Anatolia, dev yatırım sonrası üretim için gün sayıyor…

Ülkemizde firmalar büyüdükçe yurtdışı pazarlara açılarak kendini geliştirmeye devam ederler. Bu tezin aksi yönelimler ise yok denecek kadar azdır. Anatolia’da tersine bir gelişim söz konusu.

Seksenli yılların başında Kanada’ya yerleşen Elmaağaçlı ailesi 1950’li yıllardan bu yana devam ettirdikleri yapı malzemesi pazarlama işini Kanada’da devam ettirmiş. İkinci neslin işe dahil olması sonucu kurulan Türkiye-Kanada hattı başarılı olunca, pazarlama faliyetleri ABD’ye ve sonrasında Dünya’ya açılmış. Elmaağaçlı ailesi, bu başarılı gelişmeler sonucunda İzmir, Aliağa’daki dev yatırım üretim tesisini açmak için gün sayıyor. Seramik alanında yapılan 250 milyon dolarlık yatırım ile ilgili görüşlerini almak için bir araya geldiğimiz Anatolia Genel Müdürü Şemun Alp Biber, yatırımın devamının geleceğinin müjdesini verdi.   

Firmanız ile ilgili bir değerlendirme alabilir miyiz?

Elmaağaçlı ailesi seksenli yıllarda Kanada’ya göç ediyor ve Anatolia, 27 yıl önce Cengiz Elmaağaçlı tarafından kuruluyor. Başlangıçta sadece Toronto’da distribütör olarak işler yürütülürken sonrasında depolama konusundaki imkanlar genişletiliyor ve tüm Kanada ölçeğinde büyüme başlıyor. Akabinde ABD pazarına adım atılıyor. Şu an Kanada’da 80.000 m2, ABD’de 130.000 m2 ve Türkiye’de 40.000 m2 olmak üzere toplamda 250.000 m2 depolama alanı ile serüven devam ediyor. Bugün markamıza ait tasarım ürünleri tüm dünyaya tedarik ederek yolumuza devam ediyoruz. Ürün portföyümüz karo seramik, doğal taş ve mozaiklerden oluşuyor.

Aile mirası, geleneğin devamı olarak kardeşler Cengiz, Bekir ve Berrin Elmaağaçlı tarafından yönetiliyor..

Ağırlıklı olarak ABD pazarına mı çalışıyorsunuz?

Evet, en büyük pazarımız olan Kanada ve Amerika’daki distribütörlerin ve zincir marketlerin ana tedarikçisi olarak faaliyet gösteriyoruz.

Türkiye’ye yatırım kararı alındı ve çalışmalarda sona yaklaşıldı. Yatırım süreci ile ilgili bilgi alabilir miyiz?

2017’den bu yana İzmir Aliağa’da 40.000 m2 alana sahip dağıtım merkezi, ofis ve showroom ile Türkiye’de aktif olarak faaliyetteyiz. Yenilikçi ürün ve üstün servis hedefleri ile 4 sene önce yatırım kararı alındı. Sektörde birçok konuda ilklere imza atacağımız 200.000 m2 kapalı alana sahip üretim tesisimizin inşaatı İzmir Aliağa’da devam ediyor ve 2023’ün ilk çeyreğinde tamamlanacak. Sektörde hem tasarım hem de kalite olarak trendleri belirleme hedefi ile yola çıkıyoruz.  Şu an üretimini dünyada sayılı firmanın yaptığı, Türkiye’de ise ilk bizim yapacağımız 160×320 cm ebatlarında porselen plakaları üretmek ve pazara sunmak en büyük önceliğimiz. Mevcut ürün portföyümüze ekleyeceğimiz büyük ebatlı porselen plakalar ile müşterilerimize en geniş ürün gamını sunmayı hedefliyoruz.

Türkiye’de bu ebatta ürün üretiliyor mu?  

Biz ilk olacağız. İlerde bu alanda başka firmaların yatırımları mutlaka olacaktır. Büyük ebat porselen plaka üretimi yapan ilk firma olmanın avantajlarını en iyi şekilde kullanmak istiyoruz. Porselen plakalar; mutfak ve banyo tezgahları, zemin ve duvar kaplamaları, dış cephe giydirme, masa ve mobilya kaplamaları gibi birçok alanda kullanılıyor. Biz Türkiye’de bu kategoride kısa sürede pazar lideri olmayı hedefliyoruz. Fabrika üretimimiz geliştiği oranda satış kanalı ve pazar arayışlarımız sürecek. Bu noktada en önemli kriterimiz, uzun vadeli çalışabileceğimiz iş ortakları ile ilerlemek olacaktır. Bu şirket kültürümüzün en önemli parçası diyebilirim. İlk kurulduğumuz günden beri birlikteliğimizi devam ettirdiğimiz iş ortaklarımız var. Bunu karşılıklı güvene dayalı bir bakış açısı ile sürdürüyoruz. Bu güveni sarsmamak için yüksek servis seviyeleri ile çalışarak müşterilerimizin ihtiyaçlarını zamanında karşılıyoruz.  

Yatırım miktarı ile ilgili bir rakam alabilir miyiz?

Şimdiye kadar yapılan yatırım miktarı 250 milyon dolar. 200.000 m2 kapalı alan inşaatının hepsini bitirmek üzereyiz. Birinci hattımızı Mart ayında, diğer iki hattımızı 2023 sonunda açmayı planlıyoruz. 2024’e girerken üç hattımız ile 10 milyon m2 üzerinde üretim kapasitemiz olacak.

Son teknoloji fırın ve üretim hatları, tam otomasyon hammadde karışım tesisi, sürücüsüz taşıma araçları, geri dönüştürülebilir atık sistemi, çatı üzeri güneş enerjisi sistemi ve Endüstri 4.0 uygulamaları ile birlikte sektörün en gelişmiş örneklerini dünyada ilk kez entegre olarak hayata geçireceğiz.

Yatırımın devamında 2025’te üç hat, 2028’de üç hat daha koyarak toplamda üretim bandımızı dokuz hatta çıkarmak istiyoruz. Bu yatırımlarıda eklediğimizde toplam 400 milyon dolar ile sektördeki en yüksek yatırımlardan birini gerçekleştirmiş olacağız.

Yatırım teşviki alabildiniz mi?

Devletin bu konudaki usulleri çerçevesinde gerekli şartları yerine getirerek yatırım teşviklerini aldık.

Teşvikler yeterli mi?

Sermayesi yurtdışından gelen bir şirket olarak teşviklerin yeterli olduğunu düşünüyorum. Bizim zorluklarımız başka noktalarda oldu. Yatırım kararımız pandemi dönemine denk geldi ve inşaat maliyetlerimiz iki buçuk kat arttı. Diğer taraftan inşaat için gerekli malzemelerin tedarik edilememesi gibi büyük sorunlarla ve dolayısıyla gecikmelerle karşı karşıya kaldık. Bu gecikmeler olmasaydı fabrikayı daha önce açabilirdik.

Bu durum maliyetlerinize yansıdı mı?

Maliyetlerimizi oldukça artırdı. Biz yatırım kararını aldığımızda Türkiye çok rekabetçi bir ülkeydi. Ancak hammade ve özellikle enerji maliyetlerindeki artış sektördeki rekabet gücünün azalmasına neden oldu.  

Avrupa ile durum aynı mı?

Avrupa’da durum bizden farklı değil. Oradaki üreticilerde maliyet kaynaklı problem yaşıyorlar. Bu ortamda en büyük artımız pazardaki varlığımız ve müşterilerimizle oluşturduğumuz güven ortamıdır. Zorlukların farkındayız ve bu zorlukları fırsata çevirmek istiyoruz. Bunun için yenilenebilir enerji yatırımı yapıyoruz. Fabrikamızın üstü tamamen güneş paneli ile kaplanacak. 200.000 m2 ile Türkiye’deki tek ve en büyük çatı üstü güneş paneli sistemlerinden birine sahip olacağız. 21,5 MV enerji alacağız.

Yapılan bu yatırım sizin enerji ihtiyacınızı karşılayacak mı?

İlk hattımızın elektrik ihtiyacını %100 karşılayacak. Diğer taraftan kurduğumuz arıtma sistemi ile atıklarımızın tamamını geri kullanabileceğiz. Hem doğaya verdiğimiz zararı en aza indirmeyi hem de tasarruf etmeyi hedefleyerek sürdürülebilir enerji projelerimize hassasiyetle yaklaşıyoruz. Ancak fırınlarımızdaki doğalgaz ihtiyacı ile ilgili durum bizi zorlamaya devam edecek.

Kurulan üretim tesisinde kaç kişi istihdam edilecek?

İlk sene için yaklaşık iki yüz kişi istihdam edeceğiz. Yapılacak diğer yatırımlar sonrası bu sayının beş yüz civarında olması planlanıyor. Bu konuda İzmir’de olmamızın bizi zorladığını söyleyebilirim. Alanımızdaki üretimin çoğu Bilecik, Eskişehir, Kütahya gibi şehirlerimizde kümelendiği için İzmir’de yetişmiş insan kaynağını bulmakta zorlanıyoruz.

Fabrika’nın yüksek standartlarda faaliyete geçeceğini düşündüğümüzde, daha az insan kaynağına ihtiyaç duyduğunuzu söyleyebilir miyiz?

Evet, hem ham madde alanı, hem üretim hattı, hem de depo alanında tam otomasyon olacak. Tüm tesisimizde Endüstri 4.0’ın tüm yetkinliklerini kullanacağız.

Pandemi süreci firmanızı nasıl etkiledi?

Pandemi sadece bizi değil yapı sektöründeki tüm firmaları pozitif etkiledi. İnsanlar ilk defa uzun süre evde vakit geçirince yaşam alanlarını yenileme yönünde bir istek oluştu. Bu istek doğrultusunda talebin artığı bir döneme şahitlik ettik. Bu durum kanaatimce bir iki yıllık talebi öne çekti. Bu çerçevede firmalar bu talebe cevap vermekte zorluk çekti. Bu hızlı çıkış sonrası bir durulmanın yaşandığını söyleyebiliriz. Doğal olarak sürekli bir artıştan bahsetmek mümkün değil normal karşılamak gerekir. Bizim beklentimiz bu dengelenme döneminin kısa sürmesi ve tekrar ivmenin artması yönündedir. OCAK2023