İntegral yeni tebliğe çabuk adapte oldu

Yatırım hizmetleri ve faaliyetleri ile yan hizmetlere ilişkin esaslar hakkında Tebliğ III-37.1’de değişiklik yapılmasına dair tebliğ çıktı. Yürürlüğe giren tebliğ ile ilgili görüşlerini aldığımız İntegral Menkul Değerler Satış ve Pazarlama Direktörü İbrahim Taşdoğan, sektörde yaşanan değişim ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

Tebliğin yayınlanması sonrası ortaya çıkan metin ile ilgili değerlendirmenizi alabilir miyiz?

Tebliğ yayınlanmadan önce sektörde bir değişim olacağını bekliyorduk. Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB) nezdinde bir çalışma grubu kurulmuştu ve bu grup aracılığı ile SPK’ya görüşlerimizi iletme imkanı bulmuştuk. 14 Ocak 2016 itibariyle nasıl bir değişim olacağını artık biliyoruz. Tebliğin yayınlanmasıyla birlikte kendi çalışma grubumuzu oluşturduk ve tebliğde yapılan değişimleri tüm departmanlarla bir araya gelerek istişare ettik. Hangi maddelerde değişimler yapıldığını ve bizde hangi departmanları ilgilendirdiğini belirledik ve çalışmalara başladık. Yeni tebliğe hızlıca uyum sağlamak önemli. Tebliğin bazı maddelerinin dışında yayınlandığı an değişimi hemen yapmamız isteniliyor. Bu noktada değişime tam uyumluluk için bir geçiş süresi verilseydi bizler için daha uygun olurdu.

Tebliğin yayınlanmasının ardından bazı ifadelerde anlaşılmayan veya her firmanın farklı yorumlayacağı bölümler olduğu belirtildi. Bu noktada İntegral olarak siz sorun yaşadınız mı?

Tebliği okuyan kişi kendine göre farklı yorumlar getirebilir. Bu nedenle her maddeyi sizin A’dan Z’ye anlamanız gerekiyor. İşleyiş anlamında nasıl olacağı konusunda bizde de soru işaretleri olan bazı noktalar oldu .Ancak bunları da hızlıca çözümlemeye çalıştık.

Müşteri ile ilgili yapılan değişim nasıl karşılandı?

Öncelikle yapılan değişimi biz anladık ve anladığımız şekliyle de firmamızda uygulamaya başladık. Yatırımcının da etkilendiği durumlar ile ilgili de onlara anlatmaya başladık. Yatırımcılarımızda anlamadıkları ya da akıllarına takılan hususlar konusunda bize sıkça geri dönüş yapıyor. Örneğin; kaldıracın nasıl uygulanacağı ile ilgili bize sorular yöneltiyorlar. Bizde gerekli cevapları kendilerine aktarıyoruz.

Bu tebliğle birlikte müşterilerin birkaç firma ile işlem yapmasının zor olacağı belirtiliyor. Sizin bu konuya bakışınız nedir?

Bir müşteri piyasaya girmeden önce 6 iş günü ve toplamda en az 50 adet işlem yapması isteniliyor. Bir de deneme hesaplarının çalışma esaslarının nasıl olacağı konusunda da üç ay içinde birliğin ileteceği yeni tebliğ ile belirtilmiş. Bu kapsamda her yatırımcı A şirketiyle işlem yaparken B şirketine geçmek isterse yine baştan deneme hesabı zorunluluğu getirildi. Bu nedenle de bir müşterinin bir firmadan başka bir firmaya geçişinde prosedürleri yeniden yapmak istemeyeceğinden dolayı firmalar arası geçişinin zorlaşacağı düşünülüyor. Fakat bu uygulamayla birlikte yatırımcıların tercih ettikleri firmada daha uzun süre hizmet alacağını gösteriyor. Böyle bir durumda da aracı kuruluşların hizmet kalitesini daha üst seviyelerde tutma ihtiyacını ortaya çıkartacaktır. Çünkü memnuniyeti arttırmayı başarırsanız geçişlerin olmayacağını düşünüyoruz.

Yatırımcı açısından da baktığınız zaman bu uygulamanın sektöre olumlu katkı sağlayacağına inanıyorum. ‘Altı iş günü deneme işlemi yapma’ zorunluluğun getirilmesini sektöre girmek isteyen yatırımcıların özellikle açılış ve kapanış saatlerini daha realist bir şekilde görmesini sağlaması için getirildiğini düşünüyoruz. Bu yolla yatırımcılar açısından piyasanın daha iyi kavranması sağlanacaktır. Ayrıca bu uygulamanın daha sonra yaşanacak bazı itirazları azaltacağını düşünüyorum.

Bu durum günlük işlem yapmak veya sektörde sadece bir defa işlem yapmak isteyenleri etkiler mi?

Piyasaya girmeye bir gün önce karar verdiyseniz bu uygulama o yatırımcıyı etkileyecektir. Fakat şunu da belirtmek gerekir ki, günlük işlem yapmakta pek sağlıklı olmuyor. Biz şuanda birliğin deneme hesaplarıyla ilgili nasıl bir yol izleyeceğini merak ediyoruz.

Yayınlanan tebliğ ile bürokratik işlemlerin artmasını bekliyor musunuz?

Operasyonel açıdan bir iş yükü olacağını ön görüyoruz. Önemli olan firma olarak sizin bu durumu karşılayabilecek teknolojik alt yapınızın olup olmayışıdır. İntegral olarak bizim alt yapımız buna imkan sağladı ve buna uyum sağladık. Tebliğde belirtildiği üzere gerekli planlar ne ise bunları yapıyoruz. Bunun için güçlü bir iş gücü oluşturmamız gerekecektir.

SPK sektörde yatırımcıların büyük bir kısmının zarar ettiğini ve tebliğle bu oranı değiştirmek istediği ifade ediliyor. 

Kurulun yatırımcıyı düşünerek bazı yeni kurallar getirmiş olması normal. SPK’da piyasanın daha sağlıklı ilerleyebilmesi için ciddi anlamda çaba harcıyor. Bizlerin de istediği elbette ki yatırımcının zarar etmemesi. Yatırımcıların piyasaya girmeden önce araştırma yapmasını da öneriyoruz. Ayrıca İntegral Menkul Değerler olarak, yatırımcıların daha sağlıklı işlemler yapabilmesi için daha önce de yatırımcılarımıza bir çok platformda bilgilendirme toplantıları yapıyorduk. Şimdi de yatırımcı istediği takdirde, her an bilgiye ulaşacağı birçok kaynak temin ediyoruz. Bu çalışmalarımızı artırarak  devam edeceğiz. Bizim gibi aracı kurumların bu gibi yatırımcıya ön bilgilendirmeler ve eğitici çalışmalar yapması sektör açısında mühim. Çünkü bu gibi öğretici esaslar önceliğe alınırsa sektöre müdahaleye gerek kalmayabilir.

Kaldıraç oranlarıyla ilgili yapılan değişim sizin tarafınızda nasıl karşılandı?

Öncelikle yeni tebliğ ile kaldıraç oranlarında başlangıç teminat tutarı 20 bin TL altında ise, net bir şekilde Euro/Dolar, Euro/TL, Dolar/TL paritelerinde ve Altın işlemlerinde 1/50 kaldıraçla işlem yapılırken, aynı pariteler ve işlemlerde 20 bin TL üstü 1/100 kaldıraç işlemleri yapabiliyorsunuz. 20 bin TL’nin üzerinde diğer pariteleri ise 1/50 kaldıraç oranları verildi. Bu doğal olarak sektörde hacmi etkileyecektir. Bu doğrultuda yatırımcıların nasıl davranacağını yaşayarak göreceğiz. Elbette ki bazı yatırımcılar daha önce 1/100 kaldıraç oranından işlem yaparken şimdi 1/50 kaldıraç oranına düşmesini olumlu karşılamadı.

Kaldıraç değişimi sonrasında yatırımcılar yurt dışında işlem yapmak ister mi?

Kaldıraç oranlarındaki değişim ve demo hesabı zorunluluğu nedeniyle yatırımcılar nasıl bir tepki verir bunu bilmiyoruz. Zamanla göreceğiz. Fakat 1/200-1/300 gibi kaldıraç oranlarıyla işlem yapmak isteyen bazı yatırımcıların yurt dışına yönelmeleri muhtemel bir durum.

2016 yılında sektörün büyüklüğü açısından nasıl bir pazar bekliyorsunuz?

2011 son çeyreğinde yasal düzenlemeyle birlikte sektör hızla büyüdü. Birçok aracı kuruluş bu alanda faaliyet göstermeye başladı. İstanbul’un finans merkezi olması yolunda hızla ilerlerken bu kapsamda  yeni bir finansal araç da böylece ortaya çıkmış oldu. Sektörün aylık işlem hacmi 900-950 milyar TL’ye ulaştı. Bu rakama yeni tebliğ ile gelen kaldıraç oranının elbette ki etkisi olacaktır, ayrıca bazı yatırımcıların yurt dışına yönelmesi ile de karşılaşılabilinir. Fakat yurt dışına gidecek yatırımcıların şunu da iyi biliyorlar olması gerekir ki; Türkiye’de ‘Saklama Kuruluşu’ gibi önemli bir unsur da söz konusu. Yurt dışında hiç bilmedikleri kuruluşlara bütçe yatırıp orada işlem yapacaklar, bu da büyük bir risk içeriyor. Büyüyen bir sektör var, büyüyen bir hacim var. Nitelikli insan kaynağının olduğu bir sektör oluştu. Umarım tebliğinin getirdiği şartlar ilerleyen zamanlarda herkes tarafında daha da anlaşıldıkça hem sektör hem de yatırımcı açısından olumlu sonuçlar doğurur.