Sedat Boyacıoğlu: İstanbul platformu oluşturulmalı
2013 yılına kadar, Avrupa şehir destinasyonunda Londra-İstanbul-Paris üçgeni olduğunu, ancak 2013 yılı sonrasında İstanbul’un bu destinasyonlar arasındaki önemini kaybetmeye başladığına dikkat çeken Makyol Grubu Turizm Koordinatörü Sedat Boyacıoğlu, “İstanbul’un bu destinasyon üçgeni içersinde yeniden yer alması için çalışmalar yapılmalıdır. İstanbul platformu oluşturularak, başta şehir turizmine yönelik kapsamlı çalışmalar yapılması gerekirken, otel projeleri ve diğer turistik yatırımların revize edilerek talep durumuna göre şekillendirilerek izin verilmeli” dedi.
Rusya’nın uyguladığı yaptırımlar ve yasaklamalar şehir otelciliğini etkilemese de, başta Antalya olmak üzere, deniz turizmini oldukça etkili bir şekilde sıkıntıya soktuğunu ifade eden Makyol Grubu Turizm Koordinatörü Sedat Boyacıoğlu, “2016 yazında gelmeyecek olan Rus turistlerin oluşturacağı açığı telafi etmek öyle kolay olmayacak. Bu sıkıntılı durum karşısında, kısa vadede yapılabilecek tek şey fiyatların aşağı yönde revize ederek Avrupalı turisti Türkiye’ye çekmek. Bu da, sayısal bakımdan belli bir artış sağlayabilir. Ancak, tesislerimiz ve denizimiz İspanya’dan çok daha iyi olmasına rağmen onların altında fiyat verdiğimizde karlılık bakımından hiçbir getirisi olmayacağı için, deniz turizmini ekonomik açıdan zorlayıcı bir sonuç olacaktır. Türk Turizminin şu an yaşadığı bu kriz döneminde tüm sektör ve devlet el ele verip yeni bir turizm politikası belirleyerek tanıtım ve pazarlama faaliyetlerini ciddi oranda arttırması gerekmektedir” dedi.
2013 yılına kadar, Avrupa şehir destinasyonunda Londra-İstanbul-Paris üçgeni olduğunu, ancak 2013 yılı sonrasında İstanbul’un bu destinasyonlar arasındaki önemini kaybetmeye başladığına dikkat çeken Boyacıoğlu, “İstanbul’un bu destinasyon üçgeni içersinde yeniden yer alması için çalışmalar yapılmalıdır. İstanbul platformu oluşturularak, başta şehir turizmine yönelik kapsamlı çalışmalar yapılması gerekirken, otel projeleri ve diğer turistik yatırımların revize edilerek talep durumuna göre şekillendirilerek izin verilmesi ve hatta, sadece 2015 yılında 4 bin civarında yeni yatak artışının olduğu göz önüne alındığında yeni otel yatırımlarının 2018 yılı sonrasına kaydırılması gerekir. Bunun yanında ciddi tanıtım çalışmalarıyla İstanbul markasını dünya genelinde yeniden canlandırılması sağlanmalıdır” dedi.
Turizm sektörünün diğer sektörlerden ayrı tutularak desteklenmesi gerektiğini ifade eden Boyacıoğlu, “sanayi sektörleri %20-25 katma değer yaratırken turizm sektöründe bu oran %70 civarındadır. Böyle bir farklılığın olduğu bacasız sanayi olarak değerlendirilen Turizmin, hizmet sektörü içinde önemli bir yeri vardır. Başta personel yetiştirme desteği olmak üzere, enerji kullanımından vergilendirme sistemine kadar kendine özel uygulamalarının olması gerekmektedir.
Başta İstanbul olmak üzere, Türkiye’nin bir çok şehrinde doğru düzgün fizibilitesi yapılmadan yapılan otel yatırımlarının yakın gelecekte ciddi bir otel enflasyonu yaratacağının altını çizen Sedat Boyacıoğlu, son yıllarda adeta plansız yapılan otellere harcanan paranın geri dönüşünü sağlayacağına inanmıyorum. Son yapılan araştırmada ortaya çıkan tabloya göre, İstanbul dan Antalya’ya kadar uzanan coğrafyada, irili ufaklı 855 tesis satılık. Bu rakam ülkemizde otel ve konaklama yatırımlarının ne kadar plansız ve doğru düzgün bir fizibilite çalışması yapılmadığının en iyi göstergesidir. Başta Turizm Bakanlığı olmak üzere, şehir palancılarının var olan durumu iyi analiz ederek yeni yapılacak yatırımları doğru planlanarak yapılmasını sağlamalıdır” dedi. İstanbul’un şehir otelleri açısından pak parlak bir 2015 yılı geçirmediği gibi oldukça zorlandıklarını belirten Boyacıoğlu, “Ciro ve karlılık bakımından, bir önceki yılı geçmeyi hayal etmekten vazgeçip 2014 yılına yaklaşmayı teselli olarak gördük. Bu veri doğrultusunda nasıl bir 2016 beklendiği konusu şehir otelciliği açısından tam bir muamma. 2016 yılına girdiğimiz şu günlerde bizler elimizdeki verilere bakarak bir sonuç çıkartamıyoruz. İstanbul’u gezilmesi gereken bir şehir olarak dünyanın gündemine oturtturacak çalışmaların yeterince yapılmadığını görüyoruz. Oysa, yapılması gereken şey, Tanıtım Ajansının önderliğinde seyahat şirketlerinden AVM ve otellere kadar geniş bir yelpazeyi kapsayan ‘İstanbul platformu’ oluşturarak daha fazla insanı İstanbul’a nasıl çekeriz konusunda çalışma yapmak olmalı” dedi.