DEİK/Türkiye-İtalya İş Konseyi Başkanı Lale Cander: Türkiye ile İtalya’nın birbirine sunabileceği çok şey var
2024 yılı sonu verilerine göre ticaret hacmini 32 milyar dolara çıkarmayı başaran Türkiye ile İtalya’nın yeni hedefi 40 milyar dolarlık dış ticaret oldu. Bu doğrultuda DEİK İtalya İş Konseyi olarak iş dünyası arasında sadece ticari değil, stratejik ve sürdürülebilir ortaklıklar kurulmasını hedeflediklerine vurgu yapan Lale Cander, sorularımızı yanıtladı.
Türkiye ile İtalya ticari ilişkilerinde gelinen noktayla ilgili bilgi verir misiniz?
Türkiye ile İtalya arasındaki ekonomik ve ticari ilişkiler, tarihsel bir süreç, stratejik bir vizyon ve karşılıklı güvene dayalı bir gelecek perspektifinin taşıyıcısıdır. Bugün geldiğimiz noktada, iki ülke arasındaki ticaret hacmi 2024 yılı itibarıyla 32 milyar doları aştı. Bu rakam, her iki ülkenin de karşılıklı ticarete verdiği önemin ve potansiyelin somut bir göstergesidir.
Türkiye’nin İtalya’ya ihracatı 12,9 milyar dolar, İtalya’dan ithalatı ise 19,3 milyar dolar seviyesindedir. İtalya, bugün Türkiye’nin en fazla ihracat yaptığı ilk beş ülke arasında yer almakta. Otomotiv, makine, tekstil, kimya, ilaç ve enerji sektörleri ön planda olmakla birlikte; son yıllarda savunma sanayii, havacılık ve uzay gibi yüksek teknoloji odaklı alanlar da iş birliğimizin merkezine yerleşti. Türkiye’nin ihracatının yüzde 90’ından fazlası imalat sanayii kaynaklı ve bu İtalya gibi bir sanayi devletiyle ilişkilerimizi daha da avantajlı kılıyor.
İtalya’daki yatırımcıların Türkiye’ye yaklaşımını aktarır mısınız?
İtalya, Türkiye’ye yatırım yapan ülkeler sıralamasında uzun yıllardır üst sıralarda yer alıyor. Bugün itibarıyla 1.600 civarında İtalyan sermayeli firma, yaklaşık 5 milyar dolarlık yatırım ile Türkiye’de faaliyet gösteriyor. Pek çok köklü İtalyan firma, Türkiye’de otomotiv, enerji, altyapı, bankacılık ve gıda gibi kritik sektörlerde uzun süredir etkin şekilde faaliyet gösteriyor.
İtalyan yatırımcılar, Türkiye’yi sadece büyük bir iç pazar olarak değil, aynı zamanda Avrupa ile Orta Doğu ve Asya arasında bir bölgesel üretim ve dağıtım merkezi olarak değerlendiriyorlar. Umuyorum ki Gümrük Birliği modernizasyonunun da katkısıyla dijital ticaret ve daha geniş hizmetler gibi alanların kapsam içine alınması, bu yatırımları daha da çeşitlendirecektir.
İtalya’daki yatırım fırsatları nelerdir?
İtalya, Türk girişimciler açısından hem üretim hem de markalaşma anlamında önemli fırsatlar sunuyor. Özellikle tekstil, gıda ve otomotiv yan sanayii gibi sektörlerde Türk firmaları giderek daha görünür hale geliyor. Yüksek teknoloji ve Ar-Ge merkezli yatırımlardaki artış, Türkiye’den İtalya’ya yönelik sermaye yapısının da dönüşmekte olduğunu gösteriyor.
Örnek vermek gerekirse; Baykar’ın İtalyan Piaggio Aerospace’i satın alması, yalnızca bir yatırım değil, teknoloji paylaşımı, insan kaynağı etkileşimi ve Avrupa pazarına entegrasyon anlamına geliyor. Bu tarz yatırımlar, Türk firmalarının “Made in Italy” algısı ile buluşarak Avrupa pazarında rekabet gücünü artırmalarına da katkı sağlıyor.
Ayrıca turizm ve otelcilik yatırımları, tarım teknolojileri, yeşil bina sistemleri, sürdürülebilir moda ve dijitalleşme alanlarında da İtalya hâlâ büyük fırsatlar barındırıyor.
DEİK olarak çalışmalarla ilgili bilgi verir misiniz?
DEİK/Türkiye-İtalya İş Konseyi olarak, iki ülke iş dünyası arasında sadece ticari değil, stratejik ve sürdürülebilir ortaklıklar kurulmasını hedefliyoruz. Bu kapsamda düzenli olarak İş Forumları, yuvarlak masa toplantıları, B2B eşleştirme etkinlikleri ve karşılıklı heyet ziyaretleri gerçekleştiriyoruz. Son dönemde dijital dönüşüm, enerji ve yeşil ekonomi gibi yeni nesil temalarda odak toplantılar düzenleyerek, iş birliği alanlarının çeşitlendirilmesini amaçlıyoruz. Ayrıca, Afrika ve Orta Doğu gibi üçüncü pazarlarda Türk ve İtalyan firmaları arasında konsorsiyumlar oluşturulmasına öncülük etme çalışmaları yapıyor, sürdürülebilirlik temalı AB projelerinde de iş birliğini teşvik ediyoruz.
Aynı zamanda İtalya’ya iş ve yatırım fikri olan Türk girişimcilerin finansmana erişme gibi sorularını cevaplandıracak toplantılar tertip ediyoruz. Bu toplantılarda Türk Eximbank yahut İtalyan kredi kuruluşlarından temsilcileri ağırlıyoruz.
Yakın dönemde örnek verecek olursam, 29 Nisan 2025 tarihinde Roma’da Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve İtalya Başbakanı Sayın Giorgia Meloni’nin katılımıyla gerçekleştirdiğimiz İtalya-Türkiye İş Forumu, bu vizyonun sahadaki yansıması oldu. 500’e yakın iş insanını buluşturan Forumda; ileri üretim, savunma sanayi, sürdürülebilir enerji, döngüsel ekonomi, dijital inovasyon gibi başlıklarda paneller düzenledik. Ortaya çıkan enerji ve iş bağlantıları, geleceğe dönük güvenimizi pekiştirdi.
İki ülke ticaret potansiyeli ve gelecek hedeflerini aktarır mısınız?
İki ülkenin liderleri tarafından belirlenen ortak hedef çok net: Ticaret hacmini 40 milyar dolara çıkarmak. Bu hedef, yalnızca rakamsal bir büyüme değil; aynı zamanda kalite, sürdürülebilirlik ve inovasyon odaklı bir dönüşüm süreci. Gümrük Birliği’nin modernizasyonu, lojistik entegrasyonun artırılması, dijital altyapıların uyumlaştırılması gibi yapısal reformlar, bu sürecin temel taşlarıdır. Öte yandan, Baykar-Leonardo iş birliği gibi somut projeler, savunma sanayi ve yüksek teknoloji alanlarında yeni nesil ortaklıkların önünü açmaktadır. İtalya’nın Ulusal İyileşme ve Direnç Planı (PNRR) kapsamında dijital ve yeşil dönüşüme ayırdığı 100 milyar avro, Türkiye’nin bu alanlarda atacağı adımlar için de bir iş birliği alanı oluşturuyor. Özellikle akıllı ulaşım sistemleri, enerji verimliliği, döngüsel ekonomi ve yapay zekâ çözümleri gibi alanlar; Türk ve İtalyan firmalarının birlikte büyüyebileceği alanlardır.
Biz, DEİK olarak, bu potansiyeli görünür ve erişilebilir kılmak için üzerimize düşen tüm çalışmaları yürütüyoruz. Ve şuna yürekten inanıyoruz: Türkiye ile İtalya’nın birbirine sunabileceği çok şey var.