Yeni Tip Denizaltı Projesi

Ülkemizde savunma alanında yürütülen önemli projelerden biri olan Yeni Tip Denizaltı Projesi, başarılı bir şekilde devam ettiriliyor. Altı denizaltıyı içeren projede ilk denizaltının 2020 yılında Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na  teslim edilmesi hedefleniyor. Yapılan çalışmalar ile ilgili bir araya geldiğimiz Gölcük Tersanesi Komutanı Tuğamiral Aydın Eken, sorularımızı yanıtladı.

Gölcük Tersanesi Komutanlığının tarihçesi hakkında bilgi alabilir miyiz?    

İnşa edilmesi ile ilgili çalışmalara Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde başlanan, ancak kuruluşu Cumhuriyet döneminde gerçekleştirilen Gölcük Tersanesi Komutanlığı, Türkiye Cumhuriyeti Deniz Kuvvetleri unsurlarının inşa ve idame edilmesini sağlama görevini yüklenmiştir.

Kurtuluş Savaşımızın hemen sonrasında genç Türkiye Cumhuriyeti, köklü geçmişine rağmen, sadece 23 platformdan oluşan toplam 48.000 tonluk bir donanma ile vatan savunmasını icra etmek durumunda idi. Atatürk’ün 20 Eylül 1924 tarihinde Hamidiye Kruvazöründe; “Dış pazarlardan alınan gemilerle donanma yapılamadığını siz de biliyorsunuz. Donanma sadece kıyıyı koruyacak bir kuvvet değil, bundan daha önemli olarak deniz yollarının güvenliğini sağlayacak bir kuvvettir. Anadolu’da yaşadıkça, bu bakımdan ihtiyacımız daha büyüktür. Evvela çekirdek bir donanma tedarik etmekle yetinip, deniz sanayi ve ticaretimizi geliştirmeliyiz. Bundan sonra memleket sanayiinden fışkıracak donanmayı yapmak daha kolay olacaktır.” sözleriyle ifade ettiği hedefi gerçekleştirebilmek için Cumhuriyetin ilk yıllarında milli gemi inşa ve onarım sanayisinin tohumları atılmaya başlanmıştır. Başka milletlerin silahı ile vatan savunmasının mümkün olamayacağını çok iyi tecrübe eden Türkiye Cumhuriyeti, savaş yorgunu şanlı YAVUZ zırhlısının yaralarını sarmak üzere ihtiyaç duyduğu yüzer havuzun inşası için 1924 yılında yola koyulmuş, havuzun ilk bloğunun Gölcük’te denize indirildiği tarih olan 11 Ekim 1926 tarihi aynı zamanda Gölcük Tersanesi Komutanlığının kuruluş yılı olmuştur. Cumhuriyetin ilk çelik gövdeli gemisi GÖLCÜK yağ gemisi Gölcük Tersanesi Komutanlığında Deniz Yüzbaşı Ata NUTKU ve çalışma arkadaşları tarafından tasarımı yapılarak inşa edilmiş ve 1937 yılında hizmete girmiştir. Gölcük Tersanesi’nde inşa edilen ilk harp gemisi olan TCG KOÇHİSAR karakol gemisidir. 1965 yılında, TCG BERK ve TCG PEYK refakat muhripleri ise 1971 ve 1972 yıllarında denize indirilmiştir.  Askeri gemi tasarım ve inşa faaliyetleri; 1960’lı ve 1970’li yıllarda yabancı ülkelerle iş birliği yapılarak karakol gemisi ve refakat muhribi, 1970’li yıllardan itibaren ise denizaltı, fırkateyn ve hücumbot inşa edilmesi ile olgunlaşmıştır. Bu işbirliği neticesinde, Gölcük Tersanesi Komutanlığı’nda farklı tipte su üstü ve sualtı platformunun inşa, idame ve tasarımına yönelik önemli seviyede teknoloji kazanımı elde edilmiştir.  Gölcük Tersanesi Komutanlığı tarafından bugüne kadar, aralarında fırkateyn, denizaltı, yardımcı sınıf gemi, refakat muhribi, hücumbot, yüzer havuz, çıkarma gemisi ve sahil güvenlik botu gibi platformlar olmak üzere 500’e yakın farklı tipte gemi ve platformun inşası gerçekleştirilmiştir.

Tersanemiz gemi inşa tarihinin en önemli dönüm noktası, 1975 yılında ilk kemere kaynağı yapılan TCG YILDIRAY denizaltısının inşasına Gölcük Tersanesi Komutanlığında başlanmasıdır. Aslında, Atatürk’ün bizzat ismini verdiği ilk YILDIRAY denizaltımızın inşası da 1937 yılında Taşkızak Tersanesi’nde başlamış, İkinci Dünya Savaşı koşullarında Yüklenici Alman firması uzmanlarının ülkemizden inşa bitmeden ayrılması sebebiyle, yarım kalan denizaltı Gölcük Tersanesi Komutanlığına (o günkü adıyla Gölcük Deniz Fabrikalarına) getirilerek inşa ve tecrübelerine burada devam edilmiştir. 1946 yılında teslimi gerçekleştirilen ilk YILDIRAY denizaltısının tesliminden yaklaşık 30 yıl sonra Gölcük Tersanesi Komutanlığında inşasına başlanan ve halen Deniz Kuvvetleri Komutanlığımız envanterinde başarıyla görev yapan TCG YILDIRAY denizaltısının teslimi ise 1981 yılında gerçekleştirilmiştir. Müteakiben 1990 yılına kadar AY sınıfı denizaltılarımızdan TCG DOĞANAY ve TCG DOLUNAY’ın inşaları tamamlanarak envantere alınmıştır.

1993-1999 yılları arasında PREVEZE sınıfı denizaltının inşasını gerçekleştiren tersanemiz, 2000 yılında başlayan GÜR sınıfı denizaltı projesi kapsamında 2008’e kadar GÜR sınıfı denizaltıların inşasını başarıyla tamamlayarak donanmamıza teslimini gerçekleştirmiştir. Özetle, 1975 yılından itibaren denizaltılarımızın inşasını başarıyla gerçekleştiren ve inşa ettiği denizaltıların bakım-tutum ve idamesini yürüten tersanemiz, sahip olduğu altyapı, tecrübe ve bilgi birikimi ile 2011 yılından itibaren Havadan Bağımsız Tahrik (HBT) sistemli denizaltı projesi üzerinde çalışmakta ve inşasını icra etmekte olup, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı açısından stratejik öneme sahip kuruluş olma konumunu muhafaza etmektedir.

Yeni Tip Denizaltı Projesinin dünü bugünü ile ilgili bilgi verir misiniz?

2 Temmuz 2009 tarihinde imzalanan Yeni Tip Denizaltı Tedarik Sözleşmesi, 22 Haziran 2011 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Sözleşmenin yürürlüğe girmesi ile birlikte, öncelikle Gölcük Tersanesi Komutanlığı’nda havadan bağımsız tahrik sistemli denizaltıların inşasına yönelik altyapı hazırlık faaliyetlerinin icrasına başlanmıştır. Denizaltı inşası gibi önemli ve kritik bir faaliyette en önemli faktör olan yetişmiş personelin proje kapsamında ihtiyaç duyacağı eğitim ihtiyaçları ve hazırlıkları da bu aşamada tamamlanmıştır.

Bu faaliyetlere paralel olarak, toplam 2 yıl süreyle Yüklenici tesislerinde icra edilen tasarım faaliyetlerine katılım sağlanmış ve Yeni Tip Denizaltı tanımlı performans isterlerinin sağlandığına dair tasarım kontrol süreçleri gerçekleştirilmiştir. 

Mukavim tekne inşa hattında görev yapacak personelimizin, üretim süresince ortaya çıkacak kaynak gazı vb. faktörlerden olumsuz etkilenmemesi, ideal sıcaklık ve havalandırma şartlarında görev yapması birinci derecede önceliklidir. İlaveten, inşa hattındaki otomatik kaynak sistemlerinin, üretim kalitesi açısından ideal sıcaklıklarda ve ortam şartlarında çalıştırılması gereklidir. Bu kapsamda, denizaltı inşa fabrikası proje başlangıcına paralel olarak bir modernizasyona tabi tutulmuş; ısıtma, havalandırma, elektrik/su tesisatı, vakumlu emme sistemi, havalandırma sistemi, kaynak gazı dağıtım sistemi gibi birçok sistemin personel sağlığı ve iş güvenliği ile üretim kalitesi açısından istenen özelliklere erişmesi sağlanmıştır.

Bundan önceki denizaltı inşa projelerimizde olduğu gibi, Yeni Tip Denizaltı Projesi kapsamında inşa edilecek olan gemilerimize de dalmış durumda güç sağlayan bataryalar, Gölcük Tersanesi Komutanlığı bünyesindeki Denizaltı Batarya Fabrikası’nda imal edilecektir. Sözleşme kapsamında, batarya fabrikası üretim hattının da mukavim tekne üretim hattına benzer şekilde iyileştirme faaliyetleri tamamlanmıştır.

Söz konusu faaliyetler hitamında, öncelikle yeni kazanılan kabiliyetlerin uygunluğunun test edilmesi ve denizaltı inşa ve batarya üretim hattı iş akışının tecrübe edilebilmesi maksadıyla “mukavim tekne deneme bloğu” ve “prototip batarya” olarak adlandırılan test üretimleri gerçekleştirilmiştir. Türk Deniz Kuvvetleri’nin ilk havadan bağımsız denizaltısı olacak TCG PİRİREİS’in “ilk Kaynak Töreni” 08 Ekim 2015 tarihinde icra edilmiştir. Halen ilk denizaltının tekne inşası ile tasarım ve test/tecrübe dokümanlarının koordinasyon süreçlerine devam edilmektedir. Proje kapsamında 12’şer aylık faz farkı ile bindirmeli olarak denizaltılarımızın inşa ve teslimi gerçekleştirilecektir.

Yeni Tip Denizaltı Projesinin imkan ve kabiliyetleri ile ilgili bir değerlendirme alabilir miyiz?

Yeni Tip Denizaltı Projesi kapsamında Türk Deniz Kuvvetleri toplam 6 adet havadan bağımsız tahrik sistemli denizaltıya sahip olacaktır. Hidrojen Yakıt Hücresi teknolojisi ile geliştirilen Havadan Bağımsız Tahrik Sistemi sayesinde, inşa edeceğimiz REİS sınıfı denizaltılarımız su sathına çıkmaksızın haftalarca dalmış durumda harekat icra etme ve bu sayede en önemli silahı olan gizlilik özelliğini büyük oranda artırma imkan ve kabiliyetine haiz olacaktır.

Ana tahrik sistemi olarak 2 adet dizel jeneratör, 1 adet sabit mıknatısiyetli ana motor, 1 adet karbon fiber malzemeden imal pervane, batarya grubu ve yakıt pilleri ile donatılan denizaltı, özellikle sualtında yüksek sürat ve seyir sıası ile üstün manevra kabiliyetlerine sahiptir.

En gelişmiş sensör sistemleri ile donatılacak olan denizaltılar, uygulanan gürültü ve iz azaltım tedbirleri sayesinde sensörlerini etkin bir şekilde kullanarak, tespit edilmeksizin muhasımı tespit ve teşhis etme, sahip olduğu modern torpidolar ve sualtından suüstüne atılabilen güdümlü mermiler ile imha etme yeteneğine sahip olacaktır.

Yeni Tip Denizaltılar, halen envanterimizde bulunan AY, PREVEZE ve GÜR sınıfı denizaltılara kıyasla daha derinde harekat yapabilecek özellikte olup, ayrıca gelişmiş ve otomasyona dayalı platform kontrol ve izleme sistemleri ile teşhis edilecektir. 

Projede elde edilen imkan ve kabiliyetlerin dünya ile kıyaslandığında ortaya çıkan tablo ile ilgili neler söylemek istersiniz?

Türk Deniz Kuvvetleri dünyadaki en büyük dizel-elektrik tahrikli denizaltı filolarından birine sahiptir. Su altında, şnorkel seyri yapmak zorunda kalmaksızın, uzun süreler kalabilen REİS sınıfı denizaltılar, Türk Deniz Kuvvetleri’nin denizlerin altındaki gücüne güç katacaktır. Gölcük Tersanesi Komutanlığı olarak değerlendirildiğinde ise, dünya üzerinde denizaltı inşa kabiliyetine sahip 16 ülkeden birisi olarak bu alanda sahip olunan tecrübe ve bilgi birikiminin güncellenerek artırılması ve bu vurucu gücü inşa etmenin haklı gururu ile somutlaşması sağlanacaktır. Proje ile ayrıca, Gölcük Tersanesi Komutanlığı kendi denizaltılarının kritik öneme sahip bataryalarını da üretebilen dünyada sayılı kuruluşlar arasındaki etkin konumunu muhafaza edecektir.

Yeni Tip Denizaltıların teknik özelliklerinin tanımlanması aşamasından başlayarak bugüne kadar gelinen süreçte, projeye “kendin tasarlıyormuş gibi” yaklaşımı ile aktif katılım sağlanmış ve bu alanda Deniz Kuvvetleri Komutanlığı adına önemli kazanımlar elde edilmiştir. Bu kapsamda, Yüklenici tarafından tasarlanan platform ile şartnamede tanımlı isterler arasındaki tekne, makine, elektrik ve elektronik konu başlıklarına ait uyumsuzluklar inşa aşamasına geçilmeden tespit edilmiş ve gerekli düzeltme/iyileştirmelerin tasarıma yansıtılması sağlanmıştır.

Denizaltı tasarım, inşa veya idame kabiliyetinin kesintiye uğraması veya kaybedilmesi durumunda yeniden elde etmenin ne derece zor olduğu bazı gelişmiş ülkelerin tecrübe ettiği bir gerçektir. Bu itibarla, Yeni Tip Denizaltı Projesi, ülkemiz için stratejik öneme sahip olan denizaltı inşasının devamlılığının sağlanması ve günümüz ihtiyaçlarına uygun hale getirilecek şekilde modernize edilmesi açısından büyük bir öneme sahiptir.

Yeni Tip Denizaltı Projesi kapsamında inşa edilecek olan denizaltılar, otomatik kaynak teknolojilerinin kullanımına uygun yeni bir mukavim tekne inşa yöntemi ile inşa edilmektedir. “Dikine İnşa” yöntemi olarak adlandırılan bu yöntemle, mukavim tekne sacı ve ona içeriden destek veren kemereler biri yaklaşık 3 metre boyunda yüzükler şeklinde imal edilmekte, daha sonra çevrilip yine otomatik kaynak makinaları ile uç uca birleştirilmek suretiyle denizaltının mukavim teknesini oluşturmaktadır. Söz konusu yöntem için ihtiyaç duyulan inşa tezgahları, milli sanayimizin de katılımıyla inşa hattımıza başarıyla entegre edilmiş durumdadır.

Türk Deniz Kuvvetleri, milli harp sanayiinin gelişmesi adına, yerli firma ve kuruluşların harp gemisi inşa alanında bilgi ve tecrübe kazanmasına önem ve destek vermekte, modernizasyon ve harekât ihtiyaçlarını Türkiye’nin savunma sanayinin güçlenmesine azami oranda katkı sağlayacak şekilde planlamakta ve gerçekleştirmektedir. Ülkemizin endüstriyel birikimi, bilimsel kapasitesi ve milli savunma sanayimizin kazandığı tecrübeden güç alan Deniz Kuvvetlerimiz; yüksek bir yerli katkı payını hedefleyen bu proje sayesinde, projede görev alan tüm yerli firma ve kuruluşlar ile birlikte çalışma ve denizaltı inşası alanında sahip olduğu kurumsal birikimini bu firma ve kuruluşlar ile paylaşma imkanına sahip olacaktır.

Yeni Tip Denizaltı Projesinde yer alan firmaların projedeki kazanımları ile ilgili bir değerlendirme alabilir miyiz?

Yeni Tip Denizaltı Projesi’nde başta TÜBİTAK, STM A.Ş., ASELSAN A.Ş., HAVELSAN A.Ş., AYESAŞ, Koç Bilgi Sistemleri A.Ş. olmak üzere irili ufaklı çok sayıda yerli firma ve kuruluş görev almaktadır.

Denizaltı gemisi doğası gereği çok kısıtlı bir hacimde, çok sayıda ileri teknoloji ürünü alt sistemi bir arada bulunduran karmaşık bir savaş sistemidir. Denizaltıda kullanılacak herhangi bir sistemin geliştirilmesi ve entegrasyonu, suüstü harp gemisine oranla çok daha karmaşık bir koordinasyon, risk yönetimi ve kalite-kontrol süreci gerektirmektedir. Bu itibarla, birçoğu ilk defa Yeni Tip Denizaltı Projesi kapsamında denizaltı ile ilgili bir alanda ve bu kadar kapsamlı bir içerikte görev alan firmalar, icra etmekte oldukları faaliyetlerde bu alanda gerekli olan disipline, koordinasyon ve kalite kontrol süreçlerine adapte olmaktadırlar. Bu sayede, önümüzdeki dönemde milli olarak icra edilmesi hedeflenen denizaltı tasarım ve sistem geliştirme faaliyetleri için ülkemiz adına endüstriyel birikim,  bilimsel kapasite ve tecrübe kazanılmış olmakta, birlikte çalışabilirlik ve koordinasyon kabiliyetleri pekiştirilmektedir.

Projede yerli ürünlerin kullanımı hedeflerinin başarıya ulaşması noktası oldukça memnun edici bir durumdur. Bu noktada yaşanan güçlüklerle ilgili neler söylemek istersiniz?

Daha önce de ifade edildiği üzere, denizaltıda kullanılacak herhangi bir sistemin geliştirilmesi ve entegrasyonu, suüstü harp gemisine oranla çok daha karmaşık bir süreç gerektirmektedir. Bu itibarla, bu alanda görev alan firma ve kuruluşların, edindikleri bilgi birikimini kurumsal hale getirmeleri son derece önemlidir. Elde edilen kazanımların devamlılığının sağlanması ve denizaltının inşa sonrası her an harbe hazır olabilmesi için, lojistik destek ve güvenilirlik hususlarının tasarım başlangıç aşamasından itibaren göz önünde bulundurulması hayati öneme haizdir.

Denizaltı tasarımı, tasarıma yön veren kritik ana sistem ve bileşenler üzerine kurulmakta ve bu kritik ana sistem ve bileşenler ile onları destekleyen yardımcı sistemlerin de yüksek güvenilirlik seviyesinde görev yapması kaçınılmaz bir gereklilik olmaktadır. Bu itibarla, önümüzdeki dönemde verilecek görevler çerçevesinde milli imkanlarla tasarım ve inşası gerçekleştirilecek denizaltılar için, denenmiş ve güvenilir ana sistem ve bileşenlerin milli imkanlarla geliştirilmesi için, yol haritasının yeterli süre öncesinde ortaya konulması önem arz etmektedir.

Projede arzu edilen kazanımların geleceğe etkileri ile ilgili bir değerlendirme yapar mısınız?

Gölcük Tersanesi Komutanlığının görevi, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı unsurlarının teknik ve materyal yönden harbe hazırlığının en üst seviyede idame edilmesine yardımcı olmak maksadıyla tahsisli kaynakları etkin kullanarak gemilerin onarım ve modernizasyonunu yapmak, modern gemiler inşa etmektir. Bu kapsamda, planlı görevlerimize paralel olarak, mevcut ve Yeni Tip Denizaltı Projesi kapsamında edinmekte olduğumuz denizaltı tasarım ve inşasına yönelik bilgi birikimini önümüzdeki dönemde verilecek görevler çerçevesinde milli imkanlarla tasarım ve inşası gerçekleştirilecek denizaltılar için kullanmayı hedeflemekteyiz. Bu alanda en büyük görevimiz, özellikle denizaltı inşası alanında yetişmiş insan gücü, tecrübe ve bilgi birikimini kesintisiz olarak daha ileri seviyeye taşımaktır.

Türk Deniz Kuvvetleri yeni gemi ihtiyacını 2000’li yıllara kadar büyük oranda yurt dışı projeleri ile giderme yoluna gitmiştir. Bu süreçte, dizayn ve gemi inşa malzemelerinin paket olarak yurt dışı bir firmadan alınması, ilk bir ya da iki geminin yurt dışı tersanelerde, takip eden gemilerin ise Türk Deniz Kuvvetleri bağlısı askeri tersanelerde inşa edilmesi şeklindeki tedarik yöntemi uygulanmıştır. Temelleri 1990’lı yıllarda atılan çalışmalar neticesinde, 2004 yılında Deniz Kuvvetleri Komutanlığı İstanbul Tersanesi Komutanlığı bünyesinde MİLGEM Proje Ofisi teşkil edilmiş,  milli harp gemisi tasarım ve inşası alanında başlatılan bu çalışmaların ilk meyvesi olan Milli Gemi (MİLGEM) projesi sayesinde ilk kez bir savaş gemisinin analiz, tasarım, geliştirme, bütünleştirme ve doğrulama aşamaları tamamıyla milli olarak gerçekleştirilmiştir. MİLGEM projesini takip eden “İ” Sınıfı Fırkateyn Projesi ile birlikte Türk Deniz Kuvvetleri, milli harp gemisi sanayisinin gelişimine katkıda bulunma, teknolojik ve askeri açıdan kritik sistemleri millî imkânlarla geliştirme ve bunu kurumsallaştırarak ülkemiz savunma sanayii kuruluşlarına gerekli altyapının hazırlanmasına katkı sağlamayı hedeflemiş ve bu hedefinde başarıya ulaşmıştır. Ülkemizin endüstriyel birikimi, bilimsel kapasitesi ve milli savunma sanayimizin kazandığı tecrübeden güç alan Deniz Kuvvetlerimiz; denizaltı alanında da milli savunma sanayinin gelişimi konusunda her türlü desteği vermeye devam edecek; askeri tersaneler, yerli endüstri ve üniversiteler arasındaki iş birliği alanları geliştirilecek, yurt dışı firmalara olan bağımlılığın en aza indirilmesine azami katkı sağlanacaktır.

İçinde bulunduğumuz dönemde, milli imkanlarla tasarımının gerçekleştirilmesi öngörülen denizaltılar için tasarım hazırlık çalışmalarına halen devam edilmektedir.