Her çevre kirliliğinde sanayicilerin suçlanmasını doğru bulmuyoruz

Marmara Denizi’nde yaşanan müsilaj sorunu denize kıyısı olan tüm illerde önlemleri arttırdı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bu konuda denetimleri arttırırken, Kocaeli Sanayi Odası Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, OSB’lerin bu yatırımları çok daha önceden yaptığını belirti.

Pandemi süreci sanayiciyi nasıl etkiledi?

Pandemi süreci hem ülkemizde hem de dünya ekonomisinde ciddi sorunları beraberinde getirdi. Pandemi sürecinde Sanayi Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı tarafından Kocaeli bölgesi pilot bölge seçildi. Çok ciddi taramalar yaptık ve önlemler aldık. Fakat hem üretimde hem de ihracatta yaşanan sorunlar nedeniyle üretimde geçen yıl biraz düşüş yaşadık. Şuanda yeni rekorlar kırarak üretime devam ediyoruz. Kapasitemiz şuanda normale yakın bir seviyeye geldi. İhracat seviyelerinin de artması bizleri sevindiriyor.

Marmara Denizin’deki müsilaj sorunu gündemde. Bu konuda ne düşünüyorsunuz, Kocaeli bölgesinin bu konuda aldığı önlemler nelerdir?

En son 2011 yılında Gebze’de evsel atıkları arıtma tesisi yapıldı. Ancak Marmara Denizi küçük bir deniz olmasına rağmen etrafında çok büyük şehirler bulunmaktadır. Özellikle İstanbul gibi bir büyükşehir olması ve diğer illerde de Kocaeli’deki gibi arıtma tesisinin olmaması evsel atıkların arıtılmadan denize bırakılmasına neden oluyor. Nüfus artışı, iklim değişikliği gibi konularda Marmara Denizi’nin iyice kirlenmesine neden oldu. Geçen hafta bu hususta bir toplantı yapıldı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da bu konuda bir dizi önlemleri aktardılar. Bunların sırasıyla yapılmasıyla müsilaj sorununu çözeceğimize inanıyoruz. Şunu unutmayalım ki denizlerimize dağlardan çok temiz sular geliyor. Herkes kirletmeyi kesebilirse Marmara Denizi’nin kendini yenilemesi birkaç yılda olacaktır. Körfez’de bugün balık çeşitliliğinin arttığını biliyoruz, yunus balıklarının bu bölgeye geldiğini biliyoruz. Bir sanayi odası başkanı olarak şu konunun altını çizmek istiyorum. Mutlaka içimizde denizi kirleten firmalarımız vardır. Ancak Kocaeli bölgesinde bütün OSB’ler, bütün firmalar arıtmadan denize deşarj yapmıyorlar. Dolaysıyla buradaki sıkıntının büyük bir kısmının evsel atıklardan kaynaklandığını halkın bilmesini istiyoruz.

Bazı OSB’lerde arıtma tesislerinin yeterli olmadığı, ileri arıtma teknolojisinin bulunmadığına vurgu yapılıyor.

OSB’lerdeki arıtma tesislerinin denize bağlantıları bulunmuyor. OSB’lerdeki arıtma tesislerinin çıktıları ölçülerek belediyelerin kanalizasyonlarına veriliyor. Oradaki limitler düşük ise onu bilemem ama belediyelerin bu konudaki standartları ne ise o standartların üzerinde arıtılarak veriliyor. Zaten bu standartlara uymadığınızda ceza kesiliyor. Eğer yine de buradaki limitleri arttırmak gerekiyorsa biz gerekli yatırımı yaparız. Bunlar teknik konulardır, tam olarak bilmiyorum. Ama belediyelerin belirlediği standartların üzerinde işlem yapıyoruz ve denize atıksu verilmiyor. Marmara Denizi’ndeki salya konusunu ben Kocaeli sorunu olarak görmüyorum. Marmara Denizi’nin etrafında kaç tane il varsa hepsinde standartların öncelikle eşit hale getirilmesi gerektiğine inanıyorum. Eğer böyle olursa bugünkü görüntülerin olmayacağını düşünüyorum. Bu yıl yirmi yedincisini vereceğimiz bir çevre ödül törenimiz var. Çevre konusunda en bilgili odalardan bir tanesiyiz. Bu nedenle sanayicilerin haksız yere suçlanmasını kabul etmiyoruz. Her çevre kirliliğinde sanayicilere suçlanmasını doğru bulmuyoruz. Evet bizim içimizde de çevreye zarar veren arkadaşlarımız maalesef vardır. Ama organizasyon olarak baktığınızda Kocaeli Çevre İl Müdürlüğü ve Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından sürekli denetlenmektedir. Firmalarımızda bu denetimlerin farkındadır. Kocaeli ilimizde yapılan denetimler, Türkiye’nin başka illerinde yapılan denetimlerden çok fazladır. Türkiye’de 24 saat denetimi yapılan 600 tane baca varsa bunun 120 tanesi Kocaeli’ndedir. 24 saat baca gazı Çevre İl Müdürlüğü tarafından ve Büyükşehir tarafından gözetim altındadır. Olması gerekende budur.

Kocaeli’deki OSB’lerin arıtma tesisleri bu konuda yeterli midir?

İlimizdeki OSB’lerin arıtma tesisleri yapılan dönemin en iyisidir. Çünkü bizdeki OSB’ler güçlü yönetimlere sahiptir. Tabii ki zaman içinde eski teknoloji olacaktır, yenilenmesi gerekecektir. Çevre konusu AB’nin Türkiye için açtığı fasıllardan bir tanesidir. Buradaki sanayicilerin Almanya’da da yatırımları var, Balkanlar’da da yatırımları var. Bu firmaların sahipleri ile toplantı yaptığımızda bize çevre konusunda Türkiye’nin Romanya veya Bulgaristan gibi ülkelerin çok üzerinde standartlara sahip olduğumuzu söylüyorlar. Bunun bilinmesi çok önemlidir. Türkiye kendisine ek yük getiren konularda da adım atmış bir ülkedir. Atmaya da devam ediyoruz.

Sanayiciler çevre konusundaki yatırımlara nasıl yaklaşıyor? Sanayiciler bu yatırımları yapmak zorundalar. Bu konunun ek maliyetleri var. Bu yatırımların bir kısmı AB fonlarından finanse edilebiliyor. Ama maalesef yeterince fonlardan faydalanamıyoruz. Bu konularda eğitimler, toplantılar yaparak bilgi vermeye çalışıyoruz. Türkiye, AB konusunda aday ülke konumuyla bu fonlardan faydalanıyor o yüzden bu sıfatı kaybetmemeliyiz. Sanayi Odası olarak da bizim görevimiz sanayicilere bu yatırımları yaptıklarında AB fonlarından nasıl faydalanacaklarını anlatmaktır. Bu konuda lobi faaliyeti yapmalıyız. TEMMUZ 2021