IDEF’23 Fuarırekor bir katılımla icra edilecek

Savunma sanayinin beklenen fuarı IDEF’23’e katılım her geçen gün artıyor. Fuar öncesi sektörün dinamikleri ile ilgili görüşlerini almak için sorularımızı yönelttiğimiz Türk Silahlı Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı Genel Müdürü Vekili Sadık Piyade, önemli açıklamalarda bulundu.

Savunma Sanayimizin gelişimi ile ilgili genel bir değerlendirme alabilir miyiz?

Savunma Sanayi Müsteşarlığı, 10 Temmuz 2018 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan 1 numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Cumhurbaşkanlığı’na bağlanarak Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayi Başkanlığı (SSB) olarak yeniden yapılandırılmıştır. Gerçekleşen bu hamle ile savunma sanayimize verilen öncelik ve odaklanma daha da artmış, savunma, havacılık, uzay ve güvenlik sektörleri Türkiye’nin yükselen sektörleri haline gelmiştir. Bu kapsamda Türk Silahlı kuvvetlerimizin ihtiyaç duyduğu ileri teknolojiye dayalı sistem ve ürünlerin yerli, milli ve özgün olarak tasarlanmasına ve seri üretimine odaklanılmaktadır. Özellikle yurtdışına bağımlı olunan kritik sistem ve alt sistemlerde Ar-Ge, finansman ve sürdürülebilirliği sağlamaya yönelik faaliyetlerin koordinasyonuna odaklanılmakta, harekât alanındaki ihtiyaçlar yerinde tespit edilerek alandan gelen bilgilerle sistem ve ürünlerimiz süratle tasarlanıp geliştirilmektedir ve seri üretime geçilmektedir.  

Savunma Sanayimizdeki ilerleme, rakamlarla da kendini göstermektedir. Yerli ve milli imkânlarla savunma sanayi ihtiyaçlarının yurtiçinden karşılanma oranının artırılmasına büyük önem verilmektedir. Türkiye’nin savunma sanayiindeki yerlilik oranı 2000’li yılların başlarındaki %20 seviyesinden gelinen aşamada %80 seviyesine ulaşmıştır. Savunma Sanayii sektörünün ihracat hacmi sürekli yükselmektedir. 2014 yılında 1,6 milyar Dolar olan ihracat hacmi, 2021 yılında 3,2 milyar Dolara, 2022 yılında ise 4,4 milyar Dolara yükselmiştir.  

Savunma sanayi sektörünün ülkemize ekonomik katma değeri hızla artmaktadır. 2016 yılında Kg. başına 27,7 Dolar olan savunma sanayii sektörünün ihracatı 2022 yılında Kg. başına 57,5 Dolara çıkmıştır.           

Savunma Sanayimizin gelişiminde Vakıf Bağlı Ortaklıklarının önemli ürünlerine yönelik birkaç örnek vermek gerekirse: 150+ km. menzile sahip ÇAKIR Seyir Füzesinin ilk atış testi Mayıs 2023’de gerçekleşmiştir. ATAK-2 Ağır Sınıf Taarruz Helikopteri ilk uçuşunu Nisan 2023’de yapmıştır.

Uzun menzilli hava ve füze savunma sistemi olan 110+ km menzilli SİPER Blok 1 Hava Savunma Füze Sisteminin teslimattan önceki son atışlı testleri Mayıs 2023’de Sinop’da, 500+ Km. menzilli TAYFUN Balistik füzesinin ilk atışı Ekim 2022’de Rize’de gerçekleştirilmiştir.

Milli Muharip Uçak KAAN 18 Mart 2023’de hangardan çıkmıştır. Süpersonik jet uçağımız HÜRJET Nisan 2023’de ilk defa kanatlarını gökyüzü ile buluşturmuştur.  GÖKBEY Helikopteri, Nisan 2023’de milli helikopter motoruyla ilk uçuşunu yapmıştır. Türkiye’nin en büyük savaş gemisi TCG Anadolu Gemisi Nisan 2023’de teslim edilmiştir. İnsansız Kara Aracı KAPGAN, Ocak 2023’de tanıtımını müteakip ilk atışlı testini gerçekleştirmiştir.       

Gelişim seyri içerisinde TSKGV’nin yeri ile ilgili bilgi alabilir miyiz?

Türkiye’nin kendi kendine yeterli bir savunma sanayii tesis etme ihtiyacının tetikleyici unsuru, 1964’te yaşanan Kıbrıs bunalımının ardından 1974’te adaya gerçekleştirilen Kıbrıs Barış Harekâtı sonrasında Türkiye’ye uygulanan silah ambargosu olmuştur. Bu dönemde ihtiyaçlar doğrultusunda savunma sanayii hamlesi, kuvvet komutanlıklarının adına kurulan vakıflar yolu ile başlatılmıştır. Türk halkı tarafından büyük bir teveccühle karşılanan ve desteklenen vakıflar, 17 Haziran 1987 tarihinde kabul edilen 3388 Sayılı “Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı Kanunu” ile 35 yıl önce 26 Eylül 1987 tarihinde birleştirilerek Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı (TSKGV) kurulmuştur. TSKGV, kuruluşu ve yapısı itibarıyla Türkiye’nin savunma sanayii alanında faaliyet gösteren, kanunla kurulan ilk vakfı konumundadır.

TSKGV’nin Kuruluş Amacı; “Milli harp sanayiimizin geliştirilmesi, yeni harp sanayii dallarının kurulması, harp silah araç ve gereçlerinin satın alınması suretiyle Türk Silahlı Kuvvetlerinin savaş gücünün artırılmasına katkıda bulunmak üzere milletimizin maddi ve manevi desteğini sağlamak” olarak belirlenmiştir.

Bir özel hukuk tüzel kişisi olan Vakıf, faaliyetlerini Türk Medeni Kanunu, Vakıflar Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu ve hükümlerine uygun olarak yürütmektedir. Kamu İhale Kanuna tabi olmayan Vakfın, vergi muafiyetleri bulunmaktadır. VBO’nun her biri de özel hukuk tüzel kişisi olup faaliyetlerini Türk Ticaret Kanuna uygun olarak yürütmektedir.

TSKGV, %50’den fazla hissesine sahip olduğu 6 Bağlı Ortaklığı (VBO), %50’den az hissesine sahip olduğu 9 İştiraki, bunun yanı sıra VBO’nun hisse sahibi olduğu şirketleri de dikkate aldığımızda, doğrudan veya dolaylı olarak hisse sahibi olduğu toplam 66 şirket ile ülkemiz savunma sanayisinin ilerlemesi ve önemli teknolojilerin kazanılmasında etkin rol almaktadır.   

VBO aracılığıyla ülke savunma sanayinin geliştirilmesinde ve yerli katkı payının artırılmasında önemli görev üstlenen Vakfımız, hisse sahibi olduğu şirketlerinin sağladığı istihdam, artan ihracatı ve yurtiçi katma değeri ile ülke ekonomisine önemli katkılar sağlamaya devam etmektedir.

Vakfımız kuruluşundan beri en önemli gelir kaynağı Büyük Türk Milletinin teveccühü ile yapmış oldukları bağışlardır. Bu bağışlar sayesinde Vakıf Bağlı Ortaklıkları (VBO) olan ASELSAN, TUSAŞ, ROKETSAN, HAVELSAN, İŞBİR ve ASPİLSAN şirketleri kurulmuştur. Bunun yanı sıra diğer gelir kaynakları ise hisse sahibi olunan şirketlerden elde edilen kar payı gelirleri, fuar gelirleri, sahip olunan gayrimenkullerden elde edilen kira gelirleri ve finans gelirlerinden oluşmaktadır. Elde edilen tüm gelirler, Türk Silahlı Kuvvetlerinin ileri teknolojilerle modernizasyonu kapsamında Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığının Savunma Sanayii Destekleme Fonu üzerinden Milli Savunma Bakanlığınca belirlenen Türk Silahlı Kuvvetleri projelerine aktarılmaktadır.

TSKGV Şirketlerinin performansları ile ilgili düşüncelerinizi alabilir miyiz?

TSKGV, kuruluşundan bugüne kadar ulusal savunma sanayi alanında stratejik yatırımlar gerçekleştirmeye devam etmekte olup, söz konusu yatırımları etkin bir şekilde yöneterek VBO’nun her birinin dünyada ve ulusal alanda söz sahibi, hem yerli hem milli şirketler konumuna ulaşmalarında önemli katkıda bulunmuştur.

TSKGV Şirketlerinin performanslarına yönelik rakamsal veriler incelendiğinde; Vakfın kuruluşundan 2022 sonuna dek VBO tarafından toplam 74 ülkeye kümülatif olarak yaklaşık 22 milyar dolar tutarında ihracat gerçekleştirilmiştir. Türkiye İhracatçılar Meclisinin (TİM) son verilerine göre ülkemizin en büyük ihracatçıları sıralamasında 2022 yılında TUSAŞ 55’inci, ASELSAN 366’ıncı, ROKETSAN 188’nci sırada yer almaktadır. Dünyadaki en büyük 100 savunma sanayi şirketini sıralayan ve bu alanda en prestjli yayın organlarından biri olarak kabul edilen Defense News Top 100 sıralamasında 3 Vakıf Bağlı Ortaklığı bulunmaktadır. 2022 yılında ASELSAN 49’uncu, TUSAŞ 67’nci ve ROKETSAN 86’ncı sıradadır.

Ar-Ge harcamaları son yıllarda hızla artan VBO’nun, 2022 yılında Türk Savunma Sanayinde toplam Ar-Ge harcamalarındaki payı ise %70 düzeyine ulaşmıştır. Turkish Time dergisinin yayımladığı son sıralamaya göre ise, ASELSAN Türkiye’de en çok Ar-Ge harcaması yapan 1’inci şirkettir. TUSAŞ 2’nci, ROKETSAN 3’üncü ve HAVELSAN 7’nci sıradadır. İstanbul Sanayi Odası tarafından açıklanan Türkiye’nin en büyük firmalarını listeleyen sıralamada ise ASELSAN 17’nci, TUSAŞ 28’nci, ROKETSAN 59’uncu ve HAVELSAN 351’inci sıradadır.    

TSKGV, modernizasyon projelerine aktardığı kaynaklara ilaveten kuruluş amacı doğrultusunda VBO’nun gerçekleştirdiği geleceğin teknoloji yatırımlarına da destek olmaya devam etmektedir. Örneğin, askeri ve sivil enerji sistemleri alanında faaliyet gösteren İŞBİR ve ASPİLSAN’ın ülkemize yeni teknolojiler kazandırmak üzere gerçekleştirdiği yatırımlara son yıllarda çok önemli destekler sağlanmıştır. İŞBİR’in, Balıkesir Organize Sanayii Bölgesi’ndeki üretim tesisi yatırımı ile Türkiye’de ilk kez bir firma “yerli ve milli seri alternatör üretimi” yeteneği kazanmıştır. Bu tesis, Türkiye’nin enerji alanında yerlileşmesine güzel bir örnektir. ASPİLSAN ise, 2022 yılında faaliyete geçen üretim tesisi ile Türkiye’de ilk lityum iyon pil üretim tesisi olma özelliğini kazanmıştır.

Bu gelişmelerin yanında çok sayıda Vakıf Bağlı Ortaklığı ürünü, deprem bölgesinde etkin olarak kullanılmaktadır.

IDEF’ 21 Fuarının etkinliği ile ilgili görüşlerinizi alabilir miyiz?

KOVİD-19 Pandemisi şartları altında icra edilen IDEF 2021 15’inci Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı 2021 yılı içinde dünyada iptal edilmeden düzenlenen ender fuarlardan birisi olmuştur. Fuara 81 ülke ve 2 uluslararası kuruluştan 614 heyet üyesi, 53 ülkeden 537’si yerli ve 701’i yabancı olmak üzere toplam 1.238 firma ve 68.795 ziyaretçi katılmıştır. Fuar esnasında 29 görüşme ofisi makamı, 614 heyet ve 1.238 firma arasında 4.055 resmi görüşme/stant ziyareti gerçekleştirilmiş, 94 imza töreni düzenlenmiştir.

Tüm dünyadan yoğun bir katılımla gerçekleşen IDEF 2021 Fuarının başarısı gerek katılımcı şirketler gerekse de heyet tarafından takdirle karşılanmıştır. Özetle, zorlu şartlara rağmen büyük bir başarı ile icra edilen IDEF 2021 Fuarı hem Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfının organizasyon kapasitesini sektöre göstermiş hem de Dünyadaki ve Türkiye’deki diğer fuarlara referans olma özelliğini bir kere daha kanıtlamıştır.

IDEF’23 Fuarından beklentilerinizi alabilir miyiz?

Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü yılında icra edilecek IDEF 2023 16’ncı Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı’na; dünyanın önde gelen savunma sanayii firmalarından1.500’ü aşkın katılımcı iştirak edecektir. Bu rekor katılım ile IDEF Fuarı 2023 yılında düzenlenen fuarlar arasında dünyadaki en fazla katılımcı şirket ile düzenlenen fuarlardan biri olma özelliğini devam ettirecektir.

IDEF 2023 Fuarına artan talep doğrultusunda, TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nin ilk defa tüm salonları katılımcı firma stantlarına açılarak, yaklaşık 120.000 m²’lik tüm fuar alanın kullanılması ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Böylece IDEF 2023 Fuarı şimdiye kadar düzenlenen en geniş katılımlı ve kapsamlı IDEF olarak icra edilecektir.  Aynı zamanda IDEF Fuarlarının 30’ıncı yılını kutlayacağımız IDEF 2023 Fuarı için üst düzey Türk makamları tarafından tüm dünyadan 150’yi aşkın ülkeden yaklaşık 500 heyet daveti yapılmıştır. Bu bağlamda savunma sanayii fuarlarının en önemli unsurlarından olan yabancı heyet katılımında rekor kırılması beklenmektedir.

Türkiye’nin bir dünya markası olan IDEF 2023 Fuarının dünyadaki diğer uluslararası savunma sanayii fuarları arasında alanında tek olan Görüşmeler Platformu’yla;  yerli ve yabancı katılımcı şirketler, tüm dünyadan fuara iştirak edecek yabancı heyetler ve Türk tedarik makamları arasında karşılıklı teyitli ve her birine özel olarak planlanacak 5.000’in üstünde resmi ve iş görüşmelerinin yapılması hedeflenmektedir. Ayrıca fuar boyunca uluslararası imza törenleri ve özel ürün lansmanlarının gerçekleştirilmesi de planlanmaktadır.

TSKGV’nin hedefleri ile ilgili bilgi alabilir miyiz?

Vakfımız, vakıf hizmetlerine ve hisse sahibi olduğu şirketlere yönelik faaliyetlerini beşer yıllık dönemler için hazırladığı stratejik planına uygun olarak yürütmektedir. Planda belirlenen performans göstergeleri üzerinden öngördüğü hedeflerin gerçekleştirilmesine odaklanılmakta, yıl içerisinde ve her yılın sonunda performans değerlendirmesi yaparak hedefler gözden geçirilmektedir.    

Bu kapsamda Stratejik Planımızda ana sermayedar olarak her bir Bağlı Ortaklığımız için; sürdürülebilir büyüme, karlılık, verimlilik, Ar-Ge ve yenilik, ihracat boyutlarında sayısal performans hedefleri, bunun yanı sıra teknoloji öngörüleri belirlenmiştir. Söz konusu hedefler esas alınarak Vakıf Bağlı Ortaklıklarının stratejik seviyede gözetimi, yönlendirilmesi, aralarında işbirliği ve koordinasyonun sağlanması, ihtiyaç duyulan kritik teknolojilerde Ar-Ge faaliyetlerinin yürütülerek yerli, milli ve özgün sistemlerin geliştirilmesi sürecine odaklanılmaktadır. Bir sonraki Planımız olan TSKGV 2024-2028 Stratejik Planının hazırlıklarına da yeni bir bakış açısıyla devam edilmektedir.

Milli savunma sanayisinde kendi kendimize yeterli olma ve dışa bağımlılığı azaltma hedefleri doğrultusunda Stratejik Planımızda VBO tarafından, ihraç lisansına tabi olanlar öncelikli olmak üzere kritik ürün, sistem, alt sistem ve malzemelerin milli imkânlarla geliştirmelerine ve ülke ekonomisine katma değer sağlanması hedeflenmektedir. Bu çerçevede özkaynaklardan yenilikçi Ar-Ge projeleri oluşturulmakta ve ülke ekonomisine katma değer sağlanmaktadır. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığınca bu çerçevede yürütülen tüm çalışmalara ve faaliyetlere Vakıf olarak etkin katılım sağlanmakta ve koordinasyon görevi üstlenilmektedir.   

Bununla birlikte VBO tarafından, hedef yurtdışı pazarların artırılarak, bu pazarlara yönelik etkin organizasyon yapısı ve iş geliştirme stratejileri ile girişimlerde bulunulması, böylelikle yüksek teknolojili sistem, alt sistem ve ürün ihracatının artırılarak cari açığın azaltılmasına ve ülke ekonomisine katkıda bulunulması da TSKGV’nin Stratejik Planında önemli hedefleri arasında yer almaktadır.

TSKGV’nin Türk ekonomisine katkısı açısından incelediğimizde: Vakfımız, hisse sahibi olduğu şirketlerinin sağladığı istihdam, sürekli büyüyen ihracat hacimleri ve düzenli artış gösteren KOBİ’lere aktarılan iş payları ile ülke ekonomisine önemli katkılar sağlamaya devam etmektedir. Yurt içi alt yüklenicilerden azami ölçüde faydalanılarak ana faaliyet alanlarında iş ekosistemi oluşturulması ve teknolojinin tabana yayılması TSKGV’nin Stratejik Planındaki en önemli hedefleri arasında yer almaktadır. Böylelikle istihdama da destek verilmektedir. Türk Savunma Sanayiindeki toplam istihdamın %37’si VBO tarafından sağlanmakta olup yeni projelere bağlı olarak istihdamın artırılması da hedeflenmektedir.

TSKGV tarafından; savunma, havacılık, uzay ve güvenlik sektörlerinde yapılacak yeni yatırımlarla Türk Silahlı Kuvvetlerinin caydırıcılık açısından ihtiyaç duyduğu geleceğin teknolojilerine dayalı sistem ve ürünlerin geliştirilmesine odaklanılmaya devam edilecektir. Bunun yanı sıra şirketlerin en önemli varlığı olarak değerlendirdiği insan kaynaklarının ücret, yan haklar, eğitim, kariyer planlaması vb. her açıdan geliştirilmeye devem edilmesi amaçlanmaktadır.

Özellikle son beş yıl içerisinde gerçekleştirilen etkin ve yoğun tanıtım faaliyetleri, halkımızın Ordumuza yönelik mevcut hassasiyetini daha da artırmış, Ordumuzun teknolojik gelişimine katkıda bulunmak düşüncesi ile Vakfımıza olan bağışlar hem nakit hem gayrimenkul olarak rekor seviyelere, hızla çıkmıştır. Yeni plan döneminde etkin ve profesyonel tanıtım faaliyetlerine odaklanılmaya devam edilecektir.TEMMUZ2023