Türkiye’nin Potansiyeline İnanıyoruz

Üretimini toplam 100 bin metrekarelik alanda Kayseri Organize Sanayi Bölgesi içinde Flatelli, As Royal, Stella, Star ve Formet Çelik Kapı markalarıylaentegre olarak gerçekleştiren Formet Group yirmi yılı aşkın deneyimi ile müşterilerine hizmet sunmaya devam ediyor. Ekonomik durgunluğun yaşandığı bir dönemde, ekonominin gidişatı ve Formet Group’un hedefleri ile ilgili görüşlerini almak için bir araya geldiğimiz Formet Group Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Sezen ve Formet Group Koordinatörü ve Dış Ticaret Yöneticisi İsmail Aktolga, sorularımızı yanıtladı.

Formet Group’un hikayesi nasıl başlıyor? Bugün geldiğiniz nokta nedir?

Formet Group Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Sezen: İnşaat sektörünün gelişmesiyle birlikte çelik kapı ihtiyacının artmaya başlaması, bu alana girmemizi ve büyümemizi sağladı. Aslında sektörde bir boşluk yakaladık ve özgün tasarımlarımızla ürettiğimiz kaliteli ve güvenli çelik kapılarımızdaki satış hacminde elde ettiğimiz başarıyla büyümemizi gerçekleştirdik diyebilirim. Aynı zamanda güçlü bayi ağımız ile birlikte tüm sosyal paydaşlarımızla kurduğumuz güven ilişkisi bizi büyüttü. Kapı denildiğinde ilk akla gelen markaların içinden sıyrılıp on kat daha fazla çeşitte ürün satabilmeyi başaran bir firmayız. Çelik kapı sektöründe belirlediğimiz hedeflere ulaşınca, lokomotif sektörlerden olan inşaatta ne kadar daha büyüme olabileceğini hesapladık ve inşaat sektöründe büyümenin belli bir yerde duracağını öngördük. Bu yüzden metal sektörünün diğer alt endüstrilerinde yeni işlere yönelip, ısıtıcı, pişirici ve dekoratif metal ürünleriyle üretim yelpazemizi genişlettik. Yatırımlarımızı bu doğrultuda yoğunlaştırarak, ısıtıcı ve pişirici grubunda bir şirketi satın alıp bünyemize kattık. Bu şirket Türkiye’nin en iyi doğalgaz sobası yapan şirketi oldu. Her ne kadar çelik kapı üreticisi olarak bilinsek de çelik kapı yanında, doğalgaz sobaları, ocak, fırın, elektrikli ısıtıcı üretimi ve ihracatı yapan bir grubuz. Ama sektör hakimiyetimiz nedeniyle, çelik kapı ürünlerimizle daha fazla dikkat çekiyoruz. Hâlbuki şirketimizin uzmanlık alanı metal işlemedir, metalle ilgili birçok şeyi üretip satıyoruz. Ana iş kolumuz çelik kapı olmakla birlikte şu an faaliyetlerimiz ısıtıcılar, pişiriciler ve metal mobilyalara doğru yönelmeye başladı. Sektörümüzde son yıllarda ciddi anlamda ihracat rekorları kırmaya başladık. Akdeniz İhracatçı Birlikleri’nden (AKİB) ihracat şampiyonluğu ödüllerimiz var. 2019’da yaşanan genel durgunluğu hem Formet Group olarak hem de ülkemiz sanayisinde önde gelen diğer kuruluşlarla beraber ihracat yaparak aşarız, neticede sürdürülebilir imalatın can suyu ihracat diyebiliriz. Ülkemizin bu konudaki potansiyeline inanıyoruz.

Dış ticarette nasıl yatırımlar yaptınız?

Formet Group Koordinatörü ve Dış Ticaret Yöneticisi İsmail Aktolga: İlk yola çıkışımızı çelik kapı ile yaptık ve önemli başarılar sağladık, daha sonra ürün çeşitliliğine giderek ısıtıcı ve pişirici ürün gruplarında büyümeye başladık. Makine ve donanımız ile bilgi birikimimiz her türlü metali işlemeye yetecek kapasitede. Yönetim Kurulu Başkanımız Mustafa Sezen’in de değindiği gibi, Türkiye’deki büyümenin lokomotif sektörlerinden biri olan inşaat da bir noktadan sonra doyuma ulaşmış durumda. Bunun için sürdürülebilir büyüme için alternatif alt sektörlere yönelmek zorundasınız. Bizim de Formet Group olarak alternatif sektörlerde yatırım stratejimiz uzun süredir vardı. 2015 yılında bir tesis aldık ve üretime başladık, ocak, mini fırın ve tam boy fırınlar üretiyoruz. Bazen de müşteri sizi farklı ürünlere yönlendiriyor. Örneğin; Fransa kökenli Avrupa’da çok büyük mağaza zinciri olan, üç ülkede faaliyet gösteren bir müşterimiz “çeşitli metal dolaplarına ihtiyacımız var, siz yapar mısınız?” dedi, yaparız dedik ve yaptık. Nitekim geçen yıl onlarla güzel cirolara ulaştık. Ayda 15-20 konteynerlik yüklemelerimiz oluyor. Aynı firma, metal işlemedeki kabiliyetimizi ve müşteri memnuniyetini görünce metal bahçe ürünlerini de talep ettiğini belirtti, özellikle Avrupa’da metal dekoratif ürünlerimize ilgi gün geçtikçe artıyor. Yurt dışında farklı mağaza zinciri olan başka firmalar da bizden ürünlerimizi talep ediyorlar. Bu şekilde yurtdışında markalarımızın bilinirliğini artırmayı hedefliyoruz.

Yurtdışında nerelerde hangi pazarlarda varsınız?

İsmail Aktolga: Dış ticaret çeperimiz ilginçtir. En batıda Şili’de varız, doğuda da Moğolistan’a kadar markalarımız ulaşıyor, yani Çin sınırına kadar doğudan batıya en uçlarda varız. Mesela Karayip adalarına ve Moğolistan’a kapı ihracatımız oldu, buralara çelik kapı gönderebiliyoruz. Bu pazarlar lojistik açısından da zor pazarlardır. Geçen yılın sonunda radyasyon odaları için X-Ray kapıları yaptık ve Batı Afrika’ya 17 ton ağırlığındaki X-Ray kapılarımızı hava yolu uçak kargoyla gönderdik. Kapı sektöründe daire kapıları dışında daha katma değerli ürünlere yöneldik.

Cironuzun ne kadarı ihracat şu anda ve hedef ne?

İsmail Aktolga; Şu anda yüzde 25 civarında, ihracat hedefimizi iki katına çıkarmak istiyoruz bu yıl ciroda ihracat hedefimiz yüzde 50’yi aşmaktır. 2019 yılında ihracatımızı iki kat artırmayı hedefliyoruz.

2018’i nasıl geçirdiniz?

Mustafa Sezen: 2018’i sektöründe en başarılı firma olarak kapattık diyebiliriz. 2013-2014 yıllarında belirlediğimiz orta vadeli hedeflerimizi 2018 yılında gerçekleştirdik. Şirketimizi borsaya kote edebilmek için 2013 yılında aldığımız kararla başladığımız hazırlıklarımızı etkin bir şekilde tamamladık. Şirketimizi borsaya hazırlamak için öncelikle kurumsal yönetime ve mali disiplinimize  önem verdik. Borsa İstanbul’da (BİST) işlem gören Kayseri’deki sekiz işletmeden biri olan Formet Çelik Kapı Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin (FORMT) halka arzını 14-15 Mayıs 2018’de başarılı bir şekilde gerçekleştirdik. Herkesin bildiği gibi 2018 yılında ülkemizde dolar ve avro bazında spekülatif saldırılar yaşadık. Buna rağmen halka arz hazırlık sürecimizde elde ettiğimiz mali disiplinimiz ve ihracat gelirlerimiz adeta koruyucu şemsiyemiz oldu. 2018’de üretim yaptığımız sektörlerde yüksek cirolara ulaştık. Avro ve dolar kurunda yaşanan spekülatif hareketler gelirimizin bir kısmının erimesine neden olmasına rağmen ihracat gelirlerimiz en önemli yardımcımız oldu.

2019 hedefleriniz neler?

2019 yılının ikinci yarısından itibaren genel ekonomik konjonktürde toparlanma eğiliminin güçlenmesini bekliyoruz. Bu beklentimize bahar aylarıyla birlikte yeniden hareketlenmenin yaşanmasını beklediğimiz inşaat sektörü de dahil. Türkiye genelinde bir milyondan fazla inşaat adeta nadasa bırakılmış durumda. Yarım kalan bu inşaatların bitirileceğini tahmin ediyoruz. Bu inşaatların ocak, davlumbaz, çelik kapı, iç oda kapısı gibi ihtiyaçları var ve bunların hepsi bizde mevcut. Bu yarım kalan inşaatlar kaldıkları yerden devam edecekler ve bu sektörün canlanmasında etkili olacaktır.

İşlerinizin ciro dağılımları nasıl?

Mustafa Sezen: Çelik kapı yüzde 40’la başı çekiyor, iç oda ve mobilya kısmı yüzde 30, beyaz eşya kısmı da yüzde 30. Özellikle beyaz eşya segmentinde kuvvetli ciro artışı yaşayacağımızı tahmin ediyoruz. Bu segmentin cirodan alacağı payın yüzde 60’lara kadar çıkacağını öngörüyoruz.

Türkiye ekonomik olarak zor bir dönemden geçiyor. 2019 ekonomi açısından nasıl bir yıl olacak?

Mustafa Sezen: Aslında Türkiye’deki durgunluk kalıcı değil. Genel olarak sanayi üretiminde yaşanan düşüşte döviz kuru şoku ve kredi olanaklarındaki daralmanın etkisi büyük. Çünkü maalesef ithal girdi oranlarımız çok yüksek. Bu yüzden dövizde yaşanan oynaklık üretimi etkiliyor. Yerli üretim ve yerli girdi ile çalışmayı teşvik eden politikalarımızla ülkemiz ekonomisinin çok daha iyi yerlere gelebileceğini düşünüyoruz. Çünkü potansiyelimiz ve kapasitemiz var. 2018 yılında Türkiye’nin yaşadığı bu süreç bir yönüyle de şoklara karşı bağışıklık sistemini güçlendirdiği bir dönem oldu. Dengelenme sürecinin genel beklentiden daha hızlı geçeceğine inancımız tam. Büyüme ve yüksek performansın hızlı olacağı alanlarda yatırımlarımıza yön vererek ülke ekonomimize katkıda bulunmaya devam edeceğiz.

Ak parti hükümetinin arka arkaya açıkladığı destek paketleri ekonomiye nasıl yansır?

Mustafa Sezen: Son dönemde açıklanan ekonomik paketler talep yaratmaya yönelik ihtiyaçlara karşılık verirken, geleceğe yönelik beklentilerimizi  güçlendiriyor ve güvenimizi pekiştiriyor. Önümüzdeki dönemde ihracatçı firmalara yönelik finansman desteğinin artırılması 2019 büyümesine de olumlu yansıyacaktır. Sektörün talepleri dikkate alınarak yeni ekonomi modelindeki tasarruf ilkeleri çerçevesinde hazırlanan eylem planlarına ve ekonomi yönetimine güvenimiz tamdır. Desteklerin devamı ekonomideki genel güven ve yatırım ikliminin iyileşmesine olanak sağlayacaktır.

Destek paketleri, ekonominin çarklarını yeniden hızlandırabilir mi?

İsmail Aktolga: Son dönemde art arda açıklanan destek paketleri hem tüketicilerin hem de şirketlerin borç sorununu hafifletmeyi amaçlıyor. Alınan bu tedbirlerin ekonominin çarklarını yeniden hızlandırıp hızlandırmayacağı ise desteklerin verimli kullanımı ile doğrudan bağlantılı. Ülkemize yönelik ekonomik saldırıların ardından sanayicinin ve girişimcinin üzerindeki yükün hafifletilmesi, üretimde çarkların daha hızlı dönmesi için paketlerin finansman olanaklarına erişimin güçlendirilmesi yönüyle devamını bekliyoruz. MART 2019