Üniversiteler gelirlerini çeşitlendirmelidir
Yedi fakültesi ve 22 programıyla ülkemizin en kapsamlı ve prestijli eğitim kurumu olma ilkeleriyle yoluna devam eden İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi, akademik kadrosu ve yetiştirdiği değerler ile bilgi üretmeyi, ürettiği bilgiyi toplumla paylaşmayı amaçlıyor. Bu amaç için önemli adımlar atıldığı bir dönemde görüşlerini aldığımız İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yıldırım Üçtuğ, sorularımızı yanıtladı.
Son bir yıl içerisinde üniversitenizde gerçekleşen değişiklikler ile ilgili bir değerlendirme alabilir miyiz?
Son bir yılda tıp fakültesi ve meslek yüksek okulu açtık. Geçen sene sağlık bilimleri alanındaki eğitim programlarımıza özellikle yurtdışından çok fazla talep oldu. Sonuçta yabancı uyruklu 105 öğrenci aldık. Toplam öğrencilerin % 10’u yurtdışından geldi. Daha da başvuru vardı ama alamadık. Ağırlıklı olarak Irak, Suriye ve Nijerya gibi ülkelerden öğrenciler geldi.
Bu ülkelerin önemli bir kısmında Türkiye’nin bir şekilde etkinliği var. Oralardan mezun olduktan sonra yüksek lisans yapmak için buraya geliyorlar. Özellikle Müslüman öğrenciler için yurtdışına çıkacağı zaman İstanbul daha cazip geliyor. İstanbul’un tanıtımı bir şekilde yapılıyor. Fuarlara gittiğimizde öğrencilerin sorduğu ilk soru diziler, İstanbul ya da boğaz oluyor. Nasıl çocuklar New York hayalleri ile yaşıyorsa o bölgedekilerin de bir İstanbul hayali oluşmaya başladı.
Hangi bölümleri daha çok tercih ediyorlar?
Tıp, eczacılık gibi bölümler şimdilik önde. Türkiye yurtdışı öğrenci pazarına girmekte çok geç kaldı. Sınavlarla yabancı öğrenciler Türkiye’ye adeta gelmesin diye uğraştık. Yeni yeni bu konular serbest kalmaya, üniversiteler daha rahat öğrenci kabul etmeye başladı. Onun için de Türkiye bu pazara girmek için fiyatlarını düşük tutuyor. Türkiye’de okumak çevre ülkelere göre çok daha ucuz. Tercih edilirliği bu şekilde sağlamaya çalışıyoruz. Zamanla taleplerin artmasıyla bu düzen de kendi yerine oturacak. Bu konuda çalışmalarımıza devam ediyoruz.
Bizim en büyük avantajımız bütün bölümlerde İngilizce eğitim veriyor olmamız. İngilizce eğitim veriyoruz deyip de yapmayan çok üniversite var. Üniversitelerin dünyayla entegre bir iş yapması, bunun için de İngilizce eğitim verilmesi önemli.
Biraz olsun bunu başarabildik mi?
Türkiye’deki üniversiteleri dünya ile karşılaştırdığınızda öncelikle bütçeye ve ürettiklerine bakmak lazım. Türkiye’deki üniversiteler bütçesi en düşük üniversitelerdir. Üniversitelerin özerkliği ancak mali özgürlüğü olursa gerçekleşir. Eğer biri size para veriyorsa size karışmaması düşünülemez. Devlet üniversiteleri de bundan dolayı özerk değildir. Milletin parasını devlet size verince bir noktaya kadar özerk olabilirsiniz. Parayı nasıl kullandığınızı izah etmek zorunda kalırsınız.
Biz vakıf tarafından destekleniyoruz ama sonsuza kadar vakfın desteği ile devam etmek istemiyoruz. Bizim için de aynı şeyler geçerli. Sonsuza kadar vakıf desteği ile kalmamamız lazım. Çalışmalarımız da o yönde. Üniversiteler bunun için çeşitli çalışmalar yapabilir. Teknoparklar aracılığı ile kendi gelirlerini elde edebiliyorlar. Bu konuda bir örnek vermek gerekirse Nokia ilk olarak bir üniversitenin bahçesinde kurulmuştur. Yani tamamen üniversiteden doğan bir yapıdır. Üniversitelerin kendi endüstrilerini geliştirmeleri gerektiğini düşünüyorum. Sadece öğrenciden gelecek gelirle üniversiteyi çevirmek uzun vadede çok gerçekçi değildir. Gelirleri çeşitlendirmek gerekir.
Son dönemde üniversitelerin iyi ekonomik nedenlerle bileştiklerine şahit oluyoruz. Konu ile ilgili bir değerlendirme alabilir miyiz?
Orada da satışlarda, birleşmelerde iyi yönetilememe problemi var. Finansal yönetim iyi olmadığı için bu örneklere tanık olduk. Üniversite finansal anlamda iyi yönetilmeli ki vakıfa bir şey olduğunda üniversite çökmesin. Yurtdışındaki üniversiteler kendi fonlarının faizleri ile hayatta kalıyorlar. Bu çerçevede Türkiye’de iyi adım atmış bir örnek belki Bilkent Üniversitesi olabilir. Kendilerine gelir getirecek bir yerler oluşturdular. Kalan üniversiteler ya vakıftan ya da öğrenci gelirleri ile hayatlarına devam ediyor.
Yasal düzenlemeler ile ilgili üniversitelerin beklentileri devam ediyor. Sizin bu konudaki düşüncelerinizi alabilir miyiz?
Vakıf üniversitesi olarak ülkenin çalkantılı olmamasını arzu ediyoruz. Çünkü çalkantılar her türlü faaliyeti olumsuz olarak etkiler. Yasal değişiklikleri de yakın vadede beklemiyoruz.
Yurtdışında cemaat okulları hakkında ne düşünüyorsunuz?
Oradaki okullar kendilerini devam ettiriyorlar. Onların varlıkları artık kişilere bağlı değil. Türkiye’nin tanıtımına ve o bölgelerdeki etkinliğine hizmet ettiklerini düşünüyorum.
Dershanelerle ilgili tartışmalar bir şeyleri değiştirir mi?
Üniversitelerle ilgili olarak değiştirmez. Öğrenciler üniversite sınavına girecekler. Bu sınavla giriş sisteminin yapısını değiştirmeden dershaneleri kaldırmak imkansız diye düşünüyorum. O, sistemin getirdiği bir şey. Dershaneler kalksa da illegal dershaneler oraya çıkar. Bu yarışma sistemi içerisinde yüksek hedefler peşinde olan öğrenciler diğerlerinin önüne geçmek için bu arayışa girerler.
Biz üniversite mensupları olarak dershane sistemine karşı olan bir grubuz. Hele ki bizim yaş dönemimiz dershanelerden geçmedi. Okulda aldığımız bilgilerle sınava girdik. Dershanelerde olması gereken eğitimin verilmediğinden eminim. Çünkü orada 5 şıktan doğru olanı yakalama üzerine bir eğitim veriliyor. Sonra biz o çocukları problem çözer hale getirmek için çok uğraşıyoruz.
Ben üniversite sınavı kalkmasın ama yerleştirme kalksın düşüncesindeyim. Dünyada sınav olmayan ülke yok gibi ama yerleştirme olan ülke de hemen hemen yok gibi. Öğrenci sınava giriyor ve sonucunda üniversiteye başlıyor. Bu sınav da sene içinde birçok kez yapılıyor. Öğrenci sınava istediği zaman giriyor. Aldığı sonuca göre üniversiteye başlıyor. Sınavı devlet de yapabilir özel bir kuruluş da yapabilir. Yurtdışında özel bir kuruluş tarafından yapılır. Üniversiteler kendi baraj puanlarını belirlerler ve öğrenciler ona göre üniversiteye girer. Sınavı merkezi bir yer yapmalı. Sistemde bir hata olduğunu düşünüyorum.
Üniversite içerisinde yaptığınız çalışmalar ve yenilikler hakkında bilgi alabilir miyiz?
Üniversitedeki yeniliklerimizden biri yurttu. Kampusumuzun çok yakınında bir yurt kuracağız. Yabancı öğrenciler yurdumuz yokken geldiler. Şimdi bundan dolayı daha çok tercih edebilirler. Öğrencilerimizin bir kısmı da şehir dışından geliyorlar. Onun için bu sorunu bu yıl gidermeye karar verdik. Yurdu kendimiz yapacağız. Kendimiz işleteceğiz. Yakın ve bizim kontrolümüzde olması daha sağlıklı olacak. Burs temini çalışmalarımız sürüyor.
Şişli’de bir binanın restorasyonu anlamında bir proje yaptık. Bir çocuk üniversitesi projemiz de vardı. İstanbul Kalkınma Ajansı’ndan katkı ile yaptık. Çocuklar çok keyif aldılar. Ana-baba okulu yaptık. Yakın zamanda bunu duymalısın diye bir proje yaptık. Sanatçıların tasarladıkları kulaklıkları bizim takı tasarım öğrencilerimiz yaptı. Sonra onlar sergilendiler. Bir internet sitesinde satıldı. Elde edilen gelir de bir kuruma aktarıldı.