Anadolu esnafı faktoring sektörüne mesafeli duruyor
Bünyesinde 93 ülkeden 403 finans şirketini barındıran dünyanın en büyük faktoring organizasyonu FactorsChain International (FCI) Başkanlığına, TEB Faktoring Genel Müdürü Çağatay Baydar 2. kez seçildi. Konu ile ilgili değerlendirmede bulunan FCI Başkanı ve TEB Faktoring Genel Müdürü Çağatay Baydar, sektör ile ilgili önemli tespitlerde bulundu.
Sektörün önemli kuruluşu FactorsChain International (FCI) Başkanlığına tekrar seçildiniz konu ile ilgili bir değerlendirme alabilir miyiz?
Bu göreve 2. kez seçilmekten dolayı büyük bir mutluluk ve gurur duyuyorum. Faktoringin hem dünya hem de ülkemiz ticareti içinde payı büyük bir hızla artmakta. Dünyada büyüklüğü 2.3 trilyon Euro olan sektörün, Türkiye’deki cirosu 37.5 milyar Euro’yu buldu. Başkanlığını üstlenmiş olduğum FCI’da bundan sonraki hedefimiz tanıtımlara ağırlık vererek Türkiye gibi ihracat odaklı ülkeler başta olmak üzere faktoringin büyüme hızını artırmak olacaktır.
Faktoring sektörü büyüyerek yoluna devam ediyor ve bu doğrultuda da ülke ekonomisine önemli katkılar sağlıyor. Bu tespitten yola çıkarak sektör ile ilgili genel bir değerlendirme yapmanızı istesek neler söylemek istersiniz?
Faktoring sektörü ticaretin finansmanını sağlayan, ticarete garanti veren ve tahsilat hizmeti yapan bir sektördür. Yapmış olduğumuz bu hizmetlerin karşılığında da kazanç sağlıyoruz. Bizim işimiz ticari alacak yani fatura finansmanıdır, eğer firmalar vadeli satış yapıyorlarsa, fatura düzenliyorlarsa, faktoring şirketlerine iş imkanı doğuyor. Bu açıdan bakıldığında Türkiye’nin Gayri Safi Milli Hasılası ne kadar büyürse, ne kadar ticaret artarsa faktoring sektöründe o kadar büyüme imkanı bulmaktadır. Dolayısıyla faktoringin büyüdüğü seneler Türkiye’nin GSMH’nin büyüdüğü senelerdir. Keza düştüğü zamanda bizim işlerimizde düşer. Bu tespitten yola çıkarak son birkaç ay işlerimizin durgun gittiğini söyleyebiliriz.
Faktoring sektörünün ülkemizde kuruluşu 1990’a dayanmaktadır. Bugüne baktığımızda sektörde 61 firmanın hizmet verdiğini görüyoruz. Sektörün bugün itibari ile 40 milyar dolarlık işlem hacmi olduğunu ve 25 yıllık ortalama büyüme hızının da %20’lerin üzerinde olduğunu görüyoruz. Bu büyüme oranı yüksek görünmekle birlikte yetmediğini ifade edebiliriz. Çünkü hala GSMH’ye bakıldığında faktoringin payı %5’ler mertebesindedir. Gelişmiş ekonomilere bakıldığında bu oranın %20’lere ulaştığı görülmektedir. Bu nedenle faktöring sektörünün ilerleme kaydedecek bir yolunun olduğunu söyleyebiliriz. İhracat faktoringi açısından bakıldığında da ülkemizin içerisinde bulunduğu şartlar sektörün gelişimi açısından önemli artılara sahip olduğu gözlemlenmektedir. Dolayısıyla 26 yılda iyi bir yere gelmiş olmakla beraber, en az bu kadar daha gidebileceğimiz bir yolun olduğunu düşünüyorum.
Sektörün daha fazla büyümesinin önündeki en büyük engel nedir?
Maalesef firmalar sistemi çok iyi tanımıyorlar. Bunun yanında iyi tanımamanın verdiği bir ön yargı ile faktöring hizmeti aldığı zaman kötü anılacaklarmış gibi bir hissiyatın olması, aşılması gereken bir engel olarak karşımızda duruyor. Bu ürünün batı şehirlerinde kullanılırken doğuya doğru gidildikçe kullanım oranının azaldığını görüyoruz. Kısaca ifade etmek gerekirse Anadolu esnafı faktoringe mesafeli duruyor.
Bu ön yargıların kırılması için çalışmalar yapıldığını görüyoruz. Bu çalışmalar yeterli olmuyor mu?
Finansal Kurumlar Birliği olarak gerekli çalışmaları yapıyoruz. Anadolu illerine gidip bu hizmetin faydalarını anlatıyoruz. Bu doğrultuda da ürünün daha çok anlatılmaya ihtiyacı olduğunu düşünüyorum.
Eskiye göre algıların değiştiğini gözlemliyoruz.
Eskiye göre çok yol kat ettik, çok ilerledik ve ilerlemeye de devam etmeliyiz.
Son dönemde faktoring isminin değiştirilmesi konusunda bir tartışma yaşanıyor, sizin bu konudaki düşüncelerinizi alabilir miyiz?
Bu da bir yoldur ve nispeten fayda sağlayacağını düşünüyorum.
Ekonomik gelişmelerin sektörü büyümesini etkileyeceğinden bahsettik. Bu açıdan hükümetin almış olduğu ekonomik tedbirlerle ilgili düşüncelerinizi alabilir miyiz?
Kobilerin ihtiyacı olan kredilerin önünün açılması konusunda alınan tedbirler önemli ancak bu gün itibari ile ekonominin en önemli sorunu kur ile ilgili insanlarda oluşan beklentilerdir. Yaşanan bu dalgalanma yüzünden kimse pozisyon alamıyor. Bu durum yatırımların beklemesine ve dolayısıyla yeni istihdam alanlarının açılmasına engel oluyor.
Eximbank ile yapılan çalışmalar sektörün gelişimine katkı sağladı mı?
Katkı sağladı, bugün itibarı ile 200-300 milyon Euro ilave bir kaynak sağlandı, bu kaynak daha da büyüyebilir. Merkez bankasından dolayı uygulama ile ilgili sıkıntılar var, bu sıkıntılar aşıldığı zaman daha da büyüyeceğini ve dolayısıyla bu tür uygulamaların devam etmesi gerektiğini düşünüyorum.
Sektörün gelişimi için öneriler sunuyor musunuz?
Finansal Kurumlar Birliği vasıtası ile önerilerimizi sunuyoruz. Mesela ‘Tedarik Zinciri Finansmanı’ diye bir ürün geliştirdik. Tedarik Zinciri Finansmanı’nın ülkemizde de son yıllarda gittikçe artan bir taleple karşılaştığını görüyoruz. Özellikle geçen sene ve bu sene müşterilerimizden bu yönde programlar için yoğun talep aldık. Tedarikçi Finansmanı programları sayesinde bugüne kadar faktoring düşünmeyen pek çok tedarikçinin sisteme entegre olacağını ve sadece bağlı bulundukları tedarikçi finansmanı programları için değil, diğer ihtiyaçları için de faktoringi kullanacaklarını düşünüyoruz. Bir tek tedarikçi finansmanı programı ile onlarca hatta yüzlerce tedarikçiyi sisteme dahil etmek mümkün.
BDDK ile ilişkileriniz nasıl?
BDDK ile ilişkilerimiz her zaman iyiydi ve bundan sonra da iyi olmaya devam edecektir. Onlarda sektörün önemini biliyorlar ve bizi destekliyorlar.
TEB Faktoring’in 2016 yılı ile ilgili bir değerlendirme yapar mısınız?
2016 yılını iyi geçirdik ancak bir önceki yıla göre bir büyüme gerçekleştiremedik. Fakat şartları göz önünde bulundurduğumuzda bunun başarı olduğunu söyleyebilirim.2017’yi ise %10 büyüme yapacak şekilde planladık. Bu doğrultuda da planlarımızı gerçekleştirip gerçekleştiremeyeceğimiz önümüzdeki üç ay içerisindeki ekonomik veriler neticesinde ortaya çıkacaktır.