Cumhurbaşkanımızın ziyaretleri bütün yatırımcılara büyük fayda sağlıyor
Uluslararası arenada önemli projelere imza atan Summa İnşaat, dünya genelinde dört kıta, on dört ülkede 2500 çalışanı ile çalışmalarına devam ediyor. Toplumların refahını ve gelişimini amaçlayan projeleri hayata geçirdiklerini ifade eden Summa İnşaat Yönetim Kurulu Başkan Vekili Fatih Bora, Türk müteahhitlerinin cirolarını artırabilmesi için daha nitelikli projeleri hayata geçirmeleri gerektiğini belirtti.
Summa İnşaat olarak kuruluşunuzdan bugüne yaptığınız çalışmaları özetler misiniz?
Summa İnşaat olarak 1991 yılından bu yana eski Sovyet ülkelerinden Türkmenistan’dan başlayıp, Rusya, Moldova, Kırgızistan gibi ülkelerde önemli projeler yürüttük. Fakat ana pazarımız 2014 yılına kadar Rusya oldu. 2014 yılında Rusya’nın olimpiyat çalışmalarında yer aldık. Rusya’nın krize girmesi ve dünyadaki değişimi görerek başka ülkelere yoğunlaşmaya karar verdik. 20 yıl boyunca Rusya pazarında iş yaptıktan sonra Romanya’da ve Libya’da projeler yürüttük.
Kaddafi dönemi sonrasında ülkede bir düzelme oldu mu?
Libya tekrar Türk müteahhitlik sektörü açısından önemli bir pazar olacaktır. Şuanda yönetim olmadığı için müteahhitlik açısından bir fırsatın olduğunu düşünmüyorum. Belki kendi ölçeklerinde farklı sektörlerde hareketlilik olabilir. Bugünkü şartlarda müteahhitlik ekonomisinin oluşması mümkün değildir. Kaddafi döneminde Türk müteahhitlerimizin işleri Libya’da yükselmişti, bizimde Summa İnşaat olarak işlerimizin yoğunlaştığı bir ülkeydi. Tabi Libya’da projeler gerçekleştirirken diğer ülkelerdeki işlerimiz azalmıştı. Bu nedenle Libya’daki kriz müteahhitlik sektörümüzü etkiledi ve bizleri başka ülkelere yönlendirdi. Kaddafi sonrası işler yarım kaldı, ödemeler yarım kaldı ama dostluklarımız devam ediyor.
Venezüella’da da yürüttüğünüz çalışmalar vardı, bu çalışmalar devam ediyor mu?
Venezüella’da güzel çalışmalarımız oldu. Müteahhitlik açısından da geliştirilecek projelerin olduğu bir ülkedir. Fakat petrol fiyatlarındaki düşüşten Venezüella ekonomisi etkilendi. Şuanda ülkede devam eden bir işimiz bulunmamaktadır. Yaşanan petrol krizinden sonra bizde Sahra altı ülkelere yönelmeye başladık.
Moldova’daki ekonomik gelişim nasıldır, müteahhitlik açısından iyi bir pazar olduğunu söyleyebilir miyiz?
Moldova ekonomik açıdan gelişmekte olan bir ülkedir. Hali hazırda Türk müteahhitlerde bölgede projeler yürütmektedir. Summa İnşaat olarak biz de yeni bir projeye başladık. Bu projelerin artarak devam edeceğini düşünmekteyim.
Moldova ile Rusya arasında yaşanan siyasi kriz halen devam ediyor mu?
Aslında Moldova kimse ile sorun yaşayan bir ülke değildir. Ancak bir geçiş ülkesidir. Doğu ile Batı arasındaki ilişkiler mutlaka Moldova’yı etkilemektedir. Fakat Moldova’nın ne Rusya ne de başka bir ülke ile sorun yaşayacağını düşünmüyorum.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ziyaretinde Türkiye’ye karşı ilgilerini saklamadılar. Sürekli onların yanında olduğumuzu vurguladılar. Bu durum iki ülke ilişkilerinin gelişmesini sağlıyor mu?
Cumhurbaşkanımızın yaptığı ziyarete bizde katılma fırsatı bulduk. Gelen heyet Radisson Blu Otelimizde konakladılar. Bu ziyaret iki ülke ticari ilişkilerini geliştirme açısından çok verimli geçtiğini söyleyebilirim. İki ülke arasındaki ilişkiler güçlendi ve iki tarafta bu ziyaretten çok memnun kaldı. Moldova’da 20 yıldan fazla bir süredir iş yapmaktayız ve kendi yatırımlarımız var, bugüne kadar Türkiye ile ilişkilerinin hep iyi olduğunu gördük. Türk girişimcilerine hep yardımcı oldular.
Moldova’da en son stadyum ihalesini kazandınız.
Şuanda çalışmaları devam ediyor, yeni başladı. Moldova’da yeni bir konsepte ihaleye çıktı. Firmaların finansman getirerek yaptığı bir iş daha öncesinde yoktu. Bankaların getirdiği finansmanla veya iki ülke anlaşmaları aracılığıyla projelere finansman geliyordu. Bu projede Summa İnşaat olarak kendi finansmanımızı götürerek bu projeyi gerçekleştireceğiz. Bu açıdan çok önemli bir projedir.
Kendi finansmanınızı götürdüğünüze göre Moldova’ya ve ekonomisine güveniyorsunuz.
Tabi ki güveniyoruz. Moldova çok medeni bir ülkedir. Yapılan işlerde yabancı yerli ayrımı yapmayan bir ülkedir. Zaten ülke nüfusunun ciddi bir kısmı yurt dışında yaşıyor ve bu açıdan dünyaya entegre bir ülke olduğunu söyleyebilirim.
Venezüella ile bir anlaşma yapıldı, petrol karşılığı Türk girişimcilerin önünü açtılar. Bu anlaşma çerçevesinde bölgede iş yapılabilir mi?
2011 yılında Venezüella’da iş yapmaya başlamıştık ve iki ülke ilişkileri o önemde yeni başlamıştı. Bugün ise çok daha iyi bir noktaya geldi. Dolayısıyla iyi niyetlerin olduğu ortadadır. Burada önemli olan işlerin matematikleri de birbirine uyuşmasıdır. Venezüella’nın yer altı zenginlikleri mevcuttur. Bu açıdan hem devlet hem özel sektör petrol karşılığı birçok çalışmalar yaptığını bilmekteyiz.
Afrika bölgesinde projelerin her geçen gün arttığını görmekteyiz, sizde havalimanı ihalesi kazandınız. Bu açıdan bölgenin gelişimini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Afrika bölgesi gelişmekte olan bir bölgedir. Buradaki ülkelerin kaynak sorunları var ve bu sorunların çözülmesi gerekiyor. Özel sektörün oraya kaynak oluşturması gerekiyor. Bu açıdan kolay bir pazar değildir. Kamu kaynaklarına güvenerek iş yapmanız kolay değildir, o nedenle alternatif kaynaklara yönelmek gerekiyor. Bizde bunları şuana kadar yapabildik ve Summa olarak kendimizde yatırım yapıyoruz. Yap işlet devret yöntemiyle havalimanları yapıyoruz. Senagal’de ortaklarımızla birlikte havalimanı yaptık ve şuanda işletmesini yapıyoruz. Nijer’de yakın bir zamanda yeni havalimanını açacağız aynı zamanda otel yatırımımız devam ediyor. 1 Haziran 2019 tarihinde Afrika Birliği Zirvesinde iki yatırımın açılışı olacaktır. Ayrıca Sudan’da yeni bir havalimanı projesine yakında başlayacağız.
Cumhurbaşkanımızın Afrika ziyaretleri bölgedeki Türk girişimcilerin de önünü açıyor mu?
Mutlaka açıyor. Bölgeye giden herkes Türk firmasıdır. Bir işi yapabilirsek Türkler burayı yaptı diyorlar, yapamazsak Türkler yapamaz olur. Cumhurbaşkanımızın gittiği bölgelerde ise hemen Türkler buraya geldi ve gelsin şeklinde yaklaşılıyor. Dolayısıyla bu ziyaretler bütün yatırımcılara büyük fayda sağlıyor.
Müteahhitler birliği geçen yılki verileri açıklarken Türk müteahhitlerinin cirolarının biraz düştüğünü ve toparlanması gerektiğine değindiler. Siz bu gelişimi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türk müteahhitlerimizin iş yaptığı ülkelerdeki ekonomik sorunlar ister istemez müteahhitlerimizi etkilemektedir. Fakat ekonomik sorunlar geçicidir ve uzun vadede bu ülkelerdeki sorunlar çözülecektir. Dolayısıyla bizlerde bu sorunların çözülmesiyle birlikte tekrar cirolarımızı istenilen seviyelere çıkarma fırsatı bulacağız.
Geçmişte Ankara’da Atakule gibi önemli bir projeyi gerçekleştirdiniz. Bundan sonraki süreçte Türkiye’de yapmak istediğiniz proje var mıdır?
Summa İnşaat tamamen yurt dışı müteahhitlik sektörüne hizmeti veren bir firmadır. Fakat Türkiye’de de yatırım yapmaktayız. Son olarak İstanbul Maslak’ta Hilton Oteli’ni açtık.