Amacımız toplumu teknoloji ile geleceğe götürmek
Geliştirdiği hizmet ve çözümlerle 700’ün üzerinde yurt içi ve yurt dışındaki müşterilerine hizmet veren PEAKUP, yeni atılımlar ile büyümeye devam ediyor. Temmuz ayında Londra ofisini açarak adından söz ettiren PEAKUP’ın gelecek planlarını ve sektörün dinamiklerini PEAKUP Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Toprakçı ile konuştuk.
Firmanızın gelişimi ile ilgili genel bir değerlendirme alabilir miyiz?
2012 yılında evimin salonunda kurduğumuz firmamız, gerçekleştirdiği başarılı çalışmalarla bugünlere geldi. İlk İstanbul Teknik Üniversitesi öğrencilerine bulut teknolojileri konusunda eğitim verebilir miyiz diye bir düşünceyle yola çıktık. Projemizi İTÜ’ye giderek anlattık. O zamanki rektörümüz sağ olsunlar konu ile ilgilendi ve bize bir laboratuvar tesis ettiler. Bu doğrultuda üniversite bünyesinde konu ile ilgili duyurular yaptık ve o dönem bulut teknolojileri kurumsal dünyaya yeni yeni giriyordu. Ayrıca kurumlar bu konuda hizmet talep ettikleri zaman büyük bütçeler ayırmak zorunda kalıyorlardı. Bu noktada bulut teknolojileri daha küçük firmaların teknolojiye daha kolay ulaşmalarını sağladı. Ne kadar kullanıyorsan o kadar ödeme yapabilmek firmalarında işlerini kolaylaştırdı. Ancak bu noktada önemli bir problemle karşı karşıyaydık. Bu konuda yetişmiş insan kaynağı bulmak oldukça zordu. İTÜ ile gerçekleştirdiğimiz projede bu hususta önümüzü açtı diyebiliriz. Bu alanda kendini geliştirmek isteyen insanlara ulaştık. Eğitimi üniversiteden yeni mezun olmuş ya da mezun olmak üzere olan kişilere verdik.
Konuya ilgi nasıldı?
O dönemde programımıza binin üzerinde bir başvuru oldu. Bu başvurulardan 120 tanesi ile mülakat yaptık. Mülakatın sonucunda 20 kişiye bu eğiti vermeye karar verdik. Burada yetiştirdiğimiz kişilerde sektörün ilk profesyonelleri oldu. Bu doğrultuda ülkemizde bulut teknolojilerinin gelişimini sağlayan ilk kıvılcımı çaktık diyebiliriz. Program sonunda başarılı olanlar kendi şirketimizde ve sektörün diğer şirketlerinde kendilerine yer buldular.
Sektöre girmenizle oyunun kurallarının değiştiğini ifade etmiştiniz. Konuyu biraz açabilir miyiz?
Sektördeki büyük entegratörler, biz olaya dahil olana kadar yaptıkları çalışmalar birkaç yüz bin dolar mertebesinde olması dahilinde çalışma gerçekleştirebiliyorlardı. Bizim girmemizle ölçekler küçüldü ve ne kadar hizmet alıyorsanız o kadar ödeyin, hatta bunu aylık ödeyin deyince, bir anda CAPEX bir dünyadan doğrudan operasyonel maliyetlerin olduğu opex bir dünyaya geçiş oldu. Dinamikler değişince firmaların tüm finansal yapılarını etkileyen bir süreç başladı. Bizde bu noktada büyük projelerde kendimizi göstermeye başladık. Kısaca doğru zamanda, doğru birikimle, doğru aksiyonları alan bir yer için her zaman fırsat var. Bu çerçevede bugüne kadar son kullanıcıya verdiğimiz hizmetin 700 bin kişi civarında olduğunu söyleyebilirim. Bu ilişki içerisinde de müşteri memnuniyetinin esas olması bize müşteri memnuniyetini yönetme gücü sağladı. Gelişimimiz açısında da bu yönümüz oldukça önemlidir.
Firmanızın gelişim seyri içerisinde kendi ürününüzü oluşturmanız oldukça önemli. Bu süreçle ilgili bilgi alabilir miyiz?
İç dinamiklerimiz gereği bu konu hep gündemdeydi ve süreç içerisinde yazılım ekibimizi bu konuya odakladık. Hem yaptığımız altyapı çalışmalarını destekleyen hem de bunlardan bağımsız ihtiyaçlara cevap veren ürünleri geliştirmek için çalışmalar yaptık. İhtiyaçlar doğrultusunda çözümler ürettiğimiz için müşteriden gelen taleplere cevap vermeye çalışmamız bizi farklı noktalara götürdü. Örneğin, İETT çalışanlarının parola sıfırlama ihtiyacını bize aktardığında, gerekli araştırmayı yapınca bu konuda bir ürünün olmadığını gördük. Gerekli donanımı ve yazılımı yapmak için yola çıktık ve bu yolculuğumuz PassGate ürünümüzü geliştirmemizi sağladı. Bu ürünümüzün ilk müşterisi İETT oldu ve bugün Tav, İpragaz, Mcdonalds, Koton, MNG Kargo gibi kurumsal dünyadan birçok müşterisi var.
Bunun haricinde farklı ürünleriniz var mı?
Nesnelerin interneti alanında ürünlerimiz var. Örneğin hayvancılık alanında veya tarım alanında verileri kontrol altında tutabileceğiniz hizmetlerimiz var. Bu hizmetlerimiz üreticinin ürün ile ilgili verileri sağlıklı bir şekilde değerlendirmesine yardımcı olduğu için, üreticinin daha verimli ve sağlıklı ürünler elde etmesini sağlamaktayız. Bu hizmetleri de yine firmalara kullandığı kadar ve aylık ödeme şeklinde sunuyoruz.
Tüm bu hizmetleriniz dışında firmaların teknik alandaki insan kaynakları ihtiyaçlarını da karşılıyorsunuz.
Evet, hizmetlerimiz içerisinde var. Biz bir firma ile iletişime geçtiğimizde alanımız ile ilgili tüm ihtiyaçları konusunda danışmanlık hizmeti de veriyoruz. Bu çerçevede firmanın alanımız ile ilgili yapılacak işi doğru insanla sahaya yansıtmasının önemi büyük. Biz de bu noktada firmaların ihtiyaç duyduğu teknik insan kaynağına ulaşmasını sağlıyoruz.
Gelinen noktada yurtdışına açılmak hedefini gerçekleştirdiniz. Konu ile ilgili bir değerlendirme alabilir miyiz?
Bir firmanın amacı sadece karlılık üretmek olmamalı. Diğer taraftan bir değer üretmeniz gerekiyor. Bu doğrultuda amacımız toplumu teknoloji ile geleceğe götürmek. Bu vizyonla yaklaşırsanız kendinize, ülkenize ve dünyaya faydalı işler yapabilirsiniz. Bu tespitlerin neticesinde Türkiye’nin kurtuluş reçetesinin de hizmet ihracatından geçtiğini söyleyebilirim. Yazılım ihraç etmek bu ülkeye yapılacak en büyük iyiliktir diye düşünüyoruz. Hem ekonomik gelişim hem de ülkemiz ile ilgili kaygılarımız için yurtdışında kendi ürünlerimizi yaygınlaştırmaya yönelik çalışmalara başladık. Bu süreçte uluslararası firmalara vermiş olduğumuz hizmetlerden elde ettiğimiz geri bildirimler bize cesaret verdi. Bu noktadan hareketle yurtdışında ürünlerimizi aktarmaya başladık. İlk hedefimiz gelişmiş ülkelere ulaşımdı ve bu doğrultuda Londra ofisimizi açtık. Bunun ikinci adımını da ABD’de Seattle’da uygulamayı düşünüyoruz. Bu konumlanmanın bize iki artısı olacak. Birincisi global rakiplerimizle aynı ortamda olmamızı sağlayacak. İkincisi ise kurumumuza ve ülkemize kazandıracağı döviz kazancı olacaktır.
Tüm bu gayretler sonucunda ihracat hedefiniz nedir?
Bu çabalar sonucunda hedefimiz ciromuzun %50’sini ihracattan gerçekleştirmek istiyoruz. Şu an bu oran %10 civarında ve bu alanda alacağımız önemli bir yolun olduğunu söyleyebiliriz.
Firma gelişiminiz, bir satışı veya ortaklığı beraberinde getirir mi?
Biz bu noktaya öz kaynaklarımızla geldik. Firmayı satmak gibi bir planımız yok. Ortaklık konusuna da kapalı olmakla birlikte bize yurtdışında artı sağlayacak yeni bir oluşum doğrultusunda düşünebiliriz. KASIM 2019