Bize düşen en büyük görev yatırımcılarımızı korumaktır
Sermaye piyasasının gelişimi için yapılan çalışmalar tüm hızla devam ediyor. Yatırımcıyı ön plana çıkaran yeni düzenlemelerin yapıldığı bir dönemde görüşlerini aldığımız Gedik Yatırım Genel Müdürü Metin Ayışık, sorularımızı yanıtladı.
SPK son dönemde piyasalarla ilgili birçok değişikliklere imza atıyor. Bu değişimin sisizin açınızdan bir değerlendirmesini alabilir miyiz ?
Son dönemde sermaye piyasası kurulunun yaptığı değişimlerle birlikte güvenin tekrar tahsisi, sektörü yeniden yapılandırması mümkün olurken, aracı kurumlar da ona göre yeniden şekillendi ve sermaye şartlarında değişimler oldu. Yatırım Kuruluşları bu işlemlerin sonunda adeta yeniden izin alma sürecine girdiler. Bütün bu çalışmaların özünde orta vadede yatırım kuruluşlarının bir yatırım bankasına doğru dönüştürme isteği yatmaktadır. Güçlü şirketler oluşturmak isteniliyor. 2016 ve sonrasında ise sermayenizle orantılı olarak iş yapma koşullarınızda artacak. İş yaptığınız zaman da teminatlarınız ve takas banka verdiğiniz teminata kadar tüm sistem değişti. Bu değişimlerle birlikte piyasaya olan güven ve yatırımcıyı koruma açısından çok büyük adımlar atılmış oldu.
Ülkemizde küçük yatırımcılar kendilerinin korunmadıklarını düşünüyorlar. Bu açıdan değişim çok önemli sanırım.
Ülkemizde daha önce hiç olmadığı kadar SPK ve BORSA İSTANBUL daha dikkatli davranıyor. Suç büyümeden hemen işlemler durduruluyor. Eskiden incelemeler yapılır cezası bir yıl sonradan gelirdi. Son dönemde ise SPK bu konuda önemli adımlar attı. Bu piyasalarda iki tür yatırımcı vardır. Birincisi genel yatırımcı ikincisi ise profesyonel yatırımcıdır. Profesyonel yatırımcılar zaten piyasayı çok iyi bildikleri için ona göre yatırım kararlarını alabiliyorlar. Buradaki amaç genel yatırımcıları korumaktır. Yatırımcılarımızı koruma açısından çok olumlu bir sürecin içindeyiz. Bu süreçte de önemli bir yol aldığımızı vurgulamak gerekir. Türkiye’deki mevzuatta Avrupa ile uyumludur. Onlarla karşılaştırdığınız zaman büyük bir farkımız bulunmuyor hatta daha çok önlemler alınmıştır. Hatta bizdeki Yatırımcı koruma fonu Avrupa’dan daha fazladır. Bunların dışında da en önemli faktör yatırım kuruluşlarında hiçbir zaman Türkiye’de kriz olmadı. 2001 krizinde de biz kriz yaşamadık. Türkiye’de bankalarda sorunlar oldu fakat yatırım kuruluşlarında olmadı. Bizim tarafımızda en büyük sıkıntı tasarruf oranın düşüklüğü ve halkımızın finansal okuryazarlılığının düşük olması. Bu konuda da bütün Sermaye Piyasası Kuruluşları çalışmalar yapıyor. Siz yatırımcılara ne kadar bilgi verirseniz ve yatırımcılarımızda ne kadar bu bilgileri alırsa o zaman size gerek kalmadan kendini korumaya başlayacaktır. Bize düşen en büyük görev yatırımcılarımızı korumaktır. Yatırım firmaları olarak biz yatırımcılarımızı koruyoruz. Yatırımcılarınızı koruduğunuz ve güvenli yatırım yapmalarına imkan tanıdığınız zaman çalışmaya devam ederler.
Forex piyasasıyla ilgili çalışma hazırlarken firmalar yapılan anketleri belirttiler. Yatırımcılar bilgi almak yerine direk nasıl kazacaklarını söylemeleri istemiş. Piyasaya bu gözle bakan bir yatırımcı nasıl değiştirilebilir?
Bence önemli olan yatırımcıların kendi risklerini iyi bilmeleridir. Bir işlem yaptığı zaman ne kaybedeceğini iyi bilmesi gerekiyor. Örneğin devlet tahvili alıyorsun riski yok diye ifade ederler. Oysa sizin bir faiz riskiniz var. On yıllık bir tahvil alıp 6 ay sonra onu satmak istediğiniz zaman bir riskiniz oluşur. Bu durumu da anlatmanız gerekiyor. Gezi olayları sırasında faizler bir anda yükseldi kısa vadede satmak isteyenler zarara uğradı. Bu açıdan yatırım kuruluşlarının riski çok iyi anlatmaları gerekiyor. Bir de dünyanın her yerinde yatırımcıların davranışları hep aynıdır. Bilinçli yatırımcı da, profesyonel yatırımcı da aynı davranış şeklini gösterir. Herkes yatırım danışmanlığı almak ister. Tüm yatırımcılar her gün bültenlerinizi okumayabilir.. Ama siz o yatırımcının ilgilendiği bir alanda özet notları kendisine gönderirseniz o zaman bu bilgileri özümser. Dolayısıyla yatırımcıların verdiği cevaplar bence çok doğaldır.
Bu açıdan bakacak olursak Gedik Yatırım sektörün dışında farklı uygulamaları da var diyebilir miyiz?
Biz sektörde farklı çalışmalar yapıyoruz. Yatırım danışmanlığı bölümümüz var. Burada önerilerimizi yatırımcılara sunuyoruz. Gün içinde yenilenen öneriler piyasaya daki gelişmelere göre yatırımcılara ulaştırılır. Model portföy ,Hisse alım satım ve stop loss fiyatlarına kadar birçok alanda bilgi veriyoruz. Bunun dışında bir yatırımcı Gedik Yatırım’a geldiği zaman biz önce onu tanımaya çalışıyoruz. Ne kadar risk almak istiyor, nasıl bir portföy oluşturmak istiyor bunları anlamaya çalışıyoruz. Bunun arkasından da biz önerilerde bulunuyoruz. Örneğin %40 sabit getiri, %30 hisse senedi, hangi hisse senetleri size uygun ise ona göre önerilerde bulunuyoruz. Dolayısıyla biz hızlı bir şekilde yatırımcılarımıza uygun yatırım imkânlarını öneriyoruz. Yatırımcılarımızda bu uygulamaya çok iyi tepkiler veriyor. Açtığımız tüm şubelerimizde bunları görüyoruz. Bir çok rapor hazırlıyoruz, stratejik raporlarımız var. Fakat yatırımcılarımız bunlarla birlikte özümseyebileceği bilgileri daha çabuk ve özet olarakda isteyecektir. Bir de bu bilgileri yenilemeniz gerekiyor. Çünkü bugün önerdiğiniz hisse senedini yarın önermeye bilirsiniz. Bunun takibini de yatırım firması olara biz yapıyoruz.
İyi bir hizmet veriyorsanız yatırımcılarda size ilgi gösteriyor. Sektörde birçok kişi Türkiye’de yatırımcı yok veya çok az diye eleştirilerde bulunuyorlar. Rakamlara baktığınız zamanda bunu doğruluyor. Fakat siz yatırımcıya ulaşabiliyorsanız ve ona da gerekli bilgileri zamanında ve isabetli önerilerle ulaştırabiliyorsanız, yatırımcıyı kazanıyorsunuz. Yatırım Kuruluşları artık fiyat rekabeti değil kaliteli hizmet verme dönemine girmek zorundalar zira yatırımcılar artık daha nitelikli ürünler ve öneriler bekliyor.
Yatırımcı sayısının artması için insanları yatırımcıya dönüştürmek gerekiyor diyebilir miyiz?
Ülkemizde mevduat yatırımcılarına bakın. 600 milyarın üstünde mevduat yatırımcımız buluyor. Sabit getirili hesap açan insanlarda aslında ilgi bekliyorlar. Özel sektör tahvil fonu almak isteyebilir, fakat hangisini alacağı sorusunun cevabı önemlidir. Yatırımcı nereden, nasıl alacağını da bilmesi gerekiyor. Bunun dışında ikinci el piyasası da ülkemizde çok gelişmiş değildir. Bu açıdan yatırım kuruluşlarının danışmanlık hizmetleri iyi bir fırsat oluyor.
Ülkemizde maalesef tasarruf oranları da düşük, bu da yatırımcı sayısının az olmasına neden oluyor. Bu açıdan sektörün büyümesi için önce ülkemizin ekonomik olarak gelişmesi gerekmiyor mu?
Doğru. Bu bir süreçtir, fakat ülkemizdeki tasarruf oranları gittikçe düşüyor. Siz Türkiye’de tasarrufu arttırmak istiyorsanız, Sermaye piyasası aracılığıyla bu oranı arttırmak isterseniz orta ve uzun vadeli yatırımları teşvik etmeniz gerekiyor. Halka arzlarda ne yazıkki talep azaldı.. Çünkü insanlar kısa vadede gelir elde etmek istiyor. Böyle bir yatırımcı kitlesine karşılıkta başarılı halka arzları yapamıyorsunuz. O zaman uzun vadeli yatırım yapanları ödüllendirmeniz gerekiyor.Kurumsal yatırımcılar tarafında teşvikler verebilirsiniz. Örneğin BES uygulamasında devlet %25 katkı vereceğim dedi. Bir anda sektör 6 milyon kişiye ulaştı. 6 milyon kişi sermaye piyasasına yatırım yapmış oldular. Bunu gördükten sonra hisse senedi yatırımcısına daha fazla teşvik vermeniz gerekiyor. Özetle Sermaye piyasasında uzun vadeli yatırım yapanlara ek teşvikler verilmelidir.
İstanbul’un finans merkezi olmasını istiyoruz. Bugün yapılan değişimler finans merkezi olmamız için yeterli midir?
Halen eksikliklerimiz var. Öncelikle vergi düzenlenmesi açısından, teknolojik gelişmiş açısından yapmamız gerekenler var. Fakat iyi bir süreçteyiz. Bugün dünyanın en iyi teknolojisine sahip yazılımı kullanmaya başladık. Diğer piyasalarda bu çatı altında toplandığı zaman entegre bir sistem kurulacak. Dolayısıyla bunlar olumlu gelişmeler. Fakat yine de gitmemiz gereken yol var. Hukuki açıdan değişimler var, vergi düzenlemesi gerekli ve rekabet koşulları var.
Finansal okuryazarlık açısından bakacak olursak sektörde herkes çalışmalar yapıyor. Gedik Yatırım olarak sizin yaptığınız çalışmalar nelerdir.
Gedik Yatırım olarak 2016 yılında da yatırımcı eğitimleri, yatırımcı konferanslarını birçok ilde yapmayı planlıyoruz. Yatırımcılarla buluşarak bilgiler vermek istiyoruz. Bu bir süreç Yatırım Danışmanlığı bölümüzde yatırım ürünleri ve webinarlarla direk yatırımcılarla buluşuyor.
2015 yılı dövizin çok hareketli olduğu bir yıl oldu. Bu açıdan yatırımcılara önerileriniz nelerdir?
2015 yılı biraz hareketli bir yıl oldu. Fakat geçti artık. Bu süreçte Türk Lirası önemli değer kaybetti. En fazla değer kaybeden ülkeler arasındayız. Bu süreçte de önemli miktarda dolara yatırım yapıldı. Döviz mevduatları üst seviyeye geldi. Bu açıdan ben dövizde zirveyi gördüğümüzü düşünüyorum. 2016 yılında dövizde önemli bir artış beklememek gerekiyor. FED kararlarına da baktığınız zaman ani kararlar alınmayacağını gördük. Dolarda 2016 yılı ortalaması 3.10-3,15 seviyesinde olacağını düşünüyoruz, normal şartlarda bunun üstüne de çıkacağını pek sanmıyoruz.
2015 yılı Gedik Yatırım açısından nasıl bir yıl oldu?
Biz olumlu bir yıl geçirdik. Hisse senetlerinde pazar payımız2014 ‘de %3.9 idi, 2015 de %6.8 seviyesine çıktı. Kaldıraçlı işlemlerde pazar payımız %5 seviyesinden %7.8 seviyesine yükseldi. Vadeli işlemler piyasasında %4 seviyesinden, %4.7’ye ulaştık. Hisse senetlerinde 4. büyük firmayız. Banka dışı kurumlarda birinciyiz. Piyasa açısından bakacak olursak işlem hacimlerinin büyüdüğünü söyleyebilirim. Bu süreçte bizde pazar paylarımızda büyüme gerçekleşti. 2016 yılında büyümemiz devam edecektir. Bunun dışında şube sayılarımızı da arttırmayı hedefliyoruz. Bunların dışında biz sektörde önemli markalar oluşturduk. Bunlardan bir tanesi Gedik Private oldu. Bu markamız ile üst segmente hizmet veren bölümümüzde oluştu ,bankalardaki özel bankacılık hizmetinin karşılığı oldu bizde. İlk şubemizi CaddeBostan’da açtık.. Zorlu Center AVM’de ikinci şubemizi açıyoruz. Onun dışında Gedik Üniversal diye ikinci bir markamızı oluşturduk. Böylece yatırımcılarımızın yurt dışında 24 borsada işlem yapabilmesini sağlıyoruz. Burada yapılan işlemleri de uygun bir ücretlendirme ile yapabiliyorsunuz. Bu açıdan bir yatırımcının Gedik Yatırım’a geldiğinde istediği bir alanda yatırım yapabileceği bir şekle girdik. Bir yatırımcı Gedik Yatırım’a gelip ben burada şu hizmeti alamadım, diyemez. Bunların yanında da yatırım bankacılığı ve Ayrıca teknoloji alanında sürekli çalışmalar yapıyoruz. Borsada kolakasyon hizmetini veren ilk kurum olduk,web istemizi yeniledik . Bu da yatırımcıların daha hızlı ve kolay bir şekilde sistemde işlem yapabilmelerini sağlıyor. Gedik Yatırım yatırımcı odaklı bir şekilde hizmet veriyor. Bu anlayışla da yatırım yapmaya devam edeceğiz.