Karsan CEO Okan Baş: Elektrikli toplu taşımada Karsan, bir dünya markası olma yolunda ilerliyor
Paris İklim Anlaşmasıyla birlikte karbon ayak izini azaltmak isteyen ülkeler özellikle toplu taşıma da elektrikli araçlara yönelmeye başladı. Romanya, İtalya ve Fransa’da kazandığı ihalelerle ön plana çıkan Karsan, elektrikli araçlarda önemli başarılar elde etti. Toplu taşıma alanında sektörde hep bir adım önde olduklarına vurgu yapan Karsan CEO’su Okan Baş, gelinen noktayı dergimize değerlendirdi.
Dünyada elektrikli araç talebi giderek artıyor. Şuanda sektörün geldiği noktayı aktarır mısınız?
Otomotiv sektöründe işin kalbi değişiyor. Büyük bir değişim var ve her değişim sancılı olur. Elektrikli araç değişimi de sancılı oluyor. Çünkü teknoloji artık el değiştiriyor. Yeni dönemde ise artık Avrupalılar veya Batı değil, elektrikli ve mobilite teknolojisini arkasına alan Çin bu sektörü devralıyor. Bu yeni dönüşüm teknolojisinde Çin ön plana çıktı ve bu durum Batı’yı rahatsız etti. Ellerindeki en önemli sektörü kaybetmeye başladılar. Gelecekle ilgili endişeleri giderek artıyor. Bu durumda da elektrikli araç hususundaki gelişmeleri bir miktar yavaşlatmaya başladılar. Buradaki gelişmeleri serbest bırakmadıkları için kullanıcıların bu teknolojiye ulaşımını engellediler. Ama bizim tarafa bakarsanız bizlerdeki hız aynı şekilde devam ediyor. Yavaşlama bizde hiç yok. Karsan olarak biz işin toplu taşıma kısmındayız. Şehir içi toplu ulaşım tarafı hızla devam ediyor. Karsan olarak biz zaten geleceğe odaklanın bir firmayız. Elektrikli dönüşümü hızla takip ederek kendi ürünlerimize uygulamak için harekete geçtik. Üç yıl gibi kısa bir sürede bütün ürünlerimizi elektrikli araçlara çevirdik. Bizim sektörde bir tane hedefimiz var, mobilitenin geleceğinde sektörün bir adım önünde olmak. Bunu da başardığımızı düşünüyorum.
Karsan elektrikli toplu taşıma araçlarında marka oldu diyebilir miyiz?
Bizim hedefimiz Karsan’ı bir dünya markası yapmak. Tabii marka olmak bir süreçtir ve büyüyerek biz o noktaya geldik. Özellikle Avrupa’da şehir içi toplu taşıma ihaleleri açıldığında bizi de ihalede görmek istiyorlar. Karsan olarak biz bütün ihaleleri takip ediyor durumundayız. Artık eskisi gibi bir aracım var bütün ihalelere girerim mantığı kalmadı. Her ülkenin kendi regülasyonları ve kendi özellikleri var. Bu nedenle her ülkeye özel çalışmalar yapmanız gerekiyor. Karsan bu noktada hızlı ve esnekliğe sahip bir firma. Bizi sektörde öne çıkaran en önemli konu teknolojiyi yakından takip etmemiz.. Teknolojiyi biz üretmiyoruz ama en iyilerle çalışıyoruz. Mobilite alanında en iyi firmalarla çalışıyoruz. Sadece batarya alıp araçlarımıza yerleştirelim düşüncesiyle hareket etmiyoruz. Bizim en önemli özelliklerimizden bir tanesi e-ATA ailesindeki 10m,12m ve 18m otobüslerimizin doğuştan elektrikli olması. Diğer firmalarda bunu göremezsiniz. Her yıl sektörde %30 büyüme gösteriyoruz. Bu açıdan Karsan global bir marka olmuştur. Türkiye’deki son 4 yılda yapılan elektrikli otobüs ihracatının %85’ini Karsan gerçekleştirdi. Tabii ki öncülüğümüz hep bir adım önde olma özelliğimizden geliyor.
Elektrikli araçlar dışında hidrojen yakıt konusu da gündeme geliyor. Bu alandaki gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Toplu taşıma da bir adım önde olmak için çözümler üretiyoruz. Onlardan bir tanesi de hidrojen yakıtlı araçlar. O kısımda çok önemli bir noktayız. Türkiye de hidrojen yakıtlı araçlar konusunda bence çok avantajlı bir ülke. Avrupa ülkeleri de hidrojen araçlarla çok ilgililer. Bu konuya ciddi teşvikleri de var. Gerek ulaşımda gerekse enerji kullanımında önemli avantajları var. Türkiye’nin kendi enerji ihtiyacına yönelik değil ihracatını da destekleyecek çok iyi bir potansiyel olarak görüyoruz hidrojen konusunu. Şuanda elektrikli araçlarda yakaladığımız başarıyı hidrojen tarafında da yapmak istiyoruz. Karsan bu alanlarda rüştünü ispatlamış firmalarla işbirliği yapıyor. Örneğin elektrikli araçlarda BMW ile ciddi bir iş birliği yapmıştık. Hidrojen alanında da Toyota ile çalışma yapıyoruz. Her iki firmada kendi alanlarında rüştünü ispatlamıştır. Hidrojen alanında Toyota’nın teknolojisini kullanmış olacağız.
Elektrikli araçlarda otomobil araçlara teşvikler var fakat ticari tarafta da teşvik verilmediğine değiniliyor. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Avrupa Birliği toplu ulaşımda elektrikli dönüşüme teşvik veriyor. Avrupa’da zaten sektörün gelişiminde teşviklerin önemli rolü oldu ve sektör çok hızlı gelişti. Her yıl elektrikli otobüs pazarı %40 büyüme gösterdi. Avrupa kısa sürede toplu taşımayı emisyonsuz hale getirmek istiyor. Türkiye’de ise henüz böyle bir yaklaşım yok. Türkiye’ye de Avrupa’nın verdiği destekler var ama şuan hareketlilik yok ilerleyen süreçte burada da etkili olacaktır. Geçen yıl Mersin ve Gaziantep’te bazı ihaleler yapıldı. Bunların hepsini biz kazandık. Önümüzdeki yıl teslimler başlayınca halkımız da görecektir. Yani gecikmeli de olsa Türkiye’nin de bu dönüşümü yapacağını düşünüyoruz. Elektrikli veya hidrojen yakıtlı dönüşüm olacak ve Karsan olarak bizde tam gaz hazır durumdayız.
Otomotiv üretimde bir miktar düşüşler bekleniliyor. 2025 yılıyla ilgili Karsan’ın planlarını aktarır mısınız?
Karsan’ın siparişleri hazır zaten. Üretim planlarımız yapıldı. Bu senenin üretim kapasitemizi aşağı yukarı doldurduk. Şuan çok iyi gidiyoruz. Türkiye’de bir takım küçülmeler var, üretim fazlası olan firmalar var. Ama bu durum bizim için geçerli değildir. Yine toplu taşıma da hidrojenli araçlarla ilgili Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin öncülüğünde çalışmalarımız var. Bölgede denemelerimizi yaptık. Türkiye’de ilk elektrikli toplu taşımada Gaziantep öncü olacaktır. Yine Mersin Büyükşehir Belediyesi bu konuda çok etkin ve ortak çalışmalarımız mevcuttur.
Toplu taşımada şoför hatalarından dolayı kazalar yaşanıyor ve sürücüsüz araçlar ön plana çıktı.
Doğru. Otonom ve mobilite gelecekte önemli bir yer tutacaktır. ABD’de bu konuda önemli çalışmalar var. Tesla’nın hazırlıkları var. Taksi amaçlı şehir içi dolaşımla ilgili çalışmalar var. Toplu ulaşımda da bu konuda çalışmalar mevcut. Karsan olarak bizim de çalışmalarımız mevcuttur. Biz gelecekte özel araçların yerine toplu taşımanın daha fazla ön plana çıkacağını düşünüyoruz. Özel kullanım giderek düşecek. Bunun için de toplu taşımanın güvenli olması gerekiyor. Otonom araçlara geçişle kazaları önleyebiliyorsunuz. Otonom dünyada insan duygusu olmadığı için kurallara uyan ve hatasız yolculuğu destekleyen bir sistemdir. Yine ekonomi geliştikçe şoför bulmakta zorlanan ülkeler var. İngiltere’de bu konu gündeme geldi. Şoför maliyetini de düşürmüş oluyorsunuz. Biz bunu net görüyoruz. Avrupa’da operatörlerle toplu ulaşım konusunda neler yapacağımızı görüşüyoruz. Bu konuda da öncüyüz. Şuanda Norveç’te devreye soktuğumuz dünyada açık trafikte yolcu taşıyan ilk ve tek seviye-4 otonom otobüsümüz Otonom e-ATAK faaliyet gösteriyor Şoför hiç elini dokundurmadan taşıma yapıyor. Dolayısıyla bu alanda yavaş yavaş hayatımıza girecektir.
Karsan olarak Avrupa’da önemli bir yere geldik diyebilir miyiz?
Şuanda Avrupa’nın ilk sekiz markası içinde yer alıyoruz. Romanya’da Pazar ikincisiyiz. Fransa ve İtalya’da da çok iyi bir noktadayız. İtalya’daki çalışmalarımız sürekli artıyor. Bunun yanı sıra yeni pazarlara da yöneliyoruz. Polonya hedeflediğimiz bir pazardır. İngiltere için sağdan direksiyonlu lansmanımızı yaptık.
Romanya pazarı son dönemde ön plana çıktı. Buradaki belediyeler daha istekli mi? Romanya’nın esnek bir yapısı var. Romanya’daki belediyeler Avrupa teşviklerinden faydalanıyor. Bizim için de Romanya çok güçlü iş birliği yaptığımız ülke konumuna geldi. Romanya’daki bütün ihalelerde çok etkiliyiz. Romanya kendi ihtiyaçlarını çok iyi tespit etmiş ve onlara yönelik ürünler ortaya koyduğunuzda ihaleyi kazanıyorsunuz. 300’e yakın bir araç parkına ulaştık. Bu sayı her geçen gün artıyor. Yine Romanya’daki ortağımızda çok iyi başarılar elde ediyor. Kuralları, koşulları ve ülkenin yapısını çok iyi biliyor. Yine İtalya tarafına bakacak olursak otomotiv markası olan bir ülkede satış yapıyorsunuz. İtalya Avrupa’nın en zor ülkesidir.