2023 yılı itibariyle Türkiye’nin askeri gemi ihracat rekorunu kırmaya kararlıyız

Son yıllarda yurt dışında ve yurt içinde yaptığı çalışmalarla ön plana çıkan, alüminyum ve kompozit gemi üretiminde dünyanın sayılı üreticileri arasına girmeyi başaran Ares Tersanesi, IDEF 2019 fuarında da ilgiyi üzerine çekmeyi başardı. Üç tarafı denizlerle çeviri bir ülkede denizciliğin ve gemi inşa sanayinin daha üst bir seviyede olması gerektiğine vurgu yapan Ares Tersanesi Yönetim Kurulu Başkanı Kerim Kalafatoğlu, yaptıkları çalışmalarla ilgili sorularımızı yanıtladı.

Savunma sanayi alanının deniz ürünleri üretiminde geldiğimiz noktayı aktarır mısınız?

Türk firmaları son yıllarda gerçekleştirdikleri teknolojik atılımlarla dünyada haklı bir yer edinmiş durumda. Sadece deniz araçlarında değil, kara ve hava araçları ile komuta kontrol, silah ve elektronik sistemlerde çok ciddi bir ivmeyle yol aldığımızı düşünüyorum. Üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizde denizcilik ve gemi inşa sanayinin bundan uzun yıllar önce ve çok daha üst seviyede olması gerektiği inancındayız. Tabi ki üzülmenin gelişmemize bir faydası yoktur. 90’lı yılların sonundan itibaren başlayan ve 2000’li yıllarda giderek artan teşvikler ve özel sektör yatırımları ile halihazırda gelinen nokta oldukça iyi bir seviyedir. Ancak elbette yeterli değildir. Özel tersanelerin özellikle dış pazarlarda, hele hele ilk kez giriş yapılması hedeflenen bir ülkede, yanında devlet himayesi ve desteği ile görücüye çıkması elzemdir. Bugün örneğin Avrupalı birçok tersane, kayıtlı bulunduğu ülkenin hükümetinin desteği ile dünyanın farklı kıtalarında boy göstermektedir. Hatta birçok durumda devletin himaye sağlamasının yanı sıra, tersanenin potansiyel müşterilerine devletlerarası finans desteği sağlamaya kadar varan fırsatlar sunulmaktadır. Bunun yanı sıra, özel tersanelerin de ülke ve son kullanıcı ayrımı gözetmeksizin, yüksek kaliteden hiç taviz vermeden, her girdikleri ülkede önce güven inşa ederek yollarına devam etmeleri gerekmektedir. Bu da özetle, tersanelerin uzun ufuklu, geniş vizyonlu planlar yapmaları ve asıl olanın gemi satmak değil, sürdürülebilir ihracat olduğunu özümsemeleri gerekliliklerini doğuruyor. Öte yandan sanayi altyapımızın ve personel potansiyelimizin güçlü olduğuna inancımız tamdır. 2007 öncesinde dünyada sahip olduğumuz pazar payına yeniden ulaşabilirsek yeni yatırımlar da kendiliğinden gelecektir.

ARES Tersanesi olarak savunma sanayi alanında yaptığınız çalışmaları aktarır mısınız?

Özellikle askeri gemiler, ticari muadillerine göre daha kompleks platformlardır. Farklı denizcilik özelliklerine, yüksek süratlere, yüksek mukavemet değerlerine, daha uzun menzillere ve daha bütünleşik sistemlere sahiptirler. Askeri gemi inşa ediyorsanız, tekneyi yaptım bitti diyemezsiniz. Çok iyi denizcilik özelliklerine sahip bir teknede, bir hafta süreyle hiç limana uğramaksızın personelin hayatını iyi koşullarda idame ettirebilmesini sağlayacak seviyede donatım imkanı sunamazsanız, gemi personelsiz harekat icra edemeyeceğinden çok iyi tekneniz işe yaramaz olacaktır. Veya çok iyi bir gövde yapısına sahip bir teknede, silah ve elektronik sistemlerin entegrasyonunu kusursuz bir şekilde yapamazsanız gece seyir icra edemeyen veya attığını vuramayan bir silahlı güç unsuruna sahipsinizdir. Kontrolsüz güç ise maalesef güç değildir. Belirttiğim gibi askeri gemiler, göreceli olarak kompleks yapılardır ve tüm sistemleriyle hatta personeliyle bir bütündür. Bizim de projelerimize yaklaşımımız budur. Buradan hareketle konsept dizayn aşamasından, son kalite testlerinin bitişine kadar her aşamada tekneyle birlikte, diğer tüm ekipman ve teçhizatı göz önünde bulundurur, tedarik eder, entegrasyonunu sağlarız. Son kullanıcısına teslim ettiğimiz bot artık teknik şartnamede yazan rakam ve çizimlerden ibaret değildir. Kullanıcının harekat ve taktik ihtiyaçlarına yanıt vermesi gereken operasyonel bir üründür.

ARES, kurulduğu günden bu yana özellikle üretim teknolojileri alanında çok ciddi altyapı ve personel yatırımları yaptı ve halen de bu yatırımlarını sürdürmektedir. Yaptığımız yatırımlarla ARES, kompozit üretiminde en gelişmiş teknolojik yöntem olan vakum infüzyon teknolojisinin askeri tekneler için Türkiye’deki tek, pazardaki en büyük uygulayıcısıdır. Kullandığımız üretim yönetiminde reçine ve sertleştiricisinin karışım oranı, üretici spesifikasyonlarında belirtilen değerler dikkate alınarak bilgisayar kontrollü tam otomatik makinalarda oluşturulmakta, insan kaynaklı olabilecek hatalar önlenmektedir.

Bununla birlikte, tasarım alanında da büyük atılımlar yapılmıştır. Ciddi oranda bir personel yatırımı ile genç, dinamik ve araştırmacı bir tasarım departmanı oluşturmanın yanı sıra BMT, Rolls Royce, Thyssenkrupp Marine Systems gibi dünyaca ünlü savunma sanayi firmalarıyla stratejik ortaklıklar yapılmıştır.

Elbette bu yatırımların da bir neticesi olarak edindiğimiz tecrübe ile askeri ve yarı askeri teknelere ilaveten ürün portföyümüz de genişlemiş, yangın söndürme gemileri, deniz ambulansları, farklı tip ve boyutlarda yolcu feribotları ve açık deniz ikmal destek gemileri ürün ailemize katılmıştır.

Büyümemizle birlikte organizasyon yapımızı uzun araştırma ve çalışmalar neticesinde gelecekteki ihtiyaçlarımıza da cevap verecek şekilde revize ettik. İş geliştirme ve pazarlama faaliyetlerimiz için daha profesyonel bir kadrolaşma yoluna gittik. Çalıştığımız ülkelerde temsilciliklerimiz var ve özellikle belirtmek isterim ki birçok temsilci adayı firma arasından titizlikle seçiliyorlar. Yurt dışında ortak yatırım girişimlerimiz mevcut ve orta vadede bu alanda da güzel haberler paylaşacağımı umut ediyorum. Sektörümüzle ilgili ulusal/uluslararası her türlü fuar ve seminere iştirak ediyoruz. Uluslararası platformda gerek özel şirketler gerekse devlet kurumları ile ortak üretim ve know-how transferi üzerine stratejik ortaklık görüşmelerimiz devam ediyor.

2019 yılı itibariyle Katar Sahil Güvenlik Komutanlığı ihtiyaçları kapsamında dizayn ve inşa ettiğimiz 5 adet 24m ARES 75 HERCULES Süratli Karakol Botu, 10 adet 34m ARES 110 HERCULES Süratli Karakol Botu ve 2 adet 48m ARES 150 HERCULES Açık Deniz Karakol Gemilerinin teslimatını tamamlamış bulunuyoruz. Halihazırda söz konusu 17 bota entegre edilecek olan milli silah sistemi üreticimiz ASELSAN’dan tedarik ettiğimiz 29 adet 30mm MUHAFIZ ve 12.7mm STAMP silah sistemlerinin entegrasyonu Doha, Katar’daki Sahil Güvenlik Komutanlığı üssünde devam etmektedir. 2019 yılı sonuna kadar silah sistemi entegrasyonlarını tamamlamayı planlıyoruz.

Öte yandan Umman Sahil Güvenlik Teşkilatı ihtiyaçları kapsamında 14 adet 26m boylu ARES 85 HERCULES Çok Maksatlı Süratli Karakol Botu projesinde ilk botun inşasına başlamış bulunuyoruz. İlk botu 2019 yılı son çeyreğine teslim etmeyi planlıyoruz. Akabinde yaklaşık 2.5 yıllık bir inşa takvimi dahilinde 14 botun teslimatını tamamlayacağız.

Son olarak malumunuzdur, Türk Sahil Güvenlik Komutanlığı ihtiyaçları kapsamında Savunma Sanayi Başkanlığımızca ihale edilen 105 adet Kontrol Botunu içeren projenin sözleşmesini de Şubat 2019 ayında imzaladık. Halen kritik tasarım aşamasında olan projede yaklaşık 5 yıllık bir takvim dahilinde, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez bu sayıda platform içeren bir gemi seri imalatı yapacağız. Proje takvimine göre her ay 3 adet botu teslime hazır hale getireceğiz. Söz konusu 105 bot, Hopa’dan Mersin’e kadar ülkemizin tüm limanlarına, hatta denize kıyısı bulunan kasabalarına konuşlandırılacak.

Deniz araçlarında ihracat çalışmaları sektörün büyümesi açısından büyük önem taşımaktadır. Bu açıdan ihracat alanında yaptığınız çalışmaları ve gelecek hedeflerinizi aktarır mısınız?

Yıllık satış rakamlarındaki artışlarla TOBB tarafından 2017 ve 2019 yıllarında yapılan son iki değerlendirmede Türkiye’nin En Hızlı Büyüyen Firmaları arasında sırasıyla 1. ve 15. seçilen ARES Tersanesinin satış gelirlerinin %90’ın üzerinde bir bölümü ihracatla elde edilmiştir. Halen sadece Katar ve Umman Sahil Güvenlik Teşkilatları için yürürlükte olan süratli karakol botları projeleriyle ARES, ülkemize yaklaşık yarım milyar dolarlık döviz girişi sağlamaktadır. 2018 yılı ciro beklentimize de ulaştığımızı mutlulukla ifade edebilirim. Tabi malumlarınızdır gemi inşa, üretim sektöründeki diğer alanlara kıyasla daha uzun soluklu takvimlerden oluşuyor. Bir sözleşmenin imzalanması ile fiilen inşanın başlaması ve bir nakit akışı sağlanması arasında geçen zaman bazı projelerde bir yılı dahi aşabiliyor. Dolayısıyla faaliyette olan milyar dolarlık bir/birkaç proje seçilen bir yıllık bir zaman zarfında hiç nakit girişi yaratmayabilir. Elbette başarılı bir planlama ve üretim takvimi ile müteakip yıllar bunun tam aksine olumlu rakamlar işaret edecektir.

Halen elimizdeki rakamlara göre son 3 yıldaki satış gelirlerimizin yaklaşık %85’ini askeri ve yarı askeri projelerimiz kapsamında ürettiğimiz botlardan elde ettiğimizi ifade edebilirim. Bu oranda kısa vadede çok büyük bir değişiklik beklemiyoruz; öte yandan satış hacmimizde askeri ve sivil her iki segmentte de artış beklediğimizden ötürü oransal bazda sivil ve ticari satış rakamlarımız için kısa ve orta vadede %16-20 aralığında bir beklenti içindeyiz.

2019 yılı itibariyle dördü ihracat biri milli savunma sanayimiz için olmak üzere ve toplam 132 parça gemi/bot içeren beş farklı projeye başlamış durumdayız. Ve 2023 yılı itibariyle Türkiye Cumhuriyeti’nin yeni askeri gemi ihracat rekorunu kırmaya kararlıyız.

Uluslararası bir firma olarak bu doğrultuda iş geliştirme faaliyetlerimiz dünyanın her noktasını kapsayacak şekilde durmaksızın devam ediyor. Bölgesel anlamda kısa ve orta vadede hedef pazarlarımız elbette ki halen de aktif olarak faaliyette olduğumuz körfez ülkeleri, Doğu ve Batı Afrika ile Kafkasya’dan oluşuyor. Orta ve uzun vadede ise hedeflerimiz arasında Güney Amerika ve Okyanusya ülkelerini belirlemiş durumdayız.

Kompozit gövdeli tekne üretiminde geldiğimiz noktayı aktarır mısınız?

ARES, kullandığı özel teknoloji ve malzeme kalitesiyle şu an kompozit gemi üretimde Türkiye’nin en büyüğü konumunda, dünyanın da sayılı üreticileri arasında yer almaktadır. ARES, Türkiye’de full vakum infüzyon tekniği ve epoksi reçine kullanarak askeri gemi üretebilen tek tersanedir. Bu üretim tekniğimizi daha iyi anlatabilmek için size şu örneği verebilirim: bu teknik dünyada Boeing, Airbus vb. firmaların uçak üretiminde kullandığı tekniktir. Bir benzetmede bulunmak gerekirse; bir devlet kurumumuzdan tersanemizi ilk defa ziyarete gelen kıymetli bir yöneticimiz “Ben sizin tersanenizde kendimi bir F-16 uçağı fabrikasındaymış gibi hissettim” demiştir. ARES kompozit üretiminde kullandığı üstün teknoloji sayesinde, insan hatasını minimize ederek ürettiği gemilere 20 yıl gövde garantisi verebilecek özgüvene sahiptir. Bugün tersanemiz kullandığı üstün teknoloji ve üretim teknikleri ile dünyada ihale kovalayan değil, ihaleye direk davet alan bir tersane konumuna gelmiştir. Bundan dolayı dünyadaki en büyük üreticiler, Amerika ve Avrupa kıtasından firmalar ile yarışır duruma gelmiş bulunuyoruz. Bir örnek vermek gerekirse bu sene katılım daveti aldığımız bir ihaledeki rakiplerimiz; ABD, İspanya, Fransa, Hollanda ve İtalya’dan çok büyük gemi inşa sanayi firmaları idi ve tümünü geride bırakarak projeyi ülkemize kazandırdık. Fakat biz teknoloji kazanımından elde ettiklerimiz ile yetinmiyor, rehavete kapılmadan daha çok çalışıp daha çok üretmeyi, kazanımlarımızı daha büyük altyapı yatırımlarına ve istihdama dönüştürmeyi başarabiliyoruz.

Asuman Vangölü ile görüştüğümüzde özellikle Katar’a deniz araçlarıyla muhteşem bir gösteri yapıldığını ve bugün Katar’ın Türk deniz araçlarına güveninin tam olduğunu belirttiler. Bu açıdan Katar’da hem sektörün hem de ARES Tersanesi olarak sizin yaptığınız çalışmaları aktarır mısınız?

Katar’da dünya çapında yaklaşık 20 firma arasından kazandığımız ihale ile Katar İçişleri Bakanlığı bağlısı Sahil Güvenlik Komutanlığı için dizayn ve inşa ettiğimiz 17 adet süratli devriye botları başarıyla görevlerini ifa ediyorlar. Bu projeyi gemi inşa sektöründe nadir rastlayabileceğiniz bir örnekle, sözleşme takviminde belirtilen teslim süresinden yaklaşık 1,5 yıl önce tamamladık.

Botlara entegre edilmesi planlanan silahlar konusunda kendini tüm dünyaya kanıtlamış olan ASELSAN ile 12 adet 30 mm Muhafız ve 29 adet 12,7 mm STAMP temin ve entegrasyonu için bir sözleşme imzaladık. Silahlar ile birlikte bu sistemlerin güvenilirliğini yüksek seviyede tutmak ve idame edilebilirliğini sağlamak için yedek parçaları da teslim edilecek. Ayrıca Katar Sahil Güvenlik Komutanlığı personeline operatör ve bakım eğitimleri vereceğiz. İfade ettiğim gibi silah sistemleri entegrasyonları da 2019 yılı sonuna kadar tamamlanmış olacak. Bu noktada yeri gelmişken özellikle vurgulamak isterim ki yerlilik, üretimde en çok dikkat ettiğimiz hususlardan biri. Bu projede çoğu ekipman yurtiçinden hatta Antalya’daki üreticilerden tedarik edildi. Silah sistemleri dışında bir örnek vermek gerekirse köprüüstü dahil botlarımızda kullanılan kırılmaz özellikli tüm camlar Antalya Akdeniz Sanayiinde üretildi. Botlarımızın tüm elektrik sistemi tasarım ve üretimleri tamamen yerlidir. Bunun gibi çok sayıda örnek vermek mümkündür. Bu kapsamda ülkemizin her alanda kalkınması ve geleceğe emin adımlarla yürüyebilmemiz için yerli sanayiye ve KOBİ’lere olan desteğimiz kesintisiz olarak sürecektir.

Öte yandan Katar İçişleri Bakanlığı ile imzalanan sözleşme gereğince botların teslim sürecinde çok kapsamlı bir Entegre Lojistik Destek (ELD) hizmet paketi dahilinde ELD departmanımız bağlısı eğitim direktörlüğümüz tarafından 275 sahil güvenlik personeline botların kullanımı yani operatörlük eğitimleri ile bakım eğitimleri veriyoruz. ELD Departmanımız ve eğitim direktörlüğü ekibimiz çoğunluğu emekli deniz subayı olan, donanma gemilerinde ve askeri tersanelerde görev yapmış, gemilerde icra edilen görevlere ait tüm kursları almış, bahriye kültürüne sahip, alanlarında çok tecrübeli ve yetkin personelden oluşmaktadır.

Katar’da görevde olan botlarımız dünya çapında da çok ses getirdi. 34m boylu ARES 110 HERCULES Süratli Karakol Botumuz Avusturalya merkezli bir bağımsız yayın kuruluşu tarafından 2016 yılında Dünyanın En İyi Karakol Botu ödülüne layık görüldü. 48m boylu ARES 150 HERCULES Açık Deniz Karakol Gemisi ise 2018 yılında Dünyanın En İyi Açık Deniz Karakol Gemisi unvanını kazandı. Bu vesileyle tersanemiz de Dünyanın En İyi Karakol Botu İnşa Eden Tersanesi unvanına layık görüldü.

ARES olarak gemi inşa sektörüne yeni bir bakış açısı kattığımıza inanıyorum. Sadece en özgün tasarımlarla gemi üretmekle kalmıyoruz. Kullanıcıya bir vizyon çiziyoruz. Ürettik teslim ettik bitti demiyoruz. Yani ürettiğimiz platforma kefil oluyoruz. Bakım ve onarım antlaşmaları yapıyoruz. 24 saat üzerinden tüm problemlerinin en kısa sürede çözümlenmesini sağlıyoruz. Bakım sözleşmesi yaptığımız kullanıcılarımızın malzeme tedariklerini bile biz yapıyoruz. ARES demek problemsiz ve sıkıntısız bir gemi yaşam döngüsü demektir. Bugüne kadar 100’ün üzerinde bot teslim ettik. Hiçbir tanesi garanti veya herhangi başka bir sebeple tersanemize geri gelmedi. Ülkesi için üreten ve ülkesini dünyada en iyi şekilde temsil etmeye çalışan ARES, ürettiği gemilere 20 yıl gövde garantisi verebilecek dünya üzerinde belki de tek üretici olma özelliğini taşıyor. ARES; genç, dinamik ve araştırmacı ekibi, yenilikçi, farklı ve yaratıcı çözümleri ile Türk ve Dünya Gemi İnşa Endüstrisinin parlayan yıldızı olmaya ve güven inşa etmeye devam ediyor.TEMMUZ – AĞUSTOS  2019