Wilo Türkiye Genel Müdürü Duygu Erdem: Türkiye pazarını stratejik olarak önceliklendiriyoruz
Otuz yılı aşkın bir süredir Türkiye’de faaliyetlerine devam eden Wilo, konut projelerinden otellere, hastanelerden endüstriyel üretim tesislerine kadar farklı ölçek ve ihtiyaçlara yönelik pompa sistemleri ile suya erişimi sağlıyor. Suyun verimli kullanılması ve sürdürülebilirlik konusunda birçok önemli deneyime sahip olduklarını ifade eden Wilo Türkiye Genel Müdürü Duygu Erdem, sorularımızı yanıtladı.
Wilo’yu kısaca tanıyabilir miyiz? Su teknolojileri alanında nasıl bir misyon üstleniyorsunuz?
Wilo, merkezi Almanya’nın Dortmund kentinde bulunan, 150 yılı aşkın geçmişe sahip lider bir pompa ve pompa sistemleri üreticisidir. Şirket olarak misyonumuz; insanlara, iklime ve çevreye değer katan su çözümleri geliştirmek üzerine kurulu. Suya erişimi, taşınmasını ve yönetimini daha verimli, sürdürülebilir ve akıllı hale getirmeyi hedefliyoruz. Geliştirdiğimiz ürün ve sistemlerle; konutlar, ticari binalar, endüstriyel tesisler ve altyapı projelerinde suyun güvenli şekilde taşınmasını sağlıyoruz. Hem ürün kalitemiz hem de teknolojiye dayalı yaklaşımımızla global çapta su teknolojilerinin dönüşümüne katkı sunuyoruz.
Wilo olarak Türkiye pazarındaki öncelikleriniz ve faaliyet alanlarınız nelerdir? Hangi sektörlere çözüm sunuyorsunuz?
Wilo olarak Türkiye pazarında 30 yılı aşkın süredir faaliyet gösteriyoruz ve bu pazarı stratejik olarak önceliklendiriyoruz. Türkiye’deki faaliyetlerimizi İstanbul merkezli ofisimiz ve geniş bayi ağımız aracılığıyla yürütüyoruz. Faaliyet alanlarımız oldukça geniş; konut projelerinden otellere, hastanelerden endüstriyel üretim tesislerine kadar farklı ölçek ve ihtiyaçlara yönelik pompa sistemleri sunuyoruz. Su temini, ısıtma, soğutma, havalandırma, atık su arıtımı, yangınla mücadele ve sulama gibi pek çok alanda çözüm üretiyoruz. Ürün gamımız; yüksek verimli sirkülasyon pompalarından çok kademeli endüstriyel sistemlere kadar uzanıyor. Türkiye’deki müşterilerimize ürünlerimiz dışında teknik danışmanlık, satış sonrası hizmet ve sistem entegrasyonu desteği de sunuyoruz.
Enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik Wilo için neden bu kadar önemli? Ürünleriniz bu iki hedefe nasıl katkı sağlıyor?
Enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik, Wilo’nun tüm stratejik kararlarının temelinde yer alıyor. Çünkü suyun verimli kullanımı ve enerji tüketiminin azaltılması, çevresel bir sorumluluktan öte geleceğin altyapılarının sürdürülebilirliği için de kritik önem taşıyor. Bu nedenle ürünlerimizi geliştirirken enerji tasarrufunu ve karbon ayak izini azaltmayı ön planda tutuyoruz.
Örneğin; IE5 verimlilik sınıfına sahip motorlarla donatılmış Wilo-Stratos GIGA2.0 I/B/D, Wilo-Yonos GIGA2.0 I/D, Wilo-Helix 2.0 VE gibi yeni nesil ürünlerimiz, daha az enerjiyle daha yüksek performans sunarak hem kullanıcıya tasarruf sağlıyor, hem de çevresel etkiyi azaltıyor. Ayrıca, akıllı kontrol sistemleri ve bina otomasyonuna entegre edilebilen çözümlerimizle, suyun sadece ihtiyaç duyulduğu anda ve miktarda kullanılmasını sağlayarak doğal kaynakların korunmasına katkı sunuyoruz.
Enerji verimliliğinde öne çıkan modellerden Wilo-Helix VE 2.0, soğuk su uygulamalarında yüksek performans sunarken; Wilo-Stratos GIGA2.0-I, yüksek basma yüksekliğiyle güçlü su taşıma kapasitesi sağlıyor. Wilo-Yonos GIGA2.0-I ise inline kuru rotorlu yapısı sayesinde düşük bakım gereksinimi ve uzun ömürlülük avantajı sunuyor. Böylelikle ürünlerimiz ihtiyaca göre esnek çözümler sunarak hem enerji tasarrufu sağlıyor hem de operasyonel maliyetleri minimize ediyor, sürdürülebilir su yönetiminde müşterilerimize güvenilir ve uzun vadeli performans garanti ediyor.
Son dönemde Türkiye’de veya globalde yürüttüğünüz projelerden örnek verebilir misiniz?
Dünya çapındaki “50 Sürdürülebilirlik ve İklim Liderinden” biriyiz ve bu konuda çalışmalarımızı genişletmeye devam ediyoruz. Globalde, Wilo Group olarak sürdürülebilirlik hedeflerimiz doğrultusunda 2025 yılının sonuna kadar 100 milyon insana güvenli su erişimi sağlamayı amaçlıyoruz. Bu hedef, Birleşmiş Milletler’in Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları ile uyumlu bir şekilde yürütülüyor.
Türkiye’de gelecek vizyonumuzu, “Wilo ile Geleceğe Köprü” programı ile somutlaştırıyoruz. Programın birinci döneminde, mühendislik alanında eğitim gören kadın öğrencilere yönelik eğitim, mentorluk ve kişisel gelişim atölyeleri düzenleyerek, kadınların iş hayatına güçlü bir şekilde hazırlanmasını destekledik. İkinci dönemde ise odak noktamızı, depremden etkilenen genç öğrenciler üzerine kaydırarak, onların eğitimlerine devam etmeleri ve psikososyal destek almaları için yeni projelerle ilerlemeyi sürdüreceğiz. Böylece toplumun farklı kesimlerine fırsat eşitliği ve sürdürülebilir gelişim için katkı sağlamayı amaçlıyoruz.
Dijitalleşme odağında geliştirdiğiniz akıllı pompa sistemleri ve dijital araçlar hakkında bilgi verebilir misiniz?
Wilo olarak dijital dönüşümü takip etmekle kalmıyor, aynı zamanda sürekli gelişim ilkelerimizle ve inovasyonlarımızla sektöre dinamizm kazandırıyoruz. Geliştirdiğimiz akıllı pompa sistemleri, sensörler ve yazılımlar sayesinde sistemlerin durumu uzaktan izlenebiliyor, enerji tüketimi optimize edilebiliyor. Bu da kullanıcıya hem verimlilik hem de bakım kolaylığı sağlıyor. Select 5 online platformumuz, proje ve sistem planlaması yapan mühendisler için önemli bir dijital yardımcı konumunda. Bu platform üzerinden ihtiyaca uygun pompa sistemleri kolaylıkla seçilebiliyor. Ayrıca, akıllı bina otomasyonu sistemleriyle entegre çalışabilen çözümlerimiz, su ve enerji yönetimini daha şeffaf ve denetlenebilir hale getiriyor.
Sporu desteklerken sürdürülebilirlik ve teknolojik dönüşüm hedeflerinizi nasıl birlikte konumlandırıyorsunuz?
Wilo olarak, şirket değerlerimizle örtüşen alanlara yatırım yapmayı önemsiyoruz. Motivasyon, görev bilinci, ekip çalışması ve yüksek performans gibi ilkelerimizi sporda da görüyor, bu nedenle dünya çapında seçkin spor organizasyonlarını destekliyoruz. Almanya’nın köklü futbol kulüplerinden Borussia Dortmund (BVB) ile uzun yıllardır süren iş birliğimiz, bu yaklaşımımızın somut bir örneği. Signal Iduna Park’ta kullanılan Wilo pompaları sayesinde saha ısıtmasından içme suyu teminine kadar pek çok kritik süreçte sürdürülebilir çözümler sunuyoruz. Böylece oyunun kalitesine, taraftar deneyimine ve enerji verimliliğine de katkı sağlıyoruz.
Ayrıca, 2010’dan bu yana ana sponsoru olduğumuz Almanya’nın simge kürek takımı Deutschland-Achter ile iş birliğimiz, sporu sadece saha performansıyla sınırlı görmediğimizi gösteriyor. Sporcuları hem yarışlarda hem de kariyer gelişimlerinde destekliyoruz. Son olarak, NBA takımlarından Milwaukee Bucks ile gerçekleştirdiğimiz küresel iş birliği, mühendislik gücümüzü sporun etkisiyle birleştirerek daha yeşil ve sürdürülebilir bir gelecek için farkındalık yaratma vizyonumuzu yansıtıyor. Spor, bizim için desteklediğimiz bir alan olmanın yanı sıra değerlerimizi paylaşmanın ve geleceğe katkı sunmanın güçlü bir yolunu oluşturuyor.