TÜRKİYE-BRICS İlişkisi Ve Enerji Politiği

Bilindiği üzere BRICS kelimesi; Brezilya (Brasil), Rusya (Russia), Hindistan (India), Çin (China) ve Güney Afrika Cumhuriyeti (South Africa) ülkelerinin (İngilizce) isimlerinin (baş harflerinin) bir araya getirilmesiyle oluşturulmuş bir terim olup söz konusu beş ülkeyi ifade etmektedir (Şekil 1). Bu ülkeler dünyanın hayli farklı bölgelerinde yer almaktadırlar. Rusya-Çin ve Hindistan’ın (dar alanlar üzerinden de olsa) kara bağlantısı bulunmasına karşın Brezilya ve Güney Afrika ile kara bağlantıları bulunmamaktadır. Bu bağlamda BRICS ülkeleri birbirine deniz üzerinden bağlı olabilen ülkelerdir denebilir. Esas itibariyle okyanuslar (Pasifik, Hint ve Atlantik okyanusları) üzerinden bu bağlantı sağlanıyor olmaktadır.  

Şekil 1 BRICS Ülkeleri

BRICS, çok eski bir maziye sahip olmamakla beraber gelecek vadeden bir karakter göstermektedir. İlk olarak 2006 yılında Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin’in Dışişleri Bakanları Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda bir araya gelerek bir ön grup oluşturmuş ve üç yıl sonra 2009 yılında devlet başkanları düzeyinde BRIC yapılanması kendini göstermiştir. Nihayet bu dört ülkeye 2010 yılında Güney Afrika’nın katılımıyla BRICS oluşumu tamamlanmıştır. 

Henüz 10 yılını doldurmamış olan BRICS, beraberce göz önüne alındığında dünya nüfusunun yaklaşık 3 milyarlık kısmını (2,9 Milyar) bir başka deyişle % 40’ını aşkın kısmını temsil etmekte, tahıl üretiminin de yaklaşık % 40’ını üretmekte olup maden rezervlerinin yaklaşık % 60’ına sahip bulunmaktadır. Bu alt yapı ile hiç de küçümsenmeyecek bir oluşum olduğu izlenimi edinilmektedir.  

Her biri bölgesinde etkin olan bu ülkeler güçlü bir ekonomiyi ve işbirliğini gündeme getirebilecek karakter sergilemektedirler. Ekonomik sermayesi 100 Milyar USD olarak ifade edilmektedir. Nominal Gayri safi yurt içi hasıla 18,6 trilyon USD ile dünyanın % 23’ünü aşkın bir gross üretimi temsil etmektedir. Kişi başı gayrisafi yurt içi hasıla (her ne kadar Hindistan farklı olsa da) 10.000 USD mertebesinde olup, ülkeler arasında sosyolojik farklılıklar bulunmaktadır.

Burada şunu da belirtmek gerekir ki; Çin ve Rusya’nın dünya ekonomisinde ve siyasetindeki ağırlığı önemli olup, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 5 Daimi Üyesinden ikisidirler ve Şanghay Beşlisi içinde yer almaktadırlar. Ayrıca, Çin ve Hindistan 21. Yüzyılda Asya’nın parlayan yıldızı olarak nitelenen ülkeler olup, Brezilya Latin Amerika’nın, Güney Afrika ise sahara altı Afrika’nın önde gelen ülkesi durumundadırlar. Bir başka deyişle, BRICS ülkesi olan 5 ülke (aralarında mesafeler olsa da) kendi bölgelerinde dünyanın dikkat çeken ülkeleri olmaktadırlar.

Türkiye ise 10.000 USD mertebesindeki kişi başı gayri safi yurt içi hasıla değeri ile BRICS ülkelerine uyumlu bir ülke görünümündedir. Aynı zamanda Doğu Akdeniz ve Orta Doğu bölgesinde öne çıkan bir ülke durumundadır. Bu bağlamda, BRICS’e uygun ve BRICS ülkelerinin coğrafik olarak doğrudan bağlantısı olmayan bir bölgede, bölgenin kilit ülkesi durumunda olma karakterine sahiptir. Tarih boyunca ve günümüzde de önemli ticari odak olmuş Doğu Akdeniz-Orta Doğu bölgesindeki stratejik konumu ile BRICS ülkelerini tamamlayan bir nitelik taşımaktadır.

Enerji Politik Değerlendirme

    BRICS enerji-politik açıdan ele alındığında, halen söz konusu bu ülkeler % 80’in üzerinde fosil yakıt tüketicisidir. Kömür konusunda tüm ülkeler rezerve sahiptir. Petrol ve doğal gaz konusunda BRICS ülkelerinin Rusya dışında önemli rezervleri bulunmamakta, ancak tüm ülkeler petrol ve doğal gaz tüketicisi durumunda bulunmaktadırlar. Bir başka deyişle, özellikle elektrik üretiminde kömür kullanımı Brezilya dışındaki ülkelerde önemli iken hali hazırda BRICS ülkeleri içinde Rusya dışında petrol ve doğal gaz için kaynak ülke bulunmamaktadır. Buna karşın yakın denizlerinde ve/veya münhasır bölgelerinde hidrokarbon rezervlerinin bulunduğundan bahsedilmektedir. Bu bağlamda Türkiye’de benzer bir karaktere sahiptir. Öte yandan, Brezilya’nın elektrik üretiminde hidrolik güç kullanımı yadsınamaz boyutlarda olup bu bağlamda yenilenebilir enerjiyi büyük ölçüde kullanan ülke olmaktadır (Tablo 1).

Tablo 1

BRICS Ülkeleri Elektrik Üretimi

Ülke                       Fosil Yakıt          Nükleer       Hidrolik        Diğer          Toplam

                                Kullanımı              (%)               (%)             (%)             (GWh)

                                     (%)           

Brezilya                          8                         3                  80                 8                   533

Rusya                            67                       16                 15                  1               1.055

Hindistan                      82                         3                   0,1               3               1.102 

Çin                                81                         2                  15                 2               4.532

Güney Afrika               94                        4                  12                  0,1              267

BRICS Ortalaması      67                         6                  24                 3               1.497

Elektrikte toplam GWh üretimi yüksek olarak nitelenemez. Sadece Rusya’nınki nispeten yüksektir. Ancak burada, kişi başı elektrik üretimine bakmak yerinde olacaktır ki;  Rusya, Çin ve Güney Afrika dünya ortalamasının üzerinde, Brezilya dünya ortalamasına yakın, Hindistan dünya ortalamasının üçte biri mertebesindedir.

Ayrıca, üzerinde durulması gereken bir husus, BRICS ülkelerinin hepsinin (emre amade-baz santralardan olan) nükleer santral sahibi olduğudur (Tablo 1). Fazla olarak hemen hepsi nükleer teknolojiye sahiptirler denebilir. Bir başka deyişle, tüm BRICS ülkeleri bir ileri teknoloji (high-tech) olan nükleer teknolojiye girmiş, hayli ilerlemiş ve teknoloji ihraç edebilecek seviyeye gelebilmişlerdir. Bu bağlamda diğer ileri teknolojilerde de (örneğin uzay teknolojisinde) yol alabilmişlerdir. Brezilya dışındaki BRICS ülkelerinde yakıt zenginleştirme tesisleri de bulunmaktadır. Yine Brezilya dışındaki BRICS ülkeleri aynı zamanda nükleer bomba üretebilmiş ülkelerdir  (Güney Afrika ürettiği nükleer bombaları söktüğünü ifade etmiş bulunmaktadır).

Yenilenebilir enerji konusunda BRICS ülkelerinin potansiyeli vardır ve hepsi bu konuya önem vermektedir. Brezilya’nın sahip olduğu hidrolik santralarla bu konuda ayrı bir yeri bulunmaktadır. Türkiye de hidroliği önemle kullanan ülke durumundadır.

Türkiye’yi enerji politik olarak BRICS ile ilişkilendirerek inceleyecek olursak bazı benzerlikler hemen göze çarpmaktadır. Örneğin, fosil yakıt kaynağı olarak kömürü bulunmaktadır. Rusya dışındaki diğer BRICS ülkeleri gibi petrol ve doğal gaz rezervleri limitlidir ve buna karşın petrol ve doğal gaz tüketimi yüksektir. Elektrik üretiminde BRICS ülkeleri ile uyumludur ve kişi başı elektrik tüketiminde dünya ortalaması üzerine çıkmış bulunmaktadır. Türkiye’nin nükleer santralı bulunmamakla beraber ilk nükleer santralın inşaat lisansı verilmiş ve 2018 Nisanında birinci ünitenin resmen temeli atılmış olup, nükleer teknolojiyi transfer etmeyi istemektedir. Fazla olarak ilk (Akkuyu) nükleer santral grubunu ve üçüncü nükleer santral grubunu BRICS ülkelerinden alması söz konusudur. Akkuyu nükleer santralı için Rusya ile (anlaşma imzalanmış olarak) işbirliği yapılarak hayata geçirilme yolunda önemli mesafe alınmıştır. Üçüncü nükleer santral grubu için de Çin ile ciddi görüşmeler yürütülmektedir.

Görüldüğü üzere BRICS ülkeleri dünya içinde ağırlıklı bir konuma sahip olabilecek nitelik taşımaktadır. Dünyanın erzak deposu denebilecek konuma sahip olup, yer altı ve yerüstü zenginlikleri açısından birbirlerini tamamlayan ülkeler durumundadırlar. Buna karşın, Kuzey Amerika ve Avrupa Bölgesi dışı ülkelerin işbirliği bağlamında bir birlikteliği ifade etmektedir.

Türkiye; bu grupta yer alabilecek ekonomik, enerji-politik ve konjuktürel uygunluğa sahip bir ülke durumundadır. Bu bağlamda BRICS ülkelerine Türkiye’nin katılımıyla BRICS-T olması halinde tarih boyunca zenginliğin ve ticaretin merkezi olmuş ve halen de tüm dünyanın dikkatinin üzerinde olduğu önemli bölge olan Doğu Akdeniz ile dünya ticaret merkezlerine, pazarlarına ve dünyanın enerji kaynağı bölgesine bağlantısı olacaktır. Dolayısıyla, ana petrol ve doğal gaz bölgeleri ile doğrudan teması sağlanabilecektir. Fazla olarak Modern İpek Yolu (One Road One Belt)  Projesi içinde Çin ve Asya ülkelerinin Doğu Akdeniz’e ulaşan özel bir ülkesidir. Türkiye bu konjonktürel, stratejik ve jeopolitik konumuyla ve de İslam İşbirliği Teşkilatı Dönem Başkanı olarak 25-27 Temmuz 2018 tarihlerinde Johannesburg’da yapılan 10. BRICS Zirvesi’ne davet edilmiştir. Bu zirvede BRICS-T oluşumu gündeme gelmiş ve hatta yolu açılmıştır bile denebilir. Bu oluşum gerçekten önemli ve gelecek vaat etmekte olup dünyanın dikkatlerini de üzerine çekmiştir. Ne tesadüftür ki; BRICS Zirvesi’nin hemen akabinde Türkiye, ekonomik bir atağa muhatap olmuştur!!!