En büyük başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerdir

Net Holding’de yapısal sadeleşme çalışmaları devam ediyor. Konu ile ilgili görüşlerini aldığımız Net Holding Yönetim Kurulu Murahhas Üyesi ve Genel Koordinatörü Hande Tibuk, önemli açıklamalarda bulunurken gelecek hedeflerini okuyucularımızla paylaştı.

Net Holding çatısı altındaki şirketler ile ilgili birtakım değişiklikler söz konusu. Son durumu sizden öğrenebilir miyiz?

Öncelikle yapısal olarak sadeleşmeye ve yatırımcılarımız için de şirketimizin yapısının daha anlaşılır olması için uzun zamandır çalışmalarımız devam ediyordu. Bunun en önemli adımı da Net Holding’in Net Turizmi alarak birleşmesi. Bu konudaki başvuru dosyamız Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) onayına sunulmuş vaziyette. Onay sürecinden sonra da bu yaz içerisinde olağanüstü genel kurulu toplayıp ve genel kurulumuzdan da onay aldıktan sonra bu süreci tamamlamak istiyoruz. Burada amacımız, ortaklık yapısının sadeleşmesidir. Faaliyet alanlarımızı Net Holding’e ait olan şirketler üzerinde sürdürmek ve Net Holding çatısının konsolide edilmesini sağlamak istiyoruz. Böylece bütün şirketlerimiz ile ilgili faaliyetlerden elde ettiğimiz değer Net Holding çatısı altında toplanmış olacak.

Ekspres Yatırım şirketiniz ile finans sektörüne iddialı bir giriş yapmıştınız. Şimdi ise şirketi kapattınız. Neden, şirket zarar mı ediyordu?

Biz geçen sene mayıs ayında Ekspres Yatırımı faaliyete geçirmiştik. Ekspres Yatırım, özellikle forex işlemlerinde aracı kurum olarak hizmet verecek bir şirketimizdi. Hem bilgi birikimi yüksek seviyede olan iyi bir ekip ile birlikte hem de teknik altyapı yatırımlarımızla forex işlemleri piyasasında lider bir şirket olmayı hedefleyerek yola çıktık. Bu doğrultuda da oldukça iyi bir sene geçirdik. Fakat sektör ile ilgili tebliğ değişiklikleri oldu. Forex piyasasına kısıtlamalar getirildi. Dolayısıyla bu yeni tebliğ ile oyunun kuralları değişti. Bunun neticesinde Forex işlemlerinin çok fazla umut verici bir piyasa olmadığını gördüğümüz için kaynaklarımızı daha verimli alanlarda kullanmak adına Ekspres Yatırım’ın faaliyetlerini durdurma kararı aldık. Şuan sadece şirketimizin faaliyetleri durmuştur. Lisanslarımız mevcut durum içerisinde devam edecek.  Süreç içerisinde önümüzdeki dönemlerde bakacağız uygun bir ortam olursa tekrar faaliyete geçirebiliriz.

Biz kurumsal büyük ve köklü bir şirketiz. Köklü şirketlerde biliyorsunuz ki birtakım değişiklikler öyle hızlı ve kolay bir şekilde olmaz. Köklü ve kurumsal şirketlerin en büyük handikabı kriz dönemlerinde hızlı cevap verememesidir. Geçmişte bizim şirkette de bu yaşanmış. Ama son beş yıldır bu anlamda çok hızlı hareket edebiliyoruz. Ekspres Yatırım ile ilgili aldığımız karar da bence bunu gösteriyor. Ekspres Yatırım’da biz zarar etmedik, tam tersine karlıydık. Burada devamda edebilirdik. Ama biz orada Net Holding adına önemli bir gelecek görmedik. Oraya ayırdığımız sermayemizi daha iyi daha verimli başka işlere yatırım yapma konusunda karar aldık.

Net Holding çatısı altında yer alan diğer şirketleriniz hakkında genel bir bilgi verir misiniz?

Ana faaliyet alanlarımız Merit markamız altında hizmet verdiğimiz otel ve casino işletmeciliğidir. Ayrıca şirketimizin ilk kuruluş yıllarından beri turistik hizmetler veren iştiraklerimiz de yarattıkları güçlü markalarıyla (Inter Limousine ve Net Yayın) faaliyetlerine devam ediyor. Finans sektöründe şimdilik faaliyetlerimizi durdurduk. Ayrıca, işletmelerimizi destekleyen inşaat ve gayrimenkul yatırımlarımız da devam ediyor.

Kuzey Kıbrıs’ta Merit markamız altında 6 otel ve 5 casino işletmemiz var. Geçtiğimiz sene itibariyle de Balkanlara uzandık. Son bir sene içinde Karadağ’ın Budva ve Podgorisa şehirlerinde üç, ve Hırvatistan’ın Dubrovnik ve Split şehirlerinde olmak üzere iki Merit Casinosu hizmet vermeye başladı. Buradaki hedefimiz, Merit markasını uluslararası bir zincir haline getirmek. Şu anda Avrupa’daki ilk adımımızı sadece casino işletmesi olarak başlattık. Daha sonrada hizmet verdiğimiz bu ülkelerde, potansiyelini tarttıktan sonra da, fırsat görürsek otel yatırımlarına devam edebiliriz diye düşünüyoruz.

Bu bölgede zincirimizi genişletmek adına yeni yatırım planlarımız da son hız devam etmekte. Makedonya-Üsküp’te yine lüks bir otelin içinde casino işletmemiz devreye girecek. Bulgaristan-Svilengrad şehrinde bir otel ve bir casino işletmemiz yakında devreye girecek, onun inşaatı devam ediyor. Balkan bölgelerinde yine bu doğrultuda başka arayışlarımız da devam etmekte. Nihai hedefimiz Merit markası altında Merit Casino zincirini olabildiğince geniş bir coğrafyaya yaymak.

Merit markanız otel ve casino işletmeciliğinde çok başarılı işlere imza atıyor. Bu başarıya katkı sağlayan faktörler nelerdir?

Net Holding şirketler grubu bu sene 43. yılına girdi. Biz 43 yıldır turizm ve hizmet sektöründe faaliyet gösteriyoruz. Hizmet sektörü, diğer sektörlere göre çok daha zor. Çünkü insana güvenmeniz gerekiyor. Çalışanlarımızın verdiği hizmetlerle müşteri memnuniyetini sağlamak ve bunu sürdürülebilir kılmak kolay bir şey değil. Hele ki uzun yıllar bunu yapabilmek ve marka yaratmak hiç kolay değil. Biz bu sektörün içinden geldik ve Türkiye’nin de turizm sektörünün gelişmesine öncülük etmiş bir şirket olduk. Turizm sektöründe ilklere imza attık. Yurtdışındaki örneklere bakarak yenilikler getirdik, kendimizi geliştirdik. Yeni girişimlere ve kimsenin düşünmediği alanlara Yönetim Kurulu Başkanımız Besim Tibuk, her zaman öncülük etmiş ve bu doğrultuda ön ayak olmuştur. Bu aslında çok önemli bir bilgi birikimi ve tecrübe diye düşünüyorum. Biz hizmet sektöründe kendimize güveniyoruz. Özellikle de bizim şirket kültürümüz ve çalışanlarımıza olan tavrımız, onlara sağladığımız çalışma ortamı bizi hizmet sektöründe başarılı kılıyor. Biz bu çalışma kültürünü uzun yıllar içerisinde oturtmuş durumdayız. Markalar yarattık ve bu markalar en az 30 yıllıktır. Demek ki 30 yıl içerisinde bizde yetişmiş çok insan var. Bizim en büyük başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerdir. Biz çok güzel bir çalışma ortamı yarattık ve şu anda da bunu yurtdışına taşıyoruz.

Yurtdışı yatırım planlarınızda öncelikleriniz neler oluyor?

Çok iyi iş geliştirme ekibimiz var. Biz Karadağ ile başladık hemen devamında da Hırvatistan’la devam ettik. Birbirine yakın olması hem lojistik anlamda hem de yönetimsel anlamda bizim açımızdan pozitif olacağını düşünüyorduk. Bizim için önemli olan ulaşılabilirliktir. Yani destinasyona hedef pazarlarımızdan ulaşımın kolay olmasıdır. Karadağ bu anlamda çok iyi bir örnektir. Çünkü bizim ana pazarımız Türk ve Rus pazarıdır. Karadağ da bu iki ülkeye vizesiz, çok kolay ve rahat bir şekilde ulaşım sağlıyor. Hem vizesiz olması hem de direk uçuşun çok ve sık olduğu bir yer olması destinasyonu cazip hale getiriyor. Bizim açımızdan en önemli etken ulaşılabilirlik konusudur. Bizim en büyük avantajlarımızdan biri misafir portföyümüzdür. Yıllar içerisinde çok ciddi bir misafir portföyü edindik. Bunlar bizim sürekli gelen misafirlerimiz. Bu misafirlerimize Kuzey Kıbrıs’tan başka sunabileceğimiz bir alternatif olabiliyor Karadağ ve Hırvatistan. Bunların dışında yasalar, casino işi için uygulanan vergi sistemi, lisans sitemi gibi şeyler de destinasyon seçiminde belirleyici unsurlar arasında yer alıyor.

Net Holding kaç kişiyi istihdam etmektedir?

Bütün işletmelerimizle beraber 4000 civarı diyebilirim.

2016 yılı nasıl geçti? Bu dönemde kaydettiğiniz büyümeden söz eder misiniz?

Biz 2016’yı iyi geçirdik. Ağırlıklı faaliyetlerimiz Kuzey Kıbrıs’ta yer alıyor. Yurtdışı 2016 yılı içerisinde devreye girdiği için onun etkisi henüz gözükmüyor, 2017’de gözükecek. Kuzey Kıbrıs da 2016 yılını iyi geçirdi diyebilirim. Biz hem doluluk oranlarımızı hem de ortalama oda fiyatlarımızı, gelirlerimizi arttırdık. Bunun sebebi de Kuzey Kıbrıs’ın Türkiye’den ayrı bir destinasyon olmasıdır.

Türkiye 2016 yılını kötü geçirdi. Türkiye açısından baktığınızda olabilecek olumsuz her türlü olayı yaşadık. Turizm sektörü zaten 2015’ten beri ciddi sıkıntılı devam ediyordu. Rusya krizinden önce Avrupa kaybedilmeye başlandı, bunun da en büyük nedeni güvenlik sorunu ve Türkiye’nin imajıydı. Rusya pazarı uçak krizinden önce gitmeye başladı, tespiti doğru yapmak lazım. Bu sene bakıyoruz toparlamaya çalışılıyor, Ruslar çabuk toparlıyor ama Avrupa kayıp. Avrupa’nın yerini başka pazarlarla doldurmaya çalışmak lazım. 2016’da Türk turizmi açısından kayıp bir seneydi.

Kuzey Kıbrıs’a bakıldığında ise özellikle Merit Otelleri’nin müşteri profili %60-65’i Türkler, geri kalanı Ortadoğu, Rus ülkelerinden oluşuyor. Türkiye’yi etkileyen olumsuzluklar bizi çok fazla etkilemedi. Genel anlamda 2016 yılı bizim açımızdan iyi geçti diyebilirim.

Kuzey Kıbrıs’a neden bu kadar çok yatırım yapıyorsunuz?

20 yıldır Kuzey Kıbrıs’ta yatırım yapıyoruz. Son 5-6 senede yatırımlarımızı çok ciddi arttırdık. Biz 20 yılda Kuzey Kıbrıs’a yaklaşık 1 milyar dolar yatırım yaptık. Bir kere çok ciddi bir potansiyel olduğunu görüyoruz. Politik sorunların çözüleceğine inanıyoruz. Bu sorunlar çözülmese bile biz zaten şu anki konjonktürel duruma göre yatırım hesapları yapıyoruz. Bizim şu anda tesislerimizin tamamı 3000 odaya tekabül ediyor. Kuzey Kıbrıs’ta bunlar dışında birçok gayrimenkul projemiz bulunmakta. Kuzey Kıbrıs’ta çok ciddi bir gayrimenkul sektörü oluştu, bölgeye çok ciddi bir talep var. Bu alanda da Merit markasının söz verdiği kalitede hizmet vereceğimiz rezidans, villa gibi projeler oluşturmaya başladık. Şu anda güvenlikli, sosyal tesisli bir villa projemiz var. Kuzey Kıbrıs’ta bu anlamda eksiklik var. Biz de bu açığı gördük ve bu açığı doldurmaya çalışacağız.

Kuzey Kıbrıs’ın kendi başına şu anki mevcut durumda da çok daha iyi olabileceğine inanıyorum. Burada hükümete ve yetkililere çok büyük iş düşüyor. Baktığınızda küçük bir kabineden bahsediyoruz. Bunların birlikte bürokrasiyi azaltan yatırımcıya daha cazip hale getirecek bir sistem oturtsalar, bizim gibi iki üç tane daha yatırımcı çekebilseler Kuzey Kıbrıs’ın ekonomisi şu halde bile çok hızlı ilerler. O zaman Türkiye’den sübvansiyon almaya da ihtiyaç duymayabilir. Kendi kendine yetebilen bir ekonomisi olur.

Peki, öncelikle çözüme kavuşturulması gereken sorunlar nelerdir sizce?

Öncelikle ulaşım konusunun çözülmesi gerekiyor. Daha çok uçak ve daha çok destinasyondan uçuşun olması lazım. Kıbrıs uçak biletleri çok pahalı. Daha çok havayolu şirketinin Kıbrıs’a gelmesi gerekiyor ki rekabet artsın ve dolayısıyla uçak fiyatları da düşsün. Yatırımcı gözüyle baktığımda eğer bir havayolu şirketiyseniz öncelikle buradaki karlılığa bakarsınız. Ben de Kıbrıs’ta her geçen gün artan bir potansiyel olduğunu düşünüyorum. Bu potansiyeli bizler yaratıyoruz. Özellikle Merit Grubu çok ciddi reklam yapıyor ve çok ciddi aktif pazarlama faaliyetlerinde bulunuyor. Bizim gibi diğer oteller de bu çalışmaları yapıyorlar. Bu çok önemli, her destinasyonda böyle bir şey yok. Kuzey Kıbrıs’ta sürekli yeni otel projeleri var. Bunlar bizi çok memnun ediyor. Arz arttıkça muhakkak o talep de oluşacaktır. Bazı destinasyonlar böyledir. Hele ki Kuzey Kıbrıs gibi turizm potansiyeli bu kadar yüksek olan bir destinasyon ancak bu şekilde gelişir. Bu da biraz risk almayla olacaktır. Biz bu riski aldık ve şu anda gayet memnunuz. Kuzey Kıbrıs’ta sadece güneş, deniz, şans oyunları turizmi yok. Buranın çok iyi mutfağı var, gezilecek çok iyi yerleri var, golf turizmi, dalış turizmi var. Herşeyin ötesinde sezonu çok uzun ve konumu, izolasyonlar kalktığında, ulaşım açısından sayısız destinasyon için çok kolay ulaşılabilir olması için ideal.

Bu yıl sezon nasıl başladı?

Bizim için oldukça iyi başladı diyebilirim. Biz sürekli renovasyon, tadilat süreçleri geçiriyoruz. Merit Crystal Cove Otelimize yaklaşık 70 oda ilave ediliyor. Yakın zamanda burası tamamlanacak. Misafirlerimize her zaman en iyisini ve en yenisini sunmaya çalışıyoruz.

Önümüzdeki beş yıllık süreçte koyduğunuz hedefler neler? 

Gelecek beş yıl için hedefimiz; Merit zincirini global bir marka yapmak. Şu anda Las Vegas ve Macao dünya genelinde casino işletmeciliğini en iyi ve en geniş şekilde yapan iki destinasyondur. Las Vegas ve Macao casino sektöründe çok farklı bir noktada yer alıyor. Biz butik tarzı çalışıyor ve kişiye özel hizmeti sağlayıp, bu hizmet kalitesinde sürdürülebilirlik sağlayabiliyoruz. Bizi özel kılan da budur. Dolayısıyla Merit markasını Las Vegas ile Monte Carlo arasında bir yerde konumlandırmak gerekiyor. Biz öncelikle Doğu Avrupa’da boşluk olduğunu gördüğümüz için şu anda zincir olarak orada büyüyoruz. Tabii ki hedefimiz bütün casino destinasyonlarında var olmaktır.

Kariyerinizi belirlemede bir dönüm noktası oldu mu?

İş kolik bir babanın kızı olduğum için hep turizmin içerisinde oldum. O yüzden hiç yabancılık çekmediğim bir iş alanıydı. Ben aslında hiçbir zaman babamın yaptığı işi yapacağım diye şartlamadım.. Üniversiteyi bitirmeye yaklaştığım dönemlerde ne iş yapacağımla ilgili bende bir panik havası oluşmaya başladı. O zamana kadar ne iş yapacağımla ilgili kendime bir kısıtlama getirmemiştim, seçeneklerim hep açık olsun istemiştim. Sadece o dönemlerde sinemaya aşırı bir tutkum vardı. İş hayatında ilk olarak sinema sektöründe Sinan Çetin ile yaklaşık bir yıl kadar çalıştım. Belki de benim dönüm noktam odur.  Sinan Çetin ile çalışmak çok zordu ama çok kısa sürede çok şey öğrendim. Ama çabuk da yıprandım. Bu sebepten de bu iş kolunun bana göre olmadığına karar verdim ve bıraktım. Daha sonra da tam olarak ne istediğime karar verene kadar şirkette çalışmaya başladım. O dönemde bir krizden geçiyorduk ve benim o ilk iş deneyimlerim kriz dönemine denk geldi. Sorun çözmeyi seven bir tarafım var. O dönemlerde yaşadığım tecrübeyi çok değerli buluyorum, beni çok geliştirdi. Daha çok turizm alanında kendimi geliştirmek istediğim için İsviçre-Lozan’a otelcilik üzerine master yapmaya gittim. Kendime bir mola vermek istedim. Yapmış olduğum master benim açımdan çok faydalı oldu. Turizm ve otelcilik alanında hem bilgi edinmek hem de çevre edinmek açısından bana kattığı çok şeyler oldu. Daha sonra da Viyana’da danışmanlık şirketi olan PKF Hotelexperts’de danışman olarak çalışmaya başladım. Yaklaşık üç sene burada çalıştım. Burada otel yatırımlarına danışmanlık hizmeti veriyorduk. Birçok projede yer aldım. Viyana’da yaşadım. Viyana’dan hem Avusturya hem de Doğu Avrupa’daki birçok projede danışmanlık hizmeti verdim.  İlk projem de Karadağ’da olmuştu ki sonradan Karadağ’a yatırım yaptık; zaten çok iyi bildiğim bir yere gitmiş olduk. Daha sonra da PKF’in İstanbul ofisini kurdum. Buradaki bilgi ağına çok yardımcı oldum. Sonrasında, dışarıda yeterli tecrübe, bilgi ve network edindiğime kanaat getirip, yaklaşık beş sene önce şirketimize geri döndüm.