AQUILA, AERO 2022 Havacılık Fuarı’na damga vurdu

BplasAlmanya’da gerçekleştirilen AERO 2022 Havacılık Fuarı büyük ilgi gördü. Mehmet Celal Gökçen’in sahibi olduğu Almanya’da bulunan Aquila firmasının yeni dört kişilik uçağı fuarda oldukça ilgi çekti. Fuar ile ilgili gözlemlerini almak için bir araya geldiğimiz BPlas CEO’su Mehmet Celal Gökçen, aktardıkları ile havacılık sektörünün geleceğini gözler önüne serdi.

Almanya’da AERO 2022 havacılık fuarına katıldınız. Fuarla ilgili gözlemlerinizi aktarır mısınız?

Pandemi sonrası maskelerin yeni çıktığı bir dönemde beğenilen bir havacılık fuar organizasyonu oldu. Bizim açımızdan bu fuarın başka bir önemi vardı. 2019 yılında 4 kişilik uçağımızın prototipini göstermiştik. Bu fuarda üzerine başka bir kanat monte ederek, uçağın kendisini gösterdik. Yeni kanadımızı göstermek istemedik, çünkü bize yakın rakiplerimize ürünümüzün son halini görsün istemedik. Uçağımız salona geldiğinde bütün rakip firmaların görevlileri detaylıca inceledi. Aquila uçağının dört kişilik haliyle salona gelmesi herkesi şaşırttı. Fuarda beğeni topladı. Fuarın son anına kadar herkesin ilgisini çekti. Fuarda birçok kişi uçağınız hazırsa hemen satın almak isterim diye belirtti. Böyle yaklaşımlar yeni uçağımızla ilgili stratejimizin doğru olduğunu gösterdi. İnşallah bu yoğun ilgi devam eder. Bu açıdan fuar güzel ve heyecanlı geçti. Dört kişilik ve iki kişilik uçakların turbo ve oto pilotlu versiyonlarını sergiledik. Bu özelliklere de ilgi çok oldu. Fuar süresi boyunca bende diğer salonları gezdim. Uçaklar ve helikopter alanında dünyanın birçok firması fuarda yer aldı. Hidrojenle uçacak uçaklarla alakalı çalışmaları gördük. Bizimde çözüm ortaklığı yapan firma hidrojenle ilgili çalışmalarını ortaya koydu.

Yapılan fuara Almanya dışından katılım nasıldı?

Fuar salonlarının hepsi doluydu. Almanya dışından da katılım yoğundu. Almanların dışında, Fransızlar, Çek Cumhuriyeti ve İtalyanlar yer aldı. Bu fuarda özellikle Avusturyalı firmanın hibrit motoru çok ilgimi çekti. İlk defa ayrı ayrı çalışabilen hibrit motoru görmüş oldum. Gelecekte motorla ilgili çalışmaların artacağını bu fuarda görmüş olduk.

Havacılık alanında yakıt fiyatları da çok önemli bir yer tutmaya başladı. Bu durum sektöre asıl yansıyor?

Yakıt artık önemli oldu. O yüzden de bizim ürettiğimiz uçaklar çok beğeni topluyor. Aquila uçağı saatte 18 litre yakıt yakarken, benzer uçaklar 36 litre yakıt harcıyor. Arada çok büyük yakıt farkı bulunuyor. Bu nedenle dizel motorlar fuarda çok ilgi gördü.  Bizim konseptimizde hep belirli bir boyuttaki uçağınızla belirli bir motor hacminizin olması gerekiyor. Burada tasarruflu uçmak önemlidir. Aquila uçağını üreten firma olarak biz bu konuya çok önem veriyoruz.

Fuardaki diğer uçaklarla karşılaştırdığınızda Aquila uçağıyla farklılıklarını aktarır mısınız?

Oto pilotumuz eksikti o eksikliği giderdik. Bütün üreticiler birbirine bakarak eksikliklerini gidermiş oluyor. Aquila olarak yeni kanat yapımızla rakiplerimizin önüne geçmiş olacağız. Onun dışında motor konularında daha fazla çalışıp alternatif yakıtlara yöneleceğiz. Belki ekolojik elde edilecek yakıtlarla da uçulabilir mi diye çalışmalar yapıyoruz. Bu konuda Almanya’daki üniversitelerle çalışmalar yapıyoruz. Buradaki çalışmalar geleceğe yönelik önemli çalışmalar olacaktır. Elektrikli motorlar konusunda şuanda çalışmalar var fakat bunları şuanda izliyoruz. Bu motorların kendini ispatlaması gerekiyor. Bunları dışında kompozit konusunda farklılıklar var. Bu alanda da sürekli gelişmeler var. Bu konularda da ilave çalışmalar yapacağız. Buradaki çalışmalarda yapısal sağlamlığı sağlama konusu çok önemlidir. Isıya dayanaklılığı burada önemlidir. Yeni uçağımızda 82 dereceye dayanıklı olması gerekiyor.

Fuar sonrasında uçağın satışı konusunda görüşmeler yapıyor musunuz?

Yapılan fuarda 2 tane uçak satışı yapıldı.  8 tane daha uçak satışı için onay beklemekteyiz. Bu satışlar Almanya dışınadır.  İsviçre, turbo uçağımızı beğeniyor ve o bölgeden talep var. Avusturya’dan talep var. Talepler hep farklı ülkelerden oluştu.

Satış sonrası hizmetleri sağlayabiliyor musunuz?

Satış sonrasında bir sorun yaşamıyoruz. Motor konusunda yaygın bir ağı var.  Gövde ile alakalı bize geldiklerinde de Almanya ve Türkiye’de bakımlarını yapıyoruz. İki tane bakım merkezimiz var. Biz ayrıca başka uçakların bakımlarını da yapıyoruz.

Siz Almanya’da Aquila’yı satın aldığınızda hayaliniz Türkiye’de üretmekti. Bu konuda gerekli destekleri alabildiniz mi?

Biz Türkiye’de uçağı bitirdiğimizde uçabileceğimiz bir havalimanı talebinde bulunuyoruz. Deneme uçuşlarını yapabileceğimiz bir alanın olması gerekiyor. Şuanda Bursa Yenişehir’de var, fakat Yenişehir havalimanı hem askeri hem de sivil alana açık olduğu için deneme uçuşlarında bazı kısıtlar var. Bu konunun çözülmesi gerekiyor. Yeni kurmuş olduğumuz Fenix Havacılık ile pilotaj eğitimi veriyoruz. Şuanda 12 tane uçağımız var. Fakat havada sadece 2-3 uçak bulundurabiliyoruz. Bu durumda 12 uçağımız yerde bekliyor. Bu nedenle Ankara Sivrihisar ve İzmir Selçuk havalimanında uçuş yapıyoruz. Böylelikle havada daha fazla kalabilmek için çalışmalar yapıyoruz. Bu sorunun çözüm bulmasını istiyoruz. Devletimiz sivil havacılığa ne kadar müsaade etmek istiyor, ne kadar geliştirmek istiyorsa bizde ona uygun çalışmalar yapmak ve mümkün olduğunca çok insanı havaya taşımak istiyoruz.

Türkiye’deki eğitim uçaklarının filosunun da yenilenmesi gerektiğine vurgu yapılıyor. Bu konuda siz bir çalışma yapıyor musunuz?

Biz havacılık eğitimde belirli bir saat uçuş gerçekleştirdikten sonra bir uçağımızı satışa çıkardık ve yurt dışından bir kişiye satışı yaptık. Böylelikle de uçağımızı yenilemiş olduk. Biz eğitim uçaklarımızı sürekli güncellemiş oluyoruz. 12 uçağımızın hepsi yeni uçaklardır ve en eskisi 1.5 yıl önce gelmiştir. 2000 saate ulaştığında motorun değişmesi gerekir ve 100 saatte bir de bakımlarını mutlaka yapıyoruz. Bunlar standart prosedürlerimizdir.

Türkiye’deki eğitim kurumları Aquila uçağını tercih ediyor mu?

Türkiye’de şuanda İstanbul Havacılık okulunda uçaklarımız var. Şuanda Aquila olarak 17 uçağımız Türkiye’de uçmaktadır.

Döviz fiyatlarındaki artış sektöre nasıl yansıyor?

Havacılık sektöründe en fazla etki petrol fiyatlarından gelmektedir. Petrol fiyatlarının sürekli hareket etmesi sektörü olumsuz etkiliyor. Fakat yurt dışında bulunan bazı eğitim okulları bizim sistemimizi incelemeye aldılar ve oradan onay aldık. Farklı ülkelerden şuanda pilotaj eğitimi için Bursa’ya gelmek isteyenler mevcuttur. Maliyet açısından daha uygun duruyoruz. Ayrıca mevsimler Türkiye’de daha iyi olduğu için uçuşa elverişli saatimiz daha fazla. Burada tek sorun uçuş saatlerinin kamu tarafından arttırılmasıdır.

BPlas olarak havacılık sektörü dışında da yatırımlarınız bulunmakta. Diğer sektörlerde gelinen noktayı aktarır mısınız?

Maalesef yaşanan sıkıntılar bizim diğer firmalarımızı da etkilemektedir. Fakat bu durum sadece Türkiye’ye özgü bir durum değildir. Ben şuanda oluşan kurların TL karşılığı olmadığını düşünüyorum. Daha aşağıda olması gerekiyor. Türkiye’ye yapılan baskılardan dolayı paramızın geldiği nokta budur. Fakat hesaplama yapılırsa paramızın karşılığı bu değildir. Türkiye’nin gelişmesini alkışlayan çok fazla ülke yok. Onun için sıkıntı oluşturmak isteyen çok fazla ülke var. Otomotiv sanayi bir sıkıntı yaşıyor. Avrupa’ya ihracat konusunda sorunlar var. Avrupa’da baskı altında. Ukrayna-Rusya savaşından sonra 8.1 seviyesinde Almanya’da enflasyon görüldü ve bu durum hiç alışık değillerdi. Böyle olunca da bizim de üretimlerimiz veya ihracatla ilgili düşüncelerimiz sıkıntıya girdi. Ama hepsiyle baş etmek için buradayız. Bizim görevimiz problem çözmektir.

BPlas açısından gelecek hedefler nelerdir?

Biz ağırlıklı müşterilerimize bağlıyoruz. Onlar üretim yaptıkları sürece bizde üretim yapıyoruz. Bir yandan yatırımlara da devam ediyoruz.  Bursa’da, Gölcük’te Sakarya’da ilave yatırımlar yapmaya çalışıyoruz. Bu yatırımların bitmesiyle birlikte durumu göreceğiz. Ana sanayiciler yurt dışından gelecek haberleri bekliyor, bizde onları bekliyoruz. BPlas ağırlıklı olarak otomotiv sanayiye hizmet eden bir şirkettir. Otomotiv dışında gıda sektöründe çalışmalar yapıyoruz.

Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle bu ülkelerde bulunan otomotiv yan sanayi üretimini Türkiye’ye kaydıracakları belirtiliyor. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Böyle bir gelişme olabilir. Renault Rusya’daki fabrikasını 2024 yılına kadar devretti. Alman otomotiv sektörünün Rusya’dan otomotiv yan sanayi ürünlerini alıyordu, onlar sorun yaşamaya başladı. Şuanda yaşanan kötü bir durumdur. TEMMUZ2022