Şeker Leasing GM. Cenk Erten:Yavaşlamaya rağmen hala dinamik bir ülkeyiz
2015 yılında yaşanan büyümedeki yavaşlanın etkisini Leasing Sektörü olarak ciddi anlamda hissettiklerini belirten Şeker Leasing Genel Müdürü Cenk Erten, “Ancak, yavaşlamaya rağmen Türkiye hala dinamik bir ülkedir. Arzu ettiğimiz seviyede olmasa da, pazarı koruyarak işimizi yapmaya devam ediyoruz” dedi.
Leasing Sektöründe 2015’in genel olarak yavaş seyir izleyen bir yıl olduğu belirten Şeker Leasing Genel Müdürü Cenk Erten, “Türkiye’nin büyümedeki yavaşlığı leasing sektörünü direk etkilerken, yaşanan olaylar pazarın gelişimini olumsuz yönde etkileyen faktör olmuştur. Sanayideki büyüme ile leasing sisteminin büyümesi birbirine paralel hareket eden dinamiklerdir. Dolayısıyla, 2015 yılında yaşanan büyümedeki yavaşlanın etkisini Leasing Sektörü olarak ciddi anlamda hissettik. Ancak, yavaşlamaya rağmen Türkiye hala dinamik bir ülkedir. Arzu ettiğimiz seviyede olmasa da, özellikle sat-geri kirala yönteminin hayata geçmesinin ciddi katkısıyla sektör işlem hacmini koruyabilmiştir” dedi.
7 Haziran seçimleri sonrası kurulamayan hükümet ve ardından yeni bir seçim kararının alınması yatırım yapacak olan sektörlerin yeni yatırım yapma iştahını ciddi şekilde etkilediğinin altını çizen Erten, “piyasada oluşan belirsizlik başta KOBİ’ler olmak üzere, sanayinin önemli bir kesiminin yeni yatırım yapma konusunda “durup bir görelim” pozisyonu almasına sebep olmuştur. Bu tablo içersinde Şeker Leasing ne yaptı sorusunu soracak olursak, kendi rakamlarımıza baktığımızda hedeflerimizden çok fazla sapmadan, aktiflerimizin büyüdüğü ve önemli bir gösterge olan karlılığımızı koruyarak dörtnala koşmasak da, beklediğimizden de iyi bir oranla 2015 yılını tamamlayacağız.
2016 yılından beklentilerini ‘son derece umutlu’ olacak temennisinde bulunan Cenk Erten, “2015 yılında yaşanan olumsuzlukların geride kalacağı, düzelen piyasa koşullarıyla birlikte, ertelenen yatırımların hayata geçmeye başlayacağı bir yıl olmasını temenni ederken, sektör olarak ciddi oranda büyüyeceğimizi düşünüyorum” dedi.
Ocak ayında belirlediğimiz büyüme stratejimizin içersinde yeni müşteri portföyü oluşturmak vardı. Geçtiğimiz 10 aylık sürede bu düşüncemizi oldukça başarılı bir oranda gerçekleştirdiklerini ifade eden Cenk Erten, “Müşteri portföyümüzün %80 ini KOBİ’lerin oluşturmasına karşın, Türkiye’de hiç leasing sistemiyle tanışmamış şirket sayısının çok olduğun ifade eden Erten, başta leasing sistemi olmak üzere diğer alternatif finans modellerini genç KOBİ’lere anlatmak gibi daha gidilecek çok yollarının olduğunun altını çizerek, “Leasing sisteminin içine girmemiş KOBİ sayısı öylesine çok ki, bizim şirketlere leasing sistemini ve sunduğu onlarca avantajı tek tek anlatmamız mümkün değil. Dolayısıyla, burada Birliğin önemi ortaya çıkıyor. Bizler müşteriye gidip kendimizi anlatmak yerine, Birlik kanalıyla gerçek anlamda objektif olarak leasing, faktoring ve tüketici finansman sistemini anlatılacak. Birlik çeşitli ulusal platformlarda sektörümüzü temsil ederken aynı zamanda hem müşterilerimize hem de sektöre çok önemli bir katkı yaparak az sayıdaki sektör müşteri portföyünün artmasını da sağlayacaktır” dedi.
KOBİ’lerin dünya da olduğu gibi Türkiye’de de ekonominin lokomotifini oluşturduğu gerçeğinin altını çizen Cenk Erten, bu durumun Türk piyasasını dinamik tuttuğunu bu gerçeğinden yola çıkarak, “Leasing şirketleri olarak en önemli müşteri portföyünü oluşturan KOBİ’lerin bu orana paralel olarak leasing sistemini yeterince kullandığını söylemek zor. Ama her geçen yıl doğru tespit ve uygulamalarla daha önce leasing sistemiyle tanışmamış irili ufaklı şirketlerin leasing sistemiyle tanışıp, leasing’in sadece vergi avantajı sağlamaktan ibaret olmadığını, satın alma sürecinde yaşanan bütün işlemlerin sizin adınıza yapılıyor olduğunu anladıktan sonra leasing’in hedeflerine uygun bir finansman modeli olacağını görerek ‘neden daha önce kullanmadık’ demeleri, leasing sektörünün daha alacak çok yolu olmasına rağmen bizleri gelecek için umutlandırıyor. Bankaların KOBİ müşteri sayısı ile leasing sektöründeki müşteri sayısını karşılaştırdığımızda arada uçurum diyebileceğimiz bir farkın olduğunu ifade eden Cenk Erten, “Leasing sektörünün toplam müşteri portföyü 55 bin civarındadır. Bunu bankaların KOBİ müşteri sayısıyla karşılaştırdığımızda çok küçük bir rakam olduğunu görüyoruz. Aradaki bu fark, bize şunu gösteriyor. Biz leasing sektörü olarak var olan KOBİ’lere yeterince ulaşamamışız demektir. Bunun temel sebebi bankaların finans sistemini domine ediyor olmasının yanında bizlerin de leasing sistemini ve kendimizi yeterince anlatmıyor olmamızdır” dedi.
Leasing sektörü olarak, Finansal Şirketler Birliği’nin kurulmasının ardından sektöre çok ciddi katkılar sağladığının altını çizen Erten, “Türkiye finans piyasasının ağırlığını açık ara ile bankalar taşımaktadır. Banka dışında kalan finans şirketlerini finans piyasasında önemli bir boşluğu doldurmalarına karşın sistem içersinde gerektiği ilgiyi görmüyordu. Finansal Şirketler Birliğinin kurulması ile bu boşluğun ciddi anlamda doldurulduğunu görmek, özellikle kamu otoriteleri karşısındaki imajımızın olumlu yönde değiştiğini görmek son derece sevindirici. Birliğin kurulmasından sonra her temsilci grup için faydalı bir yapı ortaya çıktı ve daha yeni olmasına rağmen oldukça doğru çalışmalar yaparak ses getirdi. Önümüzdeki dönemlerde çok daha faydalı bir yapıya kavuşmuş olacak” dedi.