KKTC Başbakan Yardımcılığı Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanlığı Müsteşarı Serhan Aktunç: Türk halkını Kuzey Kıbrıs’ta tatil yapmaya davet ediyorum

KKTC ekonomisinin önemli alanlarından biri olan turizm sektörü, pandemi sonrası yaralarını sarmaya çalışıyor. Zorluklara rağmen sektörü gelişimi için çabaladıklarını ifade eden KKTC Başbakan Yardımcılığı Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanlığı Müsteşarı Serhan Aktunç, sorularımızı yanıtladı.

Pandemi sürecinden sonra Ada turizm sektörü istenilen seviyeye ulaşabildi mi?

Pandemiden önce insanların alım gücü yüksekti ve bizde iyi bir dönem yakalamıştık. Pandemiyle birlikte KKTC’de büyük sorunlarla karşılaşıldı. 2020-2021-2022 yılları turizm sektörü açısından sorunlu yıllardı. 2023 yılında dünyada turizm sektöründeki büyüme artınca bizde de ciddi artışlar başladı ve 2024 yılında pandemi öncesi doluluk oranlarına ulaştık. Fakat 2024 yılında enflasyon dünyada, Türkiye’de olduğu gibi KKTC’de de büyük sorun oluşturdu. Otel fiyatlarının ve restoran fiyatlarının giderek artması Avrupa’dan gelen turistlerin azalmasına neden oldu. Avrupa’dan gelenler Ada’yı veya Türkiye’yi tercih etmek yerine fiyat olarak daha uygun yerleri tercih etmeye başladılar. Biz bu gelişmeleri önden görerek ‘Ada Kıbrıs’ adı altında kampanya başlattık. Bu kampanyanın amacı Türk halkına KKTC’yi yeniden değerlendirmesi ve insanların kalbine yeniden KKTC’yi eklemek istedik. Çünkü maalesef Türkiye’den bakıldığında sadece casino ve her şey dahil sistemle anılıyoruz. Bu bakışı değiştirmek istiyoruz. Kültürümüzü, tarihimizi, kumsalımızı, yeme içme kültürümüzü yeniden anlatmak istiyoruz. Türk halkı biz adayı biliyoruz diyor fakat biz ise halen keşfedilmeyen özelliklerimizin olduğunu göstermek istiyoruz.

2025 yılıyla ilgili beklentileriniz nelerdir?

Maalesef aynı sıkıntılarımız devam ediyor. 2024 yılında enflasyon nedeniyle hayat pahalılığı maalesef yüksek çıktı. Ada’da normalde maaşlara yılda iki defa zam yapılırdı, 2024 yılında 3 defa zam yapıldı. Bu durumda turizm sektörünü olumsuz etkiledi. Çünkü restoran ve turizm sektörünün en önemli girdileri, enerji ve personel maliyetleridir. Bu maliyetlerin çok yukarı çıkması Ada’nın rekabet gücünü olumsuz etkiledi. Türkiye’yi de bu durum çok etkiledi. Fakat Türkiye’de güneş enerjisi gibi yenilenebilir enerji üretimi çok fazladır. Bu durumda otellerin maliyetlerini düşürmesi açısından önemli bir yoldur. KKTC’de ise 12 ay güneş var ama maalesef biz bu sistemleri oluşturamadık. Bu noktada bizim hızlı bir şekilde enerji sorununu çözmemiz gerekiyor. Şuanda mazotla enerji üretimi yapıyoruz ve bu sistem maliyetlidir.

Ada’da çevre kriterleriyle ilgili de sorunlar gündeme geliyor. Bu noktada sizin yaptığınız çalışmalar var mı?

Çevre Bakanlığı da bize bağlıdır. Koruma ve kullanma dengesini iyi gözeterek çevreyi daha etkili kullanmak istiyoruz. Bu konuda bir mastır plan hazırladık. Şuana kadar yapılmış en detaylı turizm mastır planı hazırladık. Planı hazırlarken belediyeler, sivil toplum örgütleri ve akademisyenlerin de katılmasını sağladık. Turizm Mastır Plan’ının anlatımını da İstanbul’da Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, KKTC Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Turizm Bakanı da katılmıştı. Bu planda çevreyi daha doğru kullanarak alternatif turizm modellerini aktardık. Doğayla uyumlu ve doğa ile iç içe olan çalışmaları aktardık. Hazırlanan çalışmayı KKTC Bakanlar Kuruluna sunduk onların önümüzdeki süreçte onayı ile birlikte turizm anayasasını ilan etmiş olacağız. Yine Türkiye’de Çevre Bakanlığı’yla görüşerek hem çöplerin arıtılması hem de enerji üretimiyle ilgili adımlar atıyoruz. KKTC’nin katı atıklarını yönetmesi gerekiyor. Bunda da son noktaya gelmek üzereyiz.

KKTC’de yeni havalimanı yapıldı, Teknofest düzenlendi. Yapılan bu çalışmaların Adaya katkısını aktarır mısınız?

Teknofest gibi çok büyük bir festivalin Adamızda olması bizim açısından büyük önem taşıyor. O dönemde bütün otellerimiz doluydu. Esnafımızın çalışmaları oldu. Havalimanı için de çok iyi oldu belki küçük çaplı sorunlar var ama zamanla onlar da giderilecektir. KKTC’ye direk uçuşlar yok maalesef. Bizde uçakların Türkiye’ye inip tekrar uçak değiştirmeden gelebilecekleri girişimler yapıyoruz. Bu da uçuş maliyetlerini bir miktar düşürecektir. Güney Kıbrıs’a çok daha uygun fiyatlarla direk uçuş yapabiliyorsunuz. Bu durumda bizim rekabetimizi olumsuz etkiliyor. THY’ları da bu konuda bir çalışma yapacak. Biraz olsun uçuş fiyatları da düşmüş olacaktır.

KKTC’de yeniden yerli havayolu firması gündeme gelir mi?

Ülkenizin içinde iç hat uçuşlarınız yoksa havacılık sektöründe maalesef başarılı olamıyorsunuz.  O nedenle uçuşlara teşvik vermek belki daha etkili olabilir. Şuanda Avrupa’dan gelecek uçuşlara biz teşvik veriyoruz. Güney Kıbrıs, Avrupa’dan gelen uçuşlara ciddi teşvikler veriyor. Bizde benzerini yapmak zorundayız.

Güney Kıbrıs halen KKTC’yi şikayet ediyor mu?

Birçok şekilde şikayet yapıyorlar. Ada Kıbrıs görselini de şikayet ediyorlar.  Türkiye’de Ada Kıbrıs videosunu yayınlandıktan sonra rahatsız olmaya başladılar. Onlar rahatsız oluyorsa biz iyi bir şey yapıyoruzdur. Biz daha iyi çalışmalar yaparak KKTC’yi daha üst noktalara getireceğiz.

Bolu’da bir otel yangını oldu ve turizm tesisleri şuanda denetleniyor. Benzer sorunlar KKTC’de de var mı?

Türkiye’de ortalama 20 bin tesis var. KKTC’de ise 160 tane tesis var. Biz bu denetlemeleri her yıl düzenli yapıyoruz. Türkiye’de ise bunu yapma imkanınız maalesef zor. Bu konuda KKTC’de denetim daha fazladır. Gerekli önlemleri biz daha sıkı alıyoruz.

KKTC’de eğitim turizmi de ön planda. Bu konuda gelinen noktayı aktarır mısınız?

Eğitim için gelen çocuklar 8-9 ay KKTC’de kalıyorlar. Kafelerde, restoranlarda veya günlük alışverişlerde öğrencilerimiz ön plana çıkıyor. KKTC’nin cari açığının %60’ını turizm karşılıyor, %35’ini de eğitim turizm karşılıyor. Eğitim alanında artık belirli standartlara çıkmamız gerekiyor. Yine uçak fiyatları bizi bu konuda da olumsuz etkiliyor. Öğrenciler açısından uçaklar pahalı geliyor. Biz havacılık alanında uygun fiyatlar sağlayabilirsek öğrencilerde daha rahat adayı tercih edecektir. Bugün turizm sektörü 60-65 sektöre etki yapıyor. Bu çarpan etkisinin değerini bilerek desteklenmesi gerekiyor.

Çarpan etkisi önemlidir, Ada’da bulunan oteller yine Ada’nın ürünlerini tüketiyor mu?

Tabii ki. Burada ürettiklerinizi oteller veya kafeler tüketiyor. Fakat ada ülkesi olduğumuz için her şeyi üretemiyoruz. Pandemi döneminde üretim yapan insanlar ürünlerini satamadılar. Çünkü turist yoktu. Şuanda istenilen seviyede olmasa bile insanlar ürettiklerini satabiliyor ve turizm sektörünün önemi anlaşılıyor. KKTC vatandaşları da bu açıdan turizm sektörünün önemini anladı.

Türk turistlerin KKTC’ye yaklaşımını aktarır mısınız?

Türkiye’de 85 milyon turist var ve bunların sadece 5 milyonu Ada’ya gelmiş. 80 milyon Türk halkı Ada’ya hiç gelmemiş. Muhtemelen biz kendimizi daha iyi anlatamamış olabiliriz. Aynı ırk, aynı din, aynı kültürdeki insanların birbirine daha fazla destek olması gerekiyor. Bu yüzden Kıbrıs Türk halkının kültürü, değerlerini görmelerini istiyoruz. Bu nedenle ben Türk halkını Kuzey Kıbrıs’ta tatil yapmaya davet ediyorum.