Robert Kolej Türk toplumunun sosyal yaşamına daha batılı bakmamızı sağlayan ama değerlerini unutturmayan bir yapıdır

İnsan hayatının ektiğini biçmekten ibaret olduğu söylenir.  Bu söylem doğrumudur bilinmez ancak iyi bir eğitimin insanın geleceğini belirlediği gerçeğinde uzlaşılabilir. Bu nedenledir ki insanlar çocuklarının daha iyi eğitim alabilmesi için çaba sarf ederler.

Ülkemizde başarılı insanları yetiştirmiş bir kurum olarak ön plana çıkan Robert Kolej, kurulduğu günden bugüne siyaset, sanat, akademi, tıp, ekonomi gibi daha birçok alanda önemli insanı yetiştirmeyi başarmış. Yetiştirilen başarılı insanlardan biri olan Avraam Avi Alkaş, aldığı eğitimin hayatına etkileri ile ilgili detayları paylaştı.

Robert Kolej’de eğitim almaya nasıl karar verdiniz?

Ben Musevi Karma Birinci İlkokulundan sonra Özel Musevi Lisesi’nde orta okulda okudum. İlkokulda başarılı bir öğrenciydim. Sınıf birincisi oldum ve ilkokul yıllarımdan itibaren hedefimi hep Robert Kolej’de okumak üzere belirledim. Ancak hep kıt kaynakla geçinen maddi durumu daha kıt olan bir ailede yetiştim. Benim dönemimde her okulun kendine has sınav sistemi vardı ve ortaokul 3. sınıfta Robert Kolej sınavlarına hazırlanmam gerekiyordu. Annem yaptığı araştırma sonucu Bebek’te bu tür özel okul sınavlarına hazırlayan bir öğretmen bulmuştu. Adı Şirin Yan’dı. Sonrasında Şirin Yan hanımdan ders almaya başladım. Ders aldığım arkadaşlarım daha öncesinde Şirin Hanımdan ders almışlar ve ben 2. dersten sonra arkadaşlarıma oranla sorularda geri kaldığımı fark ettim. Şirin Hanım’da bu durumu fark edip annemi aradı. Siz boşuna para harcamayın sizin oğlunuz koleji kazanamaz demişti ve bu durum bana Şirin Hanımın yaptığı en büyük iyilik oldu. O noktadan sonra inanılmaz bir hırs ile tek başıma sınavlara hazırlandım ve 21. olarak Robert Kolej’e girdim. Sınav sonuçlarının açıklandığı gün annem büyük bir sevinçle kazandığımı söyledi. Toprağı bol olsun anneciğimin o sevincini, o gururunu görmek dünyalara değerdi.

Siz hazırlık sınıfına Robert Akademi olarak başladınız değil mi?

Evet benim dönemimde lise hazırlık dönemi Robert Akademi olarak geçerdi. Biz üniversite ile beraber şimdiki İdari Bilimler Fakültesi olarak bilinen binada Bebek kampüsündeydik. Cem Boyner ile sınıf arkadaşlığımız oradan gelir. Çok keyifli bir lise hazırlık dönemi yaşadım. İlk senemizde inanılmaz iyi düzeyde İngilizce eğitimi aldık. Her hafta quiz dediğimiz küçük imtihanlarımız olurdu. Hiç unutamadığım keyifli bir hocamız vardı. Eğer sınıfın tümü quizden geçer not alırsa hocamızın eşi bize elmalı turta yapacaktı. Biz o elmalı turta motivasyonu ile bütün arkadaşlarımızın geçer not almasını sağlamıştık. Hiç unutamadığım bir anımdır ve elmalı turta anımdan esinlenerek bu tür motivasyon araçlarını zaman zaman şirketimdeki uygulamalara yansıtmaya çalışıyorum.

Robert Kolej verdiği eğitimin yanı sıra okuldaki organizasyonlarla öğrencilere bir anlamda yönetebilme, organize edebilme yetisi kazandırıyor. Siz okul içindeki bu tür organizasyonlar içerisinde yer aldınız mı?

Evet Robert Kolej bu anlamda sosyal aktivitelere de en az dersler kadar önem veren bir kurumdur. Ben Futbol ve basketbol takımlarının menajerliğini yapıyordum. Maç organizasyonları amigoluk görevleri bana verilmişti. Hatta resmi izinli olarak okul saatlerinde olan maçlara toplu olarak gitmeyi organize ederdim. Bu çalışmalarım da beni sonrasında değerli hocalarımın da seçim kampanyamı desteklemesi ile birlikte öğrenci işlerine seçildim. Öğrenci işlerine seçilmem de bana sosyalleşme, genişleme ve tanınma olanağı tanıdı. Çok başarılı işler yaptık okulda çok güzel yıllardı. Sonrasında Öğrenci Birliği Başkan Yardımcılığı göreviyle mezun oldum.

İş hayatınıza nasıl başladınız? Bu anlamda iş hayatınızda bağların daha kolay kurulabilmesi daha kolay iletişim kurulabilmesi açısından Robert Kolej’in size bir yararı oldu mu?

Ben Robert Kolej mezunu olmasaydım herhalde Ali Dinçkök beni Akmerkez’e müdür olarak almazdı diye düşünüyorum. Robert Koleji ve sonrasında Boğaziçi Üniversitesi mezunu olmam bendeki Amerikancı eğitimi almamın iş hayatına çok olumlu katkılar sağladığını belirtmek isterim. İş hayatında çok ilişki kurduğumu söyleyemeyeceğim. Robert Kolej, öğrencilerine Amerikancı eğitim sisteminden kaynaklanan bireysel yarışma hırsı vermektedir. Yetiştirildiğimiz bireysel ve yarışçı eğitim sistemi, kendi sahamızda en iyi olmayı sağlama onun peşinde koşmayı da beraberinde getirdiği için grup olarak davranmaktan çok kendi yetenek ve meziyetlerimizi daha fazla geliştirme yönünde adım atmamızı sağlıyor.

Robert Kolej eğitimin bize en büyük faydası araştırmacı olmayı öğretmesidir. İşi nasıl yapabileceğimizin araştırılmasında metodolojiyi sorgulamada çok olumlu katkılarını görmüşüzdür. Bir başka katkısı ve aslında tüm okullarda olması gerektiğine inandığım bir uygulama da lise son sınıfta tüm öğrencilere hangi mesleklere yatkın olduğumuzun belirlenmesi için kariyer testi yapılmıştı. Ben fen bölümünde okumama rağmen test sonucunda sosyal bölümünde başarılı olacağım çıkmıştı. Fen bölümünde fizik ve kimya derslerinden sınıfta kalmıştım. Belki sosyal bölümü seçseydim daha başarılı olacaktım. Ama 1 sene kaybım eşimle tanışmamı sağladı. Çünkü sene sonu her dersten finallerin oluşu ve o sene olmaması sebebiyle üniversite sınavlarına hazırlanma imkanım olmuştu ve eşimle o vesile ile tanışmıştım.

Sonrasında çocuklarınızın da Robert Kolejli olması, anlamlı olsa gerek.

Evet benim 2 oğlumda Robert Kolej mezunuydu. Büyük oğlum 1999, küçük oğlum 2003 mezunudur. Mekanı cennet olsun küçük oğlumu 2 sene 4 ay önce kaybettim. Çok başarılı ve umut dolu bir çocuktu. Maalesef kendi sınıfının ilk kaybı oldu. Toprağı bol olsun. Aldığım eğitimin yararlarını hayatım boyunca gördüğüm için oğullarımın da böyle bir eğitim almasını çok istedim. Bu sebepten dolayı ailemizde Robert Kolej mezunları fazladır.

1976 mezunları kendilerinin daha etkin olduklarını belirtiyorlar. Sizin okuduğunuz yıllarda dönemler arası bir rekabet söz konusu muydu?

Bu bahsettiğiniz durum aslında sonradan oluşuyor. Şöyle ki, kolejin bize verdiği okula bağış kampanyalarında 1976 mezunları bizi geçer oldu. Bizde organize olarak elimizden geldiğince okulumuza destek oluruz kampanyalar düzenleriz ama bazı dönem mezunları bizden daha atik davranıyorlar. Bizim yıllarca sınıf temsilciliğimizi şimdiki Sivas Milletvekilimiz Nursuna Memecan yaptı. Sonrasında Engin Ölçer devam etti. Çok güzel ve eğlenceli bir sınıftık çok güzel dostluklarımız ve arkadaşlıklarımız oldu. Birbirimize bu anlamda çok bağlıyızdır.

Dönem arkadaşlarınızdan kendi alanlarında başarılı olmuş kişiler olarak kimleri ifade edebiliriz?

Bizim sınıfta da diğer dönemlerde olduğu gibi çok değerli isimler çıkmıştır. Çok yakın arkadaşım Asım Kaytaz tıp alanında çok başarılıdır. Nursuna Memecan, Ferit Dağdelen, Bülent Kiymir, Engin Ölçer, Sedat Ergin ve aklıma gelmeyen bir çok isim ile hala görüşürüm dostluklarımız bakidir.

Robert Kolej mezun profiline baktığımızda sanat, spor, akademi, tıp, siyaset ve bir çok alanda başarılı olmuş kişiler olduğunu görüyoruz. Bu kadar çeşitliliğin bir arada olması Robert Kolej’de yeteneklerin fark edilmesi ve yetenekleri yönünde yönlendirilmesi ile mi oluşuyor?

Robert Kolej’in bireyi birey olarak görüp bu yönde saygı duyan ve saygı duyulmasını sağlatan eğitiminin bunda çok büyük rol oynadığını düşünüyorum. Çünkü spora eğilimli iseniz sporcu yeteneklerinizi geliştirebileceğiniz tesis var. Sanata düşkün iseniz edebiyat yada tiyatro olarak kendinizi geliştirebileceğiniz alan var. Bende kendi adıma lise 2’deyken Türk Sanat Musikisi korosuna solist olarak seçilmiştim. Hilmi Rit hocamız bize ders veriyordu. Ama maalesef ben lise yıllarımda para kazanmak mecburiyetindeydim. Babam dükkanı olmayan seyyar iplik tellalıydı. Gelirimiz kısıtlıydı. Bu sebeple sınıfta kaldığım sene çok üzülmüştüm ve bir sonraki sene çalışıp kendi okul taksidimi ödedim. Bu sebeple müzik alanına devam edemedim.

Röportajlarımızda bir kısım Robert Kolej mezunu değerli isimler, eğitim sistemindeki sizin de belirttiğiniz Amerikancı sistem ve batılı eğitim tarzına eleştiri getirerek Robert Kolej’de batı kültürünün ön plana çıktığını belirttiler. Siz bu görüşe katılır mısınız?

Ben bu görüşe katılmıyorum. Biz Amerikancı bir eğitim aldık doğru ama bu, Amerika’ya beyin transferi için yapılmış bir faaliyet değildi. Bizler bu sistemle kendimizi ve çevremizi geliştirebilme imkanı bulduk. Ben Robert Kolej’de okuduğum için Türklüğümü unutmadım ya da Türkiye’de yaşadığımı inkar etmedim. Amerikancı takılmadım. Evet lise yıllarında sosyal demokrat eğilimindeydik yaşam bizi kapitalist yaptı. Örneğin kolejde yaşadığım öğrenci birliği deneyimi benim yaşamıma çok olumlu katkılar getirmiştir. Bir takım kurallar içerisindeki özgürlükleri yakalayabilmek çok önemlidir. Bu anlamda ben koleje çok şey borçluyum, çocuklarıma vermiş oldukları eğitimin minnetini borçluyum. Bu yüzdendir ki her yıl karınca kararınca destek olmaya çalışıyorum. Yoğun çalıştığım için okula çok sık gidemiyorum ama Robert Kolej mezunu olmanın haklı gururunu yaşıyorum. Robert Kolej Türk toplumunun sosyal yaşamına daha batılı bakmamızı sağlayan ama değerlerini unutturmayan bir yapıdır.

Bir çok mezun Amerika’da eğitim aldı döndü Türkiye’de çok başarılı işler yaptı. Veya bir kısım orada çalışıyor, yaşamına orada devam ediyor. Bu da bir basamak veya sıçrama olanağı diyebilirim. Sonuçta Amerika’ya gidip Türkiye’ye dönen insanlar ülkesi için çalışıyorlar buraya hizmet veriyorlar. Osman Kavala, Ümit Yalçın bu anlamda örnek verebileceğim arkadaşlarım. Orada kalanlar da bir anlamda ülkesini temsil ediyorlar.

Birçok Robert Kolej mezunu gibi sizde yurt dışında çok başarılı çalışmalar gerçekleştiriyorsunuz. Bu anlamda Robert Kolej’in nasıl bir katkısı oldu?

Her zaman söylediğim bir sözü tekrarlayacağım. Ben bu kadar iyi İngilizce konuşamasaydım başarılı olmam mümkün olmazdı ve bu şirketin Yönetim Kurulu Başkanı olamazdım. İngilizce eğitimini yabancı hocalardan öğrendik 1 yıl boyunca en ince detaylarına kadar İngilizce dersi gördük. Bu durum bana İngilizce konuşurken İngilizce düşünebilme yetisi kazandırdı. Kolejde öğrendiğim başta İngilizce sonrasında az bile olsa Fransızca, Almanca bana çok büyük katkılar sağladı. Onlar gibi düşünüp onlar gibi konuşabiliyorsunuz. İletişiminizi daha kolay kurabilmeniz için lisan çok önemli. Ayrıca benim iş hayatındaki felsefem insanlar için çalışarak onlar için mekanlar oluşturmaktır. Bu felsefeye erişmemde Robert Kolej’de öğrendiğim insanca değerler peşinde koşmak, insan için yaşamak olgularının katkısı büyüktür.