Keskinoğlu Genel Müdürü Önder Matlı: Keskinoğlu olarak uluslararası fırsatları takip ederek dünyaya açılacağız
Ülkemizin protein ihtiyacını karşılamada önemli bir paya sahip olan piliç eti ve yumurta sektörü, uluslararası piyasalarda etkin bir şekilde rekabet eder hale geldi. Yaşanan tüm zorluklara rağmen gelişimini devam eden sektörün bugünü ve geleceği ile ilgili görüşlerini okuyucularımızla paylaşan Keskinoğlu Genel Müdürü Önder Matlı, sorularımızı yanıtladı.
Türkiye’nin yumurta ve beyaz et üretimi zorlu süreçlerden geçse de uluslararası arenada yerini aldı. Sektörün uluslararası görünümü ile ilgili bir değerlendirme alabilir miyiz?
Piliç eti ve yumurta sektörü olarak endüstriyel gıda üretimi konusunda, dünya ile yarışacak düzeyde son derece gelişmiş alt yapıya sahibiz. Tavuk eti üretiminde dünyada 9’ncu, Avrupa’da 2’nci sıradayız.
Yumurta üretiminde de benzer bir durumdayız. Dünyada 10’nuncu, Avrupa’da 2’nci sırada yer alıyoruz. Üretimde çok güçlüyüz ve potansiyelimize de güveniyoruz. Son dönem gerçekleştirilen trend analizlerine göre; dünyada toplam yumurta üretiminin 2030 yılında 102.5 milyar tonu aşması; aynı dönemde Türkiye’nin üretiminin ise 1.5 milyon tona yaklaşması bekleniyor. Ülkemiz, şu an dünyanın en büyük yumurta ihracatçısı ülkelerinden birisi konumda ve yılda yaklaşık 20 milyar yumurta üretimi yapan sayılı ülkeler arasında yer alıyor.
ABD’nin yumurta talebi, geldiğimiz noktayı göstermesi açısından oldukça önemli. Bu doğrultuda sektörün beklentilere cevap verip veremeyeceği ile ilgili görüşlerinizi alabilir miyiz?
Günümüzde yumurta arzında zaman zaman belirsizlikler yaşanıyor. Arz-talep dengesi yumurta üretimi için çok hassas bir konu. Sofralık yumurta, uzun süreli stoklanabilen bir ürün olmadığı için, üretim gerçekleşmeden mutlaka planlamasının tamamlanmış olması gerekiyor. Sonuç olarak, yumurta üretiminde planlama, fiyatlama ve satıştan bile önce ele alınması gereken bir husustur.
Ülkemiz yumurta üretimi konusunda dünyada önde gelen ülkelerden biri ama yumurta maliyetini yönetme konusunda, neredeyse tamamen ithalata bağlı bir yapısı var. Yumurtanın maliyetinin %70’ini oluşturan yem hammaddelerinin büyük kısmı ve damızlık sürülerimiz, yurtdışından ithal ediliyor. Buna bağlı olarak maliyeti öngörmek ve yönetebilmek kolay değil. Arzdaki daralmanın sebepleri genellikle yüksek üretim maliyetleri, mevsimsel artışlar ve düşüşler, arzda sıklıkla karşılaştığımız olası durumlar arasında yer alıyor.
Sektörümüzün gelişmesi adına, Türkiye yumurta sektörüne yapılması gereken yeni yatırımlar, üretim artışından daha çok, ürün geliştirme üzerine olmalıdır. Likit yumurta, toz yumurta ve bu tesislerden çıkan inovatif ürünleri geliştirmek, ülke ve sektör ekonomisine daha faydalı olacaktır. Son birkaç yılda likit yumurta üretimi konusunda yeni yatırımlar devreye alınmış olsa da; bu yatırımların sayısı artmalı ve likit yumurtanın endüstriyel kanal harici kullanımı da teşvik edilmelidir. Ayrıca, yumurta tozu üretimi yapan tesislerin sayısı en kısa sürede artırılmalıdır. Yumurta tozu üretim kapasitesinin yüksek olması, yumurtanın stok edilebilmesi açısından kritik öneme sahiptir. Gelişmiş yumurta tozu üretim kabiliyeti, sektörün düşen piyasalarda ürünü stok ederek piyasayı korumaya almasına yardımcı olacak ve fiyat dalgalanmalarını en aza indirmeye fırsat verecektir.
Uluslararası taleplere verilen cevap ulusal talepleri sekteye uğratır mı?
Sektör olarak iç piyasadaki arzı karşılamayı her zaman önceliğimiz olarak görüyoruz ve beraberinde de üretim fazlamızı ihracat olarak değerlendirerek ülke ekonomimize katma değer üretmek için çalışıyoruz. Bu noktada ihracat pazarındaki belirsizlikleri de sektörümüz açısından değerlendirilmesi gereken diğer önemli bir husus olarak görüyoruz.
İhracatta yakın coğrafyaya düzenli ihracatın sürdürebilirliğine yönelik çalışmaların yanı sıra; potansiyel pazarlarda kalıcı olabilmek de bir o kadar önemli. Ülke olarak, sektör olarak bunu mümkün kılacak kaliteli üretim ve sürdürülebilir tedarik gücüne sahibiz. Bununla beraber yeni alternatif pazarların bulunması, mevcut ihraç pazarlarının kapanması neticesinde ortaya çıkabilecek üretim fazlasının yönetilmesi zorluklarının bertaraf edilmesini sağlayabilecektir. Örneğin pek çok sektör için önemli bir pazar olan Avrupa Birliği ülkelerine olan ihracatımızda, ileri işlenmiş ürün ihracat iznini aldık. Bu durum sektörümüz açısından dikkate değer ve geliştirilmesi gerekli bir alan. Firma olarak bu konuda üzerimize düşeni yaptığımıza inanıyoruz.
Endüstriyel üretim sayesinde herkesin uygun fiyatla ulaşabildiği en temel protein kaynağı olan yumurta konusunda da sektör olarak hem iç hem de dış piyasada değerlendirebileceğimiz büyük bir potansiyel var. İhracat her zaman çok önemli ama piliç sektöründe olduğu gibi yumurtada da ilk önceliğimiz iç pazar. Ancak, iç piyasada kişi başı yıllık 300 adet yumurta tüketimi seviyesine ulaşma hedefimize henüz yaklaşabilmiş değiliz. Halkımızın uygun fiyatlı, kaliteli ve sağlıklı proteine ulaşmasında, sektörümüzün önemli bir misyon üstlendiğine inanıyoruz.
Son yıllarda sektörün rekabet ile ilgili görünümü ile ilgili bir değerlendirme alabilir miyiz?
İnsanlık için en güvenilir, en ucuz ve en kolay ulaşılabilir hayvansal protein kaynağı olan piliç eti ve yumurtanın, ne kadar stratejik öneme sahip gıda maddeleri olduğunu, bu enflasyonist ortamda bir kez daha gördük. Artan ürün maliyetlerinin fiyata yansıtılamaması, sektör açısından sorun yaratıyor olsa da piliç eti de yumurta da olabilecek en uygun ve ulaşılabilir fiyatlar ile tüketiciye sunuluyor. Çünkü Türkiye’de piliç eti ve yumurta sektörü olarak endüstriyel gıda üretimi konusunda, dünya ile yarışacak düzeyde son derece gelişmiş alt yapıya sahibiz.
Üretimde güçlüyüz, aynı başarıyı sağlıklı bireyler yetiştirmede çok önemli rolü olan protein tüketimini arttırmada da göstermek istiyoruz. Piliç eti iç pazar kişi başı tüketimimiz 25 kg’lara çıktı. Bu rakamın artarak devam edeceğine ve bu ivme ile yakın bir gelecekte, dünya rakamlarına yetişeceğimize inanıyoruz. Sektör 2024 yılında %8 büyüdü, 2025 yılının ilk 6 ayında da aynı şekilde büyüyeceğini öngörüyoruz.
Keskinoğlu markasının sektördeki yeri ile ilgili neler söylemek istersiniz?
Matlı Şirketler Grubu olarak, gönüllü üstlendiğimiz bir misyon var: Türkiye’nin protein ihtiyacını karşılayan gıda grubu olmak istiyoruz. Bu hedefimiz doğrultusunda Türkiye’nin ilk tam entegre tavukçuluk şirketi Keskinoğlu’nu ailemize kattık. Böylelikle yem ve süt sektöründeki faaliyetlerimizin yanı sıra beyaz et ve yumurta sektörlerinde atılım yaparak; protein zincirindeki halkalarımızı çeşitlendirdik.
Matlı olarak tarım ve hayvancılık alanında 60 yıllık çok kapsamlı tecrübeye sahibiz. Bu gücü Keskinoğlu’nu güvenilir, sağlıklı ve lezzetli ürünlerini özleyen tüketicisiyle yeniden buluşturmak üzere kullandık. Kısa zamanda enerjisi güçlü ve potansiyeli yüksek bir ekip kurduk.
Keskinoğlu’nun Matlı Ailesi’ne katılmasının üzerinden sadece 2 yıl gibi çok kısa bir süre geçti. Yaptığımız yatırım ve istihdamlarla çok yol kat ettik. Avrupa Birliği standartlarındaki en modern üretim teknolojileriyle donatılmış 2 milyon 75 bin 375 m2 kapalı alana sahip tesislerimizde, en güncel teknolojileri kullanarak ve en yüksek hijyen standartlarını uygulayarak üretim yapıyoruz. 4 farklı tam entegre yumurta işleme tesisimizde günlük 5 milyon adedin üzerinde yumurta ve günlük 400 bin adet piliç eti işleme kapasitesine sahip durumdayız ve ileri işlem tesislerimizde yılda 30 bin ton üretim yaparken, yine yılda 95 milyon adet etlik piliç üretiyor, 2.5 milyon adet de yarka yetiştiriyoruz. 3 bölge müdürlüğü ve yaygın bayilik sistemiyle ürünlerimizi tüketicisiyle buluşturuyoruz.
Hali hazırda 6 kıtada 66 ülkeye piliç eti, pratik piliç ürünleri, sofralık yumurta, pastörize yumurta ve viyol gibi 100’den fazla çeşit ürünümüzü ihraç ediyoruz. Balkanlar’dan Uzakdoğu’ya, Güney Amerika’dan Afrika’ya, Ortadoğu’dan Pasifik Adaları’na kadar, dünya genelinde çok sayıda ülkeye hizmet veriyoruz. Ocak ayında LibyaFood Expo, Şubat ayında da Dubai Gulfood’a katıldık. GCC Ülkeleri, Uzak Doğu, Balkanlar, Avrupa ve Afrika başta olmak üzere dünyanın her kıtasından ziyaretçi ağırladık, işbirlikleri geliştirdik. Fuarlar, 2025 yılında kendimize koyduğumuz başta Japonya olmak üzere, Uzak Doğu pazarında güçlenme hedefimiz için değerli platformlar oldular. Yıl boyunca verim alacağımız etkinlerde yer almaya devam edeceğiz.
Ayrıca gururla iletmeliyim ki; Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği tarafından verilen İhracatın Yıldızları Ödülleri’nde kanatlı sektöründe en çok ihracat yapan ilk 3 firma arasındayız ve Avrupa Birliği ülkelerine ileri işlenmiş ürünler ve tavuk döner ihracatı gerçekleştirmek için yetki belgemizi de aldık.
Keskinoğlu markasının geleceği ile ilgili bilgi alabilir miyiz?
Dünya trendlerini çok iyi takip ediyoruz, kısa ve uzun vadeli planlarımızı sürekli güncelliyoruz. Eskiden çok daha büyük, geleneksel kalabalık ailelere sahiptik. Şu anda daha küçük aile yapısına hitap etmeye başladık. Şehir ve aile hayatı tüketicinin taleplerini müthiş derecede değiştiriyor. İnsanlar için zaman çok kıymetli. O nedenle az vakitte, kolayca hazırlanan pratik ürünler, ön plana çıkıyor. Bu eğilimi uzun yıllardır Avrupa raflarında gözlemliyoruz, ülkemiz adına halen kat edecek mesafemiz var ama benzer bir durumla karşı karşıyayız.
2024 yılında gerek satın alımlar ile gerekse kapasite artırımı ile tesislerimizi geliştirdik, ürünlerimizi tüketicilere ulaştırmada büyük rol üstlenen lojistik filomuzu genişlettik. AR-GE Merkezimiz yenilikçi ürünler üzerinde çalışmaya devam ediyor. En önemlisi; Avrupa Birliği ülkelerine ileri işlenmiş ürünler ve tavuk döner ihracatı gerçekleştirmek için yetki belgesi aldık.
Yatırım kararlarımızda da üretimimizde de sürdürülebilirlik her zaman öncelik verdiğimiz olmazsa olmaz bir yaklaşım. Sektör olarak üretim süreçlerimiz büyük dönüşüm geçirdi. Artık 50 yıl öncesine göre aynı miktarda piliç eti üretmek için %75 daha az kaynağa ve %58 daha az suya ihtiyaç duyuyoruz. Biz de Keskinoğlu olarak; sağlığımız için çok önem arz eden vitamin ve mineralleri içeren, yüksek kalitede protein kaynağı olan piliç etini ve yumurtayı, ‘gelecek nesilleri önemseyen sürdürülebilirlik anlayışımızla’ üretiyoruz. Sağlıklı nesillerin yetişmesi için sağlıklı ve ekonomik protein kaynaklarının üretimini, dünyamızın doğal kaynaklarına sahip çıkarak gerçekleştiriyoruz. Sadece Keskinoğlu olarak değil Matlı bünyesinde, ‘yenilenebilir enerji’ yatırımlarımıza hız verdik. Karbon ayak izimizi daha da azaltmak istiyoruz. Bütün üretim tesislerimizin çatılarına, güneş enerji sistemleri (GES) kurduk. İhtiyaç duyduğumuz enerjinin %20’sini tesislerimizde bulunan GES’lerden sağlıyoruz.
Hayalim tüm yatırımları ile alt yapısı tamamlanmış ulusal kimliğe sahip bir şirketi, Türkiye’nin sınırlarını aşan ticari bir vizyonla uluslararası bir şirket haline getirmek. Keskinoğlu olarak inanıyorum ki uluslararası fırsatları takip ederek dünyaya açılacağız.