Yunanistan Ekonomide Yeni Bir Sayfa Açıyor

Sema Gençay ÇAPANOĞLU

İKV Kıdemli Uzmanı

Yunanistan’ın AB ile 2010’dan beri yürüttüğü ekonomi kurtarma programlarının nihayet sonuna gelindi. Sekiz yılın sonunda AB ile yürüttüğü son ekonomik istikrar programını başarıyla tamamlayan ülke, bundan sonra kendi ayakları üzerinde durmaya hazırlanıyor. 22 Haziran 2018 tarihinde gerçekleştirilen Avro Grubu toplantısında varılan anlaşma bu haberi müjdeliyordu.

Avro Alanı Maliye Bakanları Yunanistan’ın üçüncü kurtarma programının sonlandırılmasına ilişkin politika paketi üzerinde anlaşmaya vardı. Yunanlı yetkililer Avrupa İstikrar Mekanizması (European Stability Mechanism-ESM) tarafından desteklenen Ekonomik İstikrar Programı’na ilişkin temel reformların gerçekleştirilmesinin sürdürülebilirliğine ve yine aynı kapsamdaki yapısal reformları tamamlayacaklarına dair taahhütte bulundular.  Ekonomik program kapsamında öngörülen 88 ön koşulun tamamının yerine getiren ülke bundan sonra program sonrası izlemeye tabi olacak. Yunanistan ile yürütülen ekonomik istikrar programının dördüncü ve son gözden geçirmesi sonucunda elde edilen bulgular da ülkenin program kapsamındaki taahhütlerini yerine getirdiğini gösteriyordu. Bunun sonucunda ülkenin 15 milyar avro tutarındaki kalan son kredi dilimi de serbest bırakıldı. Son aşama olarak 11 Temmuz 2018 tarihinde Avrupa Komisyonu Yunanistan ile yürütülen istikrar programının 20 Ağustosta sona ermesinden sonra gözetim çerçevesi kapsamına alınmasına ilişkin kararı kabul etti.

Yunanistan istikrar programı uyarınca alması gereken yapısal ve mali önlemleri yerine getirmedeki kararlılığı sayesinde programın sonlandırılması aşamasına ulaştı. Avrupa Komisyonu Yunanistan hükümeti ve halkını gösterdiği bu kararlılık ve çabalarından dolayı teşekkür etti. Komisyon ayrıca Yunanistan’ın büyüme stratejisini de olumlu karşılıyor. Söz konusu strateji ülkenin uzun vadeli büyümesinin güçlendirilmesi ve yatırım ortamının geliştirmesini amaçlıyor. Avrupa Komisyonu ile Yunanlı yetkililer arasında işbirliği ve destek planı imzalandı.  Komisyonun Yapısal Reform Destekleme Servisi üye ülkelerde reformların gerçekleştirilmesi amacıyla teknik destek sağlıyor.

Bu gelişme yıllarca mali yardım programları kapsamında olan Yunanistan için önemli bir dönüm noktasını oluşturuyor. 2015 yılında başlayan 86 milyar avro tutarındaki üç yıllık ekonomik istikrar programını da başarıyla tamamlayan Yunanistan, istikrar ve kemer sıkma programlarıyla geçen sekiz yıldan sonra normal bir ekonomik düzene yumuşak iniş yapıyor. Bundan böyle ülkenin borç ihtiyacını dış destek olmaksızın uluslararası sermaye piyasalarından karşılaması öngörülüyor. Bunun yanı sıra ülke, Avrupa Sömestri kapsamında ekonomik ve sosyal politika koordinasyonu çerçevesine 21 Ağustos itibarıyla tamamen entegre oluyor. Böylece, ekonomik istikrar programı sonrasında geçilecek olan geliştirilmiş gözetim ve Avrupa Sömestri süreçleri arasındaki sinerji maksimum düzeye çıkarak uyumun sağlanması amaçlanıyor.

Geliştirilmiş gözetim, uzun süren ekonomik kriz ve bunun yarattığı sıkıntılar göz önüne alınarak Yunanistan’a göre adapte edilmiş bir ekonomik program sonrası düzenleme. Bu program ile ülkenin ekonomik ve mali durumu doğrultusunda taahhüt ettiği reformların devam etmesi ve tamamlanması hedefleniyor. Programın izlenmesi Avrupa Komisyonu ve Avrupa Merkez Bankası ve gerektiğinde IMF tarafından yürütülecek. ESM de diğer ülkelere yönelik program sonrası izleme süreçlerinde olduğu gibi Erken Uyarı Sistemi kapsamında izleme sürecine dâhil olacak. 

Küresel Mali Krizden Sonra Yunanistan’ın Kurtarma Programları

Yunanistan bu son aşamaya kolay gelmedi. Küresel mali krizden sonra, Avro Alanı borç krizinin ciddi şekilde patlak verdiği ilk ülke oldu. Yüksek tutarlarda kamu borcu ve kamu açığı veren ülke mali yardım almak üzere 2010 yılında AB’ye başvurmaktan başka çare bulamadı. Avrupa Komisyonu, Avrupa Merkez Bankası ve IMF üçlüsü tarafından yürütülen ekonomik istikrar programları çerçevesinde ülkeye sağlanan krediler karşılığında ülke ağır kemer sıkma önlemlerini içeren ekonomik ve mali yapıda reformlar gerçekleştirmek durumunda kaldı. Özellikle kamuda çalışan personelde azatlıma gidilmesi ve işten çıkarmalar, çalışanlara ödenen maaşlarda indirim gibi önlemler sonucu yoksullaşan halk sokağa dökülerek eylemler yaptı. Önemli ekonomik ve sosyal sonuçları olan borç krizi hükümet krizlerine de yol açtı. 2015’te Avro Alanı’ndan ayrılması da gündeme Yunanistan için AB, ülkenin Birlik içinde kalması için büyük çaba sarf etti.

Bu kadar önemli ekonomik ve sosyal sonuçları olan borç krizinin pençesindeki Yunanistan’da Avrupa karşıtı popülistlerin kitle hareketlerine yol açamamış olması aslında ülkedeki Syriza hükümetinin başarısıdır. Ülkeye 2010-2018 yılları arasında üç kurtarma programı kapsamında toplam 256 milyar avro yardım sağlandı. Bu dönem içerisinde mali yardımlara karşılık ülkenin gerçekleştirmesi gereken 15 reform paketi kabul edildi. Söz konusu reformlar mali sektörün güçlendirilmesi, kamu yönetiminin iyileştirilmesinin yanı sıra, işgücü ve mal piyasalarına ilişkin reformlar ve emeklilik sistemine ilişkin reformlar olmak üzere çok geniş bir alanı kapsıyordu.

Yunanistan’ın AB ile yürüttüğü 2015-2018 dönemini kapsayan üçüncü ekonomik istikrar programı mali sürdürülebilirliğin sağlanması, mali istikrarın güvence altına alınması, büyümenin rekabet gücünün artırılması ve kamu yönetiminin modernleştirilmesi temel hedefleri doğrultusunda çeşitli reformların gerçekleştirilmesine temel öncelikler çerçevesinde yürütüldü.

Yunanistan Ekonomisi İyi Bir Performans Sergiliyor

Yunanistan’ın ekonomik verilerine baktığımızda 2017’de nihayet pozitif büyümeye geçtiği görülüyor. GSYH artış oranı 2009’da yüzde 4,3 daralmadan sonra 2017’de  %1,4 oranında gerçekleşti.  2019’da ise % 2,3 büyüme bekleniyor. 10 yıllık dönemde gerçekleşen ekonomik toparlanma, 2009’da %15,1 oranında kaydedilen bütçe açığının GSYH’ye oranının 2019’da yüzde 0,8 oranında bütçe fazlasına dönüşmesi beklentisi ile de göz önüne seriliyor.  

Yunanistan Ekonomisi 2018’in ilk çeyreğinde yıla güçlü bir başlangıç yaptı. Ülke bu yıl ilk çeyrekte yüzde 0,8 ve yıllık bazda yüzde 2,3 oranında büyüdü. Bu dönemde kaydedilen büyümenin itici gücü, sağladığı 1,4 puan katkı ile net ihracat oldu. Bu yılın ilk çeyreğinde büyümenin performansı, 2017’nin son çeyreğinde yüzde 0,2’ye inerek kaydettiği yavaşlamanın geçici ve Yunanistan ekonomisinin toparlanmakta olduğunu ortaya koyuyor. ESM programının başarılı bir şekilde tamamlanmasından sonra ekonomik toparlanmanın önümüzdeki yıllarda da devam etmesi bekleniyor. GSYH artışının 2018’de yüzde 1,9 ve 2019’da yüzde 2,3 oranında gerçekleşmesi öngörülüyor. Büyümenin temel bileşeninin ise iyileşen iş ortamı ve artan doğrudan yabancı yatırımların desteklediği yatırımlar kalemi olacağı öngörülüyor. İşgücü piyasası da iyileşme gösteriyor. İşsizlik oranı bu yılın Mart ayında geçen yılın sonundan beri 0,7 puan azalarak yüzde 20,1’e indi. İstihdam ise yılın ilk çeyreğinde yüzde 2 oranında artış gösterdi. Bu azalış eğiliminin yıl içinde de sürmesi bekleniyor.  

IMF’nin Tutumu ve Yunanistan’ın Geleceği

Yunanistan reform paketleri ile toplam 450 reform gerçekleştirdi. Yeniden ekonomik büyüme ve bütçe fazlasına ulaştı. Ülkenin AB ile yürüttüğü son üç yıllık ekonomik  istikrar programından sonra borçlarının sürdürülebilirliğinin sağlanması için kredilerin geri ödenmesine ilişkin olarak faiz ve kredi taksitlerinde 10 yıllık vade uzatma ve 10 yıl faiz ve amortismanların ödenmesinde erteleme şeklinde önlemler alındı. Ülke yürüttüğü ekonomik istikrar programı sonunda programın ortakları olan Avrupa Komisyonu Avrupa Merkez Bankası ve IMF tarafından düzenli olarak denetlenecek. Programı izleyen IMF üçüncü ve son mali yardım programına katılmadı. 

AB’nin Yunanistan’ın kurtarma programına karşı olumlu tavrı ve bu ülkeye kucak açmasına karşın IMF daha temkinli yaklaşıyor. Nitekim üçüncü programın sona ermesiyle IMF’den yapılan açıklamada Yunanistan’ın önemli ilerleme kaydettiği, makro ekonomik dengesizliklerin büyük oranda giderildiği ancak mali ve piyasaya yönelik birtakım reformlarda ilerlemenin geciktiği kaydedildi. Yunanistan’a yönelik borç hafifletme önlemlerinin orta vadede önemli ölçüde iyileşme sağladığı fakat uzun vadede görünümün belirsizliğini koruduğuna işaret ediliyor. Yüksek kamu borcu, banka mali durumunun zayıf olması, yüksek işsizliğin büyüme üzerinde yük oluşturduğu belirtiliyor. IMF, Yunanistan’ın AB ile yürüttüğü üçüncü ekonomik programa da ülkenin kamu borcunun sürdürülebilir olmadığı ve bütçe hedeflerinin yüksek bularak katılmayı reddetmişti. Yunanistan’a yönelik borç hafifletme önlemlerini yetersiz bulan IMF programa sadece teknik destek sağlıyor.

Yunanistan ekonomisi toparlanıyor ancak kamu borcunun büyüklüğü ve halen yüksek düzeyde bulunan işsizlik oranı ülkenin yumuşak karnını oluşturuyor. AB tarafından sağlanan koruma kalkanının da ortadan çekileceği önümüzdeki dönemde belki de her zamankinden çok daha dikkat ve sorumlulukla hareket etmesi gerektiği bir gerçek. Ekonomisinde yeni bir sayfa açan Yunanistan’ın uzun vadede sürdürülebilir ekonomik ve mali yapıya kavuşabilmesi için güçlü ve sürdürülebilir bir büyüme seviyesine ulaşması gerekiyor.