Yapılanma sonrası kar eden nadir sigorta şirketlerinden biri olduk
Yeniden yapılandırma çalışmaları neticesinde karlılığını artırarak yoluna devam eden ve Şekerbank’ın Türkiye genelindeki 311 şubesinde acenteliği bulunan SBN Sigorta, gerçekleştirdiği gelişimle ülkemizde karlılığını son iki yıldır devam ettiren 8 elementersigorta şirketinden biri olmayı başardı. Önümüzdeki dönemde de, sektörde yaşanan olumlu gelişmelere paralel olarak bu başarıyı devam ettireceklerini ifade eden SBN Sigorta Genel Müdürü Recep Duray, sigorta sektörünün geleceğinden oldukça umutlu. Yeniden yapılanma sonrası karlılık odaklı çalışma prensipleri içerisinde çalışmalarına devam edeceklerini belirten Recep Duray, sorularımızı yanıtladı.
SBN Sigorta son iki yıldır, sektörde alışık olunmadık şekilde, karlılığını artırarak yoluna devam ediyor. Başarının mimarlarından biri olarak sizden konu ile ilgili bir değerlendirme alabilir miyiz?
Tüm sigorta şirketlerinde genelde acente ağırlıklı bir üretim olduğu söylenilebilir ve bu çerçevede oto branşında yapılan sigortaların sürekli zarar ettiğini görmekteyiz. Şirketler oto dışındaki karlarla bu zararlarını finanse ediyorlar. Biz bu gerçeklik çerçevesinde 180 derecelik bir dönüş yaparak, stratejimizi ve uygulama alanlarımızı belirledik. SBN Sigorta acente ağırlıklı çalışan bir şirketten, banka ağırlıklı çalışan bir şirket haline geldi. Oto branşından da, oto dışı branşa yöneldik. Geçmişte üretimini %80 oto branşından yapıyorken, bugün %80 oto dışı üretim yapan bir şirket haline geldik. Yeni ürünlerimizi, yeni kanallar vasıtası ile müşterilerimize ulaştırdık. Tabi bu uygulamalarımızı hayata geçirirken, teknolojik altyapımız, insan kaynaklarımız ile ilgili yaptığımız çalışmalar, yeniden yapılanma döneminde bizim gücümüz oldu. Başarının altındaki temel nedenlerin bunlar olduğunu söyleyebiliriz.
Ülkemizde sigorta şirketlerinin kar etmesine pek alışık olmadığımız için başarınız daha önemli hale geliyor. Bu noktada karlılık anlamında sektörün, dünya ölçeğindeki genel durumu ile ilgili neler söylenilebilir?
Dünya ölçeğinde sektörün sürdürülebilir bir karlılık içerisinde yoluna devam ettiğini söyleyebiliriz. Türkiye’de de son iki yıldır karlılık anlamında bir gelişme olduğunu görmekteyiz. Oto branşında dünyada da sigorta dolandırıcılığının olduğunu belirtmek lazım. Bunun bir kısmını tespit edersiniz bir kısmını da tespit edemezsiniz. Bu tespit edilemeyen kısım %10 ila 15 arasında değişmektedir. Bu oran Türkiye’de de aşağı yukarı aynıdır. Bu oran aşağılara çekilemez mi diye sorarsanız. Çekilebilir ancak tespit maliyeti çok yüksek olduğu için sistem bu kayıpları kabul etmektedir.
Zarar noktasında belli bir standardı olan sektöre yabancı yatırımcının ilgi gösterdiğini görmek ilk bakışta bir tezat olarak değerlendirilebilir. Sizce bu durumun mantıklı bir açıklaması var mı?
Resmi doğru okuduğumuzda bu ilginin anormal olmadığı görülür. Dünya ölçeğinde sektörümüz ile ilgili bir değerlendirme yaptığımızda, Amerika, Avrupa ve Uzakdoğu gibi pazarları sektör için gelişmiş pazarlar olarak niteleyebiliriz. Son beş on yıla baktığımızda özellikle Avrupa’da pazarın daraldığını görüyoruz. Bu nedenle özellikle Avrupa’daki büyük yüz yıllık sigorta şirketleri gelişmekte olan pazarlara yöneliyorlar. Bu çerçevede de ülkemiz bu firmalar için oldukça cazip. Bunun dışında körfez ülkeleri de Türkiye’yi tercih ediyorlar. Bu açıdan sektörümüz dün ve bugün olduğu gibi yarında yabancı firmalar için cazibesini koruyacaktır.
Yaptıkları değerlendirmede sektördeki kar oranlarının bir etkisi yok mu?
Gelen firmaların yaptıkları yatırımlara bakarak çok azının finansal olarak memnun olduğunu görüyoruz. Ama para kaybetmelerine rağmen sektörden bir çıkış olmadı. Bu firmalar içerisinde 200 yıllık sigorta şirketlerini bile görebilirsiniz. O açıdan bu firmaların sigorta sistemi ile ilgili bilgilerinin yetersiz olduğunu söylemek mümkün değil ve bu firmaların birçok ülkede uygulayıp başarıya ulaştıkları modeller var. Fakat bu modeller Türkiye’de işlemedi. Her şeye rağmen bu firmalar sektörün gelişimini ve potansiyelini gözönünde bulundurarak, kayıplarını önemsemedikleri kanaatindeyim.
Önemsememelerinin belirgin bir sebebi var mı?
Bu firmaların ülkemizdeki zararlarının toplam bilançoları içerisinde çok küçük bir tutara denk geldiğini söylersek, pazardaki varlıklarını daha mantıklı bir sebebe bağlayabiliriz. Bu firmaların milyar dolarlara varan toplam karlılıkları içerisinde, Türkiye’de kaybettikleri 20 milyon dolar, doğal olarak oldukça küçük bir rakam olarak değerlendiriliyor. Şimdi fiyatlama noktasında belli bir yükselişin ve bu çerçevede karlılığın arttığı gözlemleniyor. Önümüzdeki dönemde bu verilerle sektördeki firmaların zararlarını azaltacağı ya da karlarını artıracağı sonucunu çıkarabiliriz. Ama bu durumun sürdürülebilir olup olmadığı önümüzdeki dönemde ortaya çıkacaktır.
Şirketinize yabancıların ilgisi var mı? Sektördeki gelişmelere paralel olarak bize de ilgi gösteriliyor. Biz kendi işimize konsantre olduk ve çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bu konu özelinde bir çabamız yok.