Ülkemiz Gürcistan’ın bir numaralı ticari partneridir

Gürcistan ile geliştirilen iyi ilişkiler iki ülke arasındaki ticari ilişkilere de yansıyor. Gelişen ticari ilişkiler ile ilgili bilgi alabilmek için sorularımızı yönelttiğimiz Türkiye Cumhuriyeti Tiflis Büyükelçisi Fatma Ceren Yazgan, önemli açıklamalarda bulundu.  

Türkiye Gürcistan ticari ilişkilerinde gelinen noktayı aktarır mısınız?

Gürcistan’la siyasi yönden mükemmel ilişkilerimiz var. Stratejik ortağız ve bu ortaklık çerçevesinde Kasım ayının sonunda Sayın Cumhurbaşkanımız ile Gürcistan Başbakanı ve Azerbaycan Cumhurbaşkanıyla Avrupa’ya ilk gazın ulaştığı törende tanıklık ettiğimiz TANAP gibi stratejik ve devasa projeler yürütüyoruz. Komşuyuz, akrabalık bağlarımız var ve ilişkilerimizi her yıl bir adım daha ileri taşıyoruz. Siyasi ilişkilerin yanında savunma ve güvenlik alanlarında ve adli iş birliğimiz var. Böylesine ideal ilişkilerin bulunduğu bir ortamda işin doğası gereği ekonomik ve ticari ilişkilerimiz de son derece güçlüdür.

İkili ticari ilişkilerimizde gelinen noktayı aktarabilmek için önce Gürcistan ekonomisinin hacmine bakmak gerekir. 2018 yılında Gürcistan’ın gayrisafi milli hasılası 17,6 milyar $, toplam ithalatı 9,1 milyar $ ve ihracatı 3,4 milyar $ seviyesinde gerçekleşti. Görece küçük bir ekonomi, birçok alanda ithalata bağımlılığı bulunan bir ülkedir burası. Başlıca tarım ürünleri ile demir-çelik ve maden sektörleri dışında güçlü bir üretim kapasitesi bulunmuyor. İkili ticaretimize bakıldığında ise ülkemizin Gürcistan’ın ithalatında 1,5 milyar $’lık %18’e yakın payla ilk sıraya sahip olduğunu gururla görüyoruz. Gürcistan’ın ihracatında ise ülkemiz 234 milyon $’lık %7’lik pay ile 5’inci sırada geliyor.

Rakamlardan da görüleceği üzere, ülkemiz Gürcistan’ın bir numaralı ticari partneridir. Gürcistan’da birçok firmamızın mağaza, ofis, depo ve yerel iş ortaklarıyla faaliyet yürüttüğü, Türk markalarının Gürcistan pazarında yoğun olarak yer aldığı görülmektedir. Yalnızca mal ticareti yönüyle değil, müteahhitlik ve alt müteahhitlik işleriyle, Türk restoranlarıyla ve yerel Türk firmalarının yatırımlarıyla burada güçlü biçimde ticari varlığımız hissedilmektedir. Buna mukabil, Gürcistan’ın ülkemize ihracatı ve ülkemizdeki yatırımları ekonomik hacmine ve üretim imkanlarına göre makul sayılabilir.

Ülkelerimiz arasında 2008’den bu yana yürürlükte olan Serbest Ticaret Anlaşması ile sanayi ürünlerinde karşılıklı bütün ürünler ve kısmen tarım ve gıda ürünlerinde olmak üzere birçok kalemde gümrük vergileri kaldırılmış, ticaret kolaylaştırılmıştır. Bu ilişkilerin daha da derinleştirilebilmesi için tarım sektöründeki liberalizasyonu geliştirmek ve mal ticaretinin yanı sıra hizmetleri de dahil ederek Serbest Ticaret Anlaşmasını genişletmek üzere ülkelerimiz arasında müzakereler devam etmektedir. Bu sürecin en kısa sürede tamamlanarak ticari ilişkilerimizin daha da geliştirilmesine katkı sağlayacak sonuçlar vermesini ümit ediyoruz.

Türkiye Gürcistan’da hem turizm hem de enerji konusunda yatırımlar yapmaktadır. Bu yatırımların Gürcistan’ın ekonomisinin içindeki yerini aktarır mısınız?

Gürcistan’da birçok Türk yatırımı çeşitli uluslararası fonların veya yap-işlet devret gibi finansman teminiyle yapılmaktadır. Kasım ayında bu kapsamda bir firmamızın üstlendiği Nigoza rüzgar enerji santralinin kapasite tahsisi ve devlet alım garantisi parlamentoda onaylandı. Rüzgar enerjisinden hidroelektrik santrallerinin yapımına kadar birçok enerji projesinde Türk firmalarımız Gürcistan’da faal durumdalar.

Turizm konusu da gelişmeye devam eden bir alan. Firmalarımız otel inşası ve işletmeciliğinde gelişiyor, Batum’da ve Tiflis’te yatırımlarımız var. Gürcistan, nüfusundan çok turist alan bir ülkedir. 2018 yılında 8 milyonun üzerinde ziyaretçiyle 3 milyar dolardan fazla turizm geliri elde edilmiştir. Biliyorsunuz, vatandaşlarımızın kimlik belgesiyle karşılıklı seyahat imkanları var. Türk Hava Yolları iki başkent arasında doğrudan uçuş hizmeti sunuyor. Bütün bu imkanlara rağmen henüz Gürcistan’ı halkımızın yeterince tanımadığını düşünüyorum.

İki ülke ticari ilişkilerini daha fazla geliştirme açısından önerileriniz nelerdir?

Ticari ilişkilerin gelişmesi siyasi ilişkilerle doğru orantılıdır. Ancak, siyasi ilişkilerin güçlü ve sorunsuz olması, ekonomik ve ticari ilişkilerin de güçlü olması sonucunu tek başına doğurmuyor. Bunun için sivil toplum kuruluşları arasındaki iş birliği ve etkinlikler de önemlidir. Örneğin, İAV Türkiye- Gürcistan Ekonomik İşbirliğinin Geliştirilmesinde Yeni Ufuklar sempozyumunun 2020 yılında tertip edilmesi için çalışmalar yürütüyor. Ticaret Bakanlığımız çeşitli kümelenme etkinlikleri ve alım heyetlerinin yanı sıra fuar katılımlarını teşvik ediyor. Bütün bu faaliyetlerin merkezinde ise ticaretin bünyesinde gerçekleştiği firmalarımız yer alıyor. Firmalarımızın Gürcistan’la ticari ilişkilerini sadece eşya ticaretinden ibaret görmemesi, karşılıklı ve birlikte yatırım imkanlarının araştırılması ve değerlendirilmesi de gerekiyor.

Özetle ifade etmek gerekirse iş adamlarımızın aynı çatı altında beraber ve uyumlu hareket ederek her iki tarafın da kazançlı çıkacağı fırsatları kovalaması Gürcistan’la ticari ilişkilerimizin daha da gelişmesi için olmazsa olmaz koşuldur. Nitekim, halihazırda faaliyet yürüten firma ve projelerin çokluğuna rağmen Gürcistan, ülkemiz için hala büyük potansiyel taşımakta ve bu potansiyeli tam olarak değerlendirdiğimizi söylemek mümkün değil.

Bakü-Tiflis-Kars demiryolu hattının Gürcistan Türkiye ticari ilişkilerine yansımalarını aktarır mısınız?

Gürcistan ülkemiz karayolu taşımacılığı açısından stratejik bir öneme sahiptir. Gerek Gürcistan’a yapılan ihracat, gerek transit taşımacılık açısından karayolu taşımacılığı büyük bir paya sahiptir. Bu kapsamda 2018 yılında 38 bin araç ihraç taşıması, 45 bin araç transit taşıma gerçekleştirmiştir. Azerbaycan, Rusya, Kazakistan ve Özbekistan gibi sınır ve yakın coğrafyaya taşımacılık da Gürcistan üzerinden yapılmaktadır.

Ancak karayolu taşımacılığı karşısında demiryolu taşımacılığı maalesef istenen düzeye erişememiş bulunmaktadır. Bu durumu değiştirmek üzere gerçekleştirilen önemli bir proje Bakü-Tiflis-Kars (BTK) demiryolu hattıdır. Hattın resmi açılışı 2017 yılının sonunda yapıldı. Toplam uzunluğu 838 kilometre olan demiryolunun, 76 kilometresi Türkiye’den, 259 kilometresi Gürcistan ve 503 kilometresi Azerbaycan’dan geçmektedir.

Mersin – Tiflis arasında yük taşımacılığı trenle toplam 48 saatte yapılabilmekte ve bir tren 30 konteyner taşıyabilmektedir. Ancak, vagon aktarmalarının düzenli bir şekilde yapılamaması, Gürcistan’ın uyguladığı navlunların yüksekliği gibi çeşitli sıkıntılar bulunmaktadır. Uygulamadaki eksikliklerin giderilmesiyle daha aktif kullanılması beklenen bu hat ile ülkemiz üzerinden Çin’den Londra’ya kadar demiryoluyla kesintisiz yük taşımacılığı mümkün hale gelecektir. BTK hattından, orta vadede 3 milyon, uzun vadede 17 milyon ton yük taşıması planlanmaktadır. Bu durum, Gürcistan’la ülkemiz arasındaki stratejik ortaklığı pekiştirecek önemli bir adım olacaktır.

Yakın bir zamanda Anadolu Grubu, Tiflis Belediyesine 220 adet midibüsün teslimatı gerçekleştirdi. Yapılan bu anlaşmanın Tiflis açısından önemini aktarır mısınız?

Anadolu Isuzu Grubu tarafından 220 adet otobüsün 60 tanesi Ekim ayında törenle Tiflis Belediyesine teslim edildi, kalanların teslimatı ise peyderpey yapılacak. Tiflis Belediye Başkanı ve belediye çalışanlarının katılımıyla gerçekleştirilen törene firma yetkililerimizin yanında Büyükelçiliğimiz de iştirak etti. Hem yerel hem Türk medyasında bu teslimat ses getirdi. Teslimat sonrasında hizmete sunulan otobüsler hakkında bize ulaşan bilgilere göre Tiflis halkının bu taşıtları çok memnun olarak kullandığını da biliyoruz.

Ülkemizin güçlü sanayisi ve ürün kalitesiyle gurur duyuyoruz. Ancak Türkiye’nin bu kaliteyi ve üretim gücünü markalaşmayla pekiştirmesi gerektiğini de düşünüyoruz. Bu açıdan, Türkiye’de üretilen çevre dostu ve yüksek teknolojiyi haiz toplu taşıma araçlarının Gürcistan’ın ihtiyaçlarına göre üretilerek kullanımı önemlidir. Bu teslimat, tek seferde büyük hacim taşıması itibariyle de ayrı bir önemi haizdir. Kanaatimiz, bu siparişin, Gürcistan’ın ilerleyen dönemlerde duyacağı benzer ihtiyaçlarının karşılanmasında yine yerli üreticilerimizin tercih edilmesini teşvik edecek ses getiren bir ticaret olduğu yönündedir. Nitekim Gürcistan belediyelerinin Avrupa Birliği standartlarına uyum sağlamak üzere düşük emisyonlu toplu taşımaya yönelik projeler sürdürdüğüne şahit oluyoruz. Bu amaca matufen Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası da birçok dönüşüm projesini finanse etmektedir. Firmalarımızın bu ve benzeri uluslararası finansman projelerini ve açılacak ihaleleri yakından takip ederek teklif vermelerini bekliyoruz.

Gürcistan’da yatırım yapmak isteyen girişimcilerimize önerileriniz nelerdir?

Gürcistan vergi çeşitliliğinin az oluşu ve vergi oranlarının düşüklüğü ile elektronik hizmetlerin gelişmişliği yönleriyle iş yapmanın kolay olduğu bir ülkedir. Dünya Bankası çalışmalarına göre iş yapma kolaylığı bakımından Gürcistan 6’ncı sırada bulunmaktadır. Bu yönüyle Avrupa ve Orta Asya’da en kolay iş yapılabilen ülkelerin başında gelmektedir. Ancak mesele şirket kurmak ve yatırımı başlatmakla bitmiyor, aksine sürdürülebilir halde hem firmaya hem de faaliyet yürüttüğü bölge ve ülke halklarına fayda sağlayacak bir iş modeli geliştirebilmeyi gerektiren bir sürecin başlaması anlamına geliyor.

Büyükelçiliğimiz ve Ticaret Müşavirliklerimiz, Gürcistan’la ülkemiz arasındaki ticari ilişkilerin geliştirilmesi ve Türk girişimcilerimizin doğru ve gelişmeye açık alanlarda yatırıma yönlendirilmesi için yoğun çaba sarf ediyor. Bu noktada girişimcilerimizin yatırım kararı vermeden önce mutlaka ilk olarak bizlerle irtibat kurmalarını tavsiye ediyoruz. İş adamlarımızın bir araya geldikleri derneklerde daha yakın işbirliği içinde çalışmaları da yeni yatırımcılarımız açısından faydalı olacaktır. 2009’dan bu yana gerçekleşen doğrudan yatırımlarımız ağırlıklı olarak inşaat, enerji, nakliye ve iletişim, konaklama ve yemek hizmetleri, sanayi ve finans sektörlerindedir. Bu alanların dışında da üretim yapan ve hizmet sunan çok sayıda firma bulunuyor. Beyaz eşya ile tekstil ve hazır giyim sektörlerinde perakendecilikten lojistik ve depolama merkezlerine kadar hemen her sektörde faaliyet yürüten firmalarımıza yenilerinin eklenmesinden mutluluk duyarız.

Türkiye Gürcistan ticari ilişkilerinde gelecek hedeflerini aktarır mısınız?

İki ülke arasında bugüne kadar süregelen yakın ve dostane ilişkilerin ticari yansımaları da olumludur. Fakat ülkelerimiz arasındaki mal ve hizmet ticareti ile yatırımların potansiyele nazaran düşük olduğunu, yapılacak çok iş, geliştirilecek çok sayıda proje olduğuna inanıyorum. İlk sorunuza cevap verirken ticaret hacmimizi rakamlarla ortaya koymuştum. Ticaret hacminde ülkemizin büyük paya sahip oluşu Gürcistan sanayiinin kısıtlı üretim alanlarında ve bazı tarım ürünlerini kapsadığını belirtmiştim. İşte bu üretim yapısının geliştirilmesi, Gürcistan’ın hem iç talebe yönelik hem de dünyaya mal temininde çeşitliliğe ve sürdürülebilir kaliteli üretim yapısına kavuşması için burada yapılabilecek yatırımların Türk firmalar öncülüğünde gerçekleşmesini hem ülkemiz hem Gürcistan’ın kazançlı çıkacağı bir yol olarak görüyorum. Böylece üçüncü ülkelere yönelik ortak üretim imkanlarının değerlendirilmesi ülkemiz yatırımcılarının gücü ve bilgisiyle başta tekstil ve tarım gibi alanlarda Gürcistan’da yapılacak üretimin buradan diğer pazarlara satışına da imkan tanıyacaktır.

Ülkemizin dış ticarette kullandığı “Türkiye, Gücünü ve Potansiyelini Keşfet” sloganını tekrarlayarak, Gürcistan’daki potansiyeli ülkemiz ve firmalarımızın gücüyle birleştirmek üzere atılacak her adımda Büyükelçiliğimizin memnuniyetle yardımcı olacağını vurgulamak istiyorum. OCAK 2020