market Menkul Değerler AŞ Genel Müdürü Jihad Shannak, sektör ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Sektör için getirilecek yeni düzenlemelerin yürürlüğe girmesi beklenildiği bir ortamda, sektör için milat olarak değerlendirebileceğimiz 2011 yılı regülasyonu ve sonrası için bir değerlendirme yapmanızı istesek neler söylemek istersiniz?

2011 yılında SPK tezgah üstü piyasaları regüle etti. Bu regülasyon bence dünyada bir ilktir. Dünyada bu kadar iyi düzenlenmiş bir piyasa olmamasına rağmen Türkiye’de atılan bu adım önemliydi. Ayrıca bu düzenlemeler yatırımcı dostu düzenlemeler oldu. Bu çerçevede merdiven altı diye tabir edebileceğimiz firmalardan yatırımcıların kurtarıldığını söyleyebiliriz. Merdiven altı firmalara aktarılan paraların nerelere gittiği belli değildi. Türkiye için döviz kaybına yol açıyordu. Yatırımcılar kazandıklarında paralarını alamayarak mağdur oluyorlardı. Bu ortamda yapılan regülasyon mükemmeldi. Ayrıca Takasbank güvencesinin getirilmesi de yatırımcının güvence altına alınması hususunda önemli bir adım oldu. O dönemden bugüne, bu işi bilen profesyoneller, kurumsal firmalar dışında da bu iş yayılmaya başladı. Bu işi yapan firmalar büyük ofisler kurarak, reklam kampanyaları ile bu işi daha fazla bilinir hale getirmek için çabalıyorlar. Bu konuda ciddi eğitimler verilmeye başlandı.

Bun eğitimleri veren kurumlardan biride sizin firmanız oldu.

Evet, biz hem Boğaziçi üniversitesi ile yaptığımız çalışmalar hem de kurduğumuz NoorCM Akademi ile eğitim faaliyetlerimize devam ediyoruz. Bu doğrultuda piyasanın da geliştiğini görüyoruz. Rakamlarla bu gelişimi ifade etmek gerekirse, 2011 yılında Takasbank’da 5000 hesap varken bugün bu rakamın 70.000 seviyelerine ulaştığını görüyoruz. Ayrıca 150 milyar TL ile başlayan aylık işlem hacmi bugün Bir trilyon TL’yi geçmiş durumda. Hizmet veren yaklaşık kırk kurum var.

Kırk kurumun hizmet vermesi piyasa ölçeğince fazla mı?

Türkiye için kırk kurumun fazla olduğunu söyleyebilirim. 70 bin müşterinin olduğu bir ortamda kırk kurum fazladır. Bu ortamda müşterinin azlığından dolayı, kurumlar düşük meblağlarda işlem yapan küçük yatırımcının peşine düşüyor.

Söyleminizden kurumsal müşterinin azlığından bahsedebilir miyiz?

Elbette ancak kurumsal müşteri için bizim yaptığımız işlemler ticari risklerini azaltmak için elzemdir. Kapalıçarşıdaki bir müşteri kendi risklerini azaltmak için hedge eder. Yaptığı bu tersine işlem onun risklerini azaltır.

Regülasyon sonrası yabancı yatırımcının ülkemize ilgi gösterdiği ifade ediliyordu. Konu ile ilgili bir değerlendirme alabilir miyiz?

Evet, biz bu konuda ciddi taleplerle karşılaştık. Ancak vergi ile ilgili hususlar yatırımcı için ülkenin cazibesini azaltan bir faktördür. Ayrıca dünyada böyle bir uygulamanın olmadığını belirtmeliyiz. Vergi ile ilgili hususu düzenleyebilirsek forex ile ilgili merkez olma şansımız var. Biz körfezden ciddi yatırımların geleceği kanaatindeyiz. Yabancı yatırımcının gelmesiyle şikâyetlerin azalacağını düşünüyorum. Eğer yabancı yatırımcı gelirse firmalar beslenecek ve düşük meblağlı hesaplara bakmayacaklardır. Bugün şikayet varsa ufak hesaplardan dolayıdır.

Şikâyetler, sektörün imajını olumsuz etkiliyor mu?

Tabii ki şikayetler imajı zedeliyor. Ufak hesaplar genelde bu işi bilmeyen ve finansal okuryazarlığı olmayan yatırımcılardan oluşuyor. Bilgi sahibi olmadığından dolayı yatırdığı parayı aldığı risklerden dolayı hemen kaybedebiliyor ve neticesinde de şikayet mekanizmasını devreye sokuyor.

Hemen zengin olmaya vurgu yapan tanıtımlar küçük yatırımcının aklını çeliyor mu? 

Bu şekilde tanıtım yapmak yasak, ancak her firmanın kendi politikası var ve o doğrultuda çalışmalarına devam ediyor.

Genel anlamda bir değerlendirme yapıldığında firmaların yatırımcılarına kazandırdığı ya da kaybettirdiği oranlar, firmaların tutumlarını gösterir göstergeler değil midir?

Bizim üç ayda bir yayınlanan kar zarar verilerimiz var. Bu veriler yatırımcılar için önemli bir göstergedir. Bizim ortalama karlılık oranımız % 40 civarındadır.  Ayrıca Boğaziçi Üniversitesi Yaşam Boyu Eğitim Merkezi sertifika programına katılan müşterilerimizin karlılıkları haziran ayı ortalaması % 58 oldu. Bu da forex işlemi yaparken eğitim almanın önemini açıkça göstermektedir.

Bu husustaki genel ortalama nedir?   

Tüm sektör ortalaması % 20 civarıdır.

Forex işlemleri yaparken en çok dikkat edilmesi gereken hususlar nelerdir?

Bence iki şeye dikkat etmek gerekir. Birincisi yatırım yaptığınız ürün ile ilgili bilginiz olması gerekir. Örneğin Avustralya dolarına yatırım yapıyorsanız, o ürünü tanımanız gerekir. Biz gece uyurken Avustralya’da gündüz olduğunu ve piyasaların işleme başladığını bilmezseniz zarar etmeniz kaçınılmaz olur. İkincisi kaldıracı yüzde yüz kullanmamak lazım. Başlangıç için % 10 gibi başlayıp öğrendikçe, hakim oldukça bu oranı artırmak gerekir.

Toplum olarak belli alışkanlıklarımız var. Banker facialarının olduğu döneme baktığımızda, insanlarımızın bir anda zengin olma isteklerinin üst düzeyde olduğu gözlemleniyor. Her ülkede böylemidir bilinmez ancak, kaldıraç oranlarını kullanırken bu husus ön plana çıkıyor.   

Türkiye’de hemen zengin olma arzusu diğer ülkelere göre biraz daha fazladır. Maalesef bu tutum kurumlarda da var. Bu durumdan çıkmak için eğitime ağırlık verilmeli. Biz bu konuda gerekli çalışmaları yapıyoruz. Aksi taktirde müşterinin zarar ettiği bir durumda sektörün büyümesi beklenilemez. Herkes bu şekilde yaparsa sektör büyür. Eğitimle forex üzerindeki kumar algısı biter.

Yeni düzenlemeler ile ilgili neler söylemek istersiniz?

Getirilmesi düşünülen yeni düzenlemelerin FX piyasalarının regüle edildiği 3.yıl sonunda müşteri şikayetlerinin genelde yoğunlaştığı konular olduğunu görüyoruz. Düzenlemelerde şeffaflık ve yatırımcıyı koruma düşüncesi ön planda. Uygulanmasının yatırımcı lehine ciddi fark yaratacağı düzenlemeler olduğu gibi pratikte uygulaması zor ve etkisi az düzenlemeler de taslakta mevcut. Düzenleyiciler bu konuda tüm sektör ile bilgi alış verişinde bulunuyor. Hem sektör aktörlerinin katıldığı bir ortam oluşturmak hem TSPB’nin de sektörde rolünü arttırma yönünde önemli adımlar var. Kaldıraç oranı düzenlemesi, TSPB nezdinde bir deneme/eğitim platformu oluşturulması; FX portföy aracılığı yapan aracı kurumların aynı müşteriye yatırım danışmanlığı vermemesi düzenleme taslağında yatırımcı açısından önplana çıkan konular oldu. Biz de bir direkt yabancı sermaye yatırımı olarak düzenlenmesi düşünülen konularda; sektördeki, bölgedeki ve Türkiye Sermaye piyasalarındaki bilgi ve birikimimizi, görüşümüzü bildirdik. Neticeleri yakın zamanda hep birlikte göreceğiz.