Kadınlarımızın önünü açmamız gerekiyor
Kadının ülke ekonomisine katkısı her geçen gün artıyor. Bu doğrultuda ortaya koyulan farkındalığın artırılabilmesi için görüşlerine başvurduğumuz İstanbul Akvaryum Kompleksi İcra Kurulu Üyesi ve Akvaryum Genel Müdürü Dilek Çapanoğlu, sorularımızı yanıtladı.
Dilek Hanım sizi kısaca tanıyabilir miyiz? İstanbul Akvaryum Kompleksinde görev ve sorumluluklarınız neler?
İstanbul Akvaryum Komplekste; akvaryum, Aqua Florya AVM ve Crowne Plaza Otel yer alıyor. Burada benim iki şapkam var. İstanbul Akvaryum’un Genel Müdürü olarak görevdeyim aynı zamanda da tüm kompleksin icra kurulu üyeliğini sürdürüyorum. Dolayısıyla otel, alışveriş merkezi ve akvaryumdaki tüm süreçler icra kurulu kararlarıyla yürütülüyor.
Türkiye’de kadınların iş dünyasındaki yerine dair genel bir değerlendirme yapabilir misiniz?
Ben özellikle son araştırmaları da takip ediyorum. Kadının iş dünyasındaki yerine dair ülkemizde henüz toplumsal bakış açısının değişmediğini görüyoruz yani zihniyetlerin değişmesi lazım. Kadınların iş hayatında daha üst pozisyonlarda çalışabiliyor olmasını destekleyecek bir takım zihniyet devrimi diyebileceğimiz şeylerin yapılması gerekiyor. Kadınların iş hayatında yaşadığı zorluklar anne olması, evlenmesi, iş hayatına belirli dönemlerde ara veriyor olması her zaman bir bariyer görevi görüyor. Bu noktada kadınlara kesinlikle destek verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Evlilik veya hamilelik sürecinde bunun bir kadını geride tutacak sebep olmasının önüne geçmemiz gerekiyor bu algının değişmesine ihtiyacımız var. Genelde işe başvurular yapıldığı zaman kadınların evli olup olmadığı, evlenme planı var mı yok mu o soruluyor, eğer evliyse bir hamilelik dönemi geçirecek mi, işten ne kadar uzun süre ayrı kalacak hep bunlar aslında bir noktada hesaplanır bir sürece dönüşüyor. Buda yine zihniyetle ilgili bir durum yani bizim kadın ve erkek eşitliğine olan yaklaşımımızı daha netleştirmemiz lazım. Kadınlar tabii ki hem anne olacak hem çalışacak hem de kariyerine devam edecek bu konularda da önünü açmamız gerekiyor.
Bir kadın yönetici olarak kadın istihdamına yönelik sizde durum nedir?
Şirketimizde çalışan sayımızın yüzde 38’5’i şuan kadın personellerden oluşuyor ve bu yüzdenin yüksek oranı da kilit noktalarda çalışan kadınlardan oluşuyor. Sadece alt pozisyonlarda değil kilit noktalarda çalışan kadın yöneticilerimizin çok fazla olduğu bir sistemimiz var. Ben tabii ki kadınları sonsuz destekliyorum ve çok güveniyorum. Yapılan araştırmalarda da aslında üst düzey kadın yöneticilerin sağduyulu, temkinli ve analitik düşünme özelliklerinin ön plana çıktığı gözüküyor. Kadın ve erkek olarak biyolojik farklarımız var ve bazı noktalarda daha pozitif, daha analitik olabilme ve sağduyulu yaklaşabilme konusunda kadınlar öne çıkıyor. Dolayısıyla kadın personellerimize bu konuda çok ciddi destek veriyorum vermeye de devam edeceğim. Bu arada benim için söyle bir durumda yok, akvaryum yapısı gereği teknik işlerinde ağırlıklı ve yoğun olarak yapıldığı bir işyeri. Teknik kadromuzda da bizim kadın çalışanımız var ve bir işi sadece erkekler yapar değil o işi eğer erkek yapabiliyorsa kadın da yapmak istiyorsa o işte kadında çalışır ana mantığımız bu şeklide ilerliyor. Dünya örneklerine baktığımız zamanda bu işi yapan kadın yöneticiler genele oranla tabii daha az ama yapanlarda işini çok iyi yapıyor.
Kadın girişimciliğine destek zirvesinde aldığınız ‘Öncülük Eden Başarı’ ödülü size neler hissettirdi?
Onur ve gurur duydum. Öncülük eden kategorisinde bu ödülü almamın sebebi ülkemizde daha önce böyle bir akvaryuma göre bir yönetim biçimi olmamasından kaynaklıydı. Çünkü akvaryumlar birden fazla faaliyet alanı ve farklı yönetim biçimlerine sahip çok özel tesislerdir. Biz ülkemizde bunu bir ilk olarak hayata geçirdik ve bana da buranın yöneticisi olmak kısmet oldu diyeyim. Bu zamana kadar göstermiş olduğumuz performans neticesiyle ödülü aldığımda çok sevindim ve bizi takip eden gençlerimize, kadınlarımıza örnek olabilme potansiyelini de düşündüğüm zaman beni çok mutlu eden bir ödül oldu.
İstanbul Akvaryum ile ilgili biraz bilgi verebilir misiniz?
İstanbul Akvaryum Türkiye’nin en büyük akvaryumu ve içerisinde 17 bin canlının olduğu 17 farklı tematik alandan oluşturulmuş, tasarlanmış ve gerçek bir amazon ormanına da sahip olan tam anlamıyla bir deneyim fabrikası diyebileceğimiz bir tesis. Bu 17 bin canlı dünyanın dört bir yanından buraya getirildi. Tabii ki biz bu noktada bu işi yapan profesyonellerle çalışıyoruz. Dünya üzerindeki diğer akvaryumlar ve hayvanat bahçeleriyle irtibatta oluyoruz ve bir değiş tokuş oluyor veya onlardaki fazla canlılar bize hibe ediliyor gibi bir sirkülasyon söz konusu. 1500 farklı türden 17 bin kara ve deniz canlısına ev sahipliği yapıyoruz. Aynı zamanda ‘canlıların korunaklı bölgelerde yetiştirilmesi’ programı kapsamında Türkiye’nin ilk, kutup penguenlerini evlat edindik üç yıldır bizdeler. Dünya üzerinde oldukça nadir bulunan, palyaço balıklarından, okyanuslarda yaşayan köpek balıklarına kadar pek çok türde balığı görme şansına sahip oluyorsunuz. Guinness rekorlar kitabına giren kapibaraları amazon yağmur ormanı alanımızda görebilirler. İstanbul Akvaryum’un 7’den 70’e hem yerli hem de dünyanın dört bir yanından ziyaretçisi var. Farklı şehirlerde oturan ziyaretçilerimiz de İstanbul Akvaryum’a geliyor. Yurtdışından gelen turistlerin çoğu gezi planlarına burayı ekliyorlar. Bu da ülke turizmine büyük katkı sağlıyor. Herkesin hayatlarında bir kere dahi olsa İstanbul Akvaryumu gezmesi gerekiyor. Ziyaretçiler dışarıda yakından göremeyecekleri deniz canlılarını çok yakından görme imkanı buluyorlar. Deniz canlılarının yaşadıkları ekosistemi görerek farkındalıklarını artırıyorlar. Küçük yaşta çocukların gelişimine de katkı sağlıyoruz. Öğrenciler canlıların ekosistemlerini biyolojik açıdan değerlendirebilme imkanını buluyor. Yılda 250-300 bin öğrenci çocuğumuza burada hizmet veriyoruz, onların hem duyarlılıklarına hem farkındalıklarına katkı sağlıyoruz.
Sizin için 2019 nasıl bir yıl oldu? 2020 yılı için hedefleriniz neler?
Ekonomik açıdan çok dalgalı bir yıl yaşadık ve hem enflasyon oranı hem de döviz kurunda yaşadığımız dalgalanmalardan dolayı daha yüzümüzü güldüren bir sene yaşamayı isterdik ama ziyaretçi sayısı açısından baktığımız zaman bir önceki seneye göre artış yakaladığımız bir sene oldu. Ama stabil bir ekonomik düzlemimiz olsaydı ekonomik tarafta ciroya yansıması daha iyi olabilirdi. İstanbul Akvaryum olarak dünyanın en büyük tematik akvaryumuyuz. Yılda 1,5 milyona yakın yerli ve yabancı ziyaretçi ağırlıyoruz. Bu da aslında şu anda Türkiye’nin en önemli sembol tesislerinden biri olduğumuzu gösteriyor.
2020 yılında da sektörel olarak sağladığımız başarıyı sürdürmeyi hedefliyoruz. Her sene bizim bir büyüme hedefimiz var bu zamana kadar hep tutturduk 2020 yılında da inşallah tutacak. 2020 yılında da planladığımız yenilikler var biraz sürprizli bir kısım burası şuanda halen görüşmelerimiz devam ediyor ama yeni kısımlar eklenecek veya içeride belirli değişiklikler yapılacak. Dolayısıyla iki üç sene önce buraya gelmiş bir ziyaretçimiz 2020’nin son çeyreğinde buraya geldiğinde tekrar farklı şeyleri görebiliyor olacak. Uluslararası bir tesis olduğumuz için hem yurtiçi hem yurtdışı gelen ziyaretçilerimizi tatmin etmemiz gerekiyor o standartları hep yukarda tutuyoruz.
Dünya Kadınlar Günü ile ilgili mesajınız nedir?
Şunu söylemek isterim, kadınlarımız hayallerinden ne olursa olsun asla vazgeçmesinler. önümüze ne kadar çok engel çıkarsa çıksın kadınlar doğası gereği güçlü canlılar ve hedeflerine her zaman ulaşabilecek yolları kendi kendilerine yaratabilirler dolayısıyla motivasyon her zaman yüksek olmalı ve kendimize olan inancımızı her zaman sürdürmeliyiz. Engellere çok fazla takılmadan canla başla çalışıp başarıyı yakalamalıyız. MART 2020