Petline Genel Müdürü Adnan Ünal

Akaryakıt sektöründeki belirsizlik nasıl yol alacağımız konusunda karar vermemizi engelliyor

Önemli virajlardan birinde olan akaryakıt sektörü bir yanda EPDK’nın önümüzdeki süreçte izleyeceği politikayı anlamaya çalışırken, diğer yandan da bayilerle yapılan intifa sözleşmelerini nasıl yapacakları konusunda düşünmeye başladılar. Böyle bir süreçte sektörde yaşanan sorunları dile getiren Petline Petrol Ürünleri Genel Müdürü Adnan Ünal ve Satış Müdürü Bilge Kağan Kara, sorularımızı yanıtladı.

Petrol son zamanlarda 60 dolar seviyelerine geldi. Bu sektörün içinde bulunan herkes 60 dolar seviyesine psikolojik olarak alıştı mı?

Şuanda sektörde bulunan herkesin 60 doları benimsediğini görüyoruz. Bu nedenle bizde 2015 yılı sonuna kadar petrolün 50-60 dolar seviyelerinde kalacağını öngörerek planlarımızı yapıyoruz.  

EPDK sektörle ilgili tavan fiyat uygulaması kaldırdı fakat başka yöntemlerle sektörü elinde tutmak istiyor. Bu noktada EPDK’nın amacı nedir?

Tavan fiyat uygulamasını sektör açısından çok sevdiğimizi belirtemeyeceğim. Bu uygulama ile fiyat mekanizması kontrol ediliyor ve bu uygulama da serbest piyasa koşullarına uygun olmuyor. Bugün sektöre yabancı oyuncuları çağırıyoruz fakat bu uygulama onların açısından da itici olduğu için ülkemize gelip yatırım yapmak istemiyorlar. EPDK’nın sektörle ilgili net karar alması gerekiyor. Türkiye’nin akaryakıt pazarı kontrollü bir pazar mı olacak yoksa serbest piyasa mı uygulanacak? EPDK bu sorunun cevabını kendisine verebilmelidir.  

EPDK tavan fiyatı yerine başka bir uygulama getirmek istediği belirtiliyor.

Yerine başka sistem gelecek diyorlar. Bayilerin daha fazla kazanmalarını istiyorlar. Kar dağıtımında %55 bayinin %45 dağıtıcı firma olarak öngörüyorlar. Fakat bu uygulama ise sektörü tamamen kontrol almaya yönelik bir çalışmadır. Sizin firma olarak kar oranınızı belirliyor, fiyat oranınızı belirliyor ve üstüne piyasanın serbest piyasa olduğunu ifade  ediyor. Bu şartlar altında serbest piyasa olmaz. Bu noktada dağıtıcı firmaların piyasanın kontrol altına girmesinden korktuğunu düşünmüyorum. Çünkü kontrollü bir piyasada iseniz ona göre yatırım kararlarınızı verir yolunuza devam edersiniz. Fakat sektörde bir belirsizlik hakim. Bugün bu uygulama gelecek fakat yarın yerine başka bir uygulamanın gelip gelmeyeceğini bilmiyoruz. Üç ay sonra uygulama değişecek mi bilmiyoruz. Akaryakıt sektöründe kontrollü piyasaya hakim ülkelerde var ve Türkiye’de bunu söyleyebilir. Bunda hiçbir sorun yoktur. Fakat belirsizlik nasıl bir yol alacağımızı bilmeme hali daha büyük sıkıntı oluşturuyor.

2015 yılı sektör açısından büyük önem taşıyor, böyle uygulamaların gelmesi ve yabancı bir firmanın piyasadan çıkma kararı alması sektörün yeniden şekilmesine neden olabilir mi?

Bir firma satışta diye haberler yapılıyor. O firmanın istediği bütçeyi kim verir o da belli değildir. Böyle bir dönemde o bütçeyi veren olur mu o da başka bir sorudur. Fakat bir yabancı firmanın piyasadan çıkmak istemesi gösteriyor ki bütün yabancı firmalar şuanda sektörde ayakta durmakta zorlanıyor.

Bilge Kağan Kara: Bugün piyasadan bir oyuncu çıkmak istiyorsa bunun sorumlusu piyasadaki belirsizliktir. Siz bir firma olarak karınızı bilmezseniz stratejinizi oluşturamazsınız. Kısa vadeli plan dahi yapamazsanız. Ne şirketinizi satabilirsiniz ne de bir şirketi satın alabilirsiniz. Bugün piyasadan çıkmak isteyen bir oyuncu varsa kimse onu satın alamaz, çünkü yarın ne olacağını bilmiyor.

EPDK akaryakıt sektöründe sorun çözmek isterken sorunun kendisi oldu, diyebilir miyiz?

Ben EPDK’nın iyi niyetli olduğundan hiçbir şüphem yok. Onlar sorunu çözmek istiyor. EPDK Başkanı da çok değerli bir insandır. Fakat EPDK’nın daha fazla sektördeki insanları dinleyerek hareket etmesini istiyoruz. O zaman daha verimli çalışmalar ortaya çıkacaktır.

EPDK, akaryakıt sektöründe analizleri kaldırarak sektörün yaptığı bir masrafı kaldıracağız dediler. Bu durum sektöre fayda sağlar mı?

Sektörde her firma belirli numune alarak analiz ettiriyor ve bunları stokluyoruz. Bu uygulamanın kalkması biraz fayda sağlar fakat yapılan harcamaların yanında o uygulamaya ayrılan bütçe çok küçüktür. Büyük bir harcama değildir. Şuanda verileri anlık istiyorlar. Türkiye’de 12 bin istasyon var, hepsinin anlık olarak kontrol etmek kolay bir şey değildir. Bir de ülkemizde kaçak akaryakıt sorunu var ve bunun nasıl satıldığını da herkesin az çok bildiğini düşünüyorum. Bu uygulama ile bulmanız imkansızdır.

Petline Akaryakıt olarak 2015 yılı nasıl geçiyor, istediğiniz oranda sözleşme yapabildiniz mi?

Biz Petline olarak hızlı bir büyüme gerçekleştirmeyeceğiz. 2015 yılında bayi yapımızı koruyarak ve limitli bir sayı da bayi ekleyerek bu işi devam ettirmek istiyoruz. Şuanda 225 bayimiz var, bu sayıyı 240 seviyelerine çıkartacağız. Petline olarak başarılı olduğumuz İç Anadolu, Marmara, Ege bölgesinde varız ve bu bölgelere daha fazla ağırlık vermek istiyoruz.

2016 yılı için sektörde bir değişim bekliyor musunuz?

Şu anda sektördeki büyük oyuncuların da farklı planları olduğunu biliyoruz. Sektörde herşey değişebilir. Bizim açımızdan da uygun koşullarda bir yatırımcı çıkarsa Petline olarak bizde ortaklık yapabiliriz. Burada önemli olan şirketin değerini bulmasıdır.

Sektörde intifa sözleşmelerinin beş yılda bir olmasını daha önce herkes çok iyi bir gelişme olarak tanımlarken bugün sanki kötü bir uygulama olarak sunuluyor. Sizin açınızdan bu durum nasıl algılanıyor.

Küçük şirketler için iyi bir uygulama oldu. Hiç düşünmediğimiz istasyonları bünyemize katabildik. Sürenin 5 yıl olduğunu söylüyoruz ve bunun üzerinden anlaşma yapıyorsunuz. Fakat bayi iki yıl sonra anlaşmayı tek taraflı iptal ediyor. Dava açıyorsunuz fakat dava sonucunu almanız en az 3 yıl sürüyor ve bu süre içersinde de 5 yılınızı doldurmuş oluyorsunuz. Bu açıdan iyi bir şey değil. Bir başka açıdan da bayilerde istedikleri ücretleri alamıyorlar çünkü 5 yıl uzun bir süre değil, istediği fiyatı dağıtıcı firma veremiyor.