TUSAŞ küresel firma olma yolunda ilerlemeye devam edecektir

TUSAŞ ülkemizin gururu olmaya devam ediyor. Sonuçların kısa sürede alınamadığı bir alanda, elde edilen başarılarla geçen 41 yılın ardından TUSAŞ, sabır ve kararlılıkla yeni hedeflere yöneldi. Bu yeni dönemin daha iyi anlaşılması giçin geçmişte katedilen yolu aktaran TUSAŞ-Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş Genel Müdürü Muharrem Dörtkaşlı, sorularımızı yanıtladı.

TUSAŞ olarak 41. Yılınıza girdiniz. Yaşanan 41 yılda öne çıkanlarla ilgili bilgiler alabilir miyiz?

Türk savunma ve havacılık sanayiinde dışa bağımlılığın azaltılması ve milli havacılık sanayiinin kurulması amacıyla 1973 yılında Türk Uçak Sanayii Anonim Ortaklığı (TUSAŞ)’ın kurulmasıyla başlayan çalışmalar neticesinde, bu şirket şemsiyesi altında F-16 uçaklarının üretimi, sistemlerin entegrasyonu ve uçuş testlerinin yapılarak Hava Kuvvetlerimize teslim edilmesi amacıyla 1984 yılında Türk-Amerikan ortak şirketi olarak Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş (TAI) kurulmuştur. 2005 yılında yabancı ortakların hisseleri satın alınarak TUSAŞ ve TAI birleşmiş ve TUSAŞ-Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş. adıyla tek çatı altında milli bir şirket konumuna gelmiştir. Bu kapsamda, Şirketimizin kuruluş tarihi olarak 28 Haziran 1973 kabul edilerek, her yıl 28 Haziran gününün “TUSAŞ Havacılık ve Uzay Sanayii Günü” olarak kutlanması uygulaması başlatılmıştır.

Başlangıçta taşeron firma olarak üretim projelerinde yer alan TUSAŞ, bugün tasarım ve geliştirme sorumluluğu içeren projelerde ana yüklenici ve risk paylaşımcı ortak olarak yer almaktadır. Şirketimiz bünyesinde halihazırda uçak, helikopter, insansız hava aracı, uydu sistemleri ve yapısal projeler olmak üzere çok geniş bir yelpazede tasarım-geliştirme ve üretim faaliyetlerine devam edilmektedir.

Milli şirket konumuna geldiğimiz 2005 tarihinden bu yana küresel ölçekte savunma ve havacılık firmaları ile işbirliklerimizin de gelişmesiyle şirketimizin ciro ve ihracat rakamlarında hızlı artışlar kaydedilmiştir. TUSAŞ, halihazırda 1700’ü mühendis olmak üzere 5.000’e yaklaşan personeli bulunmaktadır. TUSAŞ, ANKA-İnsansız Hava Aracı, HÜRKUŞ-Temel Eğitim Uçağı ve T129-ATAK Helikopteri gibi özgün projeleri ve endüstriyel ortak olarak dahil olduğu, A400M-Nakliye Uçağı, F-35-Müşterek Taarruz Uçağı gibi çok uluslu askeri projelerin yanı sıra “tek kaynak” olarak görev aldığı büyük ölçekli yapısal gövde komponentleri üretim ve tasarım projelerinde Airbus, Boeing, Sikorsky, Eurocopter ve AgustaWestland gibi dünyanın önde gelen havacılık firmalarının ana tedarik kaynağı olarak faaliyetlerine devam etmektedir. Ayrıca, uzay alanında, ilk keşif ve gözlem uydumuz Aralık 2012 tarihinde fırlatıldığından bu yana uydu ve uzayın kullanımı çalışmalarını da başarıyla sürdürmektedir.

Türk savunma sanayisinin 10 yıl öncesi ile bugün gelinen nokta kıyaslandığında ciddi bir değişim ve ilerleme olduğunu görebiliyoruz. Bu ivmenin özellikle havacılık ve uzay alanında devam edeceğine inanıyoruz. Şirketimiz kendine ait ürünleri ve sistem çözümlerini geliştirmeye devam ederek, küresel ölçekte bir havacılık şirketi olma yolunda emin adımlarla ilerlemektedir.

TUSAŞ olarak şu anda yürütülen projelerle ilgili bilgi verir misiniz?

TUSAŞ olarak içinde bulunduğumuz dönem birçok önemli projenin kilometre taşlarının gerçekleştiği, ülkemiz ve şirketimiz için gurur dolu bir dönem olmuştur.

T129-ATAK Helikopteri projesinin ilk teslimatları başlamış olup, üretim faaliyetleri başarı ile devam etmektedir. Geçtiğimiz yıl içinde ANKA-İnsansız Hava Aracı ve HÜRKUŞ-Temel Eğitim Uçağı gibi özgün tasarım projelerimizin seri üretim anlaşmaları imzalanmıştır. Türk Hava Yolları’nın da kullanıcısı olduğu Airbus ve Boeing firmalarının yolcu uçaklarına, Türk Silahlı Kuvvetlerinin kullanmakta olduğu Sikorsky, Agusta Westland helikopterlerine tek kaynak üretici olarak ana komponentlerin seri üretim faaliyetleri devam etmektedir.

Öte yandan endüstriyel ortak olarak ana gövde komponentlerinin tasarım ve üretimini yaptığımız Airbus Military A400M Nakliye Uçağının kullanıcı ülkelere teslimatlarına başlanmış, Türk Hava Kuvvetleri ilk uçağını teslim almıştır. Airbus firmasının yeni nesil yolcu uçağı A350 XWB, TUSAŞ tasarımı ve üretimi olan kanatçık (aileron) ile ilk uçuşunu gerçekleştirmiştir. En son nesil savaş uçağı olan ve ABD dışında tek kaynak üretici olarak üretimini yaptığımız konvansiyonel tip F-35/Müşterek Taarruz Uçağı orta gövdesinin ilk teslimatı yapılmıştır.

Hâlihazırda yörüngede başarıyla hizmet vermekte olan uydumuzu takiben farklı alanlarda hizmet verebilecek yeni uydu projelerimiz üzerinde çalışmalarımız devam etmektedir. Bu sene içinde Uydu Sistemleri Entegrasyon ve Test Merkezimizin açılışını gerçekleştirerek ülkemize ve şirketimize önemli kabiliyetler kazandırmış olacağız.

Milli Muharip Uçağı, Özgün Genel Maksat Helikopteri, Bölgesel Yolcu Uçağı ve yeni uydu sistemleri gibi geleceğe yönelik projeler kapsamında teknolojik alt yapımızın ve mühendislik kabiliyetlerimizin geliştirilmesine yönelik yatırımlar yapmaya devam ediyoruz.

Son dönemde bir yandan özgün ürünlerimize yönelik seri üretim anlaşmaları kapsamında geliştirme ve üretim çalışmalarımız devam ederken, uluslararası pazarlarda görülen yoğun ilgi üzerine mevcut iş portföyümüzü yeni projelerle geliştirmek amacıyla hedef ülke ve pazarlara yönelik analizler yapıyor, stratejiler oluşturuyoruz. Tüm bu çalışmalarımızı ülkemiz savunma ve havacılık yardımcı sanayii ve üniversitelerimizle işbirliği içerisinde topyekun bir savunma ve havacılık sanayi yaklaşımı ile yürütüyoruz.

Göktürk Yenileme Uyduları Projesi ile ilgili gelin nokta ile ilgili bilgi verir misiniz?

Türkiye iletişim, istihbarat, keşif, gözlem teknolojileri konusunda önemli mesafeler kat etmekte ve bu kapsamda gelişen teknolojiler paralelinde uydu projelerimize yatırımlarada devam edilmektedir.

Aralık 2012 tarihinde, Türkiye’nin ilk milli uydusu olan Göktürk II Yüksek Çözünürlüklü Yer Gözlem Uydusu, TUSAŞ ve TÜBİTAK-Uzay işbirliğiyle geliştirip, üretilmiştir, iki yıla yaklaşan bir süredir görevini başarıyla sürdürmektedir.

Halihazırda ana alt yükleniciliğini üstlendiğimiz Göktürk I uydusu ve ana yükleniciliğini üstlendiğimiz, diğerlerine göre daha gelişmiş özelliklere sahip  Göktürk III uydusuna yönelik çalışmalarımıza devam etmekteyiz. Göktürk III uydusunun faaliyete geçmesiyle, ülkemiz uydu gözetleme alanında yüksek hassasiyetli arazi, yükseklik modellerinin oluşturulması ve topoğrafikharita hazırlanması gibi yeni kabiliyetlere sahip olacak;  doğal afet sonrası hasar tespiti ve kriz yönetimi süreçlerinde görsel bilgi desteği sağlayacaktır.

TUSAŞ ve ülkemiz için teknolojik kazanım anlamında büyük getir sağlayacak olan USET (Uydu Sistemleri Entegrasyon ve Test) Merkezi TUSAŞ Akıncı tesis alanı içinde çok yakında operasyonel hale gelecektir. Bu merkez sayesinde, her çeşit uyduyu uzay ortamına fırlatılmadan önce test edebilme imkânına ve kabiliyetine sahip olacağız. Ayrıca yerli ve yabancı müşterilerin farklı sınıflardaki uydularına aynı anda hizmet verebilecek kabiliyete sahip olmuş olacağız. Bu da Türkiye’nin uzay ve uydu sistemleri alanında uluslararası ölçekte önemli bir yer almasını sağlayacaktır.

İhracatçılar Birliğinden geçen yıllarda olduğu gibi ihracat şampiyonu ödülünü aldınız. Bu alandaki başarılarınız ile ilgili neler söylemek istersiniz? 

TUSAŞ, Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin tarafından, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da, Savunma ve Havacılık Sektörü “Türkiye İhracat Şampiyonu” olarak ödüllendirilmiştir. TUSAŞ, küresel alanda savunma ve havacılık sektörü için belirleyici bir konumda yer alan “Defense News Top 100” listesinde 5 basamak yükselerek 80’inci sırayı almıştır.

Türk savunma ve havacılık sanayii 2013 yılında yaklaşık 1,4 Milyar ABD Doları tutarında ihracat gerçekleştirmiştir. 2013 yılı sonu itibari ile şirketimizin satış gelirlerinin yarısından fazlasını yurtdışı satışlarımız oluşturmaktadır. Yıl sonunda konsolide satışlarımız 913 Milyon ABD Doları seviyesine ulaşmış; bunun 634 Milyon ABD Doları ihracat olarak gerçekleşmiştir. Şirketimiz hâlihazırda en çok ABD ve Avrupa ülkelerine ihracat gerçekleştirmektedir. Önümüzdeki yıllarda, özgün ürünlerimizin yurtdışına satışıyla ihracatımızın çok daha yüksek seviyeleri yakalayacağına inanıyoruz.

500 Milyar ABD Doları olarak hedeflenen 2023 yılı Türkiye toplam ihracatı içerisinde savunma ve havacılık sanayi için 15 Milyar ABD Doları ihracat hedefi konulmuştur. Amaç kritik teknolojilerine haiz olduğumuz özgün sistem ve platformlar üreterek uluslararası pazarlarda büyümek ve bu alanda dünyanın en büyük ihracatçıları arasında yer almaktır. Sektör ihracat hedeflerinin gerçekleşmesinde Taarruz Helikopteri, İnsansız Hava Aracı ve Askeri/Sivil Genel Maksat Helikopteri gibi platformların gelecek dönemde yurtdışına ihraç ediliyor olmasının önemli etkisi bulunacağını değerlendiriyoruz.

Sektör ihracat hedeflerinin gerçekleştirilmesi ve bu ihracatın sürdürülebilir olması açısından ülkemizin havacılık, enerji vb. alanlardaki büyük çaplı yurt dışı kaynaklı kamu alımlarından yaratılacak projelerin kaldıraç etkisinden istifade edilmesinin önemli olduğuna inanmaktayız.

TUSAŞ’ın halka arzla ilgili son gelişmeleri  aktarır mısınız?

Bildiğiniz üzere, hisselerimizin belli bir bölümünün Halka Arz edilmesi ile ilgili çalışmalara 2013 yılında başlamıştık, ancak dönemin piyasa şartlarının elverişli olmaması nedeniyle arzı,uygun ekonomik koşullar oluşuncaya kadar erteledik. TUSAŞ önümüzdeki dönemlerde halka arz, organik ve inorganik büyüme çalışmalarını sürdürerek küresel firma olma yolunda ilerlemeye devam edecektir.