Burda Bebek CEO Ahmet Seğmen: Kalite, Bizim İçin Bir Değer ve Sorumluluk
Kalitesi ile anne- bebek gereçleri kategorisinin öncü firmalarından biri olan Burda Bebek, elliden fazla ülkeye ihracat yapıyor. İhracat konusunda sektör lideri olduklarını ifade eden Burda Bebek CEO’su Ahmet Seğmen, uygun fiyata en kaliteli ürünü tüketici ile buluşturduklarını belirtti.
Türkiye’de ailelerin bebek ürünlerine yaklaşımını aktarır mısınız?
Türkiye’de ailelerin bebek ürünlerine karşı bilinç düzeyi giderek artıyor. Bu gelişme, kaliteli üretim yapan firmalar için hem bir fırsat hem de önemli bir sorumluluk doğuruyor. Burda Bebek olarak, kalitemizle ve üretim standartlarımızla sektörde öncü bir firmayız ve bu durumu da çok önemsiyoruz. Ailelerin bilinçli tercihleri, ürünlerimizin değerinin daha fazla fark edilmesine olanak tanıyor. Bunun yanı sıra, üretim süreçlerimizde yalnızca Türkiye’deki değil, Avrupa ve uluslararası standartları da temel alıyoruz. İsveç’ten Pakistan’a kadar geniş bir coğrafyaya ürün satıyoruz. Bu nedenle standartlarımızı üst seviyede tutuyoruz. Ailelerin de bilinçli tercihleri sektörde kalitesiz ve merdiven altı üretim yapanlara fırsat vermemeyi sağlıyor; bu da hem sektörün hem de tüketicilerin yararına önemli bir gelişmedir.
Bütçe açısından baktığınızda çocuk ürünleri ailelerin bütçesini zorluyor mu?
Günümüzde ekonomik koşullar aileleri birçok açıdan zorluyor. Bir çocuğun doğumundan üniversiteyi bitirene kadar geçen süreç, aileler için önemli bir maddi sorumluluk anlamına geliyor. Ancak, bebek ürünleriyle ilgili bir araştırma yaptık ve ailelere ürün tercihinde önceliklerini sorduk. Sonuçlara göre, kalite birinci, çeşitlilik ikinci sırada yer alırken, fiyat %7 ile üçüncü önemli faktör olarak öne çıkıyor. Bu da gösteriyor ki, fiyat tek başına belirleyici bir etken değil.
Devletin bu noktada bir teşviği var mı?
Devletin. “Aile Yılı” kapsamında doğum oranlarını artırmak amacıyla çeşitli teşvik ve destek kampanyaları sunduğunu görüyoruz. Ancak bu teşviklerin sektörümüze ya da markamıza doğrudan yansıyan somut etkilerini şu aşamada gözlemleyemiyoruz. Son yıllarda Türkiye’de doğum oranlarında belirgin bir gerileme söz konusu. Benzer bir durum geçmişte Batı Avrupa ülkelerinde de yaşanmıştı; şimdi ise Türkiye benzer bir süreçten geçiyor. Bu durumun tekrar pozitif büyüme trendine girmesini umuyoruz.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı açıklama yaptı, gelir seviyesi yükseldikçe çocuk sayısı azalıyor dediler.
Aslında bu durum sadece Türkiye’ye özgü değil; dünya genelinde benzer bir tablo söz konusu. Bu küresel ölçekte gözlemlenen bir eğilim. Ne yazık ki doğum oranlarımız, Avrupa’nın en düşük seviyelerine yaklaşmış durumda. Ancak Avrupa’da bu eğilimin yavaş yavaş tersine döndüğünü görüyoruz. Türkiye için de benzer bir iyileşmenin zaman içinde mümkün olacağına inanıyoruz.
Burda Bebek olarak siz sektörde neler yapıyorsunuz?
1986 yılından bu yana yerli üretimle faaliyet gösteriyoruz. Bugün emzik ve biberon kategorisinde Wee Baby markamız ile sektörde lider konumdayız. Türkiye genelinde 30 bini aşkın satış noktasında ürünlerimiz tüketicilerle buluşuyor, aynı zamanda 50’den fazla ülkeye ihracat yapıyoruz. 15 bin metrekarelik üretim tesisimizde yılda 16 milyon adet üretim kapasitesine sahibiz. Bu da bizi yalnızca Türkiye’nin değil, Ortadoğu’nun da en büyük anne-bebek ürünleri üreticilerinden biri haline getiriyor.
Sektörde yalnızca rekabetçi fiyatlarımızla değil, kaliteli ürün anlayışımızla da öne çıkıyoruz. Hedefimiz, uygun fiyata en yüksek kalitedeki ürünleri ailelerle buluşturmak ve onların güvenle tercih ettiği bir marka olmak. Bu doğrultuda, 2030 yılına kadar içinde bulunduğumuz coğrafyada anne-bebek ürünleri denince akla gelen ilk marka olmayı hedefliyoruz.
2025 yılı için belirlediğimiz öncelikler arasında üretim süreçlerinde verimliliği artırmak ve tüketicilerimizle kurduğumuz duygusal bağı daha da güçlendirmek yer alıyor. Bu kapsamda, sevilen sanatçı Şevval Sam ile marka iş birliğine imza attık. Kendisi, annelerin annelik serüvenlerine eşlik ederek bu bağın samimi ve doğal bir şekilde pekişmesine katkı sağlayacak.
Annelerin ürün tercihleri ve markanıza yönelik geri bildirimleri doğrultusunda üretim süreçlerinizi nasıl şekillendiriyorsunuz?
Yaptığımız araştırmalar gösteriyor ki anneler, ürün seçiminde öncelikli olarak kaliteye, ardından çeşitliliğe, bulunabilirliğe ve makul fiyata önem veriyor. Biz de bu doğrultuda, kaliteli ürünlerimizle annelerin alışveriş yaptığı tüm kanallarda yer almaya, geniş ürün çeşitliliğimizi sunmaya ve fiyatlarımızı ulaşılabilir düzeyde tutmaya özen gösteriyoruz.
Bebek bakımında her detay önemlidir; bir biberonun kalitesi bile büyük fark yaratabilir. Bu bilinçle üretim süreçlerimizi en yüksek hijyen ve güvenlik standartlarında sürdürüyoruz. Fabrikamız ve üretim altyapımızla gurur duyuyoruz. Bizim için hijyen ve sağlık yalnızca teknik bir gereklilik değil, aynı zamanda temel bir sorumluluktur. Bu sorumluluğu üretimin her aşamasında bilinçle taşıyor; tüm ürünlerimizde AB onaylı ham maddeler kullanıyoruz.
Türkiye’deki üretim standartları bu alanlarda istenilen seviyeye ulaştı mı?
Türkiye’de üretim standartları genel olarak oldukça yüksek seviyededir. Dünyada “Made in Türkiye” etiketi artık dünya genelinde kaliteyle özdeşleşmiş durumda ve bu da bizleri gururlandırıyor. Ancak asıl dikkat edilmesi gereken bir diğer konu yurt dışından gelen bazı ithal ürünlerdir. Ne yazık ki bu ürünlerin bir kısmı, Türkiye’de aranan kalite ve güvenlik standartlarının gerisinde kalabiliyor. Bu durum hem sektör hem de tüketici açısından risk oluşturabiliyor.s
Burda Bebek olarak yalnızca kendi üretim kalitemize değil, sektörün genel sağlığına da katkı sağlamayı önemsiyoruz. Bu doğrultuda, üyesi olduğumuz dernekler aracılığıyla kalite ve denetimin önemine düzenli olarak dikkat çekiyoruz. Kendi üretim süreçlerimizde ise her aşamayı titizlikle izliyor; kalite kontrollerini ve izlenebilirlik sistemlerini kesintisiz şekilde uyguluyoruz. Ancak sektörde, özellikle bazı ithal ürünlerle ilgili ciddi soru işaretleri bulunuyor. Ne yazık ki, bu ürünlerin bir kısmı Türkiye’de kabul gören kalite ve güvenlik standartlarının altında kalabiliyor.
2025 yılıyla ilgili bir değerlendirme alabilir miyiz? Türkiye’de doğum oranlarının azalmasıyla birlikte pazarın küçüldüğünü görüyoruz. Ancak bu durumun zamanla tersine döneceğine inanıyoruz. Diğer yandan, tüketicilerin alışveriş alışkanlıklarında da önemli bir değişim yaşanıyor. Geleneksel mağazacılık yerini giderek daha fazla e-ticarete bırakıyor. Biz de bu dönüşüme uyum sağlayarak dijital yatırımlarımıza hız verdik. Yurt dışında ise ihracat yaptığımız bazı bölgelerdeki politik istikrarsızlıklar süreci olumsuz etkiliyor. Ukrayna-Rusya savaşı, İran-İsrail çatışması gibi gelişmeler, ana ihracat pazarlarımızı doğrudan etkileyen faktörler arasında yer alıyor. Bu nedenle Burda Bebek olarak doğum oranlarının yüksek olduğu yeni pazarlara yöneldik. İlk olarak Pakistan’da bir lansman yaptık. Dünyada doğum oranı en yüksek dördüncü ülke olan Pakistan’da markamıza yönelik olumlu bir yaklaşım var. Pakistan’da saatte 786 bebek dünyaya geliyor; bu da pazardaki potansiyeli açıkça ortaya koyuyor. İhracatı yalnızca ticari bir faaliyet olarak değil, ülkemizin cari açığını azaltmaya ve firmamızın sürdürülebilir büyümesine katkı sağlayan stratejik bir alan olarak görüyoruz.