Ege Seramik, modayı yaratan bir firmadır
1972 yılında kurulan Ege Seramik sektörün öncü kuruluşlarından biri olmaya devam ediyor. Bu çerçevede dünyadaki gelişmeleri yakından takip ettiklerini belirten Ege Seramik Genel Müdürü Göksen Yedigüller, sektörün geleceği ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Ege Seramik’in genel yapılanması hakkında bilgi verir misiniz?
Ege Seramik, 1972 yılında İzmir Kemalpaşa’da, dönemin seramik ihtiyacı ve yapılaşmanın getirdiği etkilerle ‘seramiği yerinde üretelim’ mantığı ile kurulmuş bir şirkettir. Ayrıca Türkiye’nin ilk seramik üreten kuruluşlarından bir tanesidir. Sonrasında özellikle 90’lı yıllarda altyapı, teknoloji, modernizasyon, tasarım ve kalite çalışmalarına ağırlık vererek sektörün en önemli oyuncularından biri haline gelmiştir. Özellikle dijital baskılı ürünlerin gelişimini yakından takip eden ve 2009 yılı itibariyle de Türkiye’de seramik sektörünü dijital baskı teknolojisi ile tanıştıran firma olmuştur. Dijital baskı teknolojisini kullanmaya başlaması ile ortaya çıkardığı doğa kadar güzel ve gerçek ürünlerle Ege Seramik olarak, ilkleri yaratan ve modaya yön veren firma olmaya devam ediyoruz. Ayrıca 1992 yılından bu yana halka açık, borsada işlem gören, şeffaf yönetim anlayışını benimsemiş bir şirketiz.
Bunun yanı sıra ürün portföyümüze ve üretim hacmimize baktığımızda % 40 ihracat, % 60 iç Pazar odaklı üretim yapan bir firmayız. Bu sayede Türkiye’nin özellikle de Avrupa, Amerika, İsrail gibi zor pazarlarda en yüksek ihracatı gerçekleştiren seramik firmasıyız. Genel anlamda Avrupa, Amerika, Asya ve Ortadoğu’da yaklaşık 50 ülkeye ihracat yapmaktayız. Yakın zamanda da Turquality Destek Programı’na katılmış bulunuyoruz.
Yeni ürünlerinizden bahseder misiniz? Ürün çeşitliliğiniz de neler var?
Biz ürünlerimizi mermer ve doğal taş, ahşap, tekstil, homojen, tuğla, beton, Ala Turca ve dekorlu ürünler olarak konseptlere ayırdık. Bu konseptler etrafında da portföyümüzü genişletmeye devam ediyoruz. Yeni ürünlerimizin lansmanını ilkbaharda Unicera Fuarında, sonbaharda da İtalya Cersaie Fuarında gerçekleştiriyoruz. Bunun dışında yıl boyunca Yapı Fuarları ve Amerika Coverings Fuarında portföyümüzü sergiliyoruz. Çok çeşitli ebatta ve her zevke hitap edebilen geniş bir portföye sahibiz. Son yıllarda trendler daha sade, doğal görünümlü ve dokulu ürünlerden yana. Ahşap, mermer, tekstil ve beton görünümlü ürünlere rağbet yoğun şekilde devam ediyor. Gri, beyaz ve bej çoğunlukla tercih edilen renkler. Ancak alternatif renk ve dokuya sahip ürünlerde dikkat çekmeye başlayacak bu sezon..
Eylül ayında katıldığımız Cersaie Fuarında gördük ki, Ege Seramik olarak geniş portföyümüzle dünya trendlerini yakından takip etmeye ve ürünlerimizi bu trendlere paralel şekilde geliştirmeye devam ediyoruz.
Sektörde yenilikler hakkında bilgi verir misiniz?
Sektörde bir süredir çok büyük ebatlı ürün modası var. Ancak Cersaie Fuarında da gördük ki bu yıl küçük ebatlarda da bir yükseliş söz konusu. Özellikle genişleyen renk skalalarının geometrik desenli ürünlerle birleşiminden çok modern görünümler ortaya çıkıyor. Gelecekte büyük ebat olacak ama küçük ebatlarda yerini almaya başlamış durumda. Özellikle geometrik ürünlerin pastel renklerle kombinlenerek kullanılması 2018 yılında sık sık karşımıza çıkacak.
Dünya artık hızla Endüstri 4.0 çağına hazırlanıyor. Bu gelişmelerin sektöre yansıması nasıl olacak?
Endüstri 4.0 fikir olarak bilişim ve endüstriyi bir araya getirmek suretiyle maliyetleri düşürmesi, hızlı ve hatasız üretim olanağı sunması, üretim miktarını arttırması ve enerji maliyetlerini düşürmesi bakımından çok önemli bir adım. Bu yadsınamaz bir gerçek. Ancak Endüstri 4.0’ı iyi okumak ve Türkiye buna gerçekten hazır mı düşünmek gerek. Çünkü burada üretim süreçlerinin tamamen makineleşmesinden, dolayısıyla insan iş gücüne ihtiyacın bitmesinden bahsediyoruz. İşsizlik oranının bu kadar yüksek olduğu bir süreçte, bu değişim işsizliği daha da tetikleyecektir. Bunun yanı sıra, üreticilerinde sürece adaptasyonu gerekli ve bu dönüşüm büyük bir maliyeti beraberinde getiriyor. Bunlar etraflıca düşünülmesi ve dikkatli verilmesi gereken kararlar. Dolayısıyla çok yakın vadede ve birden olmamakla birlikte Endüstri 4.0’a Türkiye’nin önümüzdeki yıllarda kademeli olarak adapte olabileceği kanısındayım. Bizde Ege Seramik olarak Endüstri 4.0 sürecine dahil olabilmek için hazırlanmaya başladık.
Seramik sektörünün sizce günümüzdeki en önemli sorunları nelerdir?
Günümüzde yerli sanayi kavramı çok konuşuluyor. Bizim sektörümüzde en fazla üretimin %10-15’lik kısmı ithalat, geri kalan %85’lik kısmı tamamen yerli hammaddedir. Bu çerçeveden bakıldığında seramik sektörü, Türkiye ekonomisine en çok katkı sağlayan sektörlerin başında gelmektedir. Dolayısıyla en fazla desteklenmesi gereken sektörlerinde başında gelmektedir. Mevcut durumda doğalgazda yapılan indirim gibi sağlanan destekler olmakla beraber, bu desteklerin arttırılması sektörün ve ülkemizin yararına olacaktır. Demiryolu taşımacılığının arttırılması ve teşvik edilmesi, limanlara kadar demiryolunun kullanılmasının mümkün kılınması, nakliye ve navlun maliyetlerinin yeniden gözden geçirilmesi, Turquality gibi devlet desteklerinin arttırılması ve verilen desteklerin kapsamlarının genişletilmesi sektörümüz için öncelikli konulardır.
Bu konular çözülmesi zor sorunlar değil, sadece öncelikle dikkat çekmek istediğimiz noktalardır. Bu desteklerin sağlanması sektörümüze ve ülke ekonomimize büyük katkı sağlayacağı gibi, uluslararası rekabet gücümüzü de arttıracak unsurlardır.