AXA Türkiye CEO’su Yavuz Ölken: Teknolojiyi sektörün geleceğini şekillendirecek temel bir dinamik olarak görüyoruz

Müşteri odaklı dijitalleşme yolculuğunu hızlandırmak ve sürdürülebilirlik stratejilerini genişletmek üzerine odaklanan AXA Türkiye, yenilikçi ürünlerle pazar liderliğini pekiştirmeyi hedefliyor. Türkiye genelinde daha geniş bir erişim sağlamak için çalışmalarına devam ettiklerini ifade eden AXA Türkiye CEO’su Yavuz Ölken, tarım sektörünü stratejik bir büyüme alanı olarak öncelediklerini dile getirdi.

Yapay zeka ve teknolojinin sürekli yenilendiği bir dönemden geçmekteyiz. Yaşanan bu gelişimin sigorta sektörüne yansımaları neler? AXA Türkiye olarak teknoloji de yaptığınız çalışmaları aktarır mısınız?

Yapay zeka, dijital ikizler ve diğer ileri teknolojiler, tüm sektörlerde olduğu gibi sigortacılık sektöründe de önemli dönüşümler yaratıyor. Sigorta sektörü, sahip olduğu geniş veri hacmiyle yapay zekanın en etkin kullanılabileceği alanlardan biri. Müşteri önceliklerinin değiştiği ve kişiselleştirilmiş hizmet talebinin arttığı bu dönemde, yeni nesil yapay zeka araçları sigortacılar için kritik bir öneme sahip.

AXA Türkiye olarak, yapay zeka ve teknolojik yenilikleri operasyonel süreçlerde verimlilik sağlamak, müşterilerimize daha hızlı ve kişiselleştirilmiş hizmet sunmak için bir fırsat olarak değerlendiriyoruz. Yapay zeka destekli hasar değerlendirme uygulamalarımız sayesinde süreçlerimizi hızlandırırken, chatbot gibi çözümlerle müşteri memnuniyetini artırıyoruz. Büyük veri analitiğiyle kişiselleştirilmiş ürün ve hizmetler sunarak müşteri sadakatini güçlendiriyoruz.

2025 hedeflerimiz arasında, AXAGPT gibi yenilikçi projeleri hayata geçirmek bulunuyor. Bu uygulama, acentelerimizin satış, yenileme ve çapraz satış gibi alanlarda verimli çalışmasını destekleyecek. Ayrıca, teknolojik altyapımızı güncelleyerek sahte hasar tespiti ve risk analizi gibi kritik alanlarda daha etkili çözümler üretiyoruz. AXA Türkiye olarak, teknolojiyi sadece bir trend değil, sektörün geleceğini şekillendirecek temel bir dinamik olarak görüyoruz.

Türk halkının sigortadaki teknolojik değişimlere ilgisi nedir?

Türk halkının sigortadaki teknolojik değişimlere ilgisi, artan dijitalleşme ve değişen müşteri beklentileriyle doğrudan ilişkilidir. AXA Türkiye olarak, bu ilgiyi karşılamak adına geliştirdiğimiz AXA Dijital Sağlık Sigortası gibi yenilikçi ürünlerimizle, bireylerin sağlık hizmetlerine dijital muayene ve doktor görüşmeleriyle daha kolay erişmesini sağlıyoruz. Bu, tüketicilerin teknolojiyi günlük yaşamlarında aktif bir şekilde kullanmaya ne kadar istekli olduğunu gösteriyor.

Ayrıca, parametrik sigorta ürünleri ve Siber Riskler Sigortası gibi çözümlerimizle hem bireylerin hem de kurumların teknoloji tabanlı yeniliklere hızlı adapte olduğunu ve bu tür ürünlere olan talebin arttığını gözlemliyoruz. Özellikle KOBİ’lerin yüksek limitli siber güvenlik paketlerimize gösterdiği ilgi, Türk halkının teknolojik riskleri güvence altına alma konusundaki bilinç düzeyinin yükseldiğini ortaya koyuyor.

Bu çerçevede, Türk halkının sigortadaki teknolojik değişimlere açık ve bu değişimlere hızla uyum sağlayabilen bir yapıya sahip olduğunu söyleyebiliriz. AXA Türkiye olarak, bu ilgiyi karşılayacak ürünler geliştirmeye ve sektörde fark yaratmaya devam ediyoruz.

2025 yılı AXA Sigorta hedefleri nelerdir?

2025 yılı hedeflerimiz, müşteri odaklı dijitalleşme yolculuğumuzu hızlandırmak ve sürdürülebilirlik stratejilerimizi genişletmek üzerine odaklanıyor. Yenilikçi ürünlerle pazar liderliğimizi pekiştirmeyi, müşteri memnuniyetinde zirveye ulaşmayı ve Türkiye genelinde daha geniş bir erişim sağlamayı amaçlıyoruz. Enflasyonun etkisiyle doğal bir büyüme beklentimiz olsa da, 2025 yılında özellikle prim hacminde %47-50 seviyelerine ulaşmayı hedefliyoruz.

Bu hedeflere ulaşmada, yeni ürün geliştirme, çapraz satış stratejileri ve yeni müşteri kazanımı planlarımız kilit rol oynayacak. Siber sigorta ve yeşil prim gibi yenilikçi alanlara yoğunlaşırken, hibrit ve elektrikli araçlara yönelik sigorta ürünlerine de odaklanıyoruz. Tarım sektörü ise stratejik bir büyüme alanı olarak önceliklerimiz arasında yer alıyor ve bu alanda büyük fırsatlar görüyoruz. Geleneksel ürünlerde konut, otomobil ve iş yeri sigortalarında ise fark yaratarak, her müşteri segmentinin ihtiyaçlarına uygun teminatlar sunmayı hedefliyoruz.

Enflasyonun sigorta sektörüne yansımaları nelerdir? Sigorta sektörü, belirsizlik çağında riskleri nasıl daha iyi analiz edebilir ve işletmelere sürdürülebilir büyüme için nasıl katkıda bulunabilir?

Ekonomide ve döviz kurunda yaşanan dalgalanmalar ve enflasyonist baskılar, sigorta sektörünün büyümesini sınırlamakta ve küresel sıralamada Türkiye’nin yukarı çıkmasını engellemekte. Genel olarak, Türkiye sigorta sektöründe büyüme kaydedilse dahi bu büyüme hızı küresel sıralamada önemli bir değişikliğe yol açacak kadar yüksek olamamıştır.

Sektörün daha hızlı büyümesi için sigorta bilincinin artırılması, makroekonomik istikrarın sağlanması, sigortanın tabana yayılmasını sağlayacak maliyeti artıran unsurları bertaraf eden yasal düzenlemelerin süratle tamamlanması, serbest ekonomide serbest tarifelerin uygulanabilirliğinin sağlanması, güçlendirilmiş ve güncellenen bir çatı kanun ile sistemin desteklenmesi ve mali bünye istikrarının sağlanması gerekmektedir.

Belirsizlik çağında sigortacılığın rolünü yeniden değerlendirmeliyiz. Bizler geleceğin gardiyanı değiliz; amacımız, öngörülebilir ya da öngörülemeyen risklere karşı geleceği daha rahat ve güvenli yaşanabilir hale getirmek, konfor yaratmak. Sigortacılık, yalnızca bir ürün ya da hizmet sunmaktan ibaret değil; daha iyi bir gelecek için iş birliği yapmaya odaklanmış bir ekosistemdir. Biz sigortacılar olarak; işletmelere sürdürülebilirlik kazandıran, onlar için iş birlikçi çözümler üreten bir iş kolu olarak hareket ediyoruz.

Devletlerin, kurumların, şirketlerin ve bireylerin karşı karşıya oldukları riskleri doğru analiz etmemiz gerekiyor. İşletme empatisi bu noktada büyük önem taşıyor. Reasürörler, brokerlar ve biz sigorta şirketlerine bu süreçte önemli görevler düşüyor. İşletmelerin büyüme yolculuklarını anlamalı, riskleri yönetirken en iyi örneklerden ilham almalıyız.