Olumsuz piyasa koşullarına rağmen Leasing Sektörü büyümesini sürdürüyor

Finansal Kurumlar Birliğinin kurulması ve Leasing Sektöründe yakalanan ivme ile ilgili görüşlerini aktaran Şeker Leasing Genel Müdürü Cenk Erten, 2014 yılını değerlendirildiğinde, Leasing Sektörünün  %22’lik büyüme oranıyla fena sayılmayacak bir gelişme sağladığını hatırlatarak, “Türk ekonomisinin beklentilerin altında bir büyüme sağladığı göz önüne alındığında, Leasing Sektörü’nün %22’lik büyüme sağlaması başarı olarak görülmelidir” dedi.

2013’ten itibaren yeniden bir ivme yakalayan leasing sektörü işlem hacminin 2014 – 2018 arasında yaklaşık 2 kat büyüyerek 33 milyar TL’ye ulaşması bekleniyor. Aynı zaman diliminde aktif büyüklüğünün 64 milyar TL, net kira alacağının ise 41 milyar TL olması öngörülen Leasing Sektöründe yakalanan ivme ile ilgili görüşlerini aktaran Şeker Leasing Genel Müdürü Cenk Erten, 2014 yılını değerlendirildiğinde, Leasing Sektörünün  %22’lik büyüme oranıyla fena sayılmayacak bir gelişme sağladığını hatırlatarak, “Türk ekonomisinin beklentilerin altında bir oranda büyüdüğü göz önüne alındığında, Leasing Sektörü’nün %22’lik büyüme sağlaması başarı olarak görülmelidir. Bu başarının temel faktörleri olarak, Türkiye’nin artık büyük bir ekonomisinin olması ve Leasing şirketlerinin emek harcayarak etkin yöntemlerle piyasayı yakın takip etmelerini gösterebiliriz. Bugün Leasing Şirketlerinin tamamında yaklaşık 55 bin müşteri var. Türkiye’nin büyüklüğünü ve yaklaşık  1.5 milyon firma olduğunu düşündüğümüzde, ticari yatırımlarda Leasing kullanan 55 bin gibi az bir sayı olması üzücü olsa da, hiç Leasing ile tanışmamış şirket sayısının çokluğu göz önüne alındığında sektörün geleceğinin parlak olduğunu görmek de sevindirici” dedi.

Finansal Kurumlar Birliğinin kurulması, Leasing, Faktoring  ve Finansman şirketlerinin başta devlet otoritesi olmak üzere bir çok alandaki algıyı bir üst lige taşıdığını ifade eden Erten, “Yapılan son iki genel kurul toplantısının katılımcı profiline baktığımızda bunu çok daha iyi anladık. Geçtiğimiz yıllarda yapılan yasal düzenlemelerin ardından, Maliye Bakanlığı tarafından yapılan birkaç düzeltmeyle hukuksal anlamda çok eksiği kalmayan Leasing Sektörü, Finansal Kurumlar Birliğinin kurulmasıyla önü daha da açılmıştır. Hepsi finans şirketi olmasına rağmen birbirleriyle alakası olmayan alanlardaki finans şirketlerinin tek çatı altında toplanması ‘birlikten güç doğar’ sözünün ne kadar doğru olduğunu bir kez daha göstermiş oldu. Finansal Kurumları Birliğinin kurulması banka dışı finans şirketlerinin temsili bakımından son derece faydalı bir yapı oldu. Elbette ufak tefek aksaklıklar oluyor, olacaktır da. Ama önemli olan üç farklı sektörün birliktelik sağlamış olmasıdır. Zaman geçtikçe birbirimizi çok daha iyi anlayacağı belli bir senkronizasyona doğru gidiliyor. Birliğin varlığı ve çalışmaları bizlerin hayatını oldukça kolaylaştırıyor” dedi.

Mevcut yasal düzenlemeler ticari kara araçlarının satışında leasing şirketlerinin finansman sağlamasına imkan vermiyor olmasının sektörü nasıl etkilediği sorumuza, dünyada ticari araçların satın alınmasında en fazla kullanılan finansman yöntemlerinden birinin leasing olduğunu hatırlatan Erten, “Geçmişte tır, kamyon gibi ticari araçların Leasing yoluyla alınmasına imkan veren yasal düzenlemeler vardı, ama yeni düzenlemelerden sonra  leasing şirketleri ticari araçların alımına finansman sağlayamıyor olmasından dolayı %10-15 oranında pazar kaybı ile sektörü olumsuz etkilemektedir. Birliğimiz bu düzenlemenin düzeltilmesi adına uğraş veriyor. Umarım kısa zamanda bu ihtiyaç düzeltilir” dedi.

Şekerbank gibi büyük bir marka ve sermayenin kendileri için önemli bir iti güç olduğunu belirten Cenk Erten, “Elbette bu iki unsurun gücünü hissederek çalışıyoruz. Ancak, Şeker Leasing aynı zamanda kendi ayakları üzerinde duran , bütün fonksiyonlarıyla para kazanabilen bir başarı hikayesi olmalı ki, temsil ettiği guruba bir katkısı olsun. İşte biz burada bunu yaparak, Şeker Leasing’in büyümesi ve yoluna başarılı bir şekilde devam etmesi için çalışıyoruz. Bu güne kadar yaptıklarımız da doğru yolda olduğumuzu göstermektedir. Bu doğrultuda çalışarak 2014 yılında pazardaki payımızı koruduk, 2015 yılıyla ilgili planlarımızı ve bütçemizi büyüme üzerine yaptık. Kar marjlarının daraldığı bir dönemde değerlerimizi koruyarak büyümek istiyoruz. İlk 6 ayımızı değerlendirdiğimizde, yılın tam ortasında genel seçim olmasından dolayı ertelenen yatırım kararları gibi olumsuz piyasa koşullarına rağmen sene başında koyduğumuz hedefler doğrultusunda ilerliyoruz” dedi. Yeni yapılan yasal düzenlemelerle, Leasing işlemleri sırasında yapması zorunlu olan noter onayının kaldırılarak tescil sistemine geçilmesinin Leasing Sektörünü rahatlatan kararlardan biri olduğunu vurgulayan Cenk Erten, “Bu değişim, hem bizi hem de müşterilerimizin işlerini çok daha kolaylaştırması sebebiyle son derece faydalı bir uygulama olmuştur. Özellikle, fiyat açısından küçük işlemlerin daha hızlı ilerlemesini sağlayan bu düzenleme, Leasing’in daha geniş tabana yayılarak daha önce Leasing ile hiç tanışmamış kişi veya kurumların sistem içine girmesini sağlayarak Leasing’in yaygınlaşmasına imkan verecektir.  Ülkemizde iş yaşamının gelişimini önemli ölçüde belirleyicisi konumundaki döviz fiyatlarının aşırı dalgalanma göstermesi yeni yatırımların durma veya ertelenmesine neden olmaktadır. Tam bu noktada, Leasing sistemi devreye girerek, kısa zamanda artan döviz fiyatlarının etkilerini azaltacak ve yatırımı yapılabilir hale getirecek ödeme planları sunarak ekonomi çarkının dönmesini sağlıyor” dedi.